bugün

* (bkz: yurtta aşk cihanda aşk)
atamızın söylemiş olduğu ünlü bir vecizedir.
(bkz: yurtta barıs dunyada barıs)
bütün devlet okullarının içinde genel olarak pirinçten yapılmış harflerle yazılmış olan Atamızın bir vecizesi.
Atamızın söylemiş olduğu değerli söz.Ne kadar vaktinde söylemiş olsa da çoğu şeyi önceden tahmin ettiğini gösterir derecede şu anda bu sözden uzakta yaşıyor dünyamız.
hayatı savaş meydanlarında geçmiş atatürk'ün hayata, nasıl bir vizyon ile baktığını anlatan sözdür.
çok anlamlı bir söz olmasının yanında yakın zamanda gerçekleşmesi çok zor görünen önerme.
(bkz: abd)
türkiye'nin dış ülkelerle olan atatürk'ten yadigar politikasıdır. türkiye bu politikayla ikinci dünya savaşına girmemiştir.
gerçekleştirilmesi imkansız olan, anlamlı bir ideal...
sözün ne kadar güzel ve değerli olduğundan sözü söyleyeninde ne kadar değerli olduğu anlaşılabilecek sözdür....

edit:ama olmaz ki...Niye eksiliyorsun kuzum:)
yurtta barış dünyada barış adı altında ele alacak olursak, ilhan irem in rezil şarkılarından birisidir. sözlerini okuyunca nasıl bir meczupla karşı karşıya olduğumuzu anlayacaksınız;

Şışt, şışt kulak ver; şışt, şışt attention
Düşmeden ortasına kapkara bir ateşin
Hep tansiyon, hep tansiyon, atansiyon, attention
Çizmeden ekvatoru adımları savaşın
Şışt, şışt kulak ver; şışt, şışt attention
Düşmeden ortasına kapkara bir ateşin
Hep tansiyon, hep tansiyon, atansiyon, attention
Çizmeden ekvatoru adımları savaşın
Yurtta barış, dünyada barış, bütün kainatta barış
Yurtta barış, dünyada barış, bütün kainatta barış
Ozon mozon radyasyon, yaklaştı son istasyon
Herşey blues ve aids, radyoaktif bom, bom, bom
Sevgi, aşk şampiyon, ayrılıklarda şampiyon
Sevinçler koleksiyon, geriye ne kaldı; bi pardon
Şışt, şışt kulak ver; şışt, şışt attention
Kapanmadan kapkara bakışları uzayın
Hep tansiyon, hep tansiyon, atansiyon, attention
Delinmeden atmosfer yaraları kapayın
Hello, goodbye, selam, hi...
Vay güzel insan vay
Barış dilen ve biz rock
Barışalım lay, lay, lay
Sevgi, aşk şampiyon, ayrılıklarda şampiyon
Sevinçler koleksiyon, geriye ne kaldı; bi pardon
-Anne çiçeklere bak ne güzel, şarkılar ne güzel. insanları
çok seviyorum.
Yaşamayı seviyorum, çok seviyorum...

Sevgi, aşk şampiyon, ayrılıklarda şampiyon
Sevinçler koleksiyon, geriye ne kaldı; bi pardon
Sevgi, aşk şampiyon, ayrılıklarda şampiyon
Sevinçler koleksiyon, geriye ne kaldı; bi pardon
ingilizcesi; "peace at home, peace at world" 'tür.
Ulug onder ataturk bu sozu o gunun sartlarinin icabi olarak soylemistir. Savastan yeni cikan 12 milyon nufusu olan, yorgun, yoksul, okuma bilen sayisinin yuzde 10 oldugu, sanayisiz, ulkesi yakilip yikilmis , insanlari turlu hastaliklarla bogusan bir devlet vardi ortada. kendimize gelebilmemiz oyle soylemeli ve buna paralel hareket etmeliydik. Fakat bugun oyle degiliz. nufusumuz 70 milyonu asti, agir sanayi hamleleri tamamlandi, nufusun en azindan yuzde 80'i okur yazar, ulke imar edildi, elektrik girmedik koy bile kalmadi, ordumuz dunyanin en guclu ordularindan biri haline geldi vs. E o vakit neyi bekliyoruz ? bize saldirmayana biz de saldirmayiz demek d neyin nesi ? kaldi ki 4 bir yandan dusmanlarin taaruzlariyla karsi karsiyayiz.
Bu millete milli bir ruh lazimdir. Sadece kopruler, limanlar, okullar yapmakla, kisi basina dusen geliri bilmem kac bin dolar yapmakla is bitmiyor. Bunlari somurgeci ulkelerde somurdukleri devlete yapiyorlar. Hindistan'i yillarca somuren ingiltere imar etmistir orayi.
Hangi devlet dunya kuruldugundan beri ayni kirmizi cizgileri arasinda kalmistir. Nerde o uzerinde gunes batmayan ingiliz imparatorlugu ? Nerde sezar'in roma'si, Osmanli nerde osmanli ? kaldi mi bunlar ?
Saldirmaz, buyume amaci gutmez, pasif kalirsaniz, yok olursunuz, parca parca olursunuz. Bu sosyal bir kanundur.
Ulug basbug bugun yasayacakti irak'ta hevhevleyen kopeklerin, yunan palikaryasinin, kuyumuzu kazan ermeni'nin basina dunyayi yikamayacakti ha..
ozan arifin bulgar mezalimi sırasında yazmış olduğu şiiridir.

