bugün

görsel
görsel
görsel
görsel

Farkhunda'nın farkında mısınız? Farkhunda 27 yaşında bir Afgan kadınıydı.Öğretmen olacaktı.Caminin önünde muska satan mollayla tartışması sonucu çevredeki insancıklar tarafından linç edilerek öldürüldü..
Yazıklar olsun..
farkhunda'nın sadece dediği bu muskalara para vermeyin, bunların islamda yeri yoktur demesiydi. evet öğretmen olacakmış videoları izleyince bi kötü oldum gece gece. yazık ordaki allah sevgisine.
iftiranın, cahil toplum üzerindeki etkisinin vahşice katledilmiş masum örneği afgan kadın. kuran yaktığı söylenmiş etraftaki insanlar da bunu duyup sorgulamadan genç kadını linç etmişler.

cinayete karışan 4 kişi hakkında idam cezası verilmiş, sayısını hatırlayamadığım kişiye 8 yıl mı ne hapis cezası verilmiş.
olaya müdahale etmeyen polisler hakkında henüz karar çıkmamış.

gel gelelim ki ; neye yarar ? bir insan bir söylenti yüzünden öldürüldükten sonra neye yarar ?

insanlar korkutmakla, sindirmekle değil eğitimle insan olur.
ve islamiyet bu değil.

allah rahmet eylesin.
islam coğrafyasının maruz kaldığı çağdışılığın simgesi. yazıklar olsun... nur içinde yatsın.
hayvanlar bile sen durup bir sey anlatmaya calisinca sakinlesir. zarar gelmeyecegini farkederse saldirmaz. linc olaylarindaki en buyuk sikinti bu, kimse kadini dinlemiyor. hayir bunu islamla da kapatamazsin. islamda boyle bisiy yok. recm ya da kirbac cezasi en agir cezadir ama bu sekilde olmaz. mahkemede savunma hakki verilir ve eger birini oldurdunse ancak olum cezasi cikar. olum cezasi da bu kadar acili ve uzun surmez. bu insanlik disi bisiy. bazi toplumlar ve irklar yasamayi ve insanligi bilmiyorlar. musluman yahudi ya da yekun atesit bir toplum bile olsa bu adanlar buna devam ederler. insan hic ilk defa gordugu ne yaptigi belli olmayan bi kadina neden uzaktan tas firlatir ki?
(bkz: gerçek islam bu)
dini varoluş amacından ve en temel ilkelerinden çok daha farklı yerlere saptıran kullanan erkek egemen baskıcı ve çıkarcı zihniyetin son icraatlerinden biri.
ülke falan farketmiyor nerede olursa olsun insanların doğru ya da yanlışı bildiğine inanarak güvendiklerini yaslandıkları şeyleri kendinden zayıf gördüğü insanlar ve varlıklar üzerinde kullanan alçak zihniyet her yerde be de olsa.
bugün bir seçim aracına büyük olasılıkla tahminlere uygun bir amaç için yaklaşan biri bu kadından daha kadın bazılarının gözünde ve kadın olmak bu kadın olmak sadece erkeğe hizmet etmek ve emrine amade olmak ufak bir karşılıkla.
kadın olmak aklı başında olmak değil kadın olmak kendi ayakları üzerine durmak ve kendi kararlarını verebilmek değil kadın olmak doğru ve yanlış, iyi ve kötü hakkında söz söyleyebilmek değil.
kadın olmak sadece onların istediği şekilde davranmak, kimliğini erkek zihniyetine göre oluşturmak ve bundan caymamak kadın olmak.
bunu yaptığında en sevilen ve en beğenilen ve korunan olur.
yani kendinden vazgeçtiğinde.
Yine o repliği hatırlattı bana : bu Dünya'da öyle şeyler oluyor ki Tanrı'nın neden izin verdiğini merak ediyorum...
"Farkhunda, 27 yaşında bir Afgan kadınıydı. Öğretmen olacaktı.

