bugün

herkesi kendin gibi sanma bu bir.. her çeşit insanla tanışacaksın .
sınıfında , lisedeki gibi ortak karar verip uygulama denen bişi yok hele ki çan eğrisi ise herkes herkesi düdüklemeye çalışıyor
gittiğin şehri çözmeye çalış nerde ne varmış , yaşıtların hangi cafede bar da takılıor onları öğren .
eğer istanbul ise akbil bursa ise bukart izmir ise kentkart gibi toplu ulaşımda sana artı olanak sağlayacak imkanları edin..
ders çalışmadan geçiliyor diye bişi yok yalan
ha bide aşık olmamaya çalış bom bok olabilir
şimdilik bu kadar...
bahçeye girdiğiniz ilk anda sanki herkes sizin yeni geldiniğizi anlamıştır. "iştee yeni bir çaylak daha" dedirten o "küçük emrah yürüyüş ve bakışınızla" istemeseniz bile bütünn ilgiyi üzerinize toplamışsınızdır demektir. kendinize ortam bulma ve belli başlı gruplara kendinizi sevdirme çabanızda akıllarda oldukça yer edinecektir...
iki senelik bi kıdemliden şimdilik bu kdr.
(bkz: good bye for now)
madde 1/1 : batak oynamayı öğrenin!

"yoksa bu şehir bu sokaklar
seni alır kullanır, seni alır kullanır
santim santim çürürsün."
hoca gelince ayağa kalkmayın, komik oluyor.
yeni olduğunuz her halinizden anlaşılır. yıllanmış abileriniz hiç birşeyi iplemezken siz kampus içerisinde gördüğünüz her objeye ister istemez dikkat kesilirirsiniz. ilk bir ay bu avarel bakışlarla geçer.
herşey başka olacak ama çok şey bekleme sana tek vereceği yeni bir hayat. içi dolu mu boş mu olacak bunu sen tayın edeceksin. çok canın yanacak çok da can yakacaksın. kimin dost kimin düşman olduğu anlamayacaksın. üniversite mi lost dizisi mi kararsız kalacaksın. eve çıkacaksın büyük ihtimal ama yalnız çık derim ben zor olacak tabi ki. evden gönderilen paranın ne kadar olacağı hiç önemli değil asla yetmeyecek. herşey senin elinde yaşa doya doya bundan sonra kısmende olsa bir hayat yok unutma bu senin son şansın.
her bulduğunuz çimene yatmayın, sahil yörelerinde okuyorsanız akdeniz akşamları şarkısını unutun. şeklinde öğütlenebilen durum.
dersten çıkmak için zil çalmasını beklemeyin.
arkadaşların çıkarcılıklarla kurulduğunu anlaman çok uzun sürmez bunu unutma.
ayrıca sakın rahatladın sanma. lise yanında hiç kalacak. çalışmazsan geçemezsin yalan o unut onu.
sakın ilk sene sevgili yapmayın diyenlere aldırmayın. yapın amına koyim sevgilinizi de ortamınızı da. hem ikisi bir arada olunca tadından yenmiyor.

kurduğun ortam ilelebet sürecekmiş gibi davranma. elbet bir gün gruplaşma olur ikiye ayrılır. sen de sende kalan tarafına siktir çekince yalnız kalırsın. mümkün olduğunca çok kişiyle muhabbet kur ki her yerde elin olsun. bu bağlamda hazırlık okumak iyi bir şey.

çoğu kişinin kredi kartını ilk aldığı yerdir üniversite. bahçesinde mobil olarak kart dağıtıcıları gezer, sen de büyüdük ammına koyyim nasıl olsa diyip alırsın. onu dikkatli kullan koç, valla doğduğuna pişman eder.

kantine giderken oturduğun gruba siz ne istiyorsunuz diye sorma. her biri bir şey istiyor, göçersin maddi olarak. * * *
kızlara para yedirme. valla yedirirsen mıhlarım. hoşlansan da, sevgili potansiyeli olsa da bırak bakalım kendi hesabını kendi ödesin bir hele.

dersi derste dinleyin. ne kadar temiz not da bulsanız hocanın anlattığı gibi olmuyor. bir de fotokopiye sürekli para ödersiniz.

