bugün
- bir kadında aradığınız kriterler21
- şeytana ne sormak isterdin34
- patlak hatunla evlenmek21
- 28 haziran 2024 elektrik zammı12
- şeriat isteyenler yallah arabistana11
- düşün ki o bunu okuyor9
- diyanet işleri başkanlığı28
- mavi gözlü babanın kahverengi gözlü oğlu14
- barış alper yılmaz18
- 4 bin türkiyeli siyonist gazze'ye gitti24
- sözlükte benden başka yakışıklı erkek olmaması18
- yazaların dede mesleği21
- 28 haziran 2024 türkiye'nin gri listeden çıkması10
- ölümden korkanlara bir söz bırak10
- türkiye de kadınlara yapılan pozitif ayrımcılık10
- sigara içen kadın neden antipatiktir11
- türk islam sentezi22
- thy'nin coca cola ikram etmemesi9
- türkiye de herkesin torpil kovalaması13
- allah istese enflasyonu sıfırlar13
- karınızın kapanmak istemesine ne dersiniz34
- gurbetçilere olan nefretin sebebi17
- gideon reid morgan jj24
- kadınlardaki gereksiz boy takıntısı13
- 2 temmuz 2024 avusturya türkiye maçı13
- anın görüntüsü16
- abırın sabah sabah sözlükte şov yapması11
- benim burada ne işim var denilen anlar9
- kocasının ayağını yıkamayan kadın8
- onu çok seviyorum ne yapmalıyım17
- manyak olmaya karar verdim12
- aşk acısı çeken kadınlar9
- zengin bir kayınbaba bulup piyasadan çekilmek13
- et yemesinler ot yesinler diyen gurbetçi14
- kazara evlilik teklif etmek11
- en sevdiğin pozisyon12
- uyku problemi çeken yazarlara tavsiyeler16
- menemen soğanlı mı yenir soğansız mı20
- hacca gitmek çok mu önemli8
- cenk tosun17
- 10 liralık simiti 500 liraya kakalayan adam15
- sizin köyünüzden 34 insan bombalansaydı15
- cennette ne var16
- başı açık erkeklere cehennemde büyük azap var16
- okumak istediğiniz kitaplar11
- arda güler28
- 26 haziran 2024 çek cumhuriyeti türkiye maçı27
- islam düşmanlarının ikiyüzlü olması9
- hangi dizinin başrollerinden olmak isterdiniz14
- bel çantası kullanan erkek12
gerçekçi olalım. kendimizle yüzleşelim. okuduğunuz, zaman zaman mesajlaştığınız, hatta daha da samimi olup telefon alıp verdiğiniz yazarlardan kaçını dışarı görüp tanısanız selam verirsiniz? sanal ile gerçeği ayıralım lütfen. aman aman şu girin çok güzel olmuş denilen yazar görülse, insan kendinden iğrenip yolunu değiştirir ya. kılığı kıyafeti geri zekalı halleri filan... düşünsenize, sınıfta iş yerinde allahın eziği, zavallısı burada sizle eşitlenmiş, sırf kelimeler yüzünden. kimsin lan sen it?
gerçekten de üzerinde düşünülmesi gereken bir soru bu. büyük çoğunluk için kolay olabilir
cevabı. çünkü genel itibarıyla aşağı yukarı aynı kategoriye, titre, seviyeye, hiçliğe sahip
insanlarsınız. aynı şeylere gülüp aynı erkenlikte boşalıyorsunuz. hepinizin okul yıllarında ezilmiş, dayak yemiş, sevgilisi elinden alınmış insanlarsınız. çoğunuz sevmeye bile cesaret edememiş. neyse uzatmayayım. birbirinizle karşılaştığınız zaman haliyle selam vermeniz gayet doğal. görmezlikten de gelebilirsiniz elbette. ancak eşit şartlarda olduğunuzdan bu bir tercih meselesinden öteye gitmez.
fakat.... ortalamın üstünde, hem de çok üstünde bir karaktere, karizmaya, seviyeye sahip bir yazar
sizi sokakta görse selam verebilir mi? tabi ki veremez. yazarlık vasıtasıyla bir şekilde bazı elit
insalarla aynı ortamı solumuş, aynı yerde yazmış, aynı başlıklarda nickini döndürmüşsünüz.
muhtemelen de bu sizin hayatınızda olup olabileceğiniz en büyük konum olacak. peki ya bundan sonrası? işte orada duracaksınız. götünüzün durduğu yeri, haddinizi, kim olduğunuzu unutmayacaksınız. bazı gerçekler vardır ki öğrenilmediği, yok sayıldığı, kalkan anüsler yüzünden unutulduğu takdirde acısını fena çıkarır.
bakın... burada yazmanız sizin için şans. ne kaparsanız kar yanınıza. hayatınızda umumi tuvalette bile yan yana gelemeyeceğiniz insanlarla aynı platformda yazı yazıyor, her ne kadar feedback alamasınız da onun bir mesaj uzaklığında olduğunu biliyorsunuz. biliyorum, ağır bir sorumluluk bu. kendinizi bi sikim sanmanız gayet normal. görmemiş olduğunuzdan böyle bir durumla
karşılaştığınızda ne yapacağınızı şaşırıp, kendinizi kaybediyorsunuz. açıkçası kaliteli yazarlarla aynı ortamı paylaşan bu asalak, dandik yazarlarınn psikolojisi için ben çok endişeliyim. hatta bir takım testleri geçmeden alınmamaları taraftarıyım. ama olmuyor tabi. çarkın işlemesi gerekiyor.
sözlükte her durduğunuz saniye tekrar tekrar kendinize sormanız gereken bir soru bu. sizin için
verir misiniz değil, verebilir misiniz olmalı aslında. ben şahsen sokakta bir sözlük yazarının bana yanaştığına, güldüğüne, selam verdiğine filan şahit olsam, inanın önce afallar, buna cesaret, haddini bilmezlik diye düşünerek yüzünü tanınmayacak hale getiririm. uyanın artık. sanal sözlükler, cenaze törenleri gibi insanların belli süreliğine eşitlendiği, statülerin kalktığı yerlerdir, bu duruma kendinizi fazla kaptırıp hayal aleminde yaşamayın. etiniz budunuz hiçliğiniz ortada.
ekrana salak salak bakıp vakit geçiren regular insanlarsınız. ve bunu bilerek yaşadığınız sanal
eşitliğin tadını çıkartarak aynı ortamı paylaştığınız değerli insanlara nankörlüketmeyecek, yabguya , muktedir yazara biat edeceksiniz.
gerçekten de üzerinde düşünülmesi gereken bir soru bu. büyük çoğunluk için kolay olabilir
cevabı. çünkü genel itibarıyla aşağı yukarı aynı kategoriye, titre, seviyeye, hiçliğe sahip
insanlarsınız. aynı şeylere gülüp aynı erkenlikte boşalıyorsunuz. hepinizin okul yıllarında ezilmiş, dayak yemiş, sevgilisi elinden alınmış insanlarsınız. çoğunuz sevmeye bile cesaret edememiş. neyse uzatmayayım. birbirinizle karşılaştığınız zaman haliyle selam vermeniz gayet doğal. görmezlikten de gelebilirsiniz elbette. ancak eşit şartlarda olduğunuzdan bu bir tercih meselesinden öteye gitmez.
fakat.... ortalamın üstünde, hem de çok üstünde bir karaktere, karizmaya, seviyeye sahip bir yazar
sizi sokakta görse selam verebilir mi? tabi ki veremez. yazarlık vasıtasıyla bir şekilde bazı elit
insalarla aynı ortamı solumuş, aynı yerde yazmış, aynı başlıklarda nickini döndürmüşsünüz.
muhtemelen de bu sizin hayatınızda olup olabileceğiniz en büyük konum olacak. peki ya bundan sonrası? işte orada duracaksınız. götünüzün durduğu yeri, haddinizi, kim olduğunuzu unutmayacaksınız. bazı gerçekler vardır ki öğrenilmediği, yok sayıldığı, kalkan anüsler yüzünden unutulduğu takdirde acısını fena çıkarır.
bakın... burada yazmanız sizin için şans. ne kaparsanız kar yanınıza. hayatınızda umumi tuvalette bile yan yana gelemeyeceğiniz insanlarla aynı platformda yazı yazıyor, her ne kadar feedback alamasınız da onun bir mesaj uzaklığında olduğunu biliyorsunuz. biliyorum, ağır bir sorumluluk bu. kendinizi bi sikim sanmanız gayet normal. görmemiş olduğunuzdan böyle bir durumla
karşılaştığınızda ne yapacağınızı şaşırıp, kendinizi kaybediyorsunuz. açıkçası kaliteli yazarlarla aynı ortamı paylaşan bu asalak, dandik yazarlarınn psikolojisi için ben çok endişeliyim. hatta bir takım testleri geçmeden alınmamaları taraftarıyım. ama olmuyor tabi. çarkın işlemesi gerekiyor.
sözlükte her durduğunuz saniye tekrar tekrar kendinize sormanız gereken bir soru bu. sizin için
verir misiniz değil, verebilir misiniz olmalı aslında. ben şahsen sokakta bir sözlük yazarının bana yanaştığına, güldüğüne, selam verdiğine filan şahit olsam, inanın önce afallar, buna cesaret, haddini bilmezlik diye düşünerek yüzünü tanınmayacak hale getiririm. uyanın artık. sanal sözlükler, cenaze törenleri gibi insanların belli süreliğine eşitlendiği, statülerin kalktığı yerlerdir, bu duruma kendinizi fazla kaptırıp hayal aleminde yaşamayın. etiniz budunuz hiçliğiniz ortada.
ekrana salak salak bakıp vakit geçiren regular insanlarsınız. ve bunu bilerek yaşadığınız sanal
eşitliğin tadını çıkartarak aynı ortamı paylaştığınız değerli insanlara nankörlüketmeyecek, yabguya , muktedir yazara biat edeceksiniz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar