bugün

Gerek Bir kadının, gerek bir erkeğin iffeti ve aşkı arasındaki iç mücadelesinin öyküsüdür.
küçükken çağrı filmleri vardı hz.yusuf filminde ki Züleyha ve yusuf aklıma geliyor.züleyhanın imkansız aşkı ve gözlerinin kör olması vs..
güzelliğinden ona bakan kadınların parmaklarını kesip ve bunu hissetmediği, yan o biçim kendinden geçtikleri kuranda ayet ile sabit olan kıssa.
züleyha validenin sonradan müslüman olduğunu duymuştum.
Şeyyad hamza tarafından da kaleme alınmış aşk hikayesi.
boş konuşmada ve her şeyi dramatize etmede bir numara olan milletimizin "aşk" sandığı hadisenin kahramanları. hz. yusuf aleyhisselamın çok yakışıklı olduğu, hiçbir kadının nefsi açıdan ona dayanamadığı söylenir. (bıçakla elini kesen kadınlar gibi.) fakat ortada nefsine hakim olamamış bir kadın var. olayı tersine çevirsek, erkek kadının gömleğini arkadan yırtsa bunun adı tecavüze yeltenmedir. züleyha da pek farklı bir şey yapmamış. amacının ne olduğu ortada. haramdan nasıl yanık bir aşk öyküsü çıkardığınıza hayret ediyorum. hz. yusuf karşılık vermiyor zaten. yüceltilecek biri varsa o da hz. yusuf'tur; züleyha'nın aşk addettiğiniz şehveti değil. nitekim hz. yusuf zindandan çıktıktan sonra züleyha'ya nikah kıymıştır da züleyha öyle muradına erebilmiştir.

züleyha angelist olsun (aşık olunan kişiyi cinsiyetsiz görmek, melekleştirmek) diyen yok. bu da sağlıksız bir durum olur tabii. ama kutsanacak bir durum yok. ne züleyhaymış arkadaş! hz. yusuf aleyhisselam adamlık dersi vermiştir o ayrı. iffetine kurban olduğum.
Nasıl bir sapıkmış ki rahmetli.
yusufu zindana attırınca züleyha, çok özlermiş özleminden uyku girmezmiş gözüne.

ara ara zindana gider, mahkumumun kaçtığından şüphe ederim diye kapıyı açtırır yusufa bakar, özlem gidermeye çalışırmış.

yetmemiş, yusufun sesini özlemiş bu seferde. zindancıya demiş şu yusufu öyle bir kamçılayasın ki ben buradan sesini duyayım.

bizim gardiyan gitmiş, yusufun sırtını açmış lakin güneş yüzünü görünce kıyamamış üstene battaniyeyi sermiş, yusufum ben vurdukça ah de ah deki anlamasın. sana vurmaya da kıyamam. anlarsa öldürür beni bağır yusufum bağır.

her kamçı sesinde yusuf ah demiş, züleyha ise daha hızlı, daha sert vur dermiş. gardiyan yusufa bir kere gerçekten vurayımda iz olsun, izi görmezse anlar züleyha deyip çıplak vücuduna bir tane sertçe vuruvermiş. yusuf acıylan ah edince züleyha daha da acıklı yeeeteeer diye inlemiş.

bu da bu yani gençler.

sonunda yusuflan züleyha evleniyorlardı galiba. haberiniz olsun *
züleyha'ya laf edeceğim şimdi de inançlı kimselerin gazabına uğramaktan korkuyorum.
dün yahya'nınkini okudum. affedersiniz de züleyha vuslata ermek için, yani vermek için yanıp tutuşuyormuş resmen.
edebi yönü ve verdiği keyif tartisilmaz ama şirk ogeleri iceren bir kitap. musluman birinin rahatsiz olmadan okumasi mumkun degil. neyse ki musluman degildim ve seks hikayesi gibisinden okudum. azdim da dogrusu.
Çünkü, dedi züleyha, güzelliğin bir derin kuyu senin. bir düşenin kurtuluşu kolay olmaz. ne mutlu kalbine sen düşene, ve ne mutlu senin kalbine düşene.
hiç unutmam çünkü üni 1 deyken aldığım türk dili zorunlu dersinde hocanın okuyup özetini çıkartın dediği kitaptır.
seneler geçmesine rağmen asla kitaplığımdan kalkmayacak kitaptır kendisi *
Yûsuf da insandı. istek insanın zaafıydı. "Rabbim" dedi Yûsuf, "Bana istememeyi isteyebilmeyi nasib et."
Yusuf’un aşkıyla Züleyha öyle bir hale girdi ki artık her şey ona Yusuf demekti ve Yusuf’a yakınlığı nispetinde muteberdi.
Bundan sonra, dedi Züleyha, nasıl eskisi gibi konuşur, eskisi gibi güler ve ağlarım? Nasıl aynı ağaç olur artık aynı olmayan ağaç, benim kalbimin üzerinden Yusuf geçmişken?
Nasıl eskisi gibi görünür evren gözüme hiçbir vasfı artık eski vasıflarının hiçbirine benzemiyorken?
Dilim Yusuf’un adından başka bir sözcük telaffuz edemiyorken, kuştan, ağaçtan, sudan nasıl söz açarım?
Kuş diyorsam, Yusuf demek istiyorumdur. Ağaç da Yusuf demektir. Su, Yusuf’un ta kendisi. Nasıl olur da Yusuf olmayan bir ismi ağzıma alırım?”.
Yusuf yazar züleyha sayfanın ortasına. Hala hitaptaydı kalemi bir satır ileri geçemedi.
Bir satır ileri geçsem hitaptan, yanacağım. Ses verdi içinden bir ses: yan o zaman, yan o zaman!
Ah benim yusuf'um ah benim ah senim dedi başka bir şey diyemedi.
Züleyha yusufa bir mektup yazmaya başlayınca yusuf diye başladı yusuf diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok. Ve züleyhanın lügatinde yusuftan öte sözcük yok.
Yusuf, dedi, kelamım artık sende hükümsüz. Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme. bil ki kelamdan da ötede sadece ah var, ah ki dünya onun üzerinde durur, gök kubbe sadeve onun hararetiyle döner.

uğruna dağlar delinen olmaktı şirinin kaderi dağları delen değil,
Açılıp kapanan düğme aslı boyundan ayağa, yanıp küle dönmek keremin hakkı. Aslıya kalan en fazla ah felekleri tutuşturmak.
Züleyha ise önce yazgısını yüklenmiş sonra yazgısından iffet çıkarmış. Aşkı ne aslı, ne şirin, ne leyla haketmiş. Aşkı enn çok güzeller güzeli yusufun ayaklarına mısırın dillere destan güzelliğini, aşkını, ömrünü, iffetini seren züleyha haketmiş...
'varlığım ve mahiyetim, nasibim ve görevim o'nun içinse

ondan gelen ışığa gözlerimi nasıl kapayayım.

ne senin adın yusuf, ne de ben züleyha'yım...
sanma ki ellerimden yırtılacak gömleğin... lakin bir gün züleyha olup gelirsem sana;
yusuf gibi karşıla; asil, iffetli, serin. '

duygu armonisi/büyülü cümleler barındıran kitap.

kalbine sağlık, nazan bekiroğlu.
--spoiler--
Rüyana giren aya, yıldızlara ve güneşe talibim...
--spoiler-- * *
Züleyha için her şey Yusuf olmuştu. Güneş doğdu demezdi, Yusuf uyandı derdi. Gece çöktü demezdi, Yusuf uyudu derdi.
hep örnek almaya çalıştığım, örnek aldıkça ondan uzaklaştığım peygamber allahım onun şefaatine nail eylesin.

--spoiler--
12- YÛSUF SÛRESi

Bismillâhirrahmânirrahîm.

24. Andolsun, kadın ona (göz koyup) istek duymuştu. Eğer Rabbinin delilini görmemiş olsaydı, Yûsuf da
ona istek duyacaktı. Biz, ondan kötülüğü ve fuhşu uzaklaştırmak için işte böyle yaptık. Çünkü o,
ihlâsa erdirilmiş kullarımızdandı.

25. ikisi de kapıya koştular. Kadın, Yûsuf’un gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında hanımın efendisine
rastladılar. Kadın dedi ki: “Senin ailene kötülük yapmak isteyenin cezası, ancak zindana atılmak veya
can yakıcı bir azaptır.”
--spoiler--
Çok zordu Yusuf’u görmeyen gözün Züleyha’yı anlaması.
Çok kolaydı Yusuf’u görmeyen gözün Züleyhâ’yı kınaması...
--spoiler--
" yusuf, züleyha'nın odasına girdi, başı önünde gözleri yerde, allah şahitti. züleyha ne kadar ateşse, yusuf o kadar iffetti "
bazı bölümleri müstakil baz hikaye mecmuaları sanırsınız, pek çok dilde, gönülde aşk içeren bir kitap, mutlaka okunmalı.

--spoiler--
Öyle bir aydınlıkla doldu ki içim, yeter bana da benden sonra dünyanın neresinde olursa olsun açılacak bütün kuyulara da.
Bir düşünün, yıllarca Yusuf'la birlikte anılacak adım.
Kuyu dendi mi Yusuf'u hatırlayacak insanlar, Yusuf dendi mi kuyu gelecek hatıra.
Bu yüzden benim bahtım bundan sonra Yusuf'un'un bahtıdır. Bundan sonra benim bahtım açıktır.
Öyle bir açıktır ki benim bahtım, Yusuf güzelinden yüzyıllar sonra kainatın en güzelinden armağan bir yüzüğü alacağım koynuma. Yitirene acı olacak elbet, ama bana sevinç...
Nasıl duyurayım da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim, ben bu anlattığınız değilim.
Yusuf'u ben nasıl yerim? Ben Yusuf'u nasıl yerim?

Sözünün bu kısmına gelince kurt, nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı.
Gri tüylerle kaplı göğsü, ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha da bir ıslandı. Ve devam etti:

Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım, alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle, nasıl yıkayayım?
Öyle bir leke ki, değil bana, yeter kıyametin kopacağı güne değin gelip geçecek tüm torunlarıma.

Tek muradım, bütün yaratılmışların sahibi olan Tanrım, bu ayıpla yaşatmasın beni.
Ya alsın yeni doğmuş bütün kurt yavrularıyla canımı, kurt neslinin dalı yaprağı burada kesilsin, ya da adım temize çıksın.

Nazan Bekiroğlu
Züleyha kadın.
Yusuf, dünyaya gelmiş mübarek bir adam. En dürüst, en güzel yüzlü.
Züleyha bir sınav.
Ve belki de züleyha hiç yok.
Varolan Yusuf.
Yusuf'a sebep yaratılan züleyha.
Yusufsuz kalan züleyha.
Ah güzel züleyha, ne şanslısın kavuştun Yusuf'a.

Yusuf, gözüne günah değmemiş adam.
Züleyha baştan ayağa Afet,
Yusuf baştan ayağa iffet.
bu iki sahsı kalıplastırmak yanlıstır. bir leyla ile mecnun degildirler. aynen.
Züleyha Yusuf’a bir mektup yazmaya başladı.
Yusuf diye yazdı.
Durdu.
Yusuf diye bitirdi.
Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.
Anladı ki aşkın namesinde sernameden öte kelam yok.
Ve Züleyha’nın lügatında Yusuf’tan öte sözcük yok..”