babanın araba kullanmayı öğretmesi

cok sancili bir sürectir hatta babanizi daha yakindan tanimak icin iyi bir firsattir o kibar sevecen babacan adam nasil asama asama bir canavara dönüsür küfürler nasil agzinda can bulur görmek icin iyi bir yoldur.

her aynaya baktığımda gördüğüm alnımdaki dört dikiş ve babamın kulaklarımda çınlayan "frene bas, lan frene bas, gaza değil lan frene, laaaaan!" sesidir.

takriben 30-40km hizla giderken direksiyonun 20 derece kadar cevrilmesi sonucu babadan yenilen azar.belirtmekte fayda var dumduz bombos yol.

-yavas kir direksiyonu arabayi devireceksin.

(bkz: baba seni seviyorum)

daha doğrusu babanın araba kullanmayı öğretememesi şekliyle sonuçlanan bir durumdur.**

çok farklı bir versiyonu için

(bkz: babanın araba kullanmayı öğrenmesi) ***

asla denenmemesi gerekli bir eylem her an kaza yapılması muhtemeldir.

babanın şöför olması durumunda çabucak halledilecek durumdur...

cok zor bir olaydir. sonucta adamin arabasi, ama sürücü koltugunda degil, yolcu koltugunda oturmak zorunda. babaya göre degismekle beraber, genelde kötü sonuclar dogurur.

benim icin öyle oldu, zaten 2 kere denedik, ikisinde de kavga ettik, birinde ben kaldirima bindirdim, toplamda 86 kere stop ettirdim arabayi. en sonunda vazgectim ögrenmekten.

sonuc : ehliyetim var ama araba kullanmayi bilmiyorum. trafige cikmadim, otobüs neyime yetmiyor.

genelde babayı sinirlendirip,evladı da çıldırtan durumdur. bağırarak hiç birşey öğretilemeyeceği için kavga akabinde ders yarım bırakılarak tıpış tıpış eve dönülür.
fakat sonradan düşünüldüğünde, at arabasını sollamaya çalışırken (hangi açıyla girildiyse artık)atı ezmeye kalkmaktan dolayı babanın sinirine hak verilir.daha sonra tekrar derse çıkılır. bu seferde jandarmaya yakalanınca artık pes edilir.

oğlunu azarlamak veya dövmek için bahane arayan babanın, kurtulunması imkansız projesi..bir nevi babalara gelmektir.. *

daha ilk defa otomobilde şöför koltuğuna oturmuşum...

- martyns su gaz su fren hadi gidiyoruz!!
- hangisi baba??
- ebenin ...!!ulan sen zaten neyi biliyosun!! ben kaç defa derim bu cocouktan bir bok olmaz diye!!**

(bkz: babanin arabasının anahtarını oğluna verirken yaşadığı duygu deryası)

zaten arabayı çalıştırana kadar bin dereden su getirilir. 'arabayı mahvettin, gitti balatalar...' şeklinde başlayan, eğer arabayı sürme aşamasına geçilebildiyse, sürekli 'dikiz aynalarından yolu kontrol et, direksiyonu fazla çevirme, aman aman karşıdan tır geliyo, yavaşla! ulan eşşoooğleşek * önce debriyaj sonra fren yapıcan' şeklinde devam eden ve sonunda sizi isyan ettirerek 'bu ne kardeşim, gider kursunda öğrenirim daha iyi' dedirten hadisedir.

bir de ek olarak; trafiğe çıktığınız ilk yıl kaza yaparsanız *, sonradan babanızın size araba kullanmayı öğretmede kullanacağı teknikler daha farklı oluyor. *

(çocukken)
kucakta direksiyon hakimiyeti sağlamak amacıyla geçen zamandır.

(ayaklar gaz pedalına değmeye başladığında)
babanın göbeği üzerinde geçen zamandır.

(kıç koltuğa değip ayaklar gaz pedalına değmeye başladığında)
vites kolunun kıçınızla paralel olduğu zamanlardır ki, bağsur olmuş bir insan gibi yan durma vaziyetinde ayaklar gaz, fren ve debriyaj kombinasyonuna alıştırılır.
(bu zamana kadar babadan öğrenilmeye çalışılır.)

--spoiler--

(artık genç bir delikanlı olduğunuzda)

araba evin önünden kaçırılır ve tek başınıza o koltuğa oturulur. mahalle civarlarında geniş bir alanda bir kaç tur atıldıktan sonra aynı yerine biraz düzensiz bir şekilde park edilir.

gençlik zamanınıza kadar babadan tek öğrendiğiniz yarım kıç pozisyonunda eziyet çekerek araba kullanmaya çalışmaktır.
tam anlamıyla bir sürücü olduğunuzda da övünür, "araba kullanmasını ben öğrettim" der.

evlerden ırak olası bir durumdur. fırça üstüne fırça yemek kaçınılmazdır. ama o sancılı dönem atlatılırsa iyi bir şoför olunur.

