19 eylül 2010 fenerbahçe beşiktaş maçı

8taşlıların kendilerini kandırmak için yer aradıkları maç. yok hakem kötüymüş , yok yan hakem kabız olmuş , yok bilmem ne. ulan ne hakemi amına koyum. ilk yarıdaki yüzde yüzlerin kaçında hakem hatası vardı?

"beşiktaşlıların beraberliğe galip gibi sevinmeleri"

nokta.
daha söze gerek yok.

son dört sezonda kadıköyden sadece 1 puan çıkarabilen beşiktaş takımı taraftarının beraberliğe, sanki şampiyonlar ligi kupasını almış gibi sevindiği maçtır.
ezik olmak başka bişey demek ki...

taktik teknik bir yoruma, burada çapul taraftar şekillerine gerek bırakmayan maç.

volkan kendini gösterdi yine.

(bkz: volkan demirel)

Zevkli çekişmeli maç olmuştur vesselam.. Beşiktaş'ın modern futbolu* yansıtmaya çalıştığı gerçeğine paralel olarak Fenerbahçenin de kontralarla etkili olmaya çalışması kaçınılmaz olmuştur.. ilk yarı Volkan'ın yerden kalmasını bekleyemeyen Ekrem sıkıntıdan oyunu bırakmış ve Hakan Arıkan da beyin travması geçirmiştir.. Hakeme ana avrat düz giden Emre, Bilica, Volkan, Selçuk gibi elemanlara dokunulmazken eli arkasında masumane bir itirazla hakeme koşan büyük kaptan ibrahim Üzülmez'in sarı kart ile cezalandırılması bizleri üzmüştür ama ibrahim'in performansında bir düşüş yaratmamıştır.. iki klas hareket yapim, sağdan soldan akınlar gerçekleştirim düşüncesinde olan Quaresma ya Gökhan Gönül'e takılmıştır* ya da Bilica, Selçuk, Emre gibi art niyetli elemanların gazabına uğramıştır.. Guti'nin akıllı oyunu tehlikelere ortam hazırlamış ve Bobo'nun penaltı pozisyonu da böyle bir zamanda gerçekleşmiştir.. Ernst ve Aurelio ikilisi orta saha bizimdir lan diyip postayı koymuştur ve Selçuk Emre Topuz gibi elemanlar çükleriyle oynamışlardır.. Pek futbol izleyemedğimiz ilk yarının ardından ikinci yarıda tek kale oynayan bir beşiktaş sahayı rakibine dar etmiştir.. Quaresma'nın al lan klas hareket yapacam diyerekten verdiği topuk pasları maça zevk katmış ve tehlike yaratmıştır..Beşiktaşın %70e varan topa sahip olma oranı ile Fenerbahçenin topu göremediği gerçeğini es geçmemek gerekir.. bir iki ara pasla tehlike yakalayan fener takımının maçı alabilecek potansiyelinin var olduğu da bir gerçektir.. Öyle veya böyle bir derbidir ve zevk vermiştir.. Her iki takımı da tebrik etmek ve önümüzdeki güzel maçları beklemek en güzelidir..

(bkz: Sportoto Lig hiç bitmesin)

(bkz: Quaresma ve Guti bi yere gitmesin)

bu iki takımın da taraftarı olmadığımı söyleyerek söze başlayayım. çok zevkli bir maç oldu. fakat gollerin güzel olduğunu söylemem. sahadaki oyuna yakışan 2-2 gibilik bir sonuç ve skorda çekişme yaşanmasıydı. fakat basit gollerle oyun geçişti. dia oldukça hareketli ve hareketli çok keskin. quaresma ise yine süper. oyunu kendi istediği gibi yönlendirebiliyor. tek başına çok çabaladı bu akşam. biz seyircilere güzel hareketler izletti. fakat gole ulaşamadı. guti'nin ise özellikle pasları çok güzeldi. lakin maçın sonuna doğru yorgunluğa bağlı tutarsızlıklar göstermeye başladı. Kısaca dersler başlamadan güzel bir maç izlemiş olduk. Bana düşen her iki takıma da teşekkür etmektir.

nihat diye biri vardı sahada. bizim takımdaydı* sanırım. kendi kendine takılıp düştü filan. enteresan.