19 Mart 2015 tarihinde bir caminin önünde muska satan bir molla ile tartışmasının bedelini bir grup öfkeli homo habilis tarafından linç edilerek ödedi. Taşlar ve sopalarla feci şekilde dövüldü, yerlerde sürüklendi, bir çatıdan aşağı atıldı, arabayla çiğnendi ve benzinle yakılarak can verdi!

Peki, ne yapmıştı Farkhunda? O, bir molladan kötülükleri kovmak için muska satın alan kadınları bunlara para vermeyin, bunların islam'da yeri yoktur diye uyarmıştı sadece.

Kesesini doldurmak için küçük kâğıt parçalarına dua yazıp insanlara hap gibi din satan o mollanın bir kadının cüreti karşısında afallayıp "Kuran yaktı bu kadın" iftirasıyla ortalığı velveleye vereceğini ve bunun sonucunda oraya toplanan bir grup hayvansı tarafından vahşice linç edileceğini bilebilir miydi? "Ben bir Müslüman'ım ve Müslümanlar Kuran yakmaz" diye feryat etti ama dinletemedi.

Vahşeti durdurmak için çevredeki polislerden yardım isteyen birkaç doğru düzgün insanın aldığı cevap ise, boş verin bu da islam düşmanlarında ibret olsun şeklindeydi. O öldürülürken, bedeni paramparça edilirken öylece bekledi polisler.

Ama umdukları gibi olmadı. Farkhunda'nın parçalanmış ve yakılmış bedeni binlerce Afgan kadınının öfke seline dönüştü. Yüzlerce yıldır süren bu erkek düzenine, alınmaya, satılmaya, tecavüze uğramaya ve aşağılanmaya karşı Farkhunda'nın ölü bedeninde hayat bulan bir öfke seline. Kadınları hayattan silen, zindanlara hapseden o molla düzenine inat Farkhunda'nın cenazesi binlerce kadının omuzlarında yol aldı. Ve o kızı yetiştiren baba istedikleri gibi kızından utanmadı, onu lanetlemedi. Ailesinin soyadını Farkhunda olarak değiştirdi!

Olayın ardından hem Afganistan'da hem de bütün dünyada tepkiler çığ gibi büyüdü. Afganistan'da açılan soruşturma neticesinde 26 kişi tutuklanırken 13 polis açığa alındı. Arkası gelir mi, gerçekten suçlu olanlar adalet önünde hesap verir mi, bilinmez.

Bir şey söyleyeyim mi? Gerçek islam'ın ne olduğu hiç umurumda değil. Gerçek islam, gerçek Hıristiyanlık, gerçek Musevilik, şu bu. Alın hepsi sizin olsun. Ne yaşıyorsanız kendi içinizde, kendi tanrınızla aranızda yaşayın. Yeter ki şu dünyaya ve insanlara bir rahat verin! Din, ırk, ideoloji bilmem ne uğruna sayısız kez katlettiğiniz şu insanlığa bir damla huzur verin yeter.

tugrul ersan"

hoşgörü dini gerçek islam bu değil dimi?
mekanı cennet olsun ve unutulmaması gereken kadın. kadınlara bakış bu kadar. bir iftiranın yol açacağı toplu lincin maalesef somut örneği olmuş. çok kızgın ve üzgünüm.

katilleri olan haysiyetsizler nasıl da kasılmış:

görsel

görsel

bunların hepsi idam cezası almadı. eğer cezada yeri varsa oysa hepsi almalıydı. yansın köpekler. idam kurtuluş ya neyse artık.

görüntülerini ekleyemedim çünkü içim elvermedi. o coğrafyada, yobazların dünyasındaki islam bu! rezil insanlar.
Bu din tüccarı orospu döllerini allah helak etmek için cehennemini bekliyordur. islam'ın bunların ellerine kaldığı coğrafya bok çukurundan farksız. Allah belanızı versin aq örümcek kafalıları.

Videoyu izledim. Değil insana, hayvana, insan olan cansız nesneye bu kadar öfkeyle vu ra maz. Sizin beyninize o öfkeyi yerleştiren hocanızı da seyhinizi de annenizi de sikeyim. Orospu dölleri.
Türkiye'de gündemin seçim nedeniyle yoğun olmasından mıdır, yoksa artık her türlü katliama karşı bağışıklık kazanmış olmamızdan mıdır bilmem Farkhunda olayı yeterince gündeme gelmedi. Hâlbuki üç beş sahtekâr politikacının seçim zırvalarını tartışırken Farkhunda'nın katliamına verilecek anlamlı bir tepki için vakit bulabilirdik diye düşeneceğim bir durum hdp'li olarak.
Yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış kişilere 'doğruları' anlatmaya çalışmış olan afgan öğretmendir.
allah'ın cehennemi yaratma sebebi olan insanlar tarafından linç edilerek öldürülmüştür.
allah rahmet etsin.
sebebi olanlara da adaletle hükmetsin inşallah.
katilleri için idam istendi şükürler olsun.
molla ile girdiği tartışmada, molla ona cevap veremeyince bu kız kur'an yaktı iddiasını ortaya atmış. taşlandıktan sonra çatıdan atılıp, üzerinden araçla geçildi sonra da üzerine benzin dökülüp yakıldı, fotoğraflarında vücuduna saplanmış demir çubuk da görmüştüm ama neyse islamda oluyor böyle şeyler abartmaya gerek yok.
Ya ben anlayamıyorum cidden beynim mi basmıyor acaba. Daha öğlen annem şehriye pilavı yapıyordu. Şehriye böceklenmiş farketmemiş bi güzel kavurmuş. Sonra suyunu dökünce böcekler su üstüne çıkmış. Allahım bi çığlık attı bi yerine bir şey oldu zannettim. Kadının nefesi kesildi yanarak öldüler diye oturdu ağladı. Ya bitten pireden bahsediyorum. Bu dünya da karşınıza çıkacak en hayvan sever insanlardan biriyim. Doğal seçilime inancım doğrultusunda hiçbir canlıya zarar vermem, değil ki canlarını küçümsemek. Yani insan canı yanında küçümsediğimden değil de toplumun kafasını kendime uyarlayarak konuşuyorum. Oğlum nasıl kıydınız lan! Ha? Nasıl kıydınız? Yüreğim parçalandı nasıl ezdiniz böcek gibi kadını. Nasıl vicdan fakiri, nasıl pislik şerefsiz insanlarsınız siz! Ha? Tanımlayacak kelime bulamıyorum size karşı. Buradan, klavye başından değil de, ah bi elime geçirebilsem sizi. O kadar gücüm olsa da yakalayabilsem sizi. Amınıza koymaz mıyım adi herifler! Ha? Tek tek tek hesap sormaz mıyım!!!!
Toplu halde yürüyebilme becerisine dahi sahip olmayip düz yolda yürürken birbirlerini öldürebilen zeka fakiri dalyaraklarin icraatlarından biri. ben anlam veremiyorum, teoride bu kadar mis kokulu güller oh dinginlik cennet hoşgörü barış falan olan bi olayin gerçek hayattaki yansıması nasıl bu kadar tiksinç bi hal alabiliyor. insan nasil bu kadar pis ve kalleş olabiliyor, ne yiyip ne içiyor ne görüyor da bu hale geliyor? bizi insanliktan çıkarttınız, vinç devriliyor izdiham oluyor vah tüh diyemiyorum. ulan birisi zaten inancina istinaden kadınına köle muamelesi çekiyor diyorum, öteki kimbilir memleketinde hangi gayrimuslime ne eziyeti yapacak diyorum, diğeri kaç kelle kesmiştir ya da kesilmesine alkış tutmuştur, üzülemiyorum çünkü bitsinler istiyorum. Umarim çok sürmeden kendi bokunuzda boğulur tarihte adi anilmak istenmeyen orospu evlatları olarak yerinizi alırsınız en kisa zamanda. Adam 10 dakika önce tırnaklarını kestiği tırnak makasıyla misvağının uçlarını kırpıyor amk sen düşün.
"Gerçek islam bu değil"! islam o değil, bu değil, şu değil, demek ki hiç bir şey değil! O zaman kaldıralım gitsin insanlık bir huzur bulsun!,

- 717 kişi bencillikten,şuursuzluktan sırf şeytan diye poşetine 20 dolar verip kayayı taşlayacağım diye bir birini ezerek öldürdü. 900 Kişi yaralandı. Üstüne gene aynı Müslümanlar dozerle ölüleri şantiyede temel kazar gibi süpürüp kamyona doldurdu!

