bugün
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- bik bikinize ne dikersiniz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur13
- en çok yaşamak istenilen şehir16
- ibrahim reisi13
- aşık olmadan sevişmek15
- mühendis erkeklerin genel özellikleri21
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası31
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- dokunmaya kıyamadan sevmek19
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı106
- fenerbahçe13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi15
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması25
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur26
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- travestilerin genelde kürt olması16
- karıya kıza doymuş erkek26
- bik bik'in cinsiyeti15
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz20
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- çok üzgünüm sözlük9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi15
- etine dolgun kız9
- risale i nur23
- taktik verin16
- icardi1905 adamdır13
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- okan buruk10
- icardi190523
- mert hakan yandaş30
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek12
- icardi1905'in silik yemesi9
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- anın görüntüsü19
- gulmekicinyaratilmis8
- nervio8
- insan olmaya ceyrek kala13
- gecenin şarkısı9
Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı.
katlamalı, rengarenk 23 nisan süslemesi.
istanbul'da, haliç'in güney kıyısında, balat ile ayakapı arasında semt.
(bkz: fener rum patrikhanesi)
(bkz: fener rum patrikhanesi)
(bkz: fenerbahçe)
elektriksiz köylerde sahip olanların bir nebze daha rahat ettiği aydınlatma gereci.
gaz lambası ndan daha iyi aydınlatır.
gaz lambası ndan daha iyi aydınlatır.
nedense hiç sevmediğim bir kelime.
gemilerde (denizcilikte), yol almada kolaylık sağlayan ışık kulesi.
fenerbahçenin anlaşılır kısaltmasıdır.
Seçimlere 2 hafta mı kaldı, kimi mi seçeceksiniz? - Şunu seçeceğim çünkü...
- Bunu seçeceğim çünkü...
- Ötekini seçeceğim çünkü...
- Berikini seçeceğim çünkü...
Kadir Çöpdemir'in seçmenlerle yaptığı röportajlar ne güzel.
Türkiye büyük bir devlet. Büyük bir devletin vatandaşı olmak ne güzel; büyük bir devleti yönetmek daha da güzel galiba, ne dersiniz?
* * *
Bugün cumartesi; hangi devletin büyük, hangi devletin küçük olduğuna boşverelim.
Birileri bizi kazıklıyor mu, kazıklamıyor mu; ona da boşverelim.
* * *
Yeryüzünde neden bir "fener" müzesi olmadığını düşünüyorum.
Karanlık bastırınca ışığa duyulan bir gereksinme ve azıcık ışık...
Goethe'nin, 83 yaşında dünyadan ayrılırken söylediği son söz:
- Biraz ışık...
* * *
Kafayı çekip çekip, sabaha kadar evlerine dönmeye çalışan serserilere şöyle derlerdi:
- Feneri nerede söndürdün?
* * *
Fenerler...
Denizlerin kaptanlarına yol gösteren deniz fenerleri ve onların bekçileri...
Ana Britannica'yı açtım ve "fener"in tarifine baktım; şöyle yazıyordu:
"Genellikle madenden bir iskeletle bunun içine yerleştirilen saydam ya da yarı saydam yüzeylerden oluşan ve içine konan ışık kaynağını korumak için kullanılan kapalı mahfaza"
* * *
Bu tanımlama bendenize çok kuru geldi.
1933'deki elektriksiz Edirne'de, gece misafirliklerine fenerle gidilirdi.
O fenerler, 4 tarafı da camdan ve her biri incecik tellerle yukarı doğru tutturulmuş, tepesinde yuvarlak bir sapı da olan ve içinde mum yanan fenerlerdi.
Kapkaranlık sokaklarda elde fener ve gece misafirlikleri...
* * *
Fenerler sonra azıcık değişti. Dikdörtgen olmaktan, yine incecik telli yuvarlak olmaya dönüştü.
Bu kez içlerinde bir mum değil, bir fitil yanıyordu ve altlarındaki küçücük depoda gaz vardı.
* * *
Kapkaranlık sokaklardan gece misafirliklerine gidilirken eldeki fenerler...
Önce mumlu fenerler, sonra gaz fitilli fenerler...
Vatanı sevmek o kadar zor değildir. Kimleri götürürse götürsün, getirisi de fena değildir.
Ama fenerleri sevmek...
Azıcık ışığı sevmek...
Hiç de getirisi olmayan bir başka sevda, başka bir dil...
* * *
Bundan 2500 yıl önce Sinop'ta doğmuş bir serseri vardı; adı Diyojen'di.
insanın da, paraya maraya, saltanata maltana aklını taktırmadan; kediler köpekler, maymunlar kertenkeleler gibi doğal yaşamasının tek mutluluk yolu olduğuna inanırdı.
Ve kalabalıklar önünde mastürbasyon yapardı.
O da, gündüzleri elinde bir fenerle "bir insan arıyorum" diye dolaşırdı.
* * *
Diyojen'in feneri...
O fener ne belalar çıkarmadı ki, Fransa'da 1871'de fabrika işçileri ve patronları arasında...
* * *
Bunları bizler, hiç konuşamadık; bizim büyük devlet Türkiye'de...
Neden ki?
* * *
Bir manga tüfekli Mehmetçiğin ve tabancalı bir yüzbaşının ortasında, elleri kelepçeli olarak kurşuna dizilmeye gitmek de pek hoş değil Selimiye Kışlası'nın uzun mu uzun koridorlarında...
Faik Türün Paşa büyük generallerimizden biriydi, ne mutlu bize.
* * *
Ama bendeniz fenerleri daha çok seviyorum.
Daha iyi yaşamak için kavrulanlara yol göstermeye yetmese de...
çetin altan
- Bunu seçeceğim çünkü...
- Ötekini seçeceğim çünkü...
- Berikini seçeceğim çünkü...
Kadir Çöpdemir'in seçmenlerle yaptığı röportajlar ne güzel.
Türkiye büyük bir devlet. Büyük bir devletin vatandaşı olmak ne güzel; büyük bir devleti yönetmek daha da güzel galiba, ne dersiniz?
* * *
Bugün cumartesi; hangi devletin büyük, hangi devletin küçük olduğuna boşverelim.
Birileri bizi kazıklıyor mu, kazıklamıyor mu; ona da boşverelim.
* * *
Yeryüzünde neden bir "fener" müzesi olmadığını düşünüyorum.
Karanlık bastırınca ışığa duyulan bir gereksinme ve azıcık ışık...
Goethe'nin, 83 yaşında dünyadan ayrılırken söylediği son söz:
- Biraz ışık...
* * *
Kafayı çekip çekip, sabaha kadar evlerine dönmeye çalışan serserilere şöyle derlerdi:
- Feneri nerede söndürdün?
* * *
Fenerler...
Denizlerin kaptanlarına yol gösteren deniz fenerleri ve onların bekçileri...
Ana Britannica'yı açtım ve "fener"in tarifine baktım; şöyle yazıyordu:
"Genellikle madenden bir iskeletle bunun içine yerleştirilen saydam ya da yarı saydam yüzeylerden oluşan ve içine konan ışık kaynağını korumak için kullanılan kapalı mahfaza"
* * *
Bu tanımlama bendenize çok kuru geldi.
1933'deki elektriksiz Edirne'de, gece misafirliklerine fenerle gidilirdi.
O fenerler, 4 tarafı da camdan ve her biri incecik tellerle yukarı doğru tutturulmuş, tepesinde yuvarlak bir sapı da olan ve içinde mum yanan fenerlerdi.
Kapkaranlık sokaklarda elde fener ve gece misafirlikleri...
* * *
Fenerler sonra azıcık değişti. Dikdörtgen olmaktan, yine incecik telli yuvarlak olmaya dönüştü.
Bu kez içlerinde bir mum değil, bir fitil yanıyordu ve altlarındaki küçücük depoda gaz vardı.
* * *
Kapkaranlık sokaklardan gece misafirliklerine gidilirken eldeki fenerler...
Önce mumlu fenerler, sonra gaz fitilli fenerler...
