bugün

1837 - 1901 yıllarını kapsar.
ingiltere'de kraliçe victoria'nın hüküm sürdüğü yıllara verilen addır.
hükümdar bir kadın olmasına rağmen kadına ve yaşayışına yapılan müdaheleler, kısıtlamalarla tarihte yer etmiş bir dönemdir. yazarları, çizerleri, şairleri sürekli "iyi kadın" nasıl olunur temalı eserler yazmışlardır. mesela bu "iyi kadın" öncelikle kendine asla günahkar havva'yı değil, masum, körpe, kutsal bakire meryem'i örnek almalıdır. kadın evinin, erkeğinin meleği olmalıdır şeytanca düşüncelerden kesinlikle uzak durmalıdır **. hayattan, yaşadıklarından hele ki seksten falan zinhar zevk almayı düşünmemelidir. anneleri evlenecek kızlarına "kendini boşver ingiltere'nin geleceğini düşün sen" diye öğütler verirlermiş bu dönemde. karnından sıpa eksik olmasınki ingiltere'nin nüfusuna katkısı olsun yani. kadın her zaman - ama illa ki - güzel bir "obje", yani tamamen bir "nesne" konumunda, etrafındakilerin mutluluğu için yaşaması gereken bir varlık olarak yazılıp resmedildiği ilginç ama okuması zevkli eserlerin meydana geldiği bir periyottur.
corpse bride izleyerek hakkında gayet güzel fikir sahibi olabileceğiniz dönem.
Tüm güzel kitapların yazıldığı dönemdir. Sisli ingiterede kitap okumak vardı bu dönemde.
Kadınların histerik, havai, sadece duygularıyla hayatını idame ettiren, erkeğin ise para kazanmasının yeterli, yakışıklı veya kibar olmasının gereksiz olduğu bir dönemdir; fakat bu dönemde diyebilirim ki, dünyayı yöneten kişi de bir kadındır.

14 çocuğu olan bu kadın, bütün evlatlarını Avrupa monarşileri ile evlendirip, birbirlerine akraba haline getirmiştir.. bu hayatta rastlanabilecek en yüksek öngörü düzeyi belki de budur, zira kraliçe aslında yaklaşan dünya savaşını akrabalıkların engelleyeceğini umarak, düşman dediği ruslar’la dahi akrabalık tesis etmiştir.

Birinci dünya savaşı öncesinde mektuplaşan Avrupa kralları, “sevgili kardeşim” diye başlayan mektupların ardından, birbirlerinin dünyalarını başlarına yıkmıştır.