bugün

insanda güvensizlik yaratır. o an size lazım olan ve o ana kadar ihtiyacınız olmadığı her an karşınıza çıkan bir eşyanız kaybolmuştur. lan hep burada dururdu kim aldı acaba dersiniz. ev ahalisine sorarsınız en son bıraktığın yerderdir gibi zekice bir cevap verirler*. hadi ya siz olmasaydınız üretildiği fabrikaya bakacaktım çok sağolun*. lan en son nerede çıkartmıştım acaba dersiniz. evde en çok vakit geçirdiğiniz yerlere bakarsınız yine bulamzsanız umutlar tükenmeye başlar artık. bir kaç yere daha bakarsınız. aramanın süresi kaybolan eşyanın değerine göre değişir. sonra çıkarırsınız o eşyayı hayatınızdan, unutursunuz. ve bir gün hiç beklemediğiniz bir anda hiç beklemediğiniz bir yerden çıkıverir. ama maalasef artık işinize yaramıyordur.
'Şeytan aldı götürdü satamadan getirdi' nidasının bulmaya yardımcı olacağı büyükler tarafından aklımıza sokulduysa da işe yaramadığı denemelerle sabit olmuştur.
annenin işidir gizlice girdiği odayı düzelttim diyerek eşyaların yerini karıştırması sonucu insana cinnet geçirttirir.
450 lira tutmuş olan iddaa kuponuysa olduğunuzun 10-20 katı daha fazla sinirli olursunuz. hatta sandalyeyi yere sertçe fırlatıp ayağını kırmakla da sonuçlanabilir.

(bkz: ben bunu gördüm)

sonuç: yemek yediğim tepsinin altına yapışmış halde buldum. gittim aldım parayı geldim. yine sözlüğü açtım ve bu entry'yi giriyorum..