dersteyken o pahalı telefonlarınızı masanın üstüne koymayın. hem hava atıyormuş hissiyatı verir hem çaldığında dikkat çeker. telefonu seslide bırakmayı * bir bokmuş zannetmeyin. herkes içinden küfrediyor.

asıl gelelim önemli kısıma. dikkat ettiysen 3laftan ikisi para. üniversite böyle bir şey işte. bir çıkar yuvasının içindesin kurban, bunun için de paran olmak zorunda ilk etapta.
insan festivali olarak düşündürebilir. (bkz: insan cinsleri)*
bitirme hemen derim, bitirmiş biri olarak. hakkaten özleniyormuş. en sövdüğün zamanlar, en parasız sefil anlar, en şiddetli kavgalar, kötü geçen sınavlar, lanet yağdırdığın o şehir, paragöz ev sahibesi teyze, gelen komşu şikayetleri, sabahlara kadar amaçsızca kağıt olnayıp okul saatinde uyumak, buz gibi havada ufoyla ısınmaya çalışmak, arkadaşlar, dostlar, sevgililer, evden çok gittiğin bir çayla akşam ettiğin artık bıktım dediğin kafe, dostlarla içmek... her şey işte. özledim ya! gibi sonuçlar doğuran bir hayat bölümüdür. belki de en güzel bölümdür.
how i met your mother izlemeden başlamayın.
saçlar yüzde 90 uzatılır kesin. saçma sapan derecede alkol alınır içilir sarhoş olunup kusulur. hemen kanka olduğu ya da olmadığı birinin evinde arkadaş grubu ile kalınır. ilk partiye mutlaka gidilir. ilk haftalarda sürü halinde dolaşılınır sonra durum farkedilip ayrı takınılır. başta sınıfta cool tavır sergilenir sonra koy götüne cıvıklık akar.
hazırlık öğrencilerinde artık bölüme geçeyim isteği/salaklığı direk bölüme geçen öğrencilerde hazırlık okusa mıydım acaba düşüncesi.
aynı şehirde olan lise arkadaşları ile toplaşmaca ve üni hakkında bi bok biliyorlarmışcasına derinlemise muhabbet.
"ya bizim bir ders var sorma!"
bir gaz ile aynı anda 10 topluluğa üye olma sonra birine bile gitmeme ya da birine gitme.
"bizim ev çok acayip lan... o kadar marjinaliz ki eve giren çıkan belli değil. geçen sabah bi uyandım salonda hiç tanımadığım biri yatıyor. ev arkadaşına sordum kim lan bu die, abi ben de bilmiyorum dedi. yaaa dün gece çok acayip muhabbet döndü bizim evde, kızlar falan. eğlence gırla. o kadar içtik ve o kadar sosyaliz ki abuk subuk adamlar bile bize gelmişler, gece görmedik hiç ama evde uyumuşlar var mı böyle bişey yhaa euhjafksgfhdjh xde zaaa!"

artık bitsin. nolur bitsin. kendinizi bu yollarla anlamlandırmanın bir boka yaramadığını siz de anlayacaksınız da, daha 4-5 seneye ihtiyacınız var amk. size de kızılmıyor ki, heyecanlı sübyanlarsınız neticede.
-her öğrenci gibi çıkarlarınızı gözetin tabi ama belli sınırlarınız olsun alenen yapmayın bunu.
-sınıftan biriyle sevgili olmayın bitiyor hemen. hele erkekseniz, arkadaş ortamınızdaki başka bir kızdan sevgilinizin yanında "bana bi tostla ayran ısmarlasana ya çok açım" gibi laflar etmeyin, çok itici oluyorsunuz.
-kızsanız, boya küpü gibi gezmeyin gözünüzü seveyim. surat bembeyaz pudra basılmış, yanaklar kiramit rengi olunca inanılmaz komik oluyorsunuz. hayır liseden çıkıp gelmişsiniz makyaj serbest eyvallah da abartmayın ciğerlerim.
-içiniz dışınız da bir olmasın o kadar, adam yerine koymuyorlar sonra.
-ve derste çok biliyormuş havalarına girip kendinizi küçük düşürmeyin, bir halt bildiğiniz yok işte kabul edin bunu.
-ilk aydan hocayla vıcık vıcık kanka muhabbeti yapmaya kasmayın, hoşlarına gitmiyor.
-sırf çevrenizde kızlar çok görünsün diye her ders arasında farklı kızların yanında takılma çabasına girmeyin adınız yavşağa çıkar.
-abi ben gidicem bu şehirden, bu ne yaa diye iddialı konuşmayın, yahut ağlayıp sızlanmayın, ya seve seve ya da her neyse okuyacaksınız işte adamı deli etmeyin.
-adam olun akıllı olun.*
"şu hoca böyledir, bu hoca şunu yapar, şu hoca taktı mı takar, şu hoca şunu şunu affetmez, şu adam ibnedir, şu kadın tam kaltaktır" şeklinde, özellikle de üst sınıftaki okuyanların yaptığı, hocalar hakkında duyduğunuz herşeye inanmayın. derslere düzenli girin kimin ne mal olduğunu kendiniz görün.