- yürüsene kiziiiim ne bekliyorsun?
- baba, kamyon geliyor ya, o gecsin öyle döncem.
- sacmalama, bas gaza o gelene kadar elli kere dönersin.
- ya baba bi saniye, bekleyelim gecsin.
- yürüüü beee.
- ...(araba stop etmistir bu sirada.)
- essolesegin kizi ne bicim araba kullaniyosun, ben ne diyorum sen ne yapiyosun?
- essolesegin kizi ha, himm. peki bu durumda sen ne oluyorsun baba?
- sus, sus calistir arabayi hadi...

ehliyet alma sürecinin kesinlikle en sakincali evresidir babayla beraber araba kullanmak. cünkü o sevecen, sevimli babanizin nasil tam tekmilli bir canavara dönüstügünü görür, söylediklerini yapmaz ya da yapamazsaniz belki de hayatinizda ilk kez bu kadar sinirlenip cileden ciktigina sahit olur, hayatinizin ilk fircasini yersiniz.

takribi 11-12 yaşındadır genç kişi
frene basılır araba stop eder
-ama bu stop etti
-e debriyaja basmadın
-sölemedin ki
-oohoo işimiz var senle.nfs oynarken yok adamları haritadan sildim (bkz: haritadan silmek)yok bilmemne diye hava atmayı biliyorsun
-ya baba güzelce göstersene şunu
-taam deneme yanılma ile öğrendin işte.şimdi kalk bakam şu yokuşa sür.
eğimi gayet kallavi olan yokuşun tam ortasında...
-dur,
-şimdi kalk
haliyle araba ayak debriyajdan çekilir çekilmez kayar.genç kişinin yusuf komboları artmaya başlamaktadır,baba kişi ise gayet sakin iki eli kafasının arkasında dalgasını geçmektedir.
-taam bu sefer anlatıcam.el freni çekiliyken debriyajdan çek ayağını akabinde indir el frenini hemen,gaza basmayı da unutma tabi
-oldu baba!

unutulmayan zamanlardan biridir babanın araba kullanmayı öğretmesi,o ilk sürüş heyecanını hiçbir ilk'e değişmem.koskoca arabanın ufaktan ufaktan hareket etmesi,motorun sanki "emrindeyim" der gibi çıkan uysal sesi,direksiyonu elinde tutmanın verdiği güven yüze bir tebessüm olarak yansır,hiç inmek istemez insan o an o arabanın içinden..

dreksiyona 3 veya 4. kez geçilmiştir, vites 3 e atılır
baba:yavas olm görmuyo musun virajı?
memolf:baba gördum niye görmimm.
b:ee daha ne gaza basıyosun hala b.k herif.
memolf:ya baba ben biliyorum kullanmayı, sen çok panik yapıyosun.(bu sırada sol kol dreksiyonu bırakarak camın kenarına konulur tek elle araba kullanılmaya devem edilir.
b:ulan itt daha dun bir bugun iki, tek elle tutuyo dreksiyonu. adam akıllı tut dreksiyonu kafanda kırarım o nu.
memolf:baba sende he okadar dedım ben sana bende yetenek vardiye(bu sırada yoldaki çok guzel tasarlanmıs bir cukurdan hızlıcana geçilir)
b:senin yetenegine s.çim hemi, kırdın geçirdin on takımı, çek kenara, çeeeeeekk.
memolf:tırs tırs tırs yusuf yusuf yusuf.
(bkz: allah belanı versin karayolları mudurlugu)

eğer ki baba hala zaman kazanmaya çalışıyorsa sıkıcı olabilecek durumdur...
- evet şimdi arabaya bindin emniyet kemerini tak aynaları ayarla
+ tamamdır baba
- şimdi kontrol et vites boşta mı
+ boşta
- kontağı çevir
+ motor sesi...
- tamamdır en önemli kısmı buydu zaten devamını önümüzdeki yıl çalışırız... *

b : eşşoğlueşşek!!
s : ama baba...
b : ulan eşşoğlueşşek!!
s : bırak gidi...
b : sağına bak eşşoğlueşşek!!
...15 dakka sonra
b : aynaya baksana eşşoğulueşşek!!
s : hadi bana ediyonda kendini niye karıştırıyon...
b : sana ne eşşoğulueşşek!!

yaklaşık 45 dakak süren bir şey. Direksiyon başındaki dikkatinizi kontrol eden bir test ayrıyetten.

hadi kızım bas gaza,bas gaza nidaları ile geçen öğrenme sürecidir.
babalar genelde sabırsızdır,tahamülüsüzdür.
hele de düzgün süremiyorsanız vay halinize.

karsılıklı küfür alısverisine müsait bir ortamdır. fakat genelde biz içimizden, pederler böğürerekten sövdükleri için pek bir ezik hissederiz kendimizi.

babaya kendini göstermek için sürekli pedallara basmayı gerektiren ve kaldırıma çıkma sonucunu doğurandır.

sakar babalara yasaklanması gereken olay.
hangi pedala bastığımı görmeye çalışan babamın kafasını dizim ve direksiyon arasında sıkıştırması yüzünden hem direksiyonu çeviremedim,hem o panikle tüm pedallara bastım,hemde vites kolunu babamın böğrüne soktum.

sonunda arabanın haşat **olması ve babanın geçici sinir krizi geçirmesi...

-müziğin sesini kıs, motor sesini duyamdan araba sürülmez.
+ama baba,
-kıs ulan
+* iç ses, kıstım baba.