bugün

her sene yapılan bir eylemin asla eskimeyecek dile gelişi..
kapılara bırakılan kömür ve nohut çuvallarının kaşığın sapıyla bir milletin rektumundan çıkartılmasıdır.
işçiye zam yüzde 5 elektiriğe zam yüzde 21 hemen 21 bilinmeyenli bir denklem 21-5 ve çıkan sonuç kıçımmıza girecek yüzdeyi veriyo 16. (bkz: başka sorusu olan)
eee...oy toplama kampanyaları için yardım adı altında "çalışmayan", (çalış"a"mayan değil, çalışmayan) kesime dağıtılan pek çok maddenin giderlerinin bir şekilde geri dönmesi lazımdır. bu da şüphesiz malzemelerin dağıtıldığı kişilerden elde edilmeyecektir..hediyedir ne de olsa..aslında karşılığı da bi şekilde satılık oylarla alınmıştır...zaten aynı kişiler kaçak elektrik kullanmaktalar.. e geriye, çalışan, vergisini, elektriğini, suyunu ödeyen kesim kalıyor...bu kadar normal canım ...abartmayın...

(bkz: %21 az %47 isteriz)
limitsiz internetle 24 saat bilgisayarı açık bırakıp film indirenleri üzen zam çeşidi.
akılları karıştıran bir hadisedir. memurlara verilecek zam oranını hesaplamak için enflasyonun ilk altı aylık oranını % 6,37 olarak açıklamışlardır. ancak ilk altı ayda elektriğe toplam % 48 zam gelmiş bulunmaktadır. buna göre ya elektrik zammı enflasyondan sayılmamaktadır ya da memurun hiç elektrik tüketmediği (havyar, istakoz, karides, bonfile gibi) varsayılmaktadır.
gereksiz bütün ampullerin kapatılması ile halledilecek sorundur. malum, çağ tasarruf çağı.
asgari ücrete 16 ytl ( yılın ikinci yarısı ile beraber biraz daha fazla ) ve memura %2 + %2 'lik bir zam yapıldığı ortamda yüzde 22'lik bir elektrik zammını çalışanlar nasıl ödeyecek merak konusu olan durumdur.
ekonomi nereye gidiyor diye sorulacak durumdur.

-"ekonomi hooop nereye gidiyon."
- "hiiiç enflasyonla kafaları çekecez biraz..."
izlandaya yerleşesim geliyor dedirten olay. (izlandada elektrik bedava)
(bkz: yeni)
gazetelerde yazılana göre 1 temmuz 2008 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olan elektrik zammı imiş.

tedaş maliyetlerden ötürü %30 zam yapılması taraftarı iken hükümetimizin yoğun çabaları sonucu %21'e indirgenmiş.

bu noktada hükümetimizin kıymetini bilmeliyiz değil mi? enerji konusunda bizi tamamen dışarı bağımlı hale getirmesine rağmen zammı %21'de sınırlayabildiği için.

aferin.
elektriğe yapılan bu zamların, elektrik idarelerinin özelleştirilmelerinden sonra ardı ardına gelmesi oldukça düşündürücüdür.

ayrıca daha önce iki fatura ödenmediğinde kesilen elektiriklerimiz, an itibariyle bir fatura ödenmediğinde kesilmektedir.

aslında kesilmiyor ama "kesme-açma" parası vatandaştan "tıkır-tıkır" alınıyor. bir çok aile faturalarını son ödeme tarihinden sonra yani gecikmeli olarak ödediği için, birilerinin, yani özel firmaların cepleri "tıkıt-tıkır" dolmaktadır.

düşünceleri eyleme dönüştürmediğimiz sürece "birilerinin" cepleri dolmaya devam edicektir.
çok yakında "devamlı elektrik zammı" olarak gerçekleşecek olan olay.

1 temmuz 2008 tarihi itibarıyla, elektrik saatleri mevcut kw/s fiyatından %22 daha bir zamlı dönecek.

önce bir değerlendirme yapmak gerekir, hoş 2006 yılının aralık ayında yine bu platformda bir değerlendirme yapmıştık (bkz: elektrikte oynanan buyuk oyun) ve elektriğe gelecek zammın kaçınılmaz olduğundan ancak bunun sırf siyasi menfaat güdülerek, ülkenin faydasına değil zararına olan bir gelişme olduğunu yazmıştık. hatta yine aynı değerlendirmede zammın kaçınılmaz olduğunu ve seçimden sonra eğer akp iktidar olamazsa "ben iktidarken zam yapmadım, bakın bunlar zam yapıyor" diye ciyaklayacağını, koalisyon hükümeti kurarsa "ben tek başıma olsam zam yapmazdım ama koalisyon var, istikrar olmuyor o yüzden zam yapıyoruz" diyeceğini söylemiştim. ha şimdi tek başlarına iktidarlar ve "küresel piyasa koşulları" şeklinde bir sebep sunuyorlar.

