ahaha filmlerde ne güzel oluyo lan. biz de ona özendik yapalım falan diye.

burnuma boya sürünce olay çıktı.

tanım: filmlerdeki gibi olmayandır. boyacı çağır tertemiz oh mis.

bıktım be sözlük. yaşadığım hayattan bıktım. haşa ortalama bi hayatım var aslında. en azından ailem param bittiğinde gereken yardımı esirgemiyolar. neyse konum aile değil, burdan da teşekkürler sunarım ikisine de. ancak istemediğim bi işletme bölümünde okuyorum. sanki işletme kötüymüş de ingilizcesi iyiymiş diye o bölümü okudum. kafamı sikeyim. - belki sınavlara hazırlanan arkadaşlar vardır yanlış düşünmesin, daha öğrenciyken çok iyi yerlerde çalışan arkadaşlarım da var-. ancak ben bu bölüme ait değilim. nefret ediyorum.

'i hate myself, fuck my life' modunda bi insan değilim. neyse ne alaka.

bu gün metrobüsteyim. yanıma bi kadın oturdu. muhtemelen şube değişikliği yaptı onun için altında çalıştığı kişiyle konuşuyor. tanrım o nasıl kırılmak nasıl cilve. 'cevdet bey teşekkür ederim beni kabul etmişşiniz. cennet şubesinde de mutluydum ancak benim istediğim sizin şubenizdi'. bu işler hep böyle mi dönüyor sözlük.

okulumun son senesindeyim. bu işi yapamıcam biliyorum. farklı bişey yapmalıyım. farklı bişey derken öyle çok yaratıcı çok kazançlı bişeyler de değil. sadece bu .mına koduğum yalakalık dolu kurumsal sistemde yer almayacağım bişey. şöyle anlatayım köpek gibi çalışıp kurum sahibine 10000 tl kazandırmaksa, köpek gibi çalışıp kendime 900 tl kazanmayı yeğlerim. kendi işimi yapıp kendime kazanmalıyım ama.

ilişki konusu da kafamı karıştırıyo. 1.5 senelik bi ilişkim var. bitsin istiyorum. sevmek her şeyi çözmüyormuş. evet çok seviyorum ancak hayattan beklentilerimiz çok farklı. 'uzun ilişkisi olan arkadaşlar size tavsiyem:' :*

-nolur beklentilerinizi önceden konuşun sonra kendi içinizde hayal kırıklığına sebep oluyo.
-kafa yapınız uyuyosa elinizden geleni yapın, yok uymuyosa siktir edin. bu kadar net.
-hayat sizin hayatınız başkasına göre karar vermeyin. bu hayat sadece 'sizin'.

off ben bu tavsiye veren insan triplerini hiç sevmezdim. *

ben çok sevdim hayatımı değiştirdim 180 derece. :D oğru mu asla değil ancak denedim. neyseniz o olun. evet başta olur değişebilirsiniz gibi geliyo. ancak kafa yapısının beklentilerin farklı olduğunu hissettiğin an olmuyo. olmayacak...

seni seviyorum, ancak ayrılmalıyız, olmuyo..

7.ayın sonunda tedavinin sonuna geldiğim ilaçtır. günde 10 mg sabah, 20 mg akşam olarak kullandım. aslında okuduğum abartılı etkileri hiç görmedim. hayatımı da çok kısıtlamadım. dudak kuruluğu, yüz soyulması etkileri elbet oldu ancak yanımda sürekli dudak kremi taşıdım ve aklıma geldikçe sürdüm. başlamayı düşünüyorsanız eğer dudak ve yüz kuruluğu etkilerini öncelikle kabullenmeniz gerekiyor. ama psikolojik etkileri, burun kanaması gibi sorunları hiç yaşamadım ben. bu konuda biraz şanslıyım sanırım. he sivilcelere gelecek olursak sonra tekrar çıkar mı bilmiyorum ama yüzümde şuan hiç sivilce kalmadı. sadece izler var onlar da zamanında yolduğum için. umarım daha sonrasında olumsuz bi etkisi çıkmaz.