galatasarlıyım, maçın berabere bitmesi en çok istediğim şeydi. fakat beşiktaş taraftarını gerçekten anlamıyorum, maç berabere bitti arkadaşlar, ne bu sevinç? tamam daha iyi oynadınız, daha çok hak ettiniz, ama maç berabere bitti. quaresma ve guti takıntısı başına iş açacak beşiktaş taraftarının, boku çıktı, abartmayın. böyle de bir maçtı işte.

dünkü bucaspor-galatasaray maçından sonra çölde vaha gibi gelen * karşılaşma. böyle tempolu, kora kor, heyecanlı bir süper lig karşılaşmasını en son ne zaman izlediğimi unutmuşum. her iki takıma da teşekkür etmek gerek.

--- beşiktaş açısından bakarsak:

schuster'in yanlış bir kadro çıkardığını düşünüyorum. artık futbolla, forvetlikle ya da kanat oyunculuğuyla bir alakası kalmamış olan nihat'ın yerine nobre'yi, ileriye de bobo'yu koysa beşiktaş ilk yarıda golü bulurdu. iki tane zorunlu oyuncu değişikliği de gelince bu yanlışlıkları düzeltemedi ve nihat 90 dakika sahada kaldı. gerçi hakkını da vermek lazım, maçın sonlarında aurelio'yu çıkartıp bobo'yu alması usta işi bir değişiklikti çünkü böylelikle nihat'ı yok sayıp bobo'yu ileri koyarak, nobre'yi de nihat'ın yerine koyarak o bölgeyi işler kıldı ve beşiktaş hareketlendi. sonucunda da bobo'ya yapılan faul penaltıyı getirdi.

iki yarıda da ilerde basan, daha çok hücumcuyla çıkmaya çalışan bir beşiktaş vardı sahada. ilk yarı quaresma'nın ceza sahasına uzak kalması, nihat'ın ve aurelio'nun kötü oyunları gibi nedenlerle pek yapamadılar ama ikinci yarıda fenerbahçe'yi sahasına hapsettiler. yine ilk yarıda verdikleri pozisyonları hakan arıkan'ın hatalı çıkışı ve topu ıskalamasıyla yedikleri golün verdiği moral bozukluğuna veriyorum, çünkü o gole kadar pozisyonu yoktu fenerbahçe'nin. zaten gol de organize bir atakla değil, alex'in korneri hızlı kullanması ve akabinde içeri doldurulan topla geldi. cenk gönen kalede olsa o golü yemezdi.

ikinci yarıda oynadıkları futbolla puan almayı hak ettiler ve aldılar. tabi bu arada guti'yi anmadan geçmek olmaz. schuster'in sistemini işler kılan adamdır guti. onunla ilgili düşüncelerimi yazmıştım zaten:

(bkz: guti/#9433674)

--- fenerbahçe açısından bakarsak:

aykut'un doğru oyuncuları yanlış yerlerde oynattığını düşünüyorum. mehmet topuz emre'nin yanında, dia sağda, özer ortada, stoch solda ve niang önlerinde başlasaydı hem takımın direnci artar, hem de daha çok pozisyona girerlerdi. kafam kadar göbek yapan ve hiçbir şey oynamayan dos santos'un yerine de caner'i oynatabilirdi. fenerbahçe'ye oynatmak istediği bu futbol * açık oynayan takımlara karşı etkili ama kapanan takımlara karşı öyle değil. anadolu takımlarının kaçı böyle açık oynar fenerbahçe'ye karşı bilmiyorum. daha çok zorlanacaklar.

gerçi ilk yarıda çok pozisyona girdiler ama ikinci yarı oyundan düşmelerinin nedeni de mücadele etmeyen futbolculardır. selçuk, dos santos ve çıkana kadar mehmet, alex, gökhan üçlüsü hiçbir şey oynamadılar. yaptığı değişikliklerden sadece özer hurmacı girdikten sonra bir şeyler yapabildi, onun da zaten maçın başından itibaren sahada olması gerekirdi. gökhan ünal ve christian baroni'yi saymıyorum bile.

ilk yarıda hakan arıkan'ın yediği saçma golün etkisiyle oyundan düşen beşiktaş'a karşı en az 6 tane net pozisyona girdiler ama atamadılar. yarısını atsalardı beşiktaş yine de ikinci yarı maçı çevirebilirdi demek çok zor.

ilk yarıdaki futbollarıyla maçı kazanmayı ne kadar hak ettilerse, ikinci yarıdaki mahkum futbollarıyla da puan kaybını bir o kadar hak ettiler.

