bugün
- anın görüntüsü24
- atatürk resmine basan piçe uçan yumruk20
- judas'ı silmesi için zall'a para teklif etmek9
- hindu tanrılarını baltayla parçalamak9
- 16 kasım 2024 jake paul vs mike tyson boks maçı43
- realite manipülasyonu16
- bu saatte kahve içilir mi sorunsalı10
- ssilvermist8
- torununa köfte alamayan emekli teyzenin ağlaması13
- sözlük kızlarının meme şekilleri19
- geceye bir şarkı bırak8
- bir cumhurbaşkanı nasıl olmalı15
- sarılıp uyumak istediğiniz yazarlar12
- kedimi kim yedi1'in ölmesi14
- gece atıştırmalık önerileri10
- mike tyson13
- queen ravenna'nın ölmesi15
- güvenmemeyi nasıl öğrendin23
- tulumba tatlısı18
- kadın aldatması erkek aldatmasıyla aynı mıdır11
- apo yu hapisten çıkartmaya çalışmak15
- biberonuna tiner koyularak öldürülen bebek19
- 13 yaşındaki çocuğun aids ten ölmesi9
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri14
- izmirde 5 çocuğun öldüğü yangın15
- tanışmak istediğiniz yazar18
- true ve koala arasındaki cinsel gerilim13
- reis deyince akla ilk gelen24
- zafer partisi16
- bugünün bir türlü bitmemesi8
- göbek deliği estetiği10
- şehirler arası otobüs yolculuğunda bastıran çiş8
- yazarların gurur duydukları özellikleri20
- portakallı kek11
- zeynep bastık'ın beyaz külodu23
- bayburtta picasso'ya ait ünlü tablo yakalandı21
- atatürk'e düşman olanlar14
- izmir 3 koşuda hangi at gelir8
- menzil cemaatinin 17 milyar serveti olması23
- yazarların romantiklik seviyesi25
- profesörün sokak köpeği saldırısına uğradığı ülke26
- yazarların kendilerini tanımlama şekli13
- kanka olmak istediğiniz yazarlar9
- kadınların katlandığı eziyetler14
- gül gibi kokan sözlüğün ağır abisi21
- mesai saatlerinde entry girenleri cimere bildirmek8
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey9
- judas'ın ölmesi8
- 17 yaşında bmw vs 3 yaşında egea9
- gece yatarken kurulan hayaller8
citroen in belki de kurtuluş kapısı, orta compact sınıfta iddialı araç. bir kere dizayn olarak oldukça albenili olan aracın coupe modeli ayrıca şükeladır. ancak işçilik her ne kadar klasik fransız otomobillerine göre yüksek olsa da konsol tasarımı şahsi görüşüm olarak oldukça başarısızdır.
kullandıgım ve gercekten iyi konfora sahip motor cekisi yüksek ama it gibi benzin yiyen araç.
coupe versiyonunun arka tasarımı gerçekten ilginçtir..arka görüşü feci şekilde baltalayan bu tasarım harikası modelin 4 kapılı versiyonunu almak en iyi çözümdür.. ayrıca yeni geliştirdikleri direksiyon sistemi sayesinde test sürüşüne çıkan bir çok insan kaza yapmıştır..c4 hakkında söylenebilegim güzel şeyler arasında 307 den daha iyi bir fransız olduğu ve reklamı sayesinde inanılmaz ilgi çektiği
arabanın dans eden robota dönüşüp şarkı bitince tekrar araba olması gibi bir hünere sahip olan araç modeli
27 bin ytl den başlayan fiyatlarıyla uygun da bir araçtır
reklamı harika yapılan otomobil. reklamda kullanılan müzik de "the egg - walking away"miş, ilgilenenlere duyurulur.
alive with technology
http://www.youtube.com/watch?v=JLahXh57RPk&mode=related&search=citroen%20c4
alive with technology
http://www.youtube.com/watch?v=JLahXh57RPk&mode=related&search=citroen%20c4
fransız arabası olmasından sebep dandiktir. Oto tamircilerine sorunuz, en çok arıza yapan araçların liderliğini peugeot ile paylaşmaktadır.
