bugün

antalya anadolu lisesi

icinde bulundugu semtten dolayi* hic sevemedigim 'ulan suradan mezun olayim bir daha nah gelirim aq' dedigim eski lisem. sevmedim sevemedim bir turlu. ya okulun icinde atla gezen adami bile gordum ya ben daha ne diyeyim? mac yaparken top disari bir kacti mi unutun gayri. ya para isterdi adamlar ya sigara ya alip kacarlardi mahallenin derinliklerine dogru. tum basarisi ve kalitesi ogrencilerinin sayesindedir. yoksa bir kac ogretmen disinda oyle aman aman ogretmenleri yoktur. mesela benim zamanimda tahtanin basina gecip catir catir ders anlatan bir tane fizikcimiz yoktu. tek takdir edilesi yonu ingilizce egitimiydi. lise 2 ye kadar cok ciddi bir ingilizce egitimi var ama ondan sonra saliyorlar dersleri hic bisey yapmadan 5 veriyorlar karneye hepsi bu. efsane hocalara sahiptir:
(bkz: huseyin yarikkaya)
(bkz: mehmet sarikus)
(bkz: niyazi levent)
ve de son olarak bu okulda kurulan dostluklarin tadi bambaska. zaten bu okuldan geriye hatirlamak istediklerim de tek onlar. gerisini ruzgara saliver gitsin.
ve tabii unutmadan:
(bkz: huseyin onur)