bugün
- bu gece intihar edeceğim73
- kemalizm8
- albay kemal16
- japonya'nın yarısı kürtlerindir13
- trt'nin osmanlı dizileri25
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz13
- bütün pitbullar uyutulmalı20
- rte'nin artık fenerbahçeli değilim açıklaması12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi19
- pipisine tapılan adam16
- müge anlı daki 18 yaşındaki lamia9
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi24
- her canlı şeyi sudan yarattık10
- afganistana vizelerin kaldırılması15
- son 22 yılın özeti16
- kemalistlerin islamcılara daima saplaması12
- allah neye benzer17
- icardi190514
- açık sınırı 19bin ytl9
- akp döneminde kürtlerin asimile olması11
- ichbinmaschinenbau12
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır12
- escort olmaya karar vermek8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fatih de bizim atatürk de bizim9
- eğitim konusunda dünyada örnek gösteriliyoruz15
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam22
- allahın emirleri sorgulanabilir mi21
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması12
- içkisi kumarı dövmesi olmayan erkek10
- suriyeli 3 çocuğun akran zorbalığı yapması17
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi11
- otobüste görülen kıza aşık olmak11
- üçten fazla dövmesi olan kız8
- fener'i kimse eleştiremez hatalıyken de savunurum8
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar15
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- galatasaray29
- fenerbahçe27
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar11
- dövmesi olan erkek12
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç10
- kocaeli de ders basan veli9
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle8
SCH 1001 intoduction to schizophrenia dersinde ilk konudur. bugün işledik. ruhi gene her lafa atladı.
en şizofren olan donnie darko dan gelsin.
"yalnız olmadığıma inanmak istiyorum ama, hiçbir kanıt bulamadığım için artık kafa yormuyorum, hayatım boyunca bunu düşünebilir,ama yine de bir kanıt bulamam..bu yüzden artık düşünmüyorum.bu çok saçma."
"yalnız olmadığıma inanmak istiyorum ama, hiçbir kanıt bulamadığım için artık kafa yormuyorum, hayatım boyunca bunu düşünebilir,ama yine de bir kanıt bulamam..bu yüzden artık düşünmüyorum.bu çok saçma."
az önce açtım doğalgazı , bekliyorum o anı. biliyorum gelecek o güzel son.
son bulacak herşey.
-hergün tekrarlıyor bunu arkadaşım.
-iyide benim bir arkadaşım yok.
son bulacak herşey.
-hergün tekrarlıyor bunu arkadaşım.
-iyide benim bir arkadaşım yok.
ben cok iyiyiz.
yalnızlığa ısmarlanan çay olabilir misal.
şizofrendim ama şimdi ikimizde iyiyiz.
''Mehdi benim!'' demek.
malum son zamanların tartışmasız en popülerlerindendir.
malum son zamanların tartışmasız en popülerlerindendir.
(bkz: dikkat dahi çıkabilir)
(bkz: embesilite)
(bkz: dayesporas)
(bkz: hicbiseyebosunaiclenmeyenadam)
ve daha pek çok yazar gibi nick edinmektir. bunlar sadece nick isimleriyle değil; sözlükte girdiklerini sandıkları boş entrylerle de" şizofrenim demenin 1001 yolu" hakkında doktora yapmışlardır.
(bkz: embesilite)
(bkz: dayesporas)
(bkz: hicbiseyebosunaiclenmeyenadam)
ve daha pek çok yazar gibi nick edinmektir. bunlar sadece nick isimleriyle değil; sözlükte girdiklerini sandıkları boş entrylerle de" şizofrenim demenin 1001 yolu" hakkında doktora yapmışlardır.
bugün çok eğlendik, oturduk böyle konuştuk durduk . sonra bir baktım herkes gitmiş, geç olmuştu tabii ondan.değil mi ondandır? evet canım yoksa niye sıkılsınlar bizden ? haha çok komik, espri yaptı da*
bir ara bizim kafeye gidip iki çay söylemiştim birini karşıma koydum diğerini kendim içtim, sonra garson tekrar geldi ;
-efendim çay soğumuştur isterseniz arkadaşınız gelince tekrar getireyim
+o soğuk severdi zaten
-efendim anlayamadım ?
sonra garsona ne tepki verdiğimi hatırlamıyorum dönüp gitti.bende zaten bikaç saat sonra eve gittim.
-efendim çay soğumuştur isterseniz arkadaşınız gelince tekrar getireyim
+o soğuk severdi zaten
-efendim anlayamadım ?
sonra garsona ne tepki verdiğimi hatırlamıyorum dönüp gitti.bende zaten bikaç saat sonra eve gittim.
kafiyeli cümleler kurmaktır, kır, mır.
kendi kendime kendiliğinden yazdığım bu cümleyi gerçekten ben mi yazmış oluyorum şimdi yoksa mantıksız biri mi var içimde, ben kimim neyim bilmeden bu yazıyı nasıl yazıyorum, klavye tuşlarına bakmadan yazmak meziyet midir yoksa salak bir asosyallik göstergesi mi monitöre kilitli kalıp harfleri takip eden ben miyim yoksa içimde ki ne yaptığını bilmeyen çocuk mu, ben kendimi kendim olduğum için mi seviyorum yoksa kendi kendimi sevmek acizlik mi. kafayı yedim kurtarın beni diye çığlık attın mı sen hiç?
-hiç birimiz şizofren değiliz lan.
benim şizofrenim
senin şizofrenin
onun şizofreni
bizim şizofrenimiz
sizin şizofrenininz
onların şizofrenleri
senin şizofrenin
onun şizofreni
bizim şizofrenimiz
sizin şizofrenininz
onların şizofrenleri
hanife'ninde çok güzel bir sözü vardı değil mi hanife?
hanife ??
aa bak kayboldu..
hanife ??
aa bak kayboldu..
ben şizofren değiliz.
çünkü ben seni sen doğümadan önce sevdim.
üzerimde umarsızca bir katran var.
herhangi bir a horizonundan b horizonuna heyelan gibi kayıyorum.
farkında değilim gibi.
içime bir şeyler oturuyor.
kendi içimde kendi evimde misafir gibiyim sanırım.
sonra kalbimi söküyor bir duvara asıyorum.
boyası kanı durmadan bir fırçayla şekillendiriyorum.
şekilden şekle giriyor kalbim.
şekilden şekle üzülüyorum.
dışarı çıkıyorum anahtarı içeride unutuyorum.
belki de anahtar pantolonum arka cebinde.
ama arka cepli olmayan pantolonumu giymiş gibi hissediyorum.
bir pantolona bile güvenmiyorum ki ev masraflarından önce kemerimi sıkıyorum.
ucuz bir tatil kazanıyorum.
tek başıma katıldığım çekilişten iki kişilik bilet veriyorlar.
iade ediyorum onlara bir kopyası duruyor 7 yaşındaki vesikalık fotoğrafımın hemen yanına.
başka bir otobüse biniyorum.
az önce indiğim otobüsteki şoförün selamını iletiyorum bu şoföre.
cevap vermiyor iniyorum otobüsten tekrar. küfür ediyorum.
uzunca bir yola düşüyorum.
elimde harita var ama yol dümdüz.
nereye sapabilirim ki diye düşünürken aslında kuzey o kadar da güney de değilmiş deyip geri dönüyorum.
sözlüğe giriyorum eve varınca.
giriş yapıyorum başka bir nickle hata alıyorum.
beyniniz hatalı ya da kalbiniz hatalı diyor.
farklı bir sekme açıyorum. porno izlemek için.
çocuk kilidi kapalı. kendim bir çocuktan halliceyim.
çıkış butonuna basıp evden çıkıyorum.
otobüslerdeki şoförler bir kafede oturmuş tavla oynuyorlar.
birbirlerinin selamını almayan iki kişinin gözümde mars oluşlarını düşündüm.
iki kırığım vardı sanırım. biri siyah diğeri mat siyah.
biraz daha yürüdüm ve bir gişede soluk aldım.
iki kişinin daha ucuza satın alabildiği pahalı bir yer biliyorum.
biri 7 yaşında diğeri 70 yaşında iki fotoğraf.
onların bir kopyasını tatil masraflarımın arasına koyuyorum.
pantolonumu çaldırıyorum.
pantolonumu ters giymişim. aslında ön cepli değilmiş.
anahtar ise dışarıda ben içeride mahsur kalmıştım.
kendime o kadar güvenmiyorum kapıyı içeriden kilitlemişim.
pantolonumun üzerinden savrulup geçiyordum.
geçtim orayı bir tablo gördüm bir antikacıda.
bir kalp duruyor tam ortasında tuvalin.
nabzım duruyor.
horizonmuş tablonun adı.
nabzım tekrar çalıştı.
yürüyüp gittim b horizonuna tekrar bu sefer heyelansızım. heyecansızım.
vardım ve eski sekmeleri geri yükledim.
hem pornoya giriş yaptım hem sözlüğü izledim.
içimdeki katran bir iç kanamaymış.
herhangi bir a horizonundan b horizonuna heyelan gibi kayıyorum.
farkında değilim gibi.
içime bir şeyler oturuyor.
kendi içimde kendi evimde misafir gibiyim sanırım.
sonra kalbimi söküyor bir duvara asıyorum.
boyası kanı durmadan bir fırçayla şekillendiriyorum.
şekilden şekle giriyor kalbim.
şekilden şekle üzülüyorum.
dışarı çıkıyorum anahtarı içeride unutuyorum.
belki de anahtar pantolonum arka cebinde.
ama arka cepli olmayan pantolonumu giymiş gibi hissediyorum.
bir pantolona bile güvenmiyorum ki ev masraflarından önce kemerimi sıkıyorum.
ucuz bir tatil kazanıyorum.
tek başıma katıldığım çekilişten iki kişilik bilet veriyorlar.
iade ediyorum onlara bir kopyası duruyor 7 yaşındaki vesikalık fotoğrafımın hemen yanına.
başka bir otobüse biniyorum.
az önce indiğim otobüsteki şoförün selamını iletiyorum bu şoföre.
cevap vermiyor iniyorum otobüsten tekrar. küfür ediyorum.
uzunca bir yola düşüyorum.
elimde harita var ama yol dümdüz.
nereye sapabilirim ki diye düşünürken aslında kuzey o kadar da güney de değilmiş deyip geri dönüyorum.
sözlüğe giriyorum eve varınca.
giriş yapıyorum başka bir nickle hata alıyorum.
beyniniz hatalı ya da kalbiniz hatalı diyor.
farklı bir sekme açıyorum. porno izlemek için.
çocuk kilidi kapalı. kendim bir çocuktan halliceyim.
çıkış butonuna basıp evden çıkıyorum.
otobüslerdeki şoförler bir kafede oturmuş tavla oynuyorlar.
birbirlerinin selamını almayan iki kişinin gözümde mars oluşlarını düşündüm.
iki kırığım vardı sanırım. biri siyah diğeri mat siyah.
biraz daha yürüdüm ve bir gişede soluk aldım.
iki kişinin daha ucuza satın alabildiği pahalı bir yer biliyorum.
biri 7 yaşında diğeri 70 yaşında iki fotoğraf.
onların bir kopyasını tatil masraflarımın arasına koyuyorum.
pantolonumu çaldırıyorum.
pantolonumu ters giymişim. aslında ön cepli değilmiş.
anahtar ise dışarıda ben içeride mahsur kalmıştım.
kendime o kadar güvenmiyorum kapıyı içeriden kilitlemişim.
pantolonumun üzerinden savrulup geçiyordum.
geçtim orayı bir tablo gördüm bir antikacıda.
bir kalp duruyor tam ortasında tuvalin.
nabzım duruyor.
horizonmuş tablonun adı.
nabzım tekrar çalıştı.
yürüyüp gittim b horizonuna tekrar bu sefer heyelansızım. heyecansızım.
vardım ve eski sekmeleri geri yükledim.
hem pornoya giriş yaptım hem sözlüğü izledim.
içimdeki katran bir iç kanamaymış.
Gerizekalıyım demek yerine uydurulandır. Güldürür.
güncel Önemli Başlıklar