(bkz: welcome to my life)
giderek caddelerimizde artan arabadır.
yolda ne zaman görsem "oynasana lan piç robot" dediğim, tasarımı güzel olan araba.
yeni reklamıyla izlenimlerim sonucunda voltron'a dönüşürken götünden başından fazlasıyla saçmasapan parçalar çıkan araba. hayır arkadaşım aylardır robota dönüşme butonunu arıyor henüz birşeye ulaşamadık. citroen bizi kandırıyor söyleyeyim sonra demedi demeyin. normal araba o.
bir süre önce kullanmaya başladığım araç.1.4 motor bu kasayı çekermi endişemi kurutmuştur. motor performansı beklenenin üstündedir. benzin sarfiyatı 230 bin civarındadır. yol tutuşu mükemmeldir. haliyle süspansiyonları da biraz serttir.konsol tasarımı ve iç malzemesi sınıfındaki diğer araçlara göre gayet kalitelidir. sabit direksiyon gövdesine alışma problemi gibi bi durum yaşamadım. ses sisteminden bahsedecek olursak orta karar bir ses sistemi diyebiliriz. ses kalitesi tatmin edicidir ancak bass lar rahatsız etmektedir.
citroen in son zamnlarda yaptıgı en güzel arabalardan biridir. direksiyon göbeginin sabit olması hoş bi ayrıntıdır alışılması gerekir. uzun yolda gayet güzel gider, tasarım iddalı olmasa da güzeldir.
Oyun havasında da dans edebilen bir robota dönüşebilen araba marka ve modeli.
http://www.youtube.com/watch?v=kyxQw5o-I8s
Tanım: Yer olarak istanbul'da geçen bir yarış oyununun baş kahramanı.
http://www.youtube.com/watch?v=kyxQw5o-I8s
Tanım: Yer olarak istanbul'da geçen bir yarış oyununun baş kahramanı.
(bkz: citroen c4 grand picasso)
dış görünüşünü focus hb den esinlenmiş estetik görünümü mükemmel bir araçtır.
kullanırken, düşük devirlerde sürünen bir motorla beni hayal kırıklığına uğratmış fransız arabası.
citroen'in kompakt sınıftaki temsilcisi. dört senedir ufak tefek problemler hariç özellikle ekonomikliğiyle yüzümüzü güldüren araçtır. dört sene sonundaki izlenimlerim:
110 beygirlik dizel versiyon, yüksek torku ile gerçekten çok atak. tırmanma şeritlerinde rahatlıkla sollama yapabiliyorsunuz, vites küçültmek zorunda kalmıyorsunuz. en ufak nefes kesilme belirtisi yok.
yakıt tüketimi gerçekten tatmin edici. dizel motor 60 litrelik deposuyla şehirler arası yollarda 1200 km civarı, şehir içinde de 900-1000 km arası yol yapmanıza imkan tanıyor.
aracın içi genel olarak ergonomik tasarlanmış. kullanımı zor kumanda yok gibi. direksiyon göbeği sabit, buna bir süre sonra alışabiliyorsunuz. ancak direksiyon göbeğindeki kumandalara alışamıyorsunuz. araç içindeki kullanımı zor olan butonlar işte bunlar. korna, hız sabitleyicisi, radyo-cd çalar kumandaları direksiyon göbeğinde. hatta motor-devir göstergesi de göbekte. buna da alışıyorsunuz. hız göstergesi ve yol bilgisayarı ise konsolun ortasında.
aracın içi ferah, önde upuzun boylular rahat oturuyor, arkada da boyunuz kavak ağacı gibi değilse rahat rahat oturuyorsunuz.
aracın görüş açıları her yerde iyi değil. arka ve arka-çaprak görüş açıları gayet rahat. bayilerin ve servislerin bazılarının hediye olarak taktığı park sensörlerine hiç gerek yok. hatta benzinli modellerde arkada park sensörü standart. ancak arkada gerçekten buna gerek yok.