Eh ne yapak hemşerim?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!
Bulgar mı? Allah kerim.
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Aman ha aman aman,
Hiç boşuna ağlaman,
Bize umut bağlaman,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Evet Bulgar domuzu,
Asıp kesiyor sizi.
Siz de anlayın bizi!
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

'Öyle deme be gardaş,
Baş kesiyor Bulgar baş...'
Ne yapalın arkadaş?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Yunan da uzattı dil,
Tutturdu oniki mil.
Fakat önemli değil,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

'Yahu yirminci asır,
Yamyamlar hür, Türk esir'
Yani bizde mi kusur?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Şimdi desek Türk heder...
Elâlem Turancı der.
Neme lâzım birader.
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Özbeöz gardaşız be...
Bulgar vururken darbe,
Hala mı tövbe... tövde...
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Düşmüşsünüz denize,
Ârif ne yapsın size?
Atamız dedi bize,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!
hüseyin nihal atsız'ın "savaşmaktan kaçınır kim varsa alnı kara, kan dökmesini bilenler hükmeder topraklara" sözleriyle tamamen çelişen dünya görüşü. mustafa kemal'in söylemiş olması konjonktüre göre hareket etmemizi engellemez. nitekim an itibariyle ırak'ın kuzeyi'nde şerefsiz avlıyoruz.
zamanı için mükemmel bir söz. ama artık geçerliliği kalmamıştır. abd, israil ve pek çok devlet başkalarına saldırırken bazıları bu sözü kaynak gösterip bizim oturmamızı, genişlememizi istemektedirler.
Dünyada olabilecek herhangi bir rahatsızlığın herkese zarar verebileceğini,bu yüzden de milletlerin sorunlarına kayıtsız kalmayacağını belirten Atatürkçülük ilkesidir.başka bir deyişle dünyanın saygıyla andığı nice milletlere ilham kaynağı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün çok güzel bir sözüdür.Bu sözüyle barışçıl bir toplum,barışçıl bir lider olduğu çok güzel vurgulamıştır.Yalnız Atatürk'ün keskin zekası bu kelimelere şöyle tehditkar bir anlam yüklemiştir,kelimeleri kılı kırk yararcasına irdeleyen dünya liderlerine;'eğer benim yurdumda barış(sulh)olursa dünyada da barış(sulh)olur'demiştir.tabii anlayana;)
yurtta barış dünyada barış olarak çevrilen atatürk vecizesi.
evrensel barış içeren mesaj, güzellik yarışmalarındaki mal hatunların mikrofon uzatıldığında söyledikleri klişe dünya barışını pek de kast etmemekte.
esasen atatürk bu vecizesinde dünyada barışın hakim olması için öncelikli olarak kendi ülkende barış, istikrar ve güven ortamının sağlanması gerektiğinden bu yolla mutlu insanların yaşadığı bir ülke ve mutlu insanların yaşadığı bir dünya yaratmaktan dem vurmaktadır.
(bkz: ya da ben yanlış biliyorum)
yurtta sulha giden yolu yarılamıştık da. cihanın gözü körolsun.
nihat doğan tarafından yurtta sulh barışta sulh olarak söylenmiş olan cümle.*
93 harbinden cumhuriyetin kuruluşuna kadar yaklaşık 30 sene her an savaşan bir toplumun artık savaş meydanlarında değil, masada aktif olacağını haber veren özdeyiş.

(bkz: hatay meselesi)
mustafa kemal atatürk'ün kurduğu türkiye cumhuriyeti devleti için bir ülkü olarak ortaya koyduğu son derece önemli bir sözüdür.

önce kendi içinde birlik olan ve daha sonra bütün bir insanlık alemi ile sorunu olmayan bir devlet hayal etmiştir mustafa kemal.

hayal kelimsei işte ta da burada önem kazanıyor.
mustafa kemal'i diğerlerinden farklı kılan hayal ettiklerini gerçekleiştirebilmesiydi.
kendi kurduğu devletine ve o devletin kapsadığı halka güzel bir hayal armağan ederek bir gün o hayali gerçekleştirmeleri için çabalamalarını ümit etmiştir.

unutulmamalıdır ki günümüzde süper güç olarak görülen devlet ve/veya devletleri bugün süper ahlaka sahip halklarına sahip değiller.

mustafa kemal işte bu sözünü ettiği yüksek ahlakın bu topraklarda yılar boyu kendini koruduğunu bildiğinden bu ahlakın hem ülke içinde korunmasının hem de tüm dünyaya yayılmasının önemine dikkat çekmiştir.
yalnızca zamanı için değil şimdi ve sonrası için de harika bir sözdür, bir savunma siyaseti de değildir.

bu sözün söylendiği esnada mussolini italya da faşist idaresi altında kuzey afrika da zulmünü artırırken büyük akdeniz projeleri yapıyor, ispanya kaynıyor ve hitler de yavaştan işçi partisini ele geçiriyordu.
atatürk'ün en güzel vecizelerinden biridir. türk dış politikasının temelini oluşturur. lakin gariptir ki cumhuriyet tarihi boyunca "en fazla atatürkçü olan benim" cilik oyunu oyanayan hükümetler döneminde türkiye tüm komşuları ile savaşın eşiğinde yaşamıştır. gariptir ki akp hükümeti bu vecizeyi hayata geçirmiş ve türkiye'nin sınır komşuları ile olan ilişkilerini düzeltmeyi büyük oranda başarmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk tarafından 20 Nisan 1931'de söylenen sözdür. yerli yersiz kullananlardan ötürü anlamını yitirmekte ve içi boşaltılmaktadır. ezber bozmaktan bahseden kişilerin her toplumsal olayda ezbere söyledikleri bu sözün mustafa kemal atatürk tarafından hiç savaşmadan, hiç mücadele etmeden söylendiği zannedilir.

oysa ki barış savaşanlar tarafından sağlanır. savaşmadan ve netice alınmadan barış olmaz. savaşır ve kaybedersen boyun eğersin, savaşır ve kazanırsan masada müzakere edersin.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar