bugün

erdoğan olmasa oruç değil yorgolarınkini tutardık

hayırlı tutmalar arkadaşlar...

belediye başkanlığından cumhurbaşkanlığına uzanan siyasi kariyerinde başarıdan başarıya koşarken ülkede muazzam bir gelişmenin ve global prestijin sembolü olmuş, neredeyse evimizin salonuna mutfağına falan çözüm süreci büyüklüğünde metro döşese şaşırılmayacak, ulu dağların ardından güneş misali doğduğundan beri icraatlarının haddi hesabı olmayıp ''durmak yok yola devam'' mottosuyla çift şeritli londra asfaltı yolları pakpinas boru misali milyonlarca haine döşeyen, gerekirse onlarca dulu hayrına avratlığa kabul edip hatrına değil 3 30 çocuk bile yapılabilecek, küçükbaş bazı ateistlerin ondan korkusuna oruç tuttuğu rivayetleri takke ve zaviyelerde tartışmaya sunulan, istanbul fatih'te zenci müslümanlara özel kurulan iftar çadırlarında o'nun 99 yüce ismi hep bir ağızdan lafz edildikten sonra oruçların açıldığı amma ve lakin damarlarında akan kanda bol miktarda nankörlük dolaşan malum kesimin en ateşli savunucularının sokakta çırılçıplak dans edip milletin karısına bacısına düğünlerde bira ısmarlayamadıkları için bir türlü kabullenemedikleri ulu liderimiz recep tayyip erdoğan hazretlerine katran karası kalplerinde ufacık bir odacığı bile çok gördükleri için söylenebilecek hakikatli sözdür...

pek kimse bilmez ama eğer erdoğan 2000'li yılların başlarında özel eğitimli yunan ajanlarının ülkemize sızdırılmasının ardından ''yabancı damat'' adı altında helal türban takmış tertemiz bacılarımızla evlendirilip sarışın mavi gözlü çocukların dünyaya getirildiği o zor dönemlerde azimkarane toplumumuzun elinden bir baba şefkatiyle tutup şanlı tarihimizde yunanları bir kez daha denize dökme başarısı göstermeseydi her birimiz azmi mübarek ramazan ayında cumhurbaşkanımız tarafından her daim gözetleniyor ve korunuyor olduğumuzun bilincinde olarak huzur ve mutluluk içerisinde oruçlarımızı tutuyor olmayacak; meyhane köşelerinde müzeyyen senar şarkıları eşliğinde bacılarımız oryantal dans şovlar yapmaya zorlanırken boş kulüp rakısı şişelerinin yanyana dizilip bowling oynandığı rakı masalarının altında yorgo'ların, agamemnon'ların, seitaridis'lerin, nikalaos karabelas'ların, theofanis gekas'ların dalgalarını sıkıca kavrayıp onları mutlu sona ulaştırarak evde aş bekleyen ufacık bebelerimizin rızkını kazanmaya uğraşacaktık...

bu ülkede takkesi olan, bu ülkeyi seven, bu ülkede kız kardeşini yetiştiren, bu ülkenin milli ve manevi değerlerini düşünen herkes açsın sonuna kadar bu yazdıklarımı okusun! bakın neleri gün yüzüne çıkartıyorum... ondan sonra beni sevmezler tabii. niye ? lan çıktı bi manyak, konuşuyor derler... manyak falan değilim. cin gibiyim! süper zekayım!