yazarların kendini iyi hissettiği yerler

yazarlar orada olmaktan mutluluk duyduğu yerlerdir.

(bkz: deniz kenarı)

dolabın içi

yatağım.

şafağın söktüğü sırada, güneşi kapatmayan bina olduğu yerdir.

Pc başında, sevgilisinin yanında, sigarası elinde olduğu anlarda, yatağında.

banyo. O sıcak suyun verdiği huzuru verecek çok fazla şey yoktur şu dünyada. Bir yandan da piknikte hamak.

şükrü saraçoğlu tabi ki. maç günü o boğadan aşağı yürümek her yer sarı lacivert yok böle bir güzellik. öle bir gaza geliyor ki insan sankim sefere çıkıyoruz cihan bizi bekliyor..

il, ilçe, yer, mekan farketmez. Her zaman deniz kenarında kendimi mutlu hissederim. O yosun ve iyot kokusunu ciğerlerime çekerken, dalgaların, insanın kulağını ve ruhunu okşarmışçasına kıyıya çarpmasını izlerken huzur duyarım. Moralim bozuk olduğunda, canım sıkıldığında hemen deniz kenarına koşarım.

okey taşı şıkırtısına yan dükkandan gelen louis armstrong şarkısının karıştığı beşiktaş çarşısındaki kıraathane.

Tuvalet. Affedersiniz ama özellikle işerken.

banyo. banyomu hiçbişeye değişmem.

annemin koynu.

sevgilimin yanı. hele ki yataktaysak dadından yinmez.*

evin bahcesi.yaz kis cayda varsa tamamdir.

gün doğumu , yooğun güneş ışığı süzmeleri olan kapalı mekanlar.

tuvalet. bir de sigara varsa elimde oh demeyin keyfime.

ana kucağı.

baba ocağı.

#18016713 kesinlikle.

angel şelalesi, norveç fiyordları, bhutan uçurumları, yarasa kanatları, traktör römorkları.

bandırma'da gezerken uğradığım bir kitapçıydı en son. küçük, mavi masa ve sandalyeleri vardı. içi sıcacıktı, bir çay söyledim sonra kitaplara gömüldüm.

beylikdüzü beykentin arkasında bir cafe vardı yani cafede değil Küçük kulübe gibi bir yer yaşlı bir amca işletiyordu. Deniz manzaralı Küçük bir yer en fazla on iki kişi sığar. Içeri giriyorsunuz her yer nostaji kokuyor zaten o yönünü seviyordum her zaman pikap açık türk sanat müziği çalar duvarda türk bayrağı,kuran ve atatürkün resmi birde Küçük kilim gibi bir şey asılıydı el örmesi belli belkide birinden hatıra. Gider nargile içer kafamı dinlerdim amca Pek konuşmazdı bir keresinde sohbet ettik utanmasam ağlayacaktım zaten onunda gözleri dolmuştu çocukları yapayalnız bırakıp gitmişler eşini anlatmadı ısrar etmedim belki öldü yada ne biliyım ayrıldılar ışte. Çoğu zaman geldiğim de kuran okurken bulurdum onu. Çok güzelde sıcak çikolata yapardı dibini kaşıkla yerdin o derecede eli açıktı. Sırf yardım olsun diye çoğu zaman hesaptan daha fazla para bırakmışımdır.hatta bana hizmet etmesini yediremiyordum dedem yaşında adam nargilemin közü biter gider kendim koyardım. Geçen iki gün önce gittim Uzun zamandır uğramıyordum etrafta baraka falan yoktu gitmişti amca yasıyorsundur umarım yada Ölüm senin için dahamı hayırlı Bilmiyorum çocuklarını hatırladığında gözlerin doluyordu ne kadar hayırsız olsalarda evlat demi. Adamsın.

Yanımda futbolla benim ilgilendiğim gibi ilgilenen , sadece sahanın içinde olanlara bakan , holiganlık yapmayan birkaç arkadaşla buluşup çayı , çerezi hazır edip akşamın maçlarını seyretmek için tv karşısına geçtiğimiz herhangi bir aile evi. Tabi bizim evde olursa daha mutlu oluyorum. Arada bir annem gelip yetmez mi artık ikindi den beri maç izliyorsunuz diyecek.

(bkz: salondaki üçlü koltuk)

vilayet çay bahçeleri.