çünkü aracın ön görüşü ve ön çapraz görüşü çok problemli, alışmak uzun süre alıyor. aracın önde nerede bittiğini anlamanız park manevralarında sıkıntı yaratırken ön camın çok eğik oluşu ve ön cam sütunlarının da dolayısıyla eğik oluşu çapraz görüşü fazlasıyla kısıtlıyor, dar sokaklardan geçerken çaprazını görebilmek için kafanızı sürekli leylek gibi uzatmanız gerekiyor, ancak zamanla buna da alışıyorsunuz.
bagaj hacmi dört kişilik bir aileye yetiyor, koltukları da yatırabiliyorsunuz. böylelikle bagaj hacmi uzun yolculuklara rahatlıkla yetiyor.
aynı şekilde araç uzun yolculuklarda ne sürücüsünü ne yolcusunu yoruyor. süspansiyonları orta sertlikte ayarlanmış. böylelikle çukurlarda fazla sarsılmıyor, yolcular rahat ediyor. ani şerit değişimlerinde ve sert virajlarda da savrulmayarak aracı süren kişiyi terletmiyor.
terletmiyor...
ancak koltuklar aşırı terletiyor. gerçekten de aracın ufak tefek kronik sorunları var; örneğin arka süspansiyon gıcırtıları, cd çaların takılması gibi... ancak bunlar gerçekten sorun değil. otomobilin en büyük sorunu yanlış koltuk kumaşı seçimi.
yaz sıcağında klimanız açık şekilde iki saat araçta oturduysanız indiğinizde sırtınızda ve pantolonunuzda ter lekeleri olacak. terlediğinizi anlamıyorsunuz, çünkü koltuklar sizi bunaltmıyor, siz farkında olmadan terliyorsunuz. indiğinizde bir bakmışsınız her yanınız akıyor. kadife kumaşlı modellerde olan bu sorunu citroen malesef çözme yoluna hiç gitmedi...
her şeye rağmen citroen c4 kendi sınıfındaki birçok araç ile kıyaslandığında artıları olan bir araç.
110 beygirlik dizel versiyon, yüksek torku ile gerçekten çok atak. tırmanma şeritlerinde rahatlıkla sollama yapabiliyorsunuz, vites küçültmek zorunda kalmıyorsunuz. en ufak nefes kesilme belirtisi yok.
yakıt tüketimi gerçekten tatmin edici. dizel motor 60 litrelik deposuyla şehirler arası yollarda 1200 km civarı, şehir içinde de 900-1000 km arası yol yapmanıza imkan tanıyor.
aracın içi genel olarak ergonomik tasarlanmış. kullanımı zor kumanda yok gibi. direksiyon göbeği sabit, buna bir süre sonra alışabiliyorsunuz. ancak direksiyon göbeğindeki kumandalara alışamıyorsunuz. araç içindeki kullanımı zor olan butonlar işte bunlar. korna, hız sabitleyicisi, radyo-cd çalar kumandaları direksiyon göbeğinde. hatta motor-devir göstergesi de göbekte. buna da alışıyorsunuz. hız göstergesi ve yol bilgisayarı ise konsolun ortasında.
aracın içi ferah, önde upuzun boylular rahat oturuyor, arkada da boyunuz kavak ağacı gibi değilse rahat rahat oturuyorsunuz.
aracın görüş açıları her yerde iyi değil. arka ve arka-çaprak görüş açıları gayet rahat. bayilerin ve servislerin bazılarının hediye olarak taktığı park sensörlerine hiç gerek yok. hatta benzinli modellerde arkada park sensörü standart. ancak arkada gerçekten buna gerek yok.
çünkü aracın ön görüşü ve ön çapraz görüşü çok problemli, alışmak uzun süre alıyor. aracın önde nerede bittiğini anlamanız park manevralarında sıkıntı yaratırken ön camın çok eğik oluşu ve ön cam sütunlarının da dolayısıyla eğik oluşu çapraz görüşü fazlasıyla kısıtlıyor, dar sokaklardan geçerken çaprazını görebilmek için kafanızı sürekli leylek gibi uzatmanız gerekiyor, ancak zamanla buna da alışıyorsunuz.
