bugün

çok çok sevdiğin bir insana eğer ki samimi isen şaka yapabilirsin bence...

daha 3 haftadır görev yaptığım yerde daha bir kere konuşmuş olduğum bir meslektaşımın çocuk gibi bana şaka yapması hiç hoşuma gitmedi mesela...öyle alıngan bir tipte değilim kesinlikle hem de...zaten alınganlık denen kişisel özellik de hiç hoşuma gitmez.

r'leri söyleyemeyen ama çalıştığım alan gereği bunu hiç de dert etmeyen hatta bu özelliğimi çok seven biriyim. ama daha öncesinde sadece bir sefer konuşmuş olduğum meslektaşımın ikinci konuşmamızda bu özelliğimi fark edip diğer meslektaşlarımızın yanında benim gibi konuşmaya çalışması ve kendi kendine eğlenmesi hiç hoşuma gitmedi mesela...sonra özellikle 2 gündür sürekli yanıma gelip gene benzer şekillerde hareket etmesi...sonra da bunu mantığa büründürmesi...neyse ki ikazdan anlıyor; ancak 38 yaşında artık yolu yarılamış bir kişinin biraz daha beyefendi olmasını beklerdim.

şaka yapacağımız kişiyi gerçekten iyi tanımalıyız; o samimiyeti o bağı kurabilmeliyiz. aynı şakayı o kişiyi tanıdıktan birkaç ay sonra yapınca hiç sorun olmayacak belki de...bir de şakanın tekrarlanmaması önemli.
17 saat çalı$manın ardından tek eksiğim ve isteğim eve gidip iki bira çakmak yanında da patates kızartması yemekti.

çıktım i$ten markete gittim. markette iki tane cıvır gördüm, gözüm gönlüm açıldı. jkşldsfgj. derken hiç hesapta olmasa da bi' tanesine resssmen çadır kurdum, gerçekten normal şartlar altında pek rastlamadığım bir şeydi bu. paniğe kapıldım. allahım markette önümde bir çadır ne bok yicem ben $imdi diye utanç içinde düşünürken, ani bir refleksle, kimsenin görmediği bir anda namussuz ufaklığı yatırıp topu taca attım. :birtakımrandomharfler:.

sonra bu kadar abazala$tığım farkedip 2 bira alacakken 4 bira aldım. dedim gecenin körü anne de uyumu$tur, unut patatesi cips al. yarım saat cips seçtim bi' baktım cıvırlar gene dibimde. bi' tanesi alt raftan bi$ey almak için eğiliverdi bende 'allahım sana geliyorum' moduna girip bunu bir de sözlü olarak dile getirdim. kızlar dönüp bakıp 'hayvan!' dediler. marketten çıkana kadar geçen saniyeleri hayal meyal hatırlıyorum. panik içinde elimdekieri döke saça çıktım oradan, sokağın kö$esine geçip hemen bir sigara yaktım. duvara yaslanıp gözlerimi kapadım.

bi' yerden $lap$lup adult efektler geldi kulağıma. gözlerimi açtım, kafamı sağa çevirdim, aman tanrım! bir de ne göreyim, tenhada iki genç yiyi$iyor. o an bi' karaltı oldu. bayılmı$ım. ayıldığımda ba$ımda insanlar vardı. kafamı kaldıramıyorum ama nası vurduysam yere.. bi' baktım piçin biri kalabalıkta cüzdanı a$ırıyo. gel lan buraya itin dölü diye çığırırken polis geldi, 'kalk kalk kalk' $eklinde bir siren almı$lar kendilerine, hiç beğenmediğimi söyledim 'öyle mi ? yürü nezarete!' diye yeni bir komut geldi. 'ama.. ama..'lı cümlemle ilgilenen olmadı. itindölü uzaktan 'eheiehie' diye iğrenç bir ses çıkardı. insanlar $a$kın gözlerini bana kilitlediler. elimde nevale, nezarethanede aldım soluğu. bir baktım cüzdanımı çalan itindölü geldi yanıma. tuttum yakasından 'ver lan cüzdanımı' dedim. kafa attı. bayılmı$ım.

sonra bir uyandım, 'hayvan!' yanımda, elindeki buz kütlesini burnumun az üzerinde gezdiriyor. ben 'allahım sana geliyorum'dan 'allahım bu bir rüya olmalı'ya geçi$ yaptım. 'hayvan!' ise 'geçti bi' tanem'e.. 'burada ne i$im var benim ?' dedim. 'sus $imdi.. yanındayım, istediğin bu değil miydi?' dedi ve elindeki taze sıkılmı$ portakal suyunu 'susamı$sındır..' diyerek ağzıma dayadı. susuzluktan damağım kurumu$tu, çölden okyanusa kavu$mu$casına portakal suyunu iki elimle kavrayıp kana kana içtim.. bir ağırlık çöktü. 'cennet'e dü$üp 'çadır'ı yeniden kurmu$tum. uyuyup '$u güzel ortamı bozma'nın sırası hiç değildi. ket vuramadım uyuma isteğime, sızmı$ım..

uyandım. gözlerimi açmakta zorlanıyordum. yarı karanlık yarı aydınlık bir yerdeydim. aman tanrım! 'ben nerdeyim?' diye hazır reflekssel bir tepki verdim yeni 'ortam'ıma. ortam benim szölü sualime yazılı olarak cevap verdi. 'çabuk kalk ve kaç oradan!' emir kipini görüp idrak edip uygulamaya koymadan 5 saniye önce kasıklarımın üzerinde, belime doğru bir sızı farkedip elimi attım ve..

evet. o yıllarca forward mail'lerde kar$ımıza çıkıp barlarda vannaytsıtend ili$kilere giremememizi sağlayan o hain senaryo gerçekle$mi$ti. evden çıkmı$ yolda zar zor yürürken bunun $a$kınlığını henüz üzerimden atamamı$tımki yerde cüzdanınımı gördüm. hırpalanmı$ biraz ama hâlâ kesi$ebiliyoruz. aldım. içine baktım, paralar, kartlar ve kimliğim yoktu. onların yerine küçücük bir kutu vardı. içini açtım. ba$ka bir kutu daha çıktı. 'bu ne lan' dedim '$aka mısın ?!' içinden bir kağıt çıktı:

'$aka'.
eğlence ve komiklik amaçlı yapılan şey.
milan kundera' nın eseri. söylediği söz yüzünden başına gelmedik kalmayan bir adamın hikayesini anlatandır.
sonunun nereye gidecegi bilinmeden yapilan sakalarin yolu hukuktan gecebilir. elbette tck'nin da yapacagi guzel sakalar mevcuttur.
kimi zaman eşşekce,
kimi zaman dostca,
kimi zaman tatlı bir intikam için
kimi zaman ise masumca

yapılan tatlı eylemdir.
az önce 3 yaşındaki kuzenimin bana yaptığıdır. korkuttu mu, korkuttu. bir de karşıma gelmiş 'şaka yaptııııığm!'' diyor.
şakadan anlamak ayrı erdemdir. herkese yapılmaz.
en iğrencinin eşeğe mal edildiği sonu çoğunlukla kakayla biten düzmece eylem.
Uyuyan birini yorgana dikmektir mesela.

Kazaklı yatmışsa çok kolay ve daha zevkli oluyor.
sonra oturup seyrediyorsun.
sağa dönmek istiyor, dönemiyor.
sola dönmek istiyor, dönemiyor.
sonra kabus görüyor, belli. yüzü ekşiyor.
sıkıntıdan sıkıntıyo koşuyor.
bunun osuranı da var.
bir de saka türkleri vardır.

ayrıca osmanlı ordususnda su taşımakla görevli kişilere verilen isimdir.
sonrasının kakaya dönüşmemesi için dikkat gerektiren sözler ve hareketler bütünü.
Kişiden kişiye seviyesi değişen komedi türüdür bazıları komedi bazılarıysa gerçekten karşıdakini kırmaya yönelik oluyor.
Zeka ve ustalık gerektirir.
kakaya dönüşmesi muhtemel şey.