bugün

Danimarka yapımı, ödüllü, kurgu ve gerçeğin birbirine karıştığı, zekice işlenmiş bir aşk filmi, Türkçe'ye absürt bir şekilde çevrilse de orijinal adı şu olan film.
(bkz: Reconstruction)
Radikal in halk jürisi ödülünü alan Danimarkalı yönetmen Christopher Boe nin ilk filmi hayaller ve tercihlerle iç içe geçen bir aşk hikayesi. Edward Hopper vari resimleri ve Rüya Alemi nden renklerle bezeli filmin sonlarında kadim yunan ın mitolojik hikayesi baş gösteriyor Kopenhag ın ve aşkın ıssız sokaklarında.

Hikayemiz böyle başlıyor ama başlangıcı bu değil;

Bir hikayeye göre Apollo ve Dokuz ilham Perisinden şiirlerin ilham perisi Calliope nin oğlu olan Orpheus Kadim Yunan ın en büyük şair ve müzisyenidir. Trakya da doğar. Liriyle öyle şarkılar söyler ki ağaçlar çevresinde bir çember olup onu dinleyebilmek için köklerinden kurtulur, kayalar o kaya gibi ağırlıklarının yumuşadığını hissederler. Korint boğazından geçen gemiler Sirenlerin o dayanılmaz sesiyle batıp giderken bir tek Orpheus un sesi Sirenleri bastırabilir. Zaman geçer Orpheus Eurydice ile evlenir. Bir gün Eurydice ormanda yürürken çoban Aristaeus ile karşılaşır; çoban onun güzelliğinden öyle büyülenir ki ona o anda sahip olmak ister, kaçayım derken ayağı takılıp yere düşen Eurydice ı bir yılan ısırır ve Eurydice ölür. Daha yeni evlendiği karısının ölümünün ardından, yarım kalmış ve yaşanmamış aşkının verdiği güç ve cesaretle Orpheus Euydice ı geri almak için cehenneme gitmeye karar verir. Giderken aşkı uğruna söylediği şarkıları duyan Sisifus bile durup kayasının üzerine oturur ve onu dinler! Cehenneme giren ilk yaşayan kişi olur.

Yeraltı dünyasının tanrıları, biz bütün canlıların son noktası olan topraklar, bana kulak verin. Buraya sırlarınızı açığa çıkarmaya ya da size karşı bir güç sınamaya gelmedim. Ben karımı aramaya geldim. Aşk getirdi beni buraya, aşk ki biz canlıların yeryüzündeki tanrısı. Eski efsaneler doğruysa burada da hükmü geçen O tanrı. Size yalvarırım Eurydice ı bana geri verin. Hepimizin kaderinin son noktası burası. Er ya da geç burada olacağız. Ama o zamana değin yaşayamadıklarımız uğruna, onu bana geri verin. Ya da buradayken beni de alıp ikimizin ölümünün zaferini tadın.

Cehennemin tanrıları bu cesaret ve aşk karşısında diğer bütün hayaletler ağlarken derler ki; Sana onu geri vereceğiz, buradan yeryüzüne giden yolda önden giderek ona yol göstereceksin, ama yeryüzüne varana kadar bir kere bile olsun dönüp arkana bakmayacaksın. Yoksa Eurydice ebediyen cehennemde kalır.
Orpheus önden yürür. Yol oldukça meşakkatli ve uzundur. Ya bana doğruyu söylemedilerse, ya arkamda değilse diye diye içi içini yer. Güneşin ışıklarının vurduğu yeryüne açılan çıkışa gelmelerine iki adım kala Orpheus dayanamaz arkasına bakar. Baktığı anda Eurydice i görür. Görmesiyle de Eurydice buğulu camdaki bir suret gibi yok olur.

Yedi gün boyunca ağlar. Yedi ay boyunca durmaksızın aşkını ve çaresizliğini anlatan, kendine kızan şarkılarını söyler. Kadınlarla göz göze bile gelmez artık. Trakya lı Kadınlar Orpheus un Eurydice a olan sadakati ve kendilerine yüz vermemesi üzerine öyle büyük bir öfkeye kapılırlar ki Baküs Şenlikleri sırasında bu öfke had safhaya varır ve Orpheus u gerçek anlamıyla lime lime edip kesik başını ve lirini nehre atarlar. Kesik başı adını Orpheus un lirinden alan Lesbos adasına gelir.

Aşk belki Orpheus demektir.
Yeniden Sev Beni ya da orijinal adıyla Rekonstrüksiyon un bir yerinde dış ses der ki;
Bu sadece bir film, hepsi kurgu ama yine de sizi üzebilir.
yeniden olan yeni olmaz. yeniden olur işte yahu.

oysa rekonstrüksiyon yerine restorasyon karşılar sanki o nu.

onarmak, tadile etmek, üzerine koymak, biçimle oynamak gibi.

diğeri ciddi bir şey gerektirir zira.

yık der. yık.

sonra başka bir tane yap.

aynı yere.

film için değil 'polim' için..
minik serçenin 'yine yeni yeniden' şarkısını akla getiren cümle..
bir özlem ve tutkuyla hiç çıkmamacasına 'içe' yerleşen söylem. yürek titrerken, olasılığın ayartıcılığına takılmışken, ılık ılık cinnet gibi yeniden sev beni demek.

akla takılan şeytani bir "yeniden olur mu acaba? !" sorusu ile eskiyip giderken, parçaları yeniden bozup, açılan falları yeniden karıp bir dileği yakmak.

sönse de, ve daha da önemlisi, o koyu karanlık dudaklardan bir türlü çıkmayan, "yeniden sev beni! " mucizesi.

bütün tanrısallığını ayakları önüne bırakmışken, beklemek, beklemek, beklemek.
cem özkan ın dön bana isimli şarkısında geçen "sev beni yeniden nolur " kısmını hatırlatan başlık.
cem özkan dön bana şarkısını hatırlatan entry.
sözlerini de yazayım tam olsun.

Üzülürüm yine
Resmini görünce
Maziye bakarak
Vazgeçemem senden
Bir ömür geçse böyle
Ardından yalvararak

Unuturum sandım
Zamana bırakınca
Seni nasıl sevdiğimi
Ama bugün yine
Söylüyorum hep aynı
Hep aynı şeyi

Dön bana yeniden ne olur
Sev beni yeniden ne olur
Al beni yanına ne olur
Dön bana yeniden ne olur
Ne olur...
muhteşem bir filmdir. iki insanının başına gelebilecek herşey anlatılır filmde bana evlenmeden önce izletseler valla da evlenmem billa da evlenmem * (bkz: yalan)