bugün

tuvalette sigara ictigi icin kinama alip kinama alinca canimiz sikildigi icin tuvalette sigara icmistik.
lisede anım yok sözlük. ineklemekten anı depo etmeye fırsat bulamayan ergenlerin olduğu bir okulun inekleyenlerinden biriydim.

şimdi üniversite filan bitti, işsizim.
fizik sınavının sonuçları çok düşüktü. hocanın 'hepinizin sınav sonuçlarına 2,5 puan ilave ettim' sözü sonrası gülme krizine girmiştim ve dersten atılmıştım.
lise son sınıftayken müzik hocasıyla muhabbet ediyorduk 2 arkadaş. Adam beni instagramdan takip edin, bende sizi edeyim demişti. Biz takip edince unfollow yapmıştı. Bizde baya sövmüştük adama. Geçenlerde de klip çekmiş kral pop ta falan gördüm. Takipçi kasmak için yalan söyleyen adam nerelere gelmiş amk.
yok. Çünkü ben liseye gitmedim, ortaokul mezunuyum.
ilk sevgilim olduğu zamanda lise son.
Özgüvensizlikten mütevellit facebookta ilişki yaptım.
Hoca sınıfa girdi lethean hayırlı olsun dedi.
Feci utandım amk. Zaten o günün akşamı da ayrıldık.
Toplamda bir gün altı saat filan çıktım ilişki durumu vardan yok oldu.
Rezaletti.
lise'nin hazırlık döneminde okul bittiğinde okula ait her şeyi çıkışta kağıthane deresine atacağımı söylemiştim. yıllar sonra 2006 yılında lise bitti ve arkadaşlarımla mutluluk içinde otobüs durağına yürürken dediğimi yapmıştım. içindekilerle birlikte çanta,kravat,gömlek her şeyi atmıştım.
sonra kurula kaldığım otobüste aklıma gelmişti. yani okul bitmemişti aslında.
Bi lise vardı,
ben o liseye gidememiştim çok üzüldüm!
lise 1. Sınıftayken okula geldik arkadaşlarla, o gün de grev mi ne varmış, okulda öğretmenler yoktu. ibine müdür de bizi okuldan bırakmamıştı. Arkadaşımın biri duvardan atlayalım dedi. Bizde önce yok falan dedikten sonra kabul ettik ama ilk o atlayacaktı duvardan. Duvarda 4 metre falan. Sokak lambası vardı dibinde de, çocuk ondan destek alarak duvarın üstüne çıktı. Duvarın üstündeyken ayağı kaydı ve duvarın üstündeki demir parmaklıklardan biri makatına girdi. Çocuk imdat çığlıkları atarken biz 8 9 kişi gülmekten yerlere yatıyorduk. Sonuç olarak arkadaşa bişey olmadı göte giren demir ve sarsılan karizma dışında. (bkz: swh)
biyoloji dersindeydik yeni atanan bayan hocamız tahtaya yaprak yerine yarak yazmıştı ilk fark eden bendim galiba yanımdaki arkadaşa bi söyledim meksika dalgası şeklinde tüm sınıfa yayıldı birisi hocam yanlış yazmışsınız dedi kadın arkasını döndü bi baktı kocaman yarak yazısı hemen yapıştı tahtaya sildi ben gülüyorum hoca geldi neye gülüyosun dedi yok bişey hocam dedim ama kadın da bir yandan gülüyo zor toparladık durumu.
öğrencilik yıllarının ergenius' lu anılarıdır. hatırlandıkça, duyuldukça, dinledikçe kendinizi gülmekten alamazsınız. bizim de hoş bir anımız olmuştu. lise ikinci sınıfta arkadaşlarla izin almak için müdür yardımcısına gitmiştik, izin istedik 4-5 kişi, tabi hıca bizi görünce kudurdu. toplu isyana mı kalkışacaksınız dedi ve kovdu bizi. tam o esnada, nöbetçi öğrenci nefes nefese kalmış şekilde kapıyı çalıp içeri girdi, "hocam hocam büyük bir kavga var" deyip geri döndü. müdür yardımcımız koşarak çıktı odadan. odanın kapısı sonuna dek açık. hemen kapıya iki arkadaşımızı bıraktık üç kişi odaya daldık. dolapta ne kadar izin kağıdı, saatlik izin kağıdı, sevk kağıdı ve yoklama fişi varsa alıp çıktık. hemen wc ye girip çöp poşetine dolduruk. hademenin kullanımı için tahsis edilmiş merdiven altına sakladık. tabi olaylar ertesi gün ve takip eden bir ay devam etti. sadece yoklama fişi bastırmış müdür. okulda bir aydan fazla sürede hiç kimse izin, saatlik izin, sevk alamamıştı.
olaylardan sonra bizi buldular. göte giren şemsiye açılmaz. bu kısmı anlatmama gerek yok.
kısa özet geçiyorum öğle arasında dışarı çıkmak yasaktı biz de hep yan kapıdan atlardık, nedense o gün ilk ben atlıyayım dedim. havada müdürü gördüm yere düşene kadar geçen 1 saniyenin bilmem kaçlık süresince yıkıldım. resmen müdüre atladım lan.
9. Sınıfın ilk gününde paramı evde unuttuğumu sanmıştım. Hassiktir demiştim. Arkadaşlarım döner ayran falan almıştı ben de birinden borç alıp su almıştım. Sonra ne mi oldu? Son derste paramı buldum.
(bkz: küçük Emraha bağlamak)
unutulmasi zor komik anilardir.

sene bundan 17-18 sene öncesi. (yuh)
düz lisedeyiz. mis gibi tm yapar, el ense yatarim diyordum. matematik, fizik ve kimya hocalarimin zoru ile fen bölümüne gönderildim. sinifta topu topu 10-12 kisiyiz. diger bölümlerde üst üste oturuyor arkadaslar. neyse; biyoloji hocamiz her hafta deney yapmak icin; sirayla bizden cesitli cesitli seyler istiyordu. kurbaga, dana kulagi, vs. vs.
o gün sira orhan´daydi. Inek yada koyun beyni getirecekti. kendisi cok hiperaktif bir cocuktu. nedense; o gün cok sessizdi.
fizik dersindeyiz (eger yasiyorsa kulaklari cinlasin hocamin), fizik hocasi da sadece tebessüm eden bir adamdi. o güne kadar hic kahkaha ile güldügünü bilmem. dersin ortasinda kapi caldi. nöbetci ögrenci. saskin saskin bakislarla elindeki siyah torbayi sinifa soktu ve hocaya "hocam, orhan beynini evde unutmus, babasi orhan´in beynini getirdi." dedi. bunun üzerine hoca saskinlikla bir orhan´a bakti, bir nöbetci ögrenciye ve daha sonra da nöbetci ögrencinin elindeki siyah torbaya. "dogru mu anladim?" diye sordu. nöbetci ögrenci "ben de sasirdim hocam." diyince zaten gülmemek icin kendini zor tutan bütün sinif (hoca dahil, orhan haric) kahkahalara yenik düstük.
hocamiz ayaga kalkti ve torbayi nöbetci ögrenciden alip, icine bakti "orhancim, beynin de baya büyükmüs evladim. böyle beyin nasil unutulur, al bakim beynini." diyerek tebessüm etti ve orhan´a verdi. orhan´in neye güldügümüzü anlayamadigi o bos bakislari da olaya ayri bir komiklik katmistir.
Son senemde bir dönem boyunca okula gitmedim ama sınıfta da kalmadım. Kahretsin sanırım öğretmenleri tarafından sevilen o öğrenci bendim.
Herkesin lisesinde mevcut kadroda bulunan denisik bir fizik ögretmeni bizim de vardı. belki cok sikko bi anı gibi gelebilir ama en cok hatirladigim hadise budur 4 yillik lise hayatimdan, bu durum sanirim o zamanlar kufuru pek aliskanlik etmemis olmamdan kaynaklaniyor olabilir:
Malum hocamiz dersleri kendi laptopunu sinevizyona baglayip anlatirdi belirli bir kisi dersten once gider laptopu kurar hocayi beklerdik. Bir gun bu kutsal görev bendeydi laptopu almaya ogretmenler odasina gittigimde malum kisisini bulamamistim ve mecbur sinifa gidip derse gelmesini bekledim laptopu kurmak icin, neyse efendim malum kisisi geldi aldim elinden laptopu kablosunu takicam filan, amk kablosu oyle girismis ki birbirine dolana dolana bi hal olmus elimde yarrakla oynar gibi oynuyorum afedersiniz, duzeltmeye calisiyorum hoca da killandi tabi baya bi sure gecti ders zilinin ustunden sonra bana donerek kendine has tarziyla tum sinifin icinde:
-Oglum bi sikimi duzeltemedin, demez mi bunu duyunca beni bir gulme tuttu, tabi sinifin da kahkahasi cabasi, haklisin amk diyecektim ki hocam oldugu aklima gelince sustum sonra arkadaslar yardim etti duzelttik kabloyu ders boyunca aklimiza geldikce güldük. Sonra bir daha güldük güldük...
Koridorda kızın biri parfüm sıkmış. Benim yakın arkadaşım can vardı. Onun abisiyle çok takışırdık. Parfümü benim sanmış geldi bana atarlandı söylendi falan. Bende gittim o kızı buldum. Parfümünü aldım.
Bütün şişeyi onun montunun üzerine döktüm.
Bir hafta montumu saklamak zorunda kalmıştım ama olsundu. *
ani bi cesaret gelip ilk kez gördüğüm bir kıza, sonraki tenefüs çıkma teklifi etmiştim.