- Allahu Ekbeeer diyerek kendini havaya uçururken binlerce masumu katledenler, 3 yaşında çocuğa kafa kesmeyi öğretenler, çatıştığı düşmanının organların söküp yiyenler, kafa kesip kafayla top oynayanlar, kadınları zincire vurup pazarlarda 50 Dolara satanlar, 4000 yıllık tarihi kalıntıları, eserleri yıkanlar Müslüman değil, bu da gerçek islam değil!

- 9 yaşında kızları gelin yaparak evlenenler, keyfine göre kavurma yemek için bayram uydurup sokaklarda hayvanları vinçlere asanlar, kamyona bağlayıp yerlerde sürüyenler, organları ile poz verenler, üst üste bıçağı defalarca ineğe saplayanlar, ortada insan çemberi oluşturup ortaya aldıkları devenin gırtlağına bıçağı darbesi vurup kanlar içinde can havliyle kaçarken peşinde sopalar, baltalar ile doğrayanlar, kamyonlarla ezmeye çalışanlar vs. bunlar da Müslüman değil, bu da islam değil!

O Müslüman değil, Bu islam değil, Şu islam değil de adamım bu islam nedir!!! Bütün bu olan biten psikopatlık, sadistlik, şuursuzluk Din ve islam adı altında yapıldığına göre islam dediğin de Din dediğin şey de işte tam budur!
islam, Hristiyanlık, Musevilik vb. dinlere olmasa bunlar din adına yapıla bilecek miydin!!!
farkhunda günümüz toplumunun sembolüdür.
Birilerinin kişisel menfaatlerine ters düştüğü için iftiraya uğrayan, toplumsal yönlendirmeyle koyun sürüsü tarafından linç edilen, topluma getirdiği güzellikler toplumun gözünden silinmeye çalışılan ve ırk,cinsiyet, düşünce ve fikir ırkçılığına ugrayıp yaftalanan her insanın ve fikrin sembolüdür. Uzattığı bu el kendi kurtuluşu için degil, asıl kendilerine yazık etmekte olan koyun topluluklara uzattığı yardım elidir. O eli görmezden gelenler, kendi menfaatleri için masumlara kıyan insanlara hizmet eder.

görsel
Farkhunda Hakkında çok şey yazdım, çizdim.

Ne yazsam , ne desem kendimi tam ifade edemiyorum.Onun o görüntüleri belki hergün aklıma geliyor.Hissetiğim duyguları kelimelere dökemiyorum.

Herşeye rağmen islam dünyasında yaşayıp Atatürk sayesinde diğer Ortadoğu ülkelerinden bir parça farklı kalabildiğimiz için şanslı hissediyorum.farkhunda için içim içimi yerken bir yakınımı farkhunda 'nın konumunda düşünüyorum , dişlerimi sıkıyorum , dayanamıyorum.

farkhunda'nın laneti üzerinize olsun, ona yaşattıklarınızın bin katını yaşamadan ölmeyin ey soysuz mahluklar !
Ekşiden alıntıdır:
gerçek islam bu değil ama gerçek insan bu.

lincin, linci gerçekleştiren insanların içindeki nefretin çoğu zaman mantıklı bir nedene gereksinim duymadığını biliyoruz artık. keşke sadece toplumsal deneylerden öğrenmiş olsaydık. ne yazık ki buna yaklaşan manzaraları gördük önceden, başka mağdurlardan hatırlıyoruz bu gerçeği. daha önce de recm edilen kadınların vahşet dolu görüntülerinin altında "islam nedir?" geyikleri döndürüldü. din sorgulandı. din korundu ya da din suçlandı. dünyadaki her şeye anlam kattığı gibi dine de mevcut anlamını katan insan suçlanmadı, suçlandıysa da dini güzel yaşayan diğer insanları aklamak için suçlandı.

