bugün

telefonu kaybetmek

bir de telefonunu evde kaybetmek vardır ki hem trajik hem de komiktir. giden numaralar silinmeye kıyılamamış mesajlar, mms'ler zayi olan anlar. heryerde aranır taranır yoktur şerefsiz. bayramda çocuğun teki mi götürdü yoksa diye anlamsızca kıvranırken akla telefon numarasını aramak gelir. aranır meşgul çalar bir daha aranır yine hep meşgul çalar. hemen türkcell aranıp ne yapayım abla diye küçük emrahca akıl istenir. o da hattınızı iptal edelim bulunca hattınızı açarız kötü niyetli insanlar hattınızı suistimal etmesin deyip onaylanır. tekrar tekrar aranır evin içinde. evin küçük oğlu almıştır belki diye kendini avutup akşam olması beklenilir. akşam olur kardeş gelir yok o da almamıştır. ah vahlar arasında düşüne düşüne filozof olmaya ramak kala aaaaa telefon çamaşır makinesinin altına düşmüüüüş diye annenin sesi gelir. meğerim mahmur gözlerle, uyanmamış akılla telefon banyoya götürülüp el yüz yıkama arası için çamaşır makinesinin üstüne konur sonra titreşime geçen makine telefonu araya düşürür sonra da anlaşılamaz bir şekilde kendini meşgul tonuna alır. akabinde telefona sarılıp öpüp okşanır...