yemek yemek

-türkçe'de aynı kelimenin yanyana gelerek anlamlı bir eylem oluşturduğu nadir kelime ikililerinden biri.
-karnını doyurmak, beslenmek, gıda tüketmek.

kim ne derse desin, şu hayattaki en zevkli eylemlerde kesin ilk üçtedir.

öylesine hastasıyım..

Biri fiildir.

dünya üzerindeki en zevkli olaylardan biridir.

insanın hayattan aldığı zevklerin yüzde 50'sini oluşturan şey.*

lezzetli bir ikilemedir.

süper olgu. özellikle karnınız açsa sizin için biçilmez bir kaftan olacaktır.

an itibariyle söylemesi ayıp falan değil, dürüm yiyorum. mucx.

insanın yediği o yemekten aldığı enerjinin neredeyse yarısını o yediklerini hazmetmek için kullandığı paradoksal eylem.

Temel amacı vücudun ihtiyacı olan enerjiyi karşılamaktır.Fakat bir süre sonra yaşamak için yaptığın aktivite değil uğruna yaşadığın aktivite haline gelir.

defalarca anlatim karmasasina neden olan turkce bir fiil.

(bkz: müdür müdür müdür)

anneannemin bir ağzın görüyor bir g*tün görüyor diyerek yorumladığı biricik faliyet.

en zevk aldığım eylemdir ki şöyle bir sorun oluştu bende. açlık daha çok hoşuma gidiyor. yemek yedikten sonra bir ağırlık oturuyor böyle, midem bulanıyor. doyacak kadar yemesem bile. zevk aldığım şeylerin benim için bir işkenceye dönüşmesi de gerçekten çok hoş. bravo.

vücuttaki kanın mideye yoğunlaşmasını sağlayan hede.
bu yüzden yemek yedikten hemen sonra, tokken yani daha çok üşürüz aslında.
hareket edince de ilk başlarda üşürüz mesela, kan bu kez kaslara gider.
neymiş, yemek yedikten ya da içtikten sonra ve ilk hareket edince işler başlıyomuş
ben demiyorum, ansiklopedi dedi

çok büyük bir lütuf. yiyemediğinde anlıyorsun kıymetini o ayrı.