tipik akp hükümeti zihniyeti iyi gibi görünen şeyi kendine yontmak ama kötü durumda sıyrılmak. topu hemen piyasaralara, dış dalgalanmalara bağlamak. bunun aynısını borsa 60.000 sınırına dayandığında da yapmıştı 11 ay önce sultan recep tayyip. "bu ak parti hükümeti'nin başarısıdır" demişti. 11 ay sonra bugün 36.000'in altına indi. 11 ay sonra borsanın düşüşünü konuşan yok. soran olursa "efendim bunlar dış dalgalanmalar"

dönelim ana mevzumuza. evet elektrik zammı kaçınılmazdır fakat eleştirilen nokta elektriğe son 6 ayda %20 ve %22 düzeyinde zam gelmesi tabi bunun bileşik oranı toplamda %44'e dayanmıştır. bunun sebebini de petrol fiyatlarının artışına bağlıyor hükümet. yine doğrudur dünyada enerji -petrol, doğalgaz- fiyatları artıyor ve elektriğin fiyatının artması normal, hatta sırf siyasi gelecek uğruna o kadar çok beklendi ki, fatura olması gerekenden çok ağır oldu. yılda ortalama %3 olarak zam yapılsa şu anki durumdan çok daha verimli bir elektrik politikası olurdu ama o zaman sultan recep tayyip billboardlara "4,5 yıldır elektrik hiç zam görmedi" diye bir yazı yazdıramazdı.

dedik ya, işin bir de diğer tarafı var. enerji bakanı diyor ki, "dünya'da petrol fiyatları arttı, buna bağlı olarak da doğalgaz fiyatları arttı, bu sebepten de elektrik fiyatlarına zam kaçınılmaz oldu." şimdi soralım o zaman, bu petrol fiyatları bugün mü arttı, son 6 ayda mı arttı? yine soralım, doğalgaz fiyatlarının ülkemiz açısından artışında muhteşem bir fomrül değişikliğine giderek geçmişe göre daha pahalı almamıza sebep olduğunuz doğalgaz son 6 ayda mı arttı?

ve en önemli nokta, bugün türkiye cumhuriyeti devleti ürettiği elektriğin %55-%60'lık -ki, son okuduğum bir makalede bu oran %70 olarak geçiyor, ben kendi araştırmalarımı, az olanı söyleyeyim yine- kısmını neden tamamını ithal ettiği, tamamen dışa bağımlı olduğu doğalgazın kullanıldığı doğalgaz çevrim santrallerinden üretiyor?

türkiye linyit rezervinde dünyada 7. sırada! peki, termik santrallerin oranı ne? %20. öz be öz bizim kaynağımız olan termik santrallerden üretilen oran %20. hidroelektrik santrallerden olan üretim suyun durumuna göre %24 ila %20 arasında değişiyor. şimdi bazı düdükler çıkıp diyecek ki, "çevre kirliliği aga bu ne" diye. örneğin eçvreye duyarlı avrupa'nın göbeğindeki almanya ürettiği elektriğin %52'sini kendi çıkardığı kömürü kullandığı termik santrallerde üretiyor. sağlam bir arıtma sistemi ile donattığınız termik santral çok daha zararsızdır. hadi onu da geçtim, rüzgar enerjisi de kullanılmıyor. yeni yeni bazı iş adamları el atıyor da, epdk lütfedip projeleri adam gibi tetkik edip onaylarsa rüzgar enerjisinden elektrik üretimi artacak.

peki bu termik santralin maliyeti ne kadar? 140 milyon euro ile 200 milyon euro arasında. peki, doğalgaz çevrim santrali ne kadar? 110 milyon euro'dan başlıyor gücüne göre 650 milyon euro'ya kadar çıkabiliyor. ha 30 milyon euro'luk farktan kaçmak isterken, -ki amaç maliyetten kaçmak değil, başka hesaplar var- bizi rusya ve iran'ın keyfine bağlamak da çok muhteşem bir başarıdır. o aradaki 30 milyon euro türk milletinin cebinden fersah fersah çıkmakta. artık dışa bağımlı olduğumuz için çok daha fazla da çıkacak önümüzdeki yıllarda. insan iş birlikçi olmayagörsün, geleceği gördüğü halde düşünmez ülkesinin geleceğini. zira, her kış iran ve rusya batı'ya rest çekmek için gazı kesiyor, bu ısınma mevzusundan ziyade elektriği tehdit ediyor. önümüzdeki 2 ay içerisinde sıkça karanlığa gömülecek türkiye özellikle batı anadolu'nun sahil kesimleri. antalya'ya elektrik yetmiyormuş, oymapınar hidroelektrik santrali'ni seydişehir alüminyum fabrikası'nı özelleştirirken bonus olarak "peşkeş" çek, 1 kw/s antalya'ya elektrik gelmesin, antalya'ya 120 milyon euro'ya doğalgaz çevrim santrali ihalesi aç, botaş "yeterli boru kapasitesi yok, ankara'dan yeni boru hattı döşemek lazım santral için" desin, bir santralin maliyeti 300 milyon euro'ya yaklaşsın. sen antalya'nın barajını ne kadara ver? 335 milyon dolara fabrikayı özelleştir yanında bonus olarak ver santrali. ve bu kadar geleceği görmekten aciz adamlar hala enerji bakanlığı'nın deri koltuklarında oturan başta enerji bakanı hilmi gler olmak üzere o bakanlığın bürokratlarıdır.

