bugün

kuymak

doğu karadeniz'in yöresel yemeğidir.

orijinali kaymak, ve mısır unundan oluşur. evet aynen öyle. yok yok tuza gerek yok.
peynir kullanmayı tercih edenler de vardır ama bu şekilde karadeniz'in bir başka yöresel yemeğiyle tanışmış olursunuz: mıhlama.
konumuz kuymak olduğu için olayı bu çemberde dolandırmayı düşünüyorum, canım isterse mıhlamayı da anlatacağım.
iyi bir kuymak yemek için:

* onu tanımalısınız.
* onu istemelisiniz.
* karadeniz'e gitmelisiniz.

verilen tariflerde ya eksik ya da fazla malzeme var ki kuymağın vazgeçilmez zevkinden mahrum bırakır.
sakın unutmayın, herhangi bir şehirde gittiğiniz yöresel bir lokantada çoğunlukla size sunulan kuymak, mıhlamadan başka bir şey değildir.
gerçek mutluluk kolay bulunmaz, uğraşmalısınız.

hepi topu iki malzemesi var bu yüzden bunu bu kadar özel yapan ne merak etmişsinizdir- ben bile hala şaşkınlığımı üzerimden atmış değilim.
öncelikle kuymağın ana maddesi olan kaymağı tanımlayalım.
yaylanın tek bir toprak parçasının bile açıkta kalmasına izin vermeyen yemyeşil çimenlerinde mamasını tüketen çeşitli dağ çiçeklerini de yemeğinde çeşni olarak kullanan sarışın ineklerden sağılan sütün, süt çekme makinasından geçirilip kıvamlı hale gelmesi gerekir.
sütün bu kıvamlı hali kaymaktır.
hazırlanan kıvam saklanır. aslında saklanan bu kaymak, kuymak için değildir.
yeterince biriktirildikten sonra yayık denilen icatla kaymak işlemden geçerek tereyağı elde edilir.
kaymak değerlidir, karadenizliler hergün kuymak yemezler. babaanneler -ben onlan tereyağ yapacağum olmazzz-der.
her gün olmasa da sıkça yenen mıhlamadır.
mıhlamayı yermiyorum aman haa sakın yanlış anlaşılmasın sadece malzemeleri biraz daha kolay bulunur olduğundan-daha yaygın yapıldığından-malzemelerinin bir kısmının da benzemesinden dolayı kuymakla karıştırılır-bazense karanlık güçler tarafından genç ve körpe iştahlar kandırılır.

şimdi bu kuymak çok değerli ya, ateş yakılır etrafında beş tur dönülür, dualar edilir demeyeceğim elbet o kadar da değil gerçeklere dönecek olursak yoğurdun kaymağı, kaynatılmış sütün üstündeki kaymakla kuymak olmaz ayrıca marketlerde satılan kaymak da makbul olan değildir. afyonlular alınmasın, afyon'un kaymağı muhteşemdir.
ama yeşilin ve çiçeğin bol olduğu yaylalarda otlayan ineğin sütü dolayısıyla kaymağı da enfestir.

mısır unu da önemli. antalyalılar varsın alınsınlar; mısırın hası karadenizde yetişir. açın 11. sınıf coğrafya kitabına bakın gerçekler tüm çıplaklığıyla ortada.
fırınlanmış mısır unu güzeldir.
kesinlikle katkı maddesi yok, tek katkı mısırlar ekildikten sonra toprağa konan inek gübresi, yöredeki ismiyle ahbindir.
mısırlar kurutulduktan sonra(aklınıza mısıri kuruttun mi ambarda duruttun mi dizeleri geldi değil mi? hayır mı? tamam utandım kapattım parantezi)fırında biraz pişirilir. sonra değirmende öğütülür. mis gibi.
karadeniz'e giden bi' tur da yayla seyehatı yapmak zorunda.
ha bi' kuymak için bu saydıklarım yapılmaz tabi ki.
karadeniz, özellikle doğu karadeniz görülmeye değer, gittiğiniz de gözlerinize hitap eden karadenizin damağınıza da hizmet etmesi isteğiyle bu kutsal bilgiyi sizlerle paylaşma gereği duydum aslında gerek yoktu ama hala insanlık ölmedi demek ki.

tarifteki malzemeler için:
kaymak+mısır unu.

tarif için:

denemeyin direkt ilk elden öğrenin.

xoxo gossipgirl.