Vatanı sevmek o kadar zor değildir. Kimleri götürürse götürsün, getirisi de fena değildir.
Ama fenerleri sevmek...
Azıcık ışığı sevmek...
Hiç de getirisi olmayan bir başka sevda, başka bir dil...
* * *
Bundan 2500 yıl önce Sinop'ta doğmuş bir serseri vardı; adı Diyojen'di.
insanın da, paraya maraya, saltanata maltana aklını taktırmadan; kediler köpekler, maymunlar kertenkeleler gibi doğal yaşamasının tek mutluluk yolu olduğuna inanırdı.
Ve kalabalıklar önünde mastürbasyon yapardı.
O da, gündüzleri elinde bir fenerle "bir insan arıyorum" diye dolaşırdı.
* * *
Diyojen'in feneri...
O fener ne belalar çıkarmadı ki, Fransa'da 1871'de fabrika işçileri ve patronları arasında...
* * *
Bunları bizler, hiç konuşamadık; bizim büyük devlet Türkiye'de...
Neden ki?
* * *
Bir manga tüfekli Mehmetçiğin ve tabancalı bir yüzbaşının ortasında, elleri kelepçeli olarak kurşuna dizilmeye gitmek de pek hoş değil Selimiye Kışlası'nın uzun mu uzun koridorlarında...
Faik Türün Paşa büyük generallerimizden biriydi, ne mutlu bize.
* * *
Ama bendeniz fenerleri daha çok seviyorum.
Daha iyi yaşamak için kavrulanlara yol göstermeye yetmese de...
çetin altan
fener fener herkesi yener kartala gelince fıs diye söner tekerlemesinde fenerbahçe spor kulübünün kısaltması olarak kullanılan kelime.
(bkz: fener icin opera)
aydınlatır.
yeşil sahaları karartır...
mecazi anlamda: kişi hayatına ne zaman karanlıklar çökse bir türlü ışık vermeyen işe yaramaz alet.
(bkz: deniz feneri)
osmanlı döneminde çoğunlukla rumların yaşadığı, haliç kıyısındaki istanbul semti.
Fenerbahçe'nin imkb kodu.
şöyle de bir şey var.
http://hissedarlar.blogsp...-hisse-fiyat-ne-olur.html
şöyle de bir şey var.
http://hissedarlar.blogsp...-hisse-fiyat-ne-olur.html
(bkz: fe ner bah çe)
imkb de 2 günde yüzde 30'un üzerinde kayba uğrayarak yatırımcısına saç baş yolduran hisse senedi.
(bkz: yazık la)
(bkz: yazık la)
karartma altında bıraktın ruhumu, artık hiçbir fener aydınlatamaz beni.
fenerler gemilere yol göstermek ve mevkilerini belirlemek amacıyla yapılmış sabit seyir yardımcılarıdır. gündüz fenerin kulesi, gece ise fenerin ışığı denizcilere yardımcı olur.
-sarı
-lacivert
-şampiyon
üçlemesini tamamlayan, bir kelimeden daha fazlası, hayatı anlamlı kılan yegane sözcük.
-lacivert
-şampiyon
üçlemesini tamamlayan, bir kelimeden daha fazlası, hayatı anlamlı kılan yegane sözcük.
Geçtiğimiz yıl ortalama 80lira sularında alıcı bulurken (hatta bi ara 100ü gördü), 3temmuz ve sonrasında 38'e kadar düşen, sonrasında 62 seviyesini görüp yine spekülasyonlarla 40larda seyreden, fenerbahçe'nin geçirdiği başarılı sezonun da etkisiyle şampiyonluk maçına kadar yine 60 seviyelerine gelen kağıttır.
Hızlı para kazanmanın en güzel yollarından biridir. Ayrıca Fenerbahçe'nin hissedarıyım, diye manevi bi güç de katar insana.
Hızlı para kazanmanın en güzel yollarından biridir. Ayrıca Fenerbahçe'nin hissedarıyım, diye manevi bi güç de katar insana.
güncel Önemli Başlıklar