bir müjde ile yazıma son vermek isterim, enerji bakanlığı yeni bir sisteme geçecek bu elektrik zammı konusunda, zira deniz bitti! yeni sistemde elektrik doğalgazın fiyat artışına göre otomatik olarak zamlanacak ve enerji bakanlığı bunu halka açıklamayacak bile. "şu oranda zam yapıldı" diye. yani elektrik zamlarımız da iran ve rusya'nın keyfine kalacak. soran olursa da "biz yapmıyoruz zamı, piyasa koşulları" diyecekler. tıpkı tüpraş'ı özelleştirip, akaryakıta gelen zamlardan sonra "biz zam yapmıyoruz, özel sektör yapıyor" dedikleri gibi.

"4,5 yıl zam yapılmadı" edebiyatını yapanlar, emin olun 4,5 yılda kontrollü bir zam politikası izlenseydi, siyasi beka değil, milletin menfaatinin bekası izlenseydi, elektrik bu iş birlikçi enerji politikalarına rağmen artmazdı dahası, iş birlikçi enerji politikası izleyip bana göre %60'ı bazı uzmanlara göre %70'i dışarıya bağlanmasaydı elektriğin, milli bir enerji politikası, bizim kaynaklarımızın kullanıldığı bir enerji politikası izlenseydi, elektrik hiç de bugünkü zamları görmezdi. "millet iradesi" kavramını popülizmin dibine vurarak kullanmak olmuyor. milletin cebindeki parayı göz göre göre çaktırmadan iç etmek gerçekten yetenek işi.

petrol fiyatları arttı deyip, zamları savunmak duruma at gözlüğü ile bakmaktan başka bir şey değildir. okumayı, araştırmayı bilenler bu zamların başarısızlıklılar, basiretsizlikler ve iş birlikçi enerji politikalarının tezahürü olduğunu çok net görebilirler. kuru kuruya "4,5 yıl zam yapılmadı" deyip, zammı mükemmel karşılayıp tecavüzden zevk almayı çok iyi bilen bünyeler bir zahmet sorgulamayı becerebilsinler.
gereksiz bir zamdır. amacı hortumdur.
(bkz: elektriğe yuzde 22 zam gelmesi)
(bkz: aramaya inanalım inanmayanları uyaralım)
elektrik zammı %21
enflasyon%2

neayak?

benzine gelen zam %40
maaşa gelen zam %2

neayak?

başka sözüm yok, biz bunu hak ettik.
bu siyasi irade bizi daha çok düdükler.

(bkz: eğitim şart)
bir de otamatiğe bağlanmasıyla işçiye memura siz yaşamayın ölün gidin dedirten olaydır. zaten insanların parası kirayla boğazlarına anca yetiyor hatta yetmiyor.. bir yandan da bu kadar tepkisizlik güdülmüşlük müstehak diyesi geliyor insanın ama yine de diyemiyorsun işte..
herkesin boş boş konusup durduğu ama hiç kimsenin çözüm üretmediği sorun veya kazık.
(bkz: elektrikten vergi alınmasın önerisi)
üretiminin tüketimini karşılayamadığı en temel enerji kaynağının, ülkemiz için siyasilerin buldugu en kolay çözüm.

kalıcı çözüm ise bellidir; nükleer santral.
stv nin anlayışla karşılamamızı istediği zam.
küresel ısınmadan kaynaklanan barajlardaki susuzluk olayının vurmuş olduğu bir diğer şeydir. elektrik fazla olmayınca kıymete biniyor tabii. ayrıca başka birilerinin de vurduğu bir diğer şey de olabilir, küresel ısınmanın günahını almamak da iyi olabilir.
http://sendika.org/yazi.php?yazi_no=18806

halkevleri'nce ankara'da protesto edilmiştir.
bizim patronun sabah kadar sövme sebebi.
memura verilen zammın bir şekilde geri alınması gerkiyordu bunuda 1 ekim 2008 itibariyle aynı yıl içinde 3 kez zam yaparak halletmiş oldular. (bkz: %14)
"herkes olayın memur zammı kısmında da kardeşim bu ülkede sadece memurlar mı çalışıyor" dedirten zam. milyonlarca insan da özel sektörde de çalışıyor ki bu da sendikasız bir kurumdaysanız büyük ve en iyi ihtimalle patronun s.kinin keyfi oranında zam aldığınız ya da hiç zam almadığınız anlamına geliyor. 2001 krizindenden bu yana neredeyse hiç zam almamış insanlar tanıyorum. e kardeşim ota boka zam yapa yapa s.kip attınız lan bu milleti. bak oruç ağzımla küfür de ettim. " bu millet bunu hak ediyor " edebiyatı da yapmayacağım. ben bunu hak etmiyorum kardeşim ! maaşa 5 yılda toplamda göt kadar zam, sadece elektriğe bir yılda toplamda % 65 zam. aferin iyi bok yediniz.