şimdi size bir gerçeği söyleyeyim: farkhunda'ya yapılana yapmaktan çok uzak değilsiniz.

lincin başlaması için grubun öfkesini uyandıracak bir neden lazım. mantıklı ya da mantıksız. gerçek ya da yanlış. önemli değil. kulaktan dolma bir haberle, kanıtlanmamış bir iddiayla, küçük de olsa bir nedenle grubun öfkesi uyandığı zaman her şey ilk taşı atmaya bakar. ilk taşı atmak için günahsız olan beklenmez. ilk taş atıldıktan sonra da kimse ne yaptığını düşünmez. durdurulamayacak bir noktaya gelene kadar her gelen diğerinden daha şiddetli indirmeye uğraşır yumruğunu. toplu halde yaşanan bu akıl tutulması anında öyle bir hale gelir ki insan ne yaptığını durup düşünmekten korkar. sadece saf bir nefretle, en hayvani ve en doğal haliyle kendini öfke seline bırakır. akli melekelerini devreden çıkarır. topluluğa uyar. iyi şeyler için gerekli cesareti geçmişte sokağa çıkan binlerce insandan alamadığını bildiğimiz insanların kötü bir şey yapmak için gereken cesareti tek bir kişiden aldığını görürüz. ilk taşı attıktan sonra hiçbir şey yapmasına gerek yoktur aslında liderin. kontrolünden de çıkar zaten mevzu, çok kısa bir zamanda.

çok değil birkaç gün önce can aksoy'un yeniden gündeme gelmesiyle birlikte "haklı" gördüğünüz işkence senaryolarını yenilediniz burada. özgecan'în katilinin çocuğunun yakasına bile yapışanlarınız oldu. katili için "toplu tecavüz" fantezileri yazdı birisi, iğrenç bir dille. en beğenilenlere soktunuz o entriyi, o fanteziyi. daha önce birçok katil, tecavüzcü için aynı şeyleri dilediniz. kızına tecavüz eden adamı linç eden insanlar "haklı" bulundu bu ülkede. cezalarla tatmin olmadınız, kan istediniz.
onların, sizin nefretinizin bahanesi neydi? neydi sizin nefretinizi "masum" ve "haklı" kılan? neye inanıyordunuz da aklıyordunuz kendi vahşet senaryolarınızı?

tecavüz bir insanın kalkışabileceği en iğrenç suçtur. buna inanan insanlar olarak bir tecavüzcüyü linç etmek istediniz çok kereler, klavye başında. soruyor musunuz kendinize "gerçekten elime düşseydi o adam, ne yapardım?" diye. klavye başında olmasaydınız da sizin elinize düşseydi o adam ne yapardınız biliyor musunuz? önce hiçbir bok yapamazdınız klavye yiğitleri olarak. sonra, ilk taş atılırsa eğer, aynı hayvani duygularla, aynı saf öfkeyle siz de katlederdiniz kendi mağdurunuzu. kendinizi haklı bulurdunuz üstelik. akıl almaz bir vahşetle katlettiğiniz adam tecavüzcü çünkü. içinize sindirirdiniz o linç anında büründüğünüz canavar kimliğini. sonradan tecavüzün de bir iftira olduğunu öğrenseniz mesela, utanır mısınız? iğrenir misiniz kendinizden? sanmıyorum.
farkhunda'yı katledenlerin bir an bile iyi bir müslümanı "yanlışlıkla" linç etmiş olmaktan pişmanlık duyduğunu hiç ama hiç sanmıyorum. "kim?" ve "neden?" önemli değil çünkü. önemli olan tek şey tatmin edilen nefret.

müslüman olan kuran için insan öldürüyor.
"duyarlı" olan adalet için insan öldürüyor.
yani insan, öldürüyor.
içinde cahillikle, açlıkla, mutsuzlukla, yalnızlıkla beslenen bir nefret var insanın. dinmek de bilmiyor.

