bugün

1. oruç tutarken insanlar aç kalmıyorlar.
2. oruç ibadeti sadece islam dininde değil hak dini kabul edilen her din de vardır.
3. orucu sadece aç kalmak olarak algılayan bir zihniyetin orucu yargılaması mantıksızdır.
ayrıca;
--spoiler--
Orucun Sağlığa Faydaları

Orucun kilo kontrolü, kan yağlarının düşürülmesi ve sindirim sisteminin dinlenmesine yönelik yararları biliniyor. Diğer yandan, bunlar tam açlık ve diyetle sağlanamıyor. Tam açlık ve sıkı diyetlerin yan etkileri fazladır; zira yeterli enerji alımı olmadığından negatif enerji dengesi söz konusudur. Oruçta ise -iftar ve sahurda aşırı yememek kaydıyla- optimum bir enerji dengesi vardır. Bu da faydalarının organizmaya zarar vermeden elde edilmesini sağlıyor. Genellikle bir veya birkaç besin ögesinden mahrum kalma prensibi üzerine oturan zayıflama amaçlı diyetlerden farklı olarak oruç fıtrîdir, helâl yiyeceklerde bir kısıtlama yoktur.

Normal, sağlıklı, hatta istisnâlar dışında rahatsız bir bünye için orucun vücut üzerinde zararlı bir etkisinin olmadığı birçok tıbbî araştırma ve incelemeler neticesinde açıklık kazanmış, isbatlanmıştır. Oruç tutanların yaşayarak bildikleri, oruç tutmayan insanların da çoğunun kabul etmek zorunda kaldığı gibi, bazılarının zannettiklerinin tam aksine, orucun vücuda da birçok faydası vardır.

Kurân-ı Kerimin ilgili âyetlerinden ve hadis-i şeriflerden de açıkça anlaşılır ki islâm dini, insanların kaldıramayacağı ağır yükleri onlara yüklemediği için[1], kadınların aylık rahatsızlıklarında, hâmilelik ve doğum sonrasında anne ve çocuk için orucun zarar verdiği zamanlarda, uzun yolculuk ve şiddetli rahatsızlık/hastalık hallerinde oruç, başka bir münâsip zamanda tutulmak üzere ertelenir. Bu, islâm dininin gösterdiği kolaylık ve sağlığa verdiği önemi gösterir.

Normal, sağlıklı ve bülûğ yaşını doldurmuş müslümanların tutmak zorunda oldukları Ramazan orucunun insan vücudu üzerindeki faydalarından bazılarını belirtmeye çalışalım:

Orucun vücudumuzun deveran, sinir ve sindirim sistemleri üzerinde dinlendirici ve şifâ bahşedici tesirleri pek çoktur. Bunun içindir ki Peygamberimiz (s.a.s.):Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız buyurarak Ramazanda olduğu gibi, bu ayın dışında da sık sık oruç tutmamız hususunda müslümanları teşvik etmişlerdir.

Küçük bir bebeğin mamasını veya anasının memesini ilk ağzına alışından tâ insanın ölümüne kadar iç organlar ve sindirim organları devamlı çalışmaktadır. Sindirim organlarını dinlendirmek, Allahın en güzel şekilde yarattığı, her şeyiyle en mükemmel bir fabrikaya benzeyen vücudun iç yapısını revizyona ve bakıma almak, elbette makinelerin sağlamca çalışması için gereklidir. Onun için birçok hastaya perhiz tavsiye edilir veya tedâvi için belli saatlerde yemekten alıkonulur. Mide, hastalıkların evi, perhiz ise tedâvinin başıdır; sözü tarihin çok eski devirlerinden beri birçok doktor tarafından tekrar edilmiş, tecrübe eden halk tarafından doğrulanmıştır.

Az yemenin çok yemekten daha iyi olduğu bir gerçektir. Vücut için, yeterli enerji alındıktan sonra belli zamanlarda yemek yemek; faydalı-faydasız şeylerle mideyi doldurmaktan daha iyi, daha sıhhîdir. Aslında bu özellik, oruçlunun iftar sırasında da az yemesiyle gerçekleşir. O zaman orucun faydası daha büyük olur. Rasûlullah (s.a.s.)'ın sünneti ve tavsiyesi de budur.