--maçın adamı

(bkz: guti)

-- maçın kötüleri

beşiktaş adına nihat kahveci, fenerbahçe adına dos santos. tribünde otursalar daha çok katkı sağlarlardı takımlarına.

skoru bursaspor,trabzonspor ve galatasaraylıları sevindirmiştir.
beşiktaşlılar veya fenerbahçelilerin sevindiğini düşünmüyorum.

beşiktaşın haylice hak ettiği fakat fb taraftarının uzman olduğu, çirkeflik yeteneği ile hala hak idda edilen maçtır. bjk özgüveniyle tokatlamıştır feneri ki bu dönem sürekli görebileceğimiz bir görüntü gibi görünüyor. keşke sakatlıklar olmasaydı, ve değişiklikleri ona göre yapabilseydik de maçı alabilseydik dedirten derbi.

penaltı pozisyonunun tartışılacak tarafı olmamasına sevindiğim karşılaşma. sonra çok muhabbet dönüyo, boku çıkıyo yok "haksız yere puan aldınız" falan filan.

beşiktaş'ın orta sahası hala parlıyor, fenerbahçe'yi 9 nculuğa iten maç ayrıca.

öncelikle;

(#9433157)

bu da kanıtı;

görsel

varın siz hala tartışın,o kaçırmış ,bu atamamış,hakem böyleymiş.bir beşiktaşlı olarak,kötü oynayıp yenmektense, iyi oynayıp böyle bir skora sevinirim arkadaş.

buz gibi bir penaltı örneği içeren maç. * **

beşiktaş'ın istatistiklerle feneri tabiri caizse ezdiği maç.
http://twitpic.com/2q3qcn

inönü'ye de bekleriz dediğimiz maç olmuştur..

beşiktaş'ın quaresma ve guti ile olgunlaştırdığı ataklar için, nihat ve nobre'nin pek uygun olmadığını bir kez daha gördüğümüz maçtır, en azından bobo'yu kullanın yahu.

ilk 45 dk da ki zorunlu değişiklere fenerlilerin dua etmesi gereken maçtır. maçı izlediğim yerde fenerli girlsler niyeyse hiç ses çıkaramadı. hele beraberliği sağlayınca büzzük korkusumudur nedir ağlamaya duruverdiler. fenerlilere tavsiyem vazelinlerini hazırlayıp inönüyü beklesinler.ayrıca puan kazanma ihtiyacı fenerin daha fazlaydı fazla konuşmayın 3 kişi tuttunuz q7 yi gt korkusuna.

biri ligin şişirilmiş balonu,diğeri lige kötü başlamış ve kötü futbol oynmaya devam eden fenerbahçe. maça bakıyorsun o kötü takım neredeyse çakma barcelona diye yedirilmeye çalışılan takıma karşı 7-8 net pozisyon buluyor. ama adamlar dandikten istatistiklerle kendilerini avutuyor. çok iyi takım ama çuvalla pozisyon veriyor taraftarı hala çok iyi oynadık diye kendini avutabiliyor.helal olsun ne diyelim.

bu gece oynanmış ve 1- 1 bitmiş olan maçtır.

bir tarafta büzzük korkusuna bi taraflarını yırtan ve kendi seyircisi önünde maça çıkan takım varken diğer tarafta 2 tane talihsiz oyuncu değişiklikleriyle sistemi ve taktiği bozulmuş dünyaca ünlü yıldızlara sahip yüzde 60 la oynayıp karşı takımın iki katı pas yapan bi takım vardı.nitekim berabere bitti yazık oldu.

bu maçı full olarak izleyebilecek vereni artı manyağı yapıyorlarmış.
maçla alakalı olarak ise ;
beşiktaş'ın bir an önce nihat'a güzel bir jübile düzenlemesi,
fenerbahçe'nin ise aykut'a bir an önce daum'a yaptıklarının 100/1'ni yaparak direk göndermesi.
beşiktaş bu sene çok can yakacak o ayrı.

moral bozan maçtır.***