her türlü yolu deneyip sonuç alamamaktan dolayı dayanamayıp başladığım ilaç. aslında bir sene evvel doktor bu ilacı vermişti ancak ilaç hakkında söylenenleri okuyup vazgeçmiştim. şimdi düşündüm de o zaman başlamış olsam şuan tamamen kurtulmuştum. *

birinci ay: kullanalı ortalama bir buçuk ay oldu. aslında hayatımı çok olumsuz etkileyen bi yan etkisi olmadı. günde 20 mg kullanırken doktor 30 mg'a çıkardı. aslında ilacın beni en çok bunaltan kısmı alkol alırken dikkat etmek sanırım. hiç almıyorum değil ama seyrek ve az miktarda kullanıyorum. gece yatarken dudağıma blistex medplus sürüyorum sabaha hiç bir sıkıntı olmuyo nerdeyse. elbet zaman geçtikçe daha çok etkileyecek ancak şimdilik durum bu.

not:prospektüste gece görüşünü azaltıyor diye bir bilgi yazıyodu, doktora soramadım. başına gelen biri varsa mesajını bekliyorum. saygılar.

uçağa binmeye korkan insanda pilot olma isteği uyandıran ilişki türüdür.

adama kafayı yedirtir. çok özlersin ama o üzülmesin diye belli de edemezsin. keşke yanımda olsa dersin ama sadece yakın arkadaşlarına. halbuki ayda bir kez görmek bile senin için bi ödüldür. çünkü seviyorsundur.

tanım: zor olan ilişki türüdür
şimdi dökeyim içimdekileri. ne yazdığınızı tam olarak okumadım da aslında, sadece bazı sayfalara baktım . *
uzun mesafeli zor bi ilişkiye başladım. keza ben kızdan ilk hoşlandığımda work&travel ile amerika'ya gitmişti. evet aptalca olsada dört ay bekledim ben. geldi buraya daha üç hafta falan oldu. konuştuk vs. bi şekilde uzun mesafe ilişkisinin güzel yanlarını anlatmaya çalıştım * işte yok özleriz birbrimizi sıkılmayız vs. ama sözlük ben hakkaten çok özledim. dün de yanlışlıkla uzak olduğumuzu belli edecek bişeyler söylemişim ona da morali bozulmuş. neyse başlıktan saptım. çok fazla özveri ve biraz da maddi kaynak isteyen ilişki türüdür * ancak onun geleceği günü beklemek, geleceği gün için planlar yapmak daha güzel geliyor bana. size göre belki de cicim ayları yaşadıklarım. bilmiyorum. ama ben pişman değilim. ben zorlukla baş etmek istiyorum, kıza bunu nasıl inandırabilirim bilmiyorum*. başlığa dönecek olursak, tekrardan tanım: emek harcanırsa çok güzel olabilecek ilişki türüdür.

eski sevgilimin, facebooka koyduğu. benden önceki sevgilisiyle resmi.

valla yok lan. düşünüyorum da ne amacım var diye. şuan zorlasam tek amacım barda garsonluktan daha çok tip kazanmak. *
tanım: olmayan amaçtır.

eski sevgiliye sarhoşken söylenen sözler, yazılan mesajlardır.

bünyeni bil bilağğder. ölç tart. bak daha bugün gördüm. yanında kız arkadaşın varken * sarhoş olma. eve gidince iç o ayrı ama dışarda kız senle uğraşmasın, sen kızla uğraş.