tecavüzcüyü linç etmekten zevk alacak olan, burada işkence senaryolarını yazıp "duyar kasmayın" diyen insanlar gurur duyuyorlardı içlerindeki nefretten. ettikleri küfürlerden, yazdıkları senaryolardan gurur duyuyorlardı. ve pohpohlanıyorlardı. "duyar kasan" sözde vicdanlılara inat esas vicdan buydu değil mi? birçoğunuz öyle düşünüyordunuz o zaman. işte kardeşim, senin imkan bulmuş halindi farkhunda'yı öldüren adamlar. onlar da gurur duyuyorlardı kendileriyle. senin için linci hak eden tecavüzcü, onun için kuran yakan kadın.

farkhunda nefretin kurbanıydı. sevmeyi bilmeyen insanların kurbanıydı.
becerebiliyorsanız çocuklarınızı sevgiyle büyütün. onları başkalarının nefretinden de kendi nefretinizden de koruyun. koruyun ki kendi nefretlerini yaratmasınlar.
afganistan'ın başkenti kabil'de, farkhunda adlı din öğretmeni adayı bir kadın mart ayında kuran’ı yaktığı iddiasıyla kalabalık tarafından linç edilerek öldürülmüştü.

kabil'deki bir mahkeme olayda sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle idama mahkûm edilen dört erkeğin cezasını iptal etti. temyiz mahkemesi, dört zanlının suçunu 20 yıl hapis cezasına indirdi.

kapalı kapılar ardında(!)yapılan duruşmada, olayda büyük sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle daha önce 16 yıl hapse mahkûm edilen omran adlı bir kişinin de serbest bırakılmasına hükmedildi. yargılanan 19'u polis 49 kişiden 37'si serbest bırakılmıştı. 4 kişi idam cezasına mahkum edilirken, 8 kişiye de 16 yıl hapis cezası verilmişti.

mart ayında gerçekleşen bu yüz karası, iğrenç olaydan nisan ayında haberdar olmuştum. videolarını izlerken düştüğüm dehşeti hala her okuyuşumda ve her izleyişimde yaşıyorum. afganistan'ın nasıl radikalleştiği insanlarının ne kadar orta çağın karanlık zihinlerine zuhur ettiğini gözler önüne seriyor. kalabalık bir grup toplanmış, tekbir getirerek tekme ve sopalarla kadına saldırıyor. polis asla yardım etmiyor. ta ki kadın kurumuş bir dere yatağında kömürleşene kadar yanana dek. islam bu değil elbette ki. fakat bu insanlar nasıl bu kadar hayvanlaşabilir. izlerken ifritle burun buruna kalmış gibi oluyorsun. soluğun kesiliyor. bir de olan iğrençliği videoya alıyorlar. dur diyen tek bir canlı yok. savunmasız bir kadın yerde hareketsiz yatıyor ve kadının 2 katı adamlar üstünde zıplıyor çatıdan atıyor, arabayla üstünden geçiyor, yakıyor. bu neyin hıncı bre şeytan soylular. kuranı yakmak değil dert. bu insanlar din adı altında içlerindeki hayvanı ortaya çıkarmışlar. tabi ki bu dünyada adalet beklemiyoruz. hepsinin tekrar toplum içine salıverilmesi şaşırtmayacak. lakin ilahi adalet öteki tarafta yerini bulacak. umarım farkhunda, güzeller güzeli melek ruhun huzur bulur o vakit.
Dini yanlış anlamanın ve yorumlamanın ne tür cehaletlere ve vahşetlere yol açtığının bir göstergesidir farkhunda'nın yaşadığı!
gericiliğin, siyasal islamın ve yobazlığın ne kadar tehlikeli ve başının her daim ezilmesi gerektiğini hatırlatan masum.
zaten pislik içinde kendi bokunu yiyen aç bir millet... din ile iyice gerilemişler.
bir millet din ile kafayı bozmaya başladığı zaman, orada gelişme adına hiçbir şey kalmaz.