ilim de kabul etmektedir ki, çok yemek zararlıdır. Romatizma, kalp hastalıkları, kan dolaşımındaki bozukluklar, şeker vb. hastalıklarda, bu hastalıkları başlatan veya artıran büyük etkenlerin başında çok yemek gelir. Çok yemekte vücudun lüzumundan fazla kilo alması vardır ki, bu sebeple kalbin etrafı yağ tabakasıyla kaplandığı için, insan rahat nefes alıp veremez. Kollestrin (kanda yağ birikmesi) denilen hastalığın başlıca sebebi yine çok yemektir. Çok yemek neticesinde böbrekler vaktinden önce yorulur ve bozulur, vazifesini yapamaz olur. Mide doğal halini kaybeder, büyür, elastikiyetini muhâfaza edemez. Dolayısıyla yenilenleri kolay kolay hazmedemez. Bu yüzden bütün vücut da rahatsız hale gelir. Çok kere mide ülseri, mide veya kalın bağırsakda çıban da meydana gelir. Bu saydıklarımız ve daha birçok rahatsızlıklar hep çok yiyip içme neticesi meydana gelen zararlardandır. Bu gibi hastalıkların oruç tutulmayan yerlerde ve oruç tutmayan kimselerde daha çok bulunduğunu hatırlatalım. Onun için her yıl, on iki aydan birinde vücudun dinlendirilmesinde büyük faydaların olduğu inkâr edilemez.

Müslüman, oruçla irâdesini ve mide şehvetini gemleme gücünü kuvvetlendirir. Sigara ve benzeri kötü alışkanlıkları varsa, vücuduna zarar veren bu gibi şeylerden orucun yardımıyla kurtulur. Vücut bakımından sağlam ve karakterli insanların yetişmesinde orucun büyük faydaları vardır. Peygamberimiz ve asr-ı saâdet devrinde insanların çok az hasta olduğunu, çok az yedikleri halde maddî ve mânevî yönden çok kuvvetli insanların mevcut olduğunu tarih haber vermektedir. Asırlardır müslümanların (dinlerinin emirlerini yaşayan, oruç tutan ve az yiyen dindar müslümanların) durumu da bunu isbatlamıştır. Tabii bütün bunları görebilmek için gören göze, idrâk eden akla ihtiyaç vardır.
--spoiler--
nice oruçlular gördüm aç kalmayı marifet biliyorlar nice oruç yiyenler gördüm rab sofrasından kalkmıyorlar.
ben aç kalıp mutlu oluyorum sen tok kalıp niye mutlu olamıyorsun onu anlamış degilim. mala baglamış insanların sözlerine göre dejenere olmuş bir dinin gereksinimlerini yapıp yine aç kalıyorum da size ne bundan. işledigim diger günahlar ayrı bu konu ayrı. git hristiyanların orucuna karış, yahudilerin orucuna karış. onların ki biraz daha ilginç. o da din islam da din. pardon göt yemiyordu dimi sonra abileriniz kızar.
kimin derdi kimseyi germemeli denilen durumdur.oruç tutan adam sanamı tutuyo şeklinde devam eder.bırakın herkes ibadetini yaşasın.
okulda,iş yerinde cadde de sokakta yarı çıplak dişi insanlara bakıp orucun anlamını zedelemekten kaçınmak isteyip yapması gereken şeydir.
*ü sıkışınca allahım yardım et diyen ateist saçmalığı. kaideyi bozmayan küçük istisnalar. esamesi okunmayan insan cüzzamlıları.
kendi tutmadığı için çevresindeki insanların oruç tutmasından rahatsız olan, çevresindeki yanlış oruç tutan kişileri(acaba kaç kişidir) görüp hiç düşünmeden genelleme yapabilen insanların söyleyebileceği sözcük öbeği.

(bkz: yanlış genellemeler)
bunun açık adı çaresizliktir. yaratıcıya inanmayan birinin, insanların tuttuğu oruçtan dert yanmaması gerekir. bu tür cümlelerin kurulmasının altında yatan kafasındaki bazı şeylerin oturmamış olmasıdır. kendi benliğinde kabul edemediği şeyleri savunurken bile kendi kendini aldatmaktır.Arada kalmışlığın verdiği düşünce "ulan ya doğruysa" diyordur içinden.
işte müslüman bir yere kadar anlar sonra arada kalmamak için bir şeyleri kabul eder.
insanların arada kalmaktansa bir tarafa yönelmesinin ne kadar huzur verdiğini anlaması lazım. o yüzdendir ki,kendinin yap(a)madığı şeyleri başkasında gördüğünde yıpratmaya çalışma. "Nedir bu korkunun sebebi" diye kendine sor.
ayrıca bu sıcaklarda bonus sevap verdiğine inanılır. bir de oruçlu iken ölen müslümanlar var ki, onlar banko cennetliktir.
oruç sadece aç kalmak değildir manevi bir arınmadır.oruc tutan insan sadece ac veya susuz değil tüm kötü davranışlardan kendini uzak tutar hem bedeni hem ruhunu dinlendirir.zaten oruç felsefesine inanmayan biri en azından onbir ay sürekli yemek yediği için insan bünyesinin bir ay hergün düzenli yemek yediğinde ne kadar sağlıklı ve yenilenmiş olduğunu fark etmez.
dinde mantık olmadığından tartışılması gereksiz olay.

adam inanıyor, oruç tutuyor. tutsun yani sana bir zarar yok değil mi?

ha saçma dersen din dogmatiktir. bir ateşin etrafında akşama kadar hölölö yapmak da anlamsızdır ama onun inananı uygulamaktan keyif alıyor.
kafir yorumudur.