evet bugün tam olarak boka sardık diyebiliriz. ya öncelikle eve gidince haber faalan verirdin bugün o bitti mesela. skype demesem lafı geçmicekti. tamam sıkboğaz etmek istemiyorum kabul ama nedensiz yere bişeylerin değişmesi hep saçma gelmiştir bana. hadi hepsini geçtim şu sürpriz muhabbeti çıktı. ya ne yapabilirim sana bi sürprizim var diyosun. kendimle ilgili güzel bişey diyosun. ama ne? zamanı bana bağlı diyosun. pat diye günün birinde apışıp kalacağım bi sürpriz olcak mesela daha mı iyi öyle. he bide şu konu var. seni artık tanımaya başlıyorum dedin bunun üstüne. iyi mi kötü mü diyorum pek iyi olduğu söylenemez diyosun sonra gelene kadar konuşalım burda karar ver diyorum bilemicem diyosun. yok merve sen amerikadayken ben daha başka olamam, yani bu senin izmirde olmandan da çok farklı bi durum. amerikadasın ya ve seninle şuan sadece sanal yollarla konuşabiliyoruz. nasıl bişey bekliyosun yani.veya başkası olsa daha mı iyi davranırdı diye düşünüyosun. tamam hatalı dediğim şeyler vardır kabul ama emin ol türkiye'de olduğun an sende bende daha başka olacaz. yani azıcık düşünsen durumu bunu farkedeceksindir. hep dedim bunu kolay bi yola girmedik. ama işte yarısını devirdik. yarısı da bizim elimizde. kafanda bazı şeyleri büyütmediğin sürece. he belki de dediklerini ben çok büyütüyorum bilemiyorum ama işte bunları yüzüme karşı söylesen anlayacam ciddilik payını ancak bu kadar anlayabiliyorum bu durumda. yarın bide cumartesi işte ya en kıl gün bi kaç müşteriyle olay çıkmazsa iyidir. neyse hadi iyi geceler.

http://www.youtube.com/watch?v=IXcvWuqf-gE

fena yaralar.

powerturk'te türkçe şarkılara türkçe altyazı geçen saçma bölümde, ölüyorsam kime ne yerine ölüyor sanki melek yazan şarkıdır. *

şu an biranın yanında olsa canımı verebileceğim yiyecektir.

ben burada çok konuştum sana. ulan gel artık gel. veya ne bileyim sende birşeyler hissettir, daha doğrusu belli et. özledim işte anlamıyor musun.? deli gibi çırpınıyorum burda.

çok özledim be sözlük. tam bi ilişkiye başlayabilecekken hatun gitti work and travela. ne bok yicem bilmiyorum. konuşuyoruz falan güzelde ne kadar sürer ne yapmam lazım bilmiyorum. yardım edin laağn. daha da çok var anasını satayım. hadi ben bekleyeyim o bekler mi? gelince tekrar dener miyiz? tüm yaz bunları mı düşüncem lan ben. pilli bebek'te haram geceleri söyledi tuz biber ekti. özledim lan gel artık. he mesajlaşmalar, face falan güzel de ulan tee eylül sonu ya sıkılmadan konuşmaya devam edebilecek misin ki? off ne yapcam ne etcem bi bilsem.

kendine, ne yapıyorum lan ben bugünle dün arasında ne fark var hayatımda deyip 'hiç' cevabını verdiğin andır.

bok vardı dimi amerika' ya gidecek. ulan her şeye ne güzel başlıyoduk işte sende beni sevecektin biliyorum. çok eğlenecektik. noldu şimdi bunalmalara başladın 4. günden. teselli etmeye çalışıyorum, bi boka yaramıyor dediklerin diyosun. tabi ki yaramayacak. çık gel diyemiyorum. elimde değil gelmeni öyle çok istiyorum ki aslında deliler gibi. gel yalvarırım gel. sen bunaldıkça daha kötüye gidecez biliyorum. seni motive etmek için kal deyip duruyorum dediklerimin zerresini istemeden, inanmadan. lan gel gel yalvarırım gel. eriyip bitiyorum burda yoksun diye belli etmesem de. koduğum ülkesini zaten sevmezdim iyice nefret ediyorum artık. bırak baş etme zorluklarla bırak başkası temizlesin başkasının çarşafını sen gel artık nolur şimdiden özledim daha aylar var. topla bavulunu ve gel artık yalvarırım.

şu takılma olayı olmasa daha da güzel olacak programdır. vize zamanı olmasaydı da sürekli izleyebilseydim gayet eğlenceli devam etmekte.