bugün

öğretmen ne iş yapıyor diye soran baba gibidir.
yolunu arayan öğretmen tipidir. bana lisedeki bir hocam bu soruyu sorduğunda babamın tekstilci olduğunu söylemiştim. o da 'bana deri mont bulur o zaman değil mi?' demişti. yok benimki desenle uğraşır dememe rağmen ısrarını sürdürmüştü.
kendisiyle kıyaslayıp egosunu tatmin etmek isteyen öğretmen.
özellikle de "emekli" denildikten sonra akabinde büyük bir iştahla "nereden?" sorusu gelir ki aman ya rabbi! bayılacağım şimdi. sana ne be hoca!
+ berkcan baban ne iş yapıyor?
- jinekolog hocam!
+ Ooooooo işi iş yani!
- !!!!????
ivir zivir parasi isterken ne kadar kessem hesabi yapan ogretmendir.
bu kadar kötülenecek bir tarafı yoktur. sanki insanların birbirine sorması utanılacak bir şey gibi.

he uluorta sormasına karşıyım bak. diyelim ki çocuğun babası işsiz, yazık o zaman o yavrucağa.
karı satıyor hocam. cevabı gayet iyi olur.
"sizin yaptığınız işi" şeklinde cevap verilebilir.
-serbest meslek
-..?
(bkz: kel mahmut)

- pek iyi bilmiyorum ama; galiba karanlık işler çeviriyor hocam.

diye yanıtlamıştır güdük necmi de.
babası işsiz birine sorulduğunda da hoş karşılanmayacak olan sorunun sahibidir.
öğrencinin sosyo- ekonomik seviyesini ölçmek isteyen öğretmendir. sıra sıra herkese sorarak nabız yoklar, '' bakalım geçim şartları nasıl'' merakına yenik düşerler. can çıkar huy çıkmaz. her eğitim-öğretim yılında aynı sahne, aynı fasıl. üstün gelir düzeyi olanlarda var, orta direkte, kıt kanaat geçinenlerde. insanları niye bunaltıyosun! zaten adamın dersine girerek gözlemini yapacaksın.

ama haklılar kendilerine göre; öğrenci- veli söğüşlemasyon sistemi oldukça ekonomik konulardan haberdar olmaları gerekiyor.
-baban ne iş yapıyor evladım ?
+milli eğitim bakanı öğretmenim.
-saygı duyarım.
sanane nüfusuna mı geçirecen lan baba mı? diyesim gelen öğretmendir.
öğrenci ile tanışırken onu babasının mesleğine göre değerlendirmeye tabi tutması ihtimali olan öğretmen cinsidir.bu işten ne çıkarı vardır bilinmez.
- baban ne iş yapıyor ?
+ godoş.
- hmm.. (bkz: mavi ekran)
isa olsaydı muhtemelen benim babam tanrı derdi. tabi sınıfın atmosferi nasıl olurdu bilinmez.

ayşe: benim babam doktor
fatma: benim babam möhendis
alican:benim ki avukat !
isa: benim babam TANRI

-uuuuuuuuu
+baban ne iş yapıyor evladım?
-siz ne yapmasını isterdiniz hocam?
(bkz: soruya soruyla karşılık vermek)
- baban ne iş yapıyor
* mit' te çalışıyor
- sormadım farzet oğlum
* ama sordunuz hocam.
- yüz verim sana otur evladım
* ????
her sene sınıfa gelen hocanın hadii tanışalııımm diye başlattığı ve en son o öldürücü soruya geldiği andır.eğitimcisin kardeşim telafuza dikkat etmek gerekmez mi, o öğrencinin babası vefat etmiş durumda olabilir ayrılmış ailenin çocugu konumunda olabilir bla bla blaa...
işte eğitimcinin eğitimsizliğini ortaya koyduğu andır..
Öğrenciye nasıl davranacağına baba mesleğine göre karar veren öğretmen.
aileyle işbirliği içinde olması gerektiği söylemini yanlış anlamış olması muhtemel öğretmendir.
bir de babalar gününe doğru baba hakkında kompozisyon yazzdıran tipler vardır.

ulan anlayışsız herif/karı! ya sınıfta babası ölmüş olan varsa.

mesela bizim sınıfta vardı öyle bir arkadaşımız. ve ertesi gün, yani kompozisyonları getirmemiz gerektiği gün sınıfa gelmemişti.

not: getto ruhu argadaşınız da o yaşında bu durumu farketmiş ve kompozisyonunu yazmış olmasına rağmen hocaya tepki olsun diye yazmadım diyerek eksi almıştır. öyle de bir delikanlıdır işte.
-oğlum senin baban ne iş yapar?
-.....
-oğlum duymuyor musun beni?
-öğretmenim benim babam öldü.

can acıtan bir soru olabilir kimi zaman.
duldur.