şimdilerde yarıyıl tatili geliyor, ilk kayıtta annenizle-babanızla geldiniz kayıdınızı yaptınız, bir ton belge imzaladınız, bir çok kişi ile muhatap oldunuz, oradan oraya koşturdunuz, bu sırada aileniz yanınızd idi, birçok şeyin halledilmesinde yardımcı oldu. bahar döneminde tek muhatabınız danışman hocanız olacak, sakın adamcağızı-kadıncağızı(anne-baba oluyor) yani bahar dönemi kayıt yenilemesi için arkanızdan sürüklemeyin(yapanlar var biliyoruz da yazıyoruz), bir de güz dönemi sonuna doğru hocalara saçma sapan "bahar dönemi kayıtları ne zaman, nasıl olacak?" şeklinde sorular sormayın hocalar da bilmez çünkü, adam/kadın yapması gereken çalışmaları(makale, bildiri, sunum vs) vardır, bitirmesi gereken tezi vardır, yapması gereken görevleri vardır, evde eşinin çoluğunun çocuğunun halledilmesi gereken sorunları vardır, "senin kayıdın nasıl olacak" diye mi düşünecek? bugün her üniversitenin internet sayfası var(sonu "edu.tr" ile biten), oradan zamanı gelince duyuru yapılır, onu takip et, oradaki bilgileri oku, zamanı gelince gerekeni yap, bu kadar basit.
eğer aileyle beraber kalınıyorsa lisenin devamı gibidir. bildiğin 13 A dır yani.
daha ilk günden hocaları sahiplenmeyin. gercekten hem yapmacık hem de özenti duruyorsunuz.
asla bitiremiyeceksiniz,heveslenmeyin.
harika bir duygu ve en güzel yıllardır. asla unutulmaz.
biteceğini unutmadan okuyun 4 5 yıl çok uzun bir zaman gibi gelebilir ama hiç de öyle değil...

ve o okulda niçin bulunduğunuzu unutmayın ilk amacınız gezmek eğlenmek değil, ya da içicem sıçıcam kızlarla takılıcam hiç değil, herşeyin sırası zamanı var, zamanınızı ne ile geçirirseniz geçirin, ünvanınızın öğrenci olduğunu unutmayın.

ha bir de üniversiteye eşek de bağlasan okur bunu unutmayın, üniversite kazandık diye bir şey olmadık ama o zamanı iyi değerlendirirsek iyi birşeyler olabiliriz. 4 yıl boyunca mesleki anlamda haznenizi inanılmaz doldurmaya çalışın hiç bir fırsatı tepmeyin ve sonsuza kadar öğrenci kalmayacağınızı unutmayın. bir gün elinize diplomayı verip kip bye diyorlar.
başta batak gibi çeşitli kağıt oyunlarını bilmeleri tavsiye edilir. yoksa dışlanabilirsiniz.
okula başlar başlamaz aman alışırım, aman zaman geçer diye sevgili bulma arayışlarına girmeyin.. es kaza bulursanız birini sonra ayrılamıyorsunuz..
Sakın bir hevesle gitmeyin kızlar teklif etmiyor.