işe yaramıştı. demek ki hızlı olacaksın, ani davranacaksın. hiç öyle uzaktan platonik takılmaya gerek yok. zaman geçtikçe o işin olması daha uzuyor.

liseliere burdan tavsiyedir. siktiğimin ergenleri sizi.
lise son. yönettiğim tiyatro oyununun gösteri günü yaklaşmış. o sırada şehre bir tiyatro kumpanyası gelmiş.

nilüfer açıkalın, peker açıkalın, Kayhan yıldızoğlu, pelinsu pir falan var. karşıladık sanatçılarımızı, şehri gezdirdik biraz, yedik içtik. sonra akşam oyunlarını izledik. ertesi gün bizim provamıza katıldılar. kısa ama eğitici fikirler verdiler. sonra hepsi ekibime hayran kaldı. bana imzaladıkları bir kağıt verdiler. kağıtta telefon numaraları ve istanbuldaki adreslerini de yazmışlar.

yazın gelmemi ve konservatuar sınavlarına girmemi, bana her türlü desteği vereceklerini söylediler.

babam rahmetli izin vermedi. gidemedim. gitseydim yardım ederler miydi? bilemem. ama bu adamlar yalan söylemez diye tahmin ediyorum.

hoş bir anı kaldı bana... ben oğluma engel olmayacağım ama.

edit: sene 1996
mekan batı karadenizde dumanlı bir şehir
Bir arkadaşımla;yarım saat içinde 10 tane kutu kolayı kusmadan içme iddiasına girmiştik,sonuç 7de patladım.kusmadım arkadaşlar,köpürdüm.
Eski sevgilimin beni güvenlik abinin gözü önünde, bisikletle okulun önünden kaçırması unutamayacağım anılarımdan biridir. Ne günlerdi be.
Biyoloji dersinde erkeklerin de memeli canlilar olduguna inanmak istemeyen arkadaslarim olmuştu. Inandirmak icin bayaa ugrasmistik.
"Bakın biz de meme yok ki" "nasil ya?! Simdi biz memeli miyiz?"

He bi de sakatatin ne oldugunu bilmeyen bi kız vardı. Sakatat ne diye sordu. Biz de Sakat atlari kesip yiyorlar onlara da sakakat deniyor dedik. Ciddi ciddi inanmıştı.

Bir de yine biyoloji dersinde gozetmen bulamayinca müdür yardimcisini dikmislerdi sinavda basimiza. O da sinav kagitlarindan birine adını nihat doğan olarak yazıp sorulara sacma cevaplar vermişti. Hoca çıldırmıştı tabi. Sonra bunu müdür yardimcisinin yaptigini ogrenince bi anda komik gelmeye başladı hocaya da.
lise birdeyim (4 sene öncesi o kadar abartmayayım) akıllı tahta ilk defa takıldı sınıflara malum hocalar zor alıştı bu merete. yaz aylarındaydık ders matematik herkes bunalmış haliyle sıcaktan ve ege şiveli hocadan ama tabiki hocanın zikinde değiliz o hala haldur haldur ders işliyor. soruyu yazarken tahtaya aniden bir şeye dokundu ve yazdığı tüm sayfa silindi. bizim arkadaş da hocam nası becerdiniz puhahaha dedi hoca durmadı tabi haklı olarak ve dedi ki kalk da nasıl becerdiğimi göstereyim dedi ilk biz bi şaşırdık ama bir güldük ama ta yukardan müdür geldi sonra olayı duyunca o da güldü.

(bkz: taze mezun)
görsel
Okulun arkasında sigara içerken hocanın birinin fotoğrafımızı çekmesi ve okulda manşet olmak.