bugün

entry'ler (1026)

annelik

"meğer annem haklıymış" demeye başlamaktır daha öğrendiğin ilk dakikadan itibaren.

kara kedi

hani "söyleyeni sevmem ama bu şarkı dinlenir be" dersiniz ya, serdar ortaç için de bu şarkıda aynısı söylenebilir.

lost

sonunda her ne olursa olsun; bu kadar uzun süredir bu kadar hevesle ve merakla takip edilmesi bile çıtayı erişilmesi zor bir noktaya kadar yükselttiğinin ibaresidir zaten. ancak bu seviyeye 4te bir falan yaklaşan bir dizi olduğunda eleştriyi hakedecek duruma gelecektir kanımca. he bir de spoilir vermek gerekirse
--spoiler--
dizinin başladığı noktada bitmesi muhteşem düşünülmüş bir fikirdi. jack amca gözlerini açtığı yerde şekilde gözlerini yumdu yine. ve biz o gözlerin sadece bir tekini görebildik yine. vincent gelişi, yüyrken ağaçta asılı babasının ayakkabılarını görmesi falan kurguya saygı duyulması için yeterliydi zaten.
--spoiler--
velhasıl bu hafta lost'ta ne olacak acaba merakı eksilmiş oldu hayatımızdan artık.

nankörlük

"Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir."
demiş Oscar Wilde.

şimdi istanbul da olmak vardı

bulunduğun mekanda küçük saksılar içine sıkıştırılarak tek tek ilgi çekmeyi bekleyen laleleri gördükçe istanbul'da lale vaktinin geldiği hatırlanır. lale vaktinin geldiği hatırlandıkça da gülhane'de en sevdiğinle lalelerin içinde mis gibi bi yürüyüş yapma hevesi depreşir. bu depreşme sonucunda da inceden inceden bu güzel şarkı mırıldanılır..

bir insanın öğretmen olduğunu fark ettiği an

annesi, babası yaşındaki insanların 'hocam' nidalarıyla sahip olduğu bilgiden nasiplenmeye çalıştıklarını hissettiği an mesela..

twilight

sevdiğini sırtına alıp metrelerce ağacın tepesine 'uçuran', gecenin bi vakti uzanmış onu düşünürken hoop birden karşına çıkabilen bir sevgili, her genç kızın 'rüya'sı elbet. ağzı açık ayran budalası gibi izlenmesinin sebeplerinden en önde geleni budur kanımca..

aşık olunan kişiye arkadaşım diye hitap etmek

kimi zaman da, kızgınlık anlarında, tartışma esnasında "samimi olmayalım pls" mesajı vermek için girişilen eylemdir.

shakespeare in love

layla kaylif'ten güzzel bi şarkı aynı zamanda;

he's fought and he's fallen
he's on his knees before he's on his feet
a sinister romantic
oh, he's about to be and she's about to see

teachin' torches to burn bright
she's hanging on the cheek of night
a snowy dove trooping with crows
he never saw true beauty till tonight

chorus:
she'll take him to the brink of deliverance
show him that much
oh, don't you know it
oh, don't you know it
so he falls in love to feel that he's falling
she'll let him know his heart
oh, don't you know it
oh, don't you know it
that's shakespeare in love

he's fought and he's fallen
he's on his knees before he's on his feet
a glittery romantic
oh, he's about to be and she's about to see

his bounty's boundless like the sea
his love is endless, just as deep
the more he gives the more he has
`cause both of them are truly infinite

chorus:
she'll take him to the brink of deliverance
show him that much
oh, don't you know it
oh, don't you know it
so he falls in love to feel that he's falling
she'll let him know his heart
oh, don't you know it
oh, don't you know it
that's shakespeare in love

that's shakespeare in love

a sinister romantic
he's on his knees before he's on his feet

chorus:
she'll take him to the brink of deliverance
show him that much
oh, don't you know it
oh, don't you know it
so he falls in love to feel that he's falling
she'll let him know his heart
oh, don't you know it
oh, don't you know it

she'll take him to the brink of deliverance
show him that much
oh, don't you know it
oh, don't you know it
that's shakespeare in love

that's shakespeare in love
that's shakespeare in love

aşk sana benzer

nurettin rençber'in son albümü yalnızlık yurdun olur'un açılış parçasıdır. aşk'ın hallerini anlatır bir nevi...
" gökte parlayan ay
kalpte incinen söz
çölde ışıldayan su "

dinlenir, dinlenir, dinlenir...

yalnızlık yurdun olur

albümdeki diğer şarkılar ise;

(bkz: aşk sana benzer)
(bkz: bekle beni)
(bkz: gülbahar)
(bkz: kirli ve mavi)
(bkz: yaz yağmuru)
(bkz: adıyaman duman duman)
(bkz: ödemiş kavakları)
(bkz: ela gözlü)
(bkz: bir yıldızım var)
(bkz: karabulut)
(bkz: sarardım ben sarardım)

ekmek şarap

(bkz: ekmek sarap sen ve ben)

wall street institute

duyduğuma göre şişli şubesi var olan öğrencilerinin kontratlarını yenileme konusunda dünya rekoru kırmış geçtiğimiz ay. burdan çok mutlu öğrencilere sahip oldukları sonucu çıkarılabilir sanırım.*

limon sıkarken göze sıçraması

limon suyu göze parlaklık verir, iyidir.

metrobüs

trafiğe çıkalı daha bir ay henüz olmuş olmasına rağmen geçtiği yollar hızına(!) dayanamayıp yıkılmış, büyüüükşehir belediyesi ise tamir etmek için trafik aksaklıklarını başlatmıştır gözümüz aydın..!

tamam tadilat adı altında yapılacak kazı çalışmalarını bekliyorduk da bu kadar çabuk olması ilginç oldu gerçekten..

aydın

şehirde olup bitenden haberdar olup son gelişmeleri takip edebileceğiniz bir de haber sitesi var;

http://www.aypost.com

o

"bunlara göre birini seçmek ve onunla yaşamaktan ibaret kaldı aşk. artık kimse kimse için dağlar aşmıyor, ırmaklar geçmiyor, diyar diyar gezmiyor. mecnun bütün çölleri tüketmiş,kimseye çöl kalmamış yeryüzünde. kurumuş vahalarda seraplar bitmiş. o olmazsa öteki, o olmazsa bu, o olmazsa şu... fark etmez, fark etmez.

ille de o. yalnızca o. sonsuza dek o, o, o, o diyen kalmadı. kimse kimsenin o'su değil... artık değil."

demiş murathan mungan.

i can t smile without you

Barry Manilow'un seslendirdiği Hellboy 2 filminin soundtrack'i olarak da kullanılmış olan bir şarkı. süper sözleri ve çok tatlı müziği vardır, dinlendikçe dinlenenlerdir, şiddetle tavsiye edilir. ben en azından sözlerini paylaşmak isterim;

kişiye özel edit: hellboy 2 filmini izlemedim, daha düne kadar barry manilow diye birisini de tanımıyordum belki ama bırak gülümsemeyi onsuz yaşamayı düşünemeyeceğim kişi benim bu şarkıyla tanışmamı sağladığı için kısa sürede şarkyla aramızda böyle duygusal bir bağ oluştu.
ilgilenenlerin bilgisine.

CHORUS:

You know I can't smile without you
I can't smile without you
I can't laugh and I can't sing
I'm finding it hard to do anything
You see I feel sad when you're sad
I feel glad when you're glad
If you only knew what I'm going through
I just can't smile without you

You came along just like a song
And brightened my day
Who would have believed that you were part of a dream
Now it all seems light years away

And now you know I can't smile without you
I can't smile without you
I can't laugh and I can't sing
I'm finding it hard to do anything
You see I feel sad when you're sad
I feel glad when you're glad
If you only knew what I'm going through
I just can't smile

Now some people say happiness takes so very long to find
Well, I'm finding it hard leaving your love behind me

And you see I can't smile without you
I can't smile without you
I can't laugh and I can't sing
I'm finding it hard to do anything
You see I feel glad when you're glad
I feel sad when you're sad
If you only knew what I'm going through
I just can't smile without you

aşkın dansı

aynı zamanda yazımında mevlana'nın seslendirmesinde ise yılmaz erdoğan'ın imzasını taşıyan, etme ismiyle de bilinen şiirin diğer ismidir.

etme

şiir çok güzel olduğu için mi yoksa bu adam* söylediği, okuduğu herşeye kendi yorumunu, kendi tadını katıp kendi dilinde okuduğu için mi tadından yenmiyor bu şiir anlamıyorum ama her dinleyişte tüyleri ürpertebilme özelliğine sahip bir eser.

ayrıca ismi kimi kaynaklarda aşkın dansı olarak geçer ki kanaatimce bu isim daha bi yansıtıyor şiirin içindekileri..