bugün

tinder

işsiz kardeşim sayesinde haberdar olduğum uygulama. adamın boyu 1.90, 84 kilo, kumral ela gözlü, kyokushin ile benim kadar olmasa da dört senedir uğraşan, vücutta gram yağ olmayan, benden yakışıklı bir kardeşiniz. kendisi, doğu'da sıkıntılı bir askerlik yaptı. aynı kışlada kendisiyle birlikte askerlik yapan bir arkadaşı teröristler tarafından şehit edildi. ama saldırının üzerine adam akıllı gidilmediği için eli kanlı katillerin aldıkları can yanlarına kar kaldı. benim kardeşim ise komutanlarına isyan ettiği için 24 gün disiplin hapsine çarptırıldı. araya adam konularak hapis yatması engellendi. ama gerek bu yaşanan olaylar gerek bölge halkının türk askerine olan nefreti, gerekse gelecek kaygısı kardeşimi çok yıprattı. bir de beş senedir birlikte olduğu sevgilisi bunun terhisine iki hafta kala bir başkası ile sözlendi. sonuçta eve dönünce kendisini toplayabilmesi için uzun süreli bir tatil yaptı. bu uygulamaya da o zamanlarda merak sardı.

-abi tipimi zükeyim, sıradan geçirip bütün hatunları kalpledim. tek bir allah'ın kulu ile "match olamadım".
+kaç aydır kullanıyorsun. uygulama bozuk olmasın?
+yok da, sağlam. ama evet iki aydır tık yok!

kendisi askerden gelip halen aylak olduğu için benimle uzakdoğu'ya gelmeye karar verdi. uzak doğu çok güzeldir, ülkeler medenidir. kardeş kişisi bir güzel gezdirilir. birlikte elektronik alışverişi yapılır. gelecek kaygısından bir nebzede olsun uzaklaştığı için falkenheim'de çok mutludur. ayrıca oranın kızları, bizim kezbanları donunda sallar. bu onlarla uzaktan bakışıp bakışıp mutlu olur. tinder ile alakası kalmamıştır. gitmeden önceki son gece öylesine bir açar.

-pu amuğa goduklarım vaay.
+n'oldu be!?!
-allah'ım sana geliyorum!
+zükecem tribini, oğlum korkutma ne oldu?
- abi beş dakikada üç match aldım, kızlar çok güzel!
+hadi yav ehehhe. *

başlar tıkır tıkır yazışmaya ağzından salyaları akmaktadır. bi beş dakika sonra süklüm püklüm gelir.

-abim, ben biraz dışarı çıkayım be!
+uçağımız sabah saat yedide oğlum başıma bela açma.
-yok yav ne belası.

beyzade gider. gidiş o gidiş telefonuna cevap vermez. kukumav gibi ne yapacağımı düşünürken bizimki pişmiş kelle gibi sırıtarak gelir. 06:25'de limuzine * binmemiz gerekmektedir.

-abi ben tatilimi uzatsam.
+ne bok yiyeceksin burada bir başına?
-artık bir başıma değilim. birisiyle tanıştım.
+ha diktir lan tinder'dan tanışılan kızdan hayır mı gelir?
-geri kafalısın, kız tokyo üniversitesi'nde yenilenebilir enerji okuyor. çok güzel.
+yapma oğlum bak bilet parası, harçlık burada ne yapacaksın.
-kalacam abi *ikerim türkiye'yi. istemiyorum dönmek. iş bile buldum dün gece!

ortam tam gerilecekken, aklına iki gün sonra tokyo'ya gelecek olan meslektaşı gelen falkenheim bu duruma istemese de razı olur. bu esnada kardeş kişisi hostel'e taşınacaktır. geceliği $45 olan temiz bir mekandır hostel. yine de kardeşe bi miktar harçlık bırakılır... bütün program altüst olur.

kardeşimin gidişi o gidiş. kendisinden 19 temmuz'dan beri haber alamıyoruz. şaka bir yana adamın tinder sayesinde hayatı değişti. elektronik mühendisi olarak işini henüz orada yapamasa da hayatını tokyo'da sürdürüyor. japonca kursunun ilk seviyesini başarıyla tamamladı. roppongi'de güzel bir restoranda haftada üç gece sahne alıyor, jazzy sport isimli bir plak şirketinde çalışıyor. eşim koreli olmasına & asyalılar'ı sevmeme rağmen kız ile ilgili tereddütlerim var.

tanım: kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir insanın hayatını tamamen değiştirebilecek uygulama.