(bkz: ben oruçluyum) *

(bkz: troll lere taviz vermiyoruz kampanyası)
oruca sadece yemek yememe olarak bakan zihniyetin anlayamayacağı bir duygudur oruç. Fakirin halinden anlama, allah'ın insanlara sunduğu nimetlerin ne kadar değerli olduğunu farketme ve nefsi terbiye etme amaçlıdır.

Bu manevi duyguya erişemeyen denyocuklardan zaten orucun ve ramazan'ın tarifini yapmalarını isteyen yok. Ayrıca kimseye zorla oruç tut diyen yok herkes kendine tutuyor yavrum seni acıtan ne?
her zaman bu tur yargılara çok güzel bir hikaye ile cevap vermek gerekir. böyle yine birisi siz boşuna aç kalıyorsunuz. namaz kılıyorsunuz dedikten sonra zat ''ben tamam bunları yapıyorum benim kaybım yok. ama benim dinime göre ya doğruysa o zaman sen yandın.'' lafı tam yerindedir. onun için namaz ve özellikle oruç konusunda bu kadar sığ düşünceler içinde olanların içki içip ''ben sarhoş olmuyorum kimseye zararım yok.'' tavrı gibi bir durumda bunu kabul etmeleri doğaldır. tutma demiyorum hobi olarak yine tut şeklinde bir eda ile söylenip içini boşaltmak ayrı bir durumdur.

fakat şöyle bir durum var. bir anlamda şu noktaya da biraz değinilmiş. oruç tutmanın amacı sonuçta bellidir. türkiye de müslümanların en çok ve en sık yaptığı ibadet oruç tutmaktır. çünkü oruç seni engellemez. yani namaz senin en değerli şeyini yani zamanını alır. fakat oruçta eşini yapabilirsin. her türlü rahatlığa sahipsindir. fakat biz hem oruçluyuz hem kızlara bakıp laf atarız. kötü söz söyleriz dedikodu yaparız. annemize babamıza bağırırız. insanların kalbini kırıp kul hakkı yeriz. o zaman bu oruç amacına ulaşmamış demektir. oruç nefsi dizginlemek için bir nimettir. eğer sadece aç kalıyor kendini oruca vermiyorsan o zaman bir anlamı yoktur. sadece kendini aç bırakmaktır.
midenin boş kalmasını oruç tutmak zanneden bireyin(!) söylemidir.Nefsine hakim olmaktır esas olan.
(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
bir üst noktası "vatan için boşu boşuna ölüp adına şehit demek" olabilecek, saçma sapan ve bir aklı evvelin klavyesinden çıkmışa benzeyen önerme.
sana göre boşu boşuna olabilir ama bana göre boşu boşuna değil, allah rızası denen bir mefhum var ve insanların büyük bir kısmı allah rızası için aç, susuz kalıyor yani boşu boşuna değil.
insanların yaşayışlarına, inançlarına ve tercihlerine saygı duymayan kişi, boşu boşuna nefes alıp evrende gereksiz yer kaplar. bitti!
"aç kalmak problem değil hocu, susuzluk zorluyo beni" denilerek savılabilecek söz öbeği.
dıııııııt yanlış başlık. baştan ofsayt. ne boşu boşunasından bahsediyosunuz.
--spoiler--
Her iyiliğe, on mislinden 700 misline kadar sevap verilir. Fakat oruç bana mahsustur, onun mükâfatını ben veririm. Çünkü kulum, benim için şehvetini ve yeme içmesini bırakmıştır.
--spoiler--
Ramazan Bayramı'nda işe gitmezsen mına koyiim emi.
eğer kalp ve nefis de oruç tutmuyorsa, gerçekten akşama kadar boş yere aç kalmaktır oruç. dolayısıyla bu sav da gerçek bir savdır. ancak oruç sadece bedenin değil, kalbin ve nefsin de oruç tutmasıdır. haramdan, günahtan kaçmak, sakınmak, adil olmak, ibadet etmek nefsi ve kalbi temiz tutan, oruç tutmasını sağlayan şeylerdir.
tutmayanlarun tutanlara saygı göstermesi gerekendir.
boşu boşuna yaşamaktan daha iyidir.
oruç tutarken, dedikodu yapan, kötü söz konuşan, yalan söyleyen, fitne yapan boşu boşuna aç kalır. Has orucun anlamı ise aç kalmak değil, bütün bunlardan uzak kalmaktır.