bagaj hacmi dört kişilik bir aileye yetiyor, koltukları da yatırabiliyorsunuz. böylelikle bagaj hacmi uzun yolculuklara rahatlıkla yetiyor.
aynı şekilde araç uzun yolculuklarda ne sürücüsünü ne yolcusunu yoruyor. süspansiyonları orta sertlikte ayarlanmış. böylelikle çukurlarda fazla sarsılmıyor, yolcular rahat ediyor. ani şerit değişimlerinde ve sert virajlarda da savrulmayarak aracı süren kişiyi terletmiyor.
terletmiyor...
ancak koltuklar aşırı terletiyor. gerçekten de aracın ufak tefek kronik sorunları var; örneğin arka süspansiyon gıcırtıları, cd çaların takılması gibi... ancak bunlar gerçekten sorun değil. otomobilin en büyük sorunu yanlış koltuk kumaşı seçimi.
yaz sıcağında klimanız açık şekilde iki saat araçta oturduysanız indiğinizde sırtınızda ve pantolonunuzda ter lekeleri olacak. terlediğinizi anlamıyorsunuz, çünkü koltuklar sizi bunaltmıyor, siz farkında olmadan terliyorsunuz. indiğinizde bir bakmışsınız her yanınız akıyor. kadife kumaşlı modellerde olan bu sorunu citroen malesef çözme yoluna hiç gitmedi...
her şeye rağmen citroen c4 kendi sınıfındaki birçok araç ile kıyaslandığında artıları olan bir araç.
sınıfının en geniş iç hacimli arabası. çoğu fransız arabası gibi ağırlıktan azaltmak ya da yedek parçadan kullanıcıya geçirmek için, çoğu yeri plastikdir.
direksiyon olayındaki yaratıcılığı ile kalan başka da hiç bir numarası olmayan, iç dizayn ve tasarım olarak sıradan, dış tasarım olarak ise eh işte denilen, para verip alınmayı hak etmeyen fransız arabası.
(bkz: citroen c4 wrc)
picasso serisi daha da güzel olan citroen otomobilidir.
iyi satış yapan otomobildir. göstergeleri, yol bilgisayarı kliması mükemmeldir. sürüş keyfi inanılmaz. her bindiğinde insanda 1000 km gitme hissi uyandırır.
ilk ve son sürdüğüm araçtır kendisi.Nitekim ehliyet kursunda tanışmıştım zatialiyle.
Ve şöyle başlar duygusal anımız.Güzel güneşli, nitekim benim için sonradan ne kadar dandik bir gün olsada tahmin edemedim işte başıma geleni.Koltuğuna geçtiğimde yanımdada kursun bayan hocası mevcut idi..Neyse.Bir takım kursta ve çevreden edindiğim tecrübeyle kaldırdığım Fransız şaheserini 2-3 kilometre sonunda sevgili belediyemizin yaptığı veya yapmaya çalıştığı asfalt çalışmasında motorlu aracın alt bölümünü gelişi güzel yola bırakılmış taş birikintilerine sürttürüverdim.Nitekim sanat eserinin altındaki diferansiyelin içindeki volan dişlisini kırmamla sonuçlandı bu güzel güneşli harika gün.Neyseki arabanın sigortası varmış.A.q hatuna rezil olduk.Olsa ne olur.
Ve şöyle başlar duygusal anımız.Güzel güneşli, nitekim benim için sonradan ne kadar dandik bir gün olsada tahmin edemedim işte başıma geleni.Koltuğuna geçtiğimde yanımdada kursun bayan hocası mevcut idi..Neyse.Bir takım kursta ve çevreden edindiğim tecrübeyle kaldırdığım Fransız şaheserini 2-3 kilometre sonunda sevgili belediyemizin yaptığı veya yapmaya çalıştığı asfalt çalışmasında motorlu aracın alt bölümünü gelişi güzel yola bırakılmış taş birikintilerine sürttürüverdim.Nitekim sanat eserinin altındaki diferansiyelin içindeki volan dişlisini kırmamla sonuçlandı bu güzel güneşli harika gün.Neyseki arabanın sigortası varmış.A.q hatuna rezil olduk.Olsa ne olur.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar