bugün

dolmuş taşmış bir arkadaşın feysbuk duvarında paylaştığı metin.
hiç dokunmadan direkt yapıştırdım.
uzunluğundan ötürü tüm öğretmenler adına özür dilerim.

--spoiler--
öğretmenler beleş para aliyor diyenlere örnekler:

biz öğretmenlere ne güzel işiniz var bol tatiliniz var, yata yata para kazaniyorsunuz diyenler haklı.
aşağıda öğretmenlerin yaptıkları işleri okuyunca öğretmenliğin gayet basit bir meslek olduğunu siz de göreceksiniz.
şayet okumaya dayanabilirseniz.

1- toplantılara katılınacak,
2- yıllık plan yapılacak
3- günlük plan yapılacak
4- ogye çalışmasına katılınacak
5-tky çalışmalarında bulunulacak
6- nöbet tutulacak
7- sınıflar düzenlenip panolar hazırlanacak
8- toplantılar hafta sonları veya ders saatleri dışında yapılacak
9- kurumların açtığı sınavlara ucuz iş gücü olarak gidilecek,
10- seçimlerde zorunlu olarak sandık başkanı olunacak
11- envai çeşit tören, kutlama vb. programa katılınacak.
12- her hafta tüm öğrenciler için ve tüm derslerde değerlendirme formları doldurulacak.
13- kişisel dosyalar her dönem sonunda doldurulacak.
14- öğrenci tanıma fişleri doldurulacak.
15- portfolyo dosyalarına hiçbir çalışma getirmeyen öğrencilere çalışmalarını getirmeleri için yalvarılacak.
16- öğretmenliği öğretmenlerden iyi bilen velilere dert anlatılacak.
17- sosyal kulüp çalışmaları ve toplantıları yapılacak.
18- rehberlik çalışmaları, anketleri yapılacak ve raporları tutulacak
19- ders işlemek yerine internetteki ve kitaplardaki bilgileri bize okuyarak "bak okuyan toplumuz" imajı veren insanların zorunlu seminerlerine katılınacak.
20- pansiyonda nöbet esnasında öğrencilerin yemek etüt, uyku, banyo, hastalık, can sıkıntısı, aileden ayrılık sendromu, koğuş ve oda düzeni durumlarına bire-bir müdahil olunacak.
21- sınırsız sorumluluk, öğrenci takılıp düştüğünde polise ifade verilecek. hiçbir dayanağı olmaksızın dayakçı öğretmen olmakla suçlanılacak.
22- öğrencilere çalışma kâğıdı hazırlanacak
23- öğrencilere yarın ne gibi etkinlikler yaptırabilirim diye düşünülecek
24- velilerle görüşülecek
25- teneffüslerde çocukların şikâyetleri dinlenecek
26- panolara asılan şeyler belli aralıklarla dosyalanacak
27- her hafta rehberlik ve sosyal etkinlikler dersi için tutanak tutulacak
28- toplum hizmeti için zaman yaratılacak
29- 40 dk içinde yüz kere öğretmenim diyen bücürlere efendim denilecek
30- kavga edenler ayırt edilecek, kafası gözü yarılanlara pansuman yapılacak,
31- değerlendirme testleri hazırlanacak
32- değerlendirme testleri evde değerlendirilecek,
33- üstüne saldıran veliler ikna edilecek,
34- bilgi yarışmalarına öğrenci hazırlanacak,
35- öğrencilerin evlerine gidilip hal hatırı sorulacak,
36- saha çalışması yapıp okula gelmeyen öğrencileri toplayacak ve okula getirecek,
37- temizlik, spor, fotokopi, demirbaş, sabun, tuvalet kağıdı için para toplanılacak,
38- taşımalı öğrencileri sabah servisten inerken sayıp kontrol edilecek,
39- öğle yemeğinde listeden çağırıp sıraya koyulacak,
40- okul çıkışı öğrenciler servislerine bindirilecek.
41- belirli gün ve haftalarla ilgili program hazırlanacak,
42- öğrencilere katılım için yalvarılacak,
43- belirli günler ile ilgili pano hazırlanacak,
44- panolar için yazı ve şiirler, bulunacak ya da kontrol edilecek.
45- veliler okulda bilgilendirilip, eğitilecek
46- kanuni hak olan sevk ve izin istenirken mahcup, hafif ve ince bir sesle rica edilecek ve sevk dersin olmadığı bir zamana denk getirilecek, hasta hasta derslere girilecek, bazı yerlerde muayene saati sevke yazdırılacak (diğer çalışanlara da mesai dışında mı sevk alın deniliyor acaba).
47- veli toplantıları yapılacak.
48- okul aile birliği toplantılarına katılınıp velilerin kahırları dinlenecek.
49- her dönem ve gerektiğinde zümre toplantıları yapılıp tutanak hazırlanacak.
50- yeni müfredat konusunda veliler bilgilendirilecek.
51- gözlem dosyaları tutulacak
52- etkinlik yaptırılacak(yapmayanlara bir şey yapılmayacak)
53- sınıf başkanı, kitaplık görevlisi, temizlik başkanı seçilip görevlerini yapıp yapmadıkları günlük olarak takip edilecek.
54- hizmetlilere ya da idareye bildirilen temizlik, tamirat ve görüşler bu kişiler tarafından dikkate alınmayacak.
55- gelen giden evrak defteri doldurulacak
56- laboratuar düzenlenecek, temizlenecek
57- müdür ve müdür yardımcılarının yapmak istemedikleri görevler yapılacak
58- çocukların elbise, saç, tırnak temizliği ile ilgilenilecek.
59- deneyler, gözlemler, etkinlikler için hazırlık yapılacak.
60- beslenme saatinde beslenme yaptırılacak.
61- başarısızlığın sebebi araştırılacak.
62- mahallede kavga edenlerin aileleri okulda dinlenecek.
63- müdür beye hesap verilecek.
65- dersi boş olan, derslerine branş öğretmenleri giren (özellikle sınıf öğretmenleri) öğretmenler, ''i̇şlerim var şu boş sınıfa derse giriver'' diyen idarecilerin derslerine girilecek.
66- birilerine ek ders ücreti verebilmek için açılan seminer, hizmet içi eğitim vb. şeylere gerçekten ihtiyacı olup olmadığını bilmeden, sormadan zorunlu olarak ders saatleri dışında katılmak zorunda kalınacak.
67- sorumluluğu çok yüksek olan nöbetçilikler yapılacak.
68- son zamanlarda artık iyice raydan çıkan eğitim sisteminde öğretmenlikten çok dadılık yapılacak.
69- müdür ve müdür yardımcılarının imalı ve iğneli sözlerine kulak asılmayacak, duymazlıktan gelinecek.
70- spor parası toplanacak.
71- yakacak ve ihtiyaçlar için aidat toplanacak hatta vermeleri için yalvarılacak
72- onur kurulu ve disiplin kurulu toplantılarına katılınacak
73- nöbet günü ve diğer günler öğrencilerin kılık kıyafet kontrolü yapılacak
74- nöbet defterine gelmeyen öğretmen yazılacak ve sınıf defteri imzalanacak.
75- zaman zaman öğrenci çantalarına arama yapılacak
76- okula getirilmesi yasak olan eşyalar için tutanak tutulacak ve bu eşyalar ailelerine teslim edilecek.
77- aidat toplanacak hatta vermeleri için yalvarılacak
78- nöbetlerde mıntıka temizliği yaptırılacak.
79- ünitelendirilmiş yıllık plan yapılan açıklamalar
80- iş günü takvimi
81- ünite süre çizelgesi
82- yıllık çalışma programı
83- haftalık ders programı
84- ünite çalışma dosyası
85- sınıf ders defteri
86- deney defteri raporu
87- gezi planı
88- öğrenci kişisel robşayanı
89- öğretmen not defteri
90- kitaplık ve defteri
91- çevre incelemesi
92- tebliğler dergisi fihristi
93- sınıf demirbaş listesi
94- ders dışı etkinlik dosyası
95- yazılı kağıt ve cevapları
96- ödev listesi-ödevler
97- dershane araçları
98- koordinasyon kurulu kararı
a. cümle listesi
b. metin defteri
c. metinler
d. kontrol tablosu
99- ?????????????????????
100. teneffüslerde ve öğlen aralarında çocukların sorunlarını dinleyecek, varsa anlamadıkları ya da çözemedikleri derslerin sorularını cevaplayacak.
101. evde yazılı okuyacak, çalışma kâğıdı, performans -proje ödevi hazırlayacak.
102. tüm bu okul işlerinden zaman kalırsa kendine, evine varsa eşine ve çocuğuna zaman ayıracak.
103. okul idarecilerinin yapamadığı e-okul, ilsis vb. işleri yapacak
104. sınıfını boyamak için boyacılık yapacak.
105. okul idaresinin velilerden toplaması gerektiği paraları toplayacak.
106. bir çocuğun burnu kanasa çocuğun başında hastanede refakatçi olacak.
107. gerektiğinde sınıfını temizleyecek.
108 köy okullarının sobaları yakılır.
109 tuvaletler her hafta düzenli olarak temizlenir.
110. bozulan sandalye, masa idareciye bildirilir, o ilgilenmezse hizmetliye oda benim işim değil dedikten sonra tamiri yapılır.
111. okul önlerinde trafik kazalarını engellemek için gönüllü trafik memuru olunur,
112. okul önlerine gelen it, çakal ve uğursuz takımı okulun huzurunu bozmasın diye okul müdürüne bildirilir, nöbetçi öğretmen değil misin ilgilen dedikten sonra çocuklarla konuşulup uzaklaştırılır.
113. çocuğunu azarladı diye öğretmeni tehdit eden veliden korumak üzere diğer öğretmen arkadaşla mesai çıkışında durağa kadar beraber gidilir. bir gün yanında gitmezsin velinin öğretmene saldırdığını duyarsın hastanede ziyaretine gidersin.
114. yukarıdaki madde başından geçen öğretmenin hiç suçu olmadığı halde ceza alabilirim korkusuyla ne öğrenciye ne de veliye hiç bir şey yapamadığını duyar sinirden isyan edersin.
115. okulun zaten olmayan eğitim öğretim araçları için çevrede çalışma yapılır,
116. on dokuz mayıs, yirmi üç nisan, yirmi dokuz ekimlere öğrenci çalıştırırsın.
117. bayramlara öğrenci çalıştırmak için dersten bir saat erken gelirsin meb'nın haberi bile olmaz ama bayram günü okula gelmiyorsun diye (ne demek oluyorsa) ek dersin kesilir sinirden küplere binersin.
118. okuma bayramı düzenlersin.
119. okul aile birliği çalışmalarına katılırsın.
120. bölge zümre öğretmenler kuruluna katılırsın.
121. sosyal etkinlikler kuruluna katılırsın bütün özel günlerin kutlamalarında çalışırsın.
122. okulun elektrik tesisatında sorun olduğu zaman çözüm bulur tornavidayı eline alırsın.
123. elektrikler kesilir, veli öğrenciyi almaya gelmez çocuğu evine kadar götürürsün, anneyi evde bulamaz komşuları arar sonunda bir komşuda konken partisinde bulursun. veli çocuğu almayı unuttuğunu söyler tımarhaneye bir adım daha yaklaştığını hissedersin.
124. öğrenci kütüklerine bilgileri girersin, aynı bilgileri e okula, öğrenci tanıtma kartına ve ruhsal dosyalara da girdiğin için öğrencinin ev adresine kadar her şeyini ezberlemiş olursun.
125. veli toplantıları yaparsın veliler toplantıya katılmadığı gibi akşamı gelir benim çocuğun durumu nasıl öğretmen bey der anlatırsın.
126. okul gezileri düzenlersin, piknik düzenlersin, yılsonu partisi düzenlersin, pilav gününü ayarlarsın, sonunda kendini ahmet san zannetmeye başlarsın.
127. önemli günler ve haftalarda okul ses düzenini ayarlarsın. i̇şleri ileri götürür dizüstü bilgisayarınla müzik parçalarının çalınmasını sağlar kendini dj zannedersin. hatta daha da ileri götürüp düğünlere ton maister olarak katılırsın.
128. okul bahçesine fidan diker sulanmasını sağlarsın.
129. öğrenci doğum günlerini ezberler zamanı gelince kutlarsın.
130. okul ve sınıf duvarlarını çok dikkatli kullanırsın nitekim hazırlaman gereken pano vs.ler var olan duvar büyüklüğünden fazladır.
131. okulun tamirat tadilat işlerini me üstlenmediği için iş başa düşmüştür eşe dosta haber salar, firmalarla görüşüp sonunda askerler ve belediye sayesinde halledilmesini sağlarsın.
132. çalışmayan bütün okul araç gerecinden haberdar olur nasıl çalıştırılabileceği üzerine düşünürsün.
133. tam yastığa başını koyarsın ki bugün meltem'in babasının öldüğü haberi aklına gelir iki gözün iki çeşme ağlarsın.
134. bir öğretmen, bir dolap ve kırk üç öğrenci küçük bir sınıfa nasıl sığar bilmecesini çözmen için tam bir yılın vardır her türlü kombinasyonu dener sonunda çözümün olmadığını fark edersin ama yapacak bir şey yoktur.
135. öğrencinin defterine yazdırdığın ödevi veliler de bilsin diye okul kapısına da asarsın akşam tam televizyonda eğlence seyrederken telefonda kaba bir ses "haaa ögretmen hoca çocuğun ödevi ne ola?" sorunsalıyla karşı karşıya kalırsın bir de ona ödevi anlatırsın.
136. çocuklara verdiğin ödevleri derste kontrol edersin.
137. ödevini yapamayan ya da yanlış yapan öğrenciyle teneffüslerde ödev yaparsın.
138. çocuklara en güzel hikâye kitaplarını en ucuza almak için kırtasiye kırtasiye dolaşırsın.
139. okula gelen müfettişlere takla atar sınıfının ne kadar çalışkan olduğunu anlatmaya çalışırsın.
140. sen teneffüste öğretmenler odasında otururken sınıfa giren veli öğrenciyi alır götürür. her yere telefon açar sonunda ne olmuş ki cevabını alırsın.
141. öğrencilerin dersi anlayamayacağını düşünüp ek materyaller ve çalışmalar hazırlarsın.
142. yapamayan ve bireyselleştirilmiş eğitim programına sahip öğrenciler için farklı çalışmalar yapmaya çalışırsın.
143. okula gelen sinemanın, tiyatronun biletlerini satar bilumum satıcıların uğrak mekânı halini alırsın.
144. çocuklarının sınıfta çekilen fotoğrafları için veli ile satıcı arasında arabulucu görevi yapar ikisi beşe olmaz mı hocam sorusuna çare aramaya çalışırsın.
145. karnı, başı ve bilumum organları ağrıyan öğrenciler için eve telefon açar gelip çocuğu almasını istersin.
146. beslenme saatinde öğrencilerin beslenmelerini yapmaya yardımcı olur, sütlerini açar, meyvelerini soyar, dökülenleri temizlersin.
147. burnu akan öğrencinin burnunu temizlersin.
148. okula yeni gelen öğrenciyle bahçeye çıkar oyunlar oynarsın.
149. beden eğitimi derslerinde beşinci sınıf öğrencisine koşu yarışı yaparsın. yenilirsen yaşlandığını artık kabul etmeye başlarsın.
150. birinci sınıf öğrencileri teneffüslerde amca şu çocuk bana "dıt dıt dıt dıt dıt." dedi der sen de ona hem nasıl söylenmesi gerektiğini, seninde bir öğretmen olduğunu anlatmaya çalışır, çocuğu rahatsız edeni bulup cezalandırırsın.
151. öğrencilere yazılı, sunu, değerlendirme testi, konu testi, ünite değerlendirmesi hazırlamak için saatlerini harcarsın bir de bunların değerlendirilmesi vardır.
152. deprem, yangın tatbikatı yaparsın, gerçek zannedip korkan öğrencileri sakinleştirirsin.
153. bayramlar, önemli günler ve haftaların yapılabilmesi için okula izin dilekçesi yazar, olup bitenlerin tutanaklarını tutarsın.
154. civcivleri doğuran, inekleri ağıldan çıkaran meb tarafından basılıp ttkb tarafından değerlendirilen kitapların yaptığı hataları düzeltmek için raporlar hazırlar öğrenciler bunların hatalarını anlatırsın.
155. iki satır harf yazmakla sözcükleri birer kez yazmakla okuma yazma öğrenileceğini zanneden okuma yazma öğren(em)iyorum kitabıyla çocuklara okuma yazma öğretmeye çalışacaksın.
156. "tulete tittem" (tuvalete gideceğim) diyen çocuğun okuma yazma öğrenemeyeceğini daha kalemi bile tutamadığını söylediğin halde veli bu konuda ısrarlı olacak mecburen okulda tutacaksın. ancak okuma yazma öğrenemediğinde yine sen suçlu olacaksın.
157. kurallara uymayan bir çocuğa müdahalede bulunacaksın çocuk öğretmen beni dövdü diyecek. soruşturmalarda derdini anlatmaya çalışmayacaksın.
158. yurdumun daha polisinin giremediği yerlerinde askerin tek başına dolaşamayacağı dağlarında tek başına görev yapacaksın.
159. üç yüz bin kişilik öğretmen içinde bir tanesi öğrenci dövdüğü için dayakçı öğretmenler olarak anılacaksın. bunu kimseye anlatamayacaksın.
160. teneffüslerde tam sohbet ortasında öğretmenler odasına gelen öğrencinin kanayan yerlerini pansuman edeceksin.
161. okuyan öğrencilere kırmızı kurdele dağıtacaksın. alamayanlar ağlayacak neden alamadığını anlatacaksın.
162. yazı defteri, kitabı, resim defteri, boyaları ve bilumum malzemesi olmayan öğrenciyle ders yapmaya çalışacaksın.
163. okulun ilk haftası okula gelen öğrencilerinden ağlayanlara kendinin sevdirmeye çalışacaksın.
164. sınıfının daima temiz olmasını sağlayacaksın.
165. öğrencilerin sınıfa getirebileceği malzemelerle deneyler tasarlayacaksın.
166. malzeme getirmeyen öğrenciye farklı çalışmalar bulacaksın.
167. sabah öğrencilerden önce okulda olup sobayı yakacaksın.
168. karlı havalarda ayakları ıslanan ve lastik ayakkabıları içinde donma tehlikesi yaşayan öğrencilerinizin ayakkabı ve çoraplarını çıkarıp, sobanın yanında kurutup, tekrar giymelerini sağlayacaksın. (1. sınıf olunca çok daha fazla için burkularak)
169. her teneffüs bir yerlerini inciten kanatan öğrencilerinize pansuman yapacaksın
170. bu kadar olumsuz koşullarda işinizi en iyi şekilde yapmaya çalışırken gelen müfettişlerin duvardaki panoların neden simetrik olmadığını sorduğunda estağfurullah çekerek cevap vermek.
171. aslında idarenin yapması gereken 4-8. sınıfa kadar öğrenci notları, aldıkları belgeler elektronik ortama aktarılacak,
172. bir dönemde kaç kitap okuduğu e-okula yazılacak,
173. bilgisayar kullanmasını bilmeyen müdür yardımcılarına derse girmeyip yardım edilecek,
174. okul çıkışlarında etüt yapılacak,
175. hafta sonu kursa girilecek,
176. her dönemin başında ve sonunda zümre öğretmenler tarafından müfredatı değerlendirme raporu yazılacak ama bu raporlar bir tek allahın kulu tarafından adam gibi okunmayacak, öğretmenler müfredatla ilgili aynı sıkıntıları yaşamaya devam edecek...
177. okul sitesini yapacaksın. (bazıları gönüllü yaptı vazifemiz olmamasına rağmen.)
178. olmadı üstüne ilçe milli eğitim müdürlüğü sitesini yapmaya çalışacaksın
--spoiler--
yersiz hadsiz yapılmış bir yoruma verilen çok güzel bir cevaptır. şimdi basit olduğunu söyleyen arkadaş evde oturup ağlamıyorsa iyidir.
öğrencilerin vurdum duymazlık ve terbiyesizliklerine dayanamayarak sınıfı ağlayarak terk edip istifasını veren edebiyat öğretmenini hatırladıkça saygı duyduğum meslektir öğretmenlik.
Tüm öğretmenlerin burada yazılan 178 maddeyide uyguladığını varsayarsak, gerçekten emek isteyen bir meslek. Görevini hakkıyla yapan tüm öğretmenleri tebrik ediyorum. Tabi taş çatlasa 25-30 maddeyi uygulayan öğretmenlerin(öğretmen demeye bile utanıyorum.) çoğunlukta olduğu bir ülkede yaşadığımızı da göz önünde bulundurmak zorundayız.

--spoiler--
biz öğretmenlere ne güzel işiniz var bol tatiliniz var, yata yata para kazaniyorsunuz diyenler haklı.

aşağıda öğretmenlerin yaptıkları işleri okuyunca öğretmenliğin gayet basit bir meslek olduğunu siz de göreceksiniz.
şayet okumaya dayanabilirseniz.
--spoiler--

Bunu diyenlerin büyük çoğunluğunun eğitimsiz(Her anlamda) olduğu göz önüne alınarak, zaten önemsenmemesi gerekiyor bu yorumlarının. Fakat kendisini yetiştirmiş, belirli bir seviyede empati yeteneği ve farkındalığa sahip olduğu halde bunu söyleyen insanlar yukarı da bahsettiim gibi taş çatlasa 25-30 maddeyi uygulayan öğretmenler için bunu söylüyordur.

Not: Buradan analiz sınavımı okumaya üşenip, cevapların üzerini çize çize okuyan ve sonucumu öğrendikten sonra, baştan okuması için ısrar ettiğim ve adam gibi okuması sonucunda notumu 3 katına çıkaran hocama selam olsun.
bunu paylaşmamın nedeni size 2 aylık -tamam hadi sizi mi kıracağım 3 ay olsun- tatilimizin hakkımız olduğunu kanıtlamak ya da
kazandığımız paranın azlığından yaptığımız işin güçlüğünden dem vurarak acıtasyon yapmak değil.

maksadım, tatilleri için şeytana ruhunuzu satacağınız, evlatlarınızı okutacak olan öğretmenlere azıcık anlayışlı olmanız "sırtına binip vuracağım kırbacı vuracağım kırbacı" arzularıyla dolup taşmanızı önlemektir.

bizi rahat bırakın da sizin yetiştiremediğiniz ya da okullar açılsa da bir rahat etsek diyerek başınızdan attığınız yavruların bireyi olduğu 190 kişilik öğrenci topluluğuna daha fazla vakit ayıralım, bi' de sizle uğraşmayalım.

her dersin 45 dakikasının 45 dakikasında çalışmak zorunda olmamızdan ziyade yukarıda paylaştığım listeye eklemeye üşendiğim angaryalardan da sorumluyuz.
mesela bazı soysuzların anket çalışmalarını meb aracılığıyla bizi kullanarak halletmesi gibi.
teneffüs diye bir şey yok.
teneffüsler de bizim için iştir.
çünkü işimiz öğrencidir. saçı çekilen, oturduğu sıradan memnun olmayan, karnı ağrıyan, aşık olan, ailesinden nefret eden, öğretmenine aşık olan, yemek yemeyen, kavga eden ... öğrencilerle muhatap olmak zorundayız.

hala mı içiniz rahat değil tamam sıkı tutunun, van, tu, tri-öğretmenlerin maaşı okulda kadrolu çalışan hizmetliden daha az.
*ben 1,600 alıyorsam ali abi 1,800 alıyor.
hahh şimdi bi' derin ohh çekin ve akasya durağı izlemeye devam edin.
eğer rahatladıysanız, ve tüm bölümlerini indirdiğiniz akasya durağı da bittiyse,

bi' şey daha diyeceğim: biz hamalız, çocuklarınızın gönüllü dadısıyız; devletin, çindeki işçilere taş çıkaracak bedava iş gücüyüz, kıskanılmaya değmeyiz ama aslında kıskanılacak tarafımız var.

söyleyeyim mi?

tatiller! yok lan şaka başka bi' şey diyeceğim:

hanginiz bugüne kadar mesleğinde kendisini bir tanrıça-tanrı gibi hissetti, bir gün değil, her gün?

*sabah sabah uykunuzun derdindeyken kocaman gülümseyerek size günaydın diyen o sevimli veletler bir anda gaza gelip isteklice işe başlamanıza neden olur.
*çocukların duygularını anlatan mektuplar biriktirirsiniz, kimisinde gülmekten yarılırsınız kimisinde içiniz ısınır sadece gülümsersiniz.
*annesinden, babasından, polat alemdar'dan herkesten daha bilgesiniz.
*siz her şeyi bilen, gören affeden, yemeyen içmeyen s.çmayan bir meleksiniz.
*siz artistlerden daha karizmatik, daha güzelsiniz/yakışıklısınız.
*hergün en yaratıcı iltifatlara boğulursunuz. emin olmak için gözlerine bakarsınız. gözlerdeki o ışık var ya samimiyetin ışığı aynı illuminati ışığı.
*doğum gününde aranırsınız.
*mezun ettiğiniz öğrencilerin başarılarıyla mutlu olursunuz ki gelip size sarılırlar, teşekkür ederler, hakkınızı ödeyemeyiz derler.
*tüm kasabada ya da yakın çevrenizde ünlenirsiniz, çocuklar her gün anasına babasına sizden bahseder.
*aileler aşure getirir, patik örer sizin için.

bana bakın, belki üç kuruşluk maaşımız var ama siz görmeseniz duymasanız da hergün krallar gibi kraliçeler gibi karşılanıyoruz.
öğrencilerin hayatında unutulmayanlar olacağız, bizim işimiz hemen bitmez akşama da devam eder ama bizim işteki dönüt hayat boyudur n'aber?
bir bakarsın doktor olmuş seni muayene eder, bir bakarsın polis olmuş karşında copunu indirir secde eder, bir bakarsın garson olmuş bardağına tükürülmeyeceğinden emin olarak sana hizmet eder.

yeni milli eğitim müdürü, kıç büyüten tatil kıskanıcıları, sözlükteki ergenler, sokaktaki adam vs. öğretmene laf etmiş çok da tın, yarın işim beni bekliyor heyecanla, hanginizin işi sabah sabah önünüze çıkıp çiçeklere boğuyor sizi.
kış günü çiçek yok tabii ama olsun portakal getiriyor benimkiler.

gidin dosyalarınıza, yazar kasanıza, neşterinize, iğnenize, tornanıza bakın da kıskanın biraz.

yahu şerafettin ve remziye hala mı tatillerimizi kıskanıyorsunuz?
biz onları öğrencilerin dertleri, tasaları, sevinçleri, onların gelecekleriyle alakalı kaygılarımız ile dolup taşan yüreklerimizi, beynimizi, duygularımızı, arındırmak için kullanıyoruz ki yenilenelim, tertemiz yeni dönem yeni sayfa açalım.

neyse otur sıfır!
Bir sınıf dolusu zeki çocuk hayalleri kuran gereksiz yazarın gereksiz genellemesi.
aslında basit olmayan fakat türkiye de genelde kapasitesiz, yetersiz ve vasıfsız kişilerce meslek olarak tercih edilmesinden dolayı basitleştirilmiş(!) bir meslektir.
öğretmenler hakkında atıp tutan her bir gerizekalının anlayabileceği şekilde anlatmak gerekir ise;

bu ülke zaten içerik hakkında sik kadar fikri olmayan kapak sevicileri ile dolu. kapağına baktım ve öğretmenlerin çok kolay işlerine rağmen bi sürü para aldıklarını düşünüyorum ve çok izin kullandıklarına ikna oldum hacı portföyü bunlar.

bugün senin gibi yarın da senin doğurup sokağa salacağın piç gibi çocuklarla bütün gün kasıp durucak bir de üzerine izin kullanmasın mı? köle mi lan bunlar. sen bir taneine katlanamıyorsun salıyorsun okula öğretmen bütün gün bunlardan 20-30 tanesi ile severek ilgileniyor.

bir ebeveyn olarak çocuğuna öğretmen gereken tek şey merhamet iken, hayvanlara zarar vermese yeter olacak bir çocuğa hiç bir şey öğretmeden gönderiyorsun okula sonra öğretmen bıdı bıdısı. sonra da denk gelince öğretmene fare gibi olup viykviyk "hocam bizim çocuk eheh" diye diye yalakalık yapıyorsunuz. siktirin gidin lan.
herkesin bildiği iş kolaydır. daha önce yapılmayan veya bilinmeyen iş zordur.
(bkz: kasaplığın basit bir meslek olması) *
at çit koşmaya özenirmiş, öküz semere.
su ulkede kı ınsanlara bırseyler ogretmenın kolay oldugunu dusunen ve tahmınen hıc kımseye en ufak, en basıt konuları bıle ogretememıs kısı soylemıdır.
(bkz: atma recep din kardeşiyiz)
doğrusu:
öğretmenliğin basite alınan bir meslek olmasıdır. böyle kutsal bir mesleği bu hale getirenler utansın.

edit: senin hocan basitmiş arkadaş!
edit2: bu entryi eksileyen denyoların bu ülkede işi yok arkadaş!
öğretmenlik basit bir meslek midir kişiden kişiye değişir kesinlikle çok saçma zorlukları vardır ama 15 tatili ve 2 ay yaz tatili olan başka meslek de yoktur hani( mecliste göt büyüten milletvekillerimiz hariç tabi 3 ay tatil mi olur, yasayı sen çıkarıyor isen yüzde 200 zam da olur gerekirse o tatil 4 ay da olur), yılda 15 gün tatil yapabildiğinde şükredenler var. ha işin diğer tarafından yapılan işin zorluğuna rağmen az para aldıkları doğrudur.
insanla direk uğraşılan bir meslek olduğundan yanlış önermedir.
Basit midir bilmiyorum ama bu işi yapanların çoğunun cahil, daha çoğunun "ulan bi şey olamıcaz galiba bari örtmen olak" dediğini biliyorum.

Neyin ispatındasınız, kim hangi dersi aldı da, o dersi anladı.

ingilizce öğrettiniz, bi kelime konuşabilen mi var, beden dersi gösterdiniz, minderde takla atma dışında bişey gören mi var, matematik öğrettiniz, o dersi seven, anlayan mı oldu.

Başarısızsınız olm. Ülkenin halinden de belli değil mi?...
ağzı olan konuşuyor ! bir şeyden çaksalar anlarım .öğretmenlik kutsal bir meslektir küçücük bir çocuğun geleceği resmen onların elinde şekillenmeye başlar. işte öğretmenlerde bu konuda ikiye ayrılır. iyi öğretmenler , kötü öğretmenler olarak..bu yoruma katılanlar o kötü ( kendini geliştirmemiş) öğretmenlerin elinden geçen çocuklardır...ama insan da eşşek olduktan sonra öğretmen süper olsa ne yazar!
Cevap veriyorum ;"yapppprak .basit"denilesi cümledir.
Ağızı olan konuşuyor. Bunu diyeni herhangi bir lise 12. Sınıf öğrencilerine 1 hafta boyunca tüm gün derse girmeye davet ediyorum.
odunu kutugu yontup insan yapan,hayata hazirlayan meslek kolay olamaz.
yılın yarısını tatille geçiren tek ve yegane meslektir.
sabır gerektiren bir meslektir. sabır gerektiren hiç bir şey asla basit değildir.
öğretmen değilim ama bunu yazan şahıs liselilerle uğraşmak nedir bilmiyor anlaşılan.
öğretmenlik basit bir meslek değildir. sadece insanlar basitleştirmektedir.
öğretmeyi geçin aynı anda benzer yaş gruplarındaki çocukları idare etmek bile bir meziyettir.
öğretmenlerin bazıları ya da öğretmen adayları davranışlarıyla meslekten soğutmuş olabilirler.
Basit bir adamin basit bir dusuncesi...
icinde insanla ugrastirmayi gerektiren her meslek zordur ozelliklede cocuklarla ve genclerle ugrastirmayi gerektiren ogretmenlik ama ogretmenligi branslarinin kolayligina gore siralarsak ders anlatimi en kolay olan geometri ogretmenligidir.
Bu başlığı açan zihniyetle öğretmenlik okuyorum dediğimde burun kıvırıp "Kaç yıllık oo?" diye soran zihniyet aynıdır. Ağızlarına kürekle vurulmalıdır.
hayatını belki de onu hiç anlamayan konuşamayan özel eğitime muhtaç çocuklara adamış biri olarak, öğretmenliği basit meslek olarak görenlerin bir gün benimle çalışmasını ne çok isterdim.