bugün

tüm kutsal değerler dahil, sahip olduklarımızı borçlu olduğumuz vatana karşı duyduğumuz en kutsal sevgi.

namık kemal de "vatan yahut silistre" adlı eserini sahnelemeden birkaç gün önce ibret gazetesi'nde yayımladığı ve "insan vatanını sever çünkü" sözleriyle hatırlanan "vatan" adlı makalesinde vatan sevgisini coşkulu bir ifadeyle, şu sözlerle anlatır : "süt çocukları beşiğini, çocuklar eğlendiği yeri, gençler geçimlerinin sağlandığı yeri, ihtiyarlar dünyadan ellerini eteklerini çektikleri yalnızlık köşelerini, evlat anasını, baba ailesini ne türlü duygularla severse insan da vatanını öyle duygularla sever. bu duygu, yani vatana gönülden bağlanma ve onu sevme; sebepsiz yere, sırf insanın tabiatından gelme bir istek değildir. insan vatanını sever. çünkü, allah'ın insanlara bahşettiği şeylerin en azizi olan hayat, vatan havasını teneffüsle başlar. insan vatanını sever. çünkü; tabiatın, yani allah'ın bağışladığı şeylerin en parlağı olan göz, dünyaya ilk baktığı zaman vatan toprağını görür. insan vatanını sever. çünkü, vücudunun maddesi, vatanın bir parçasıdır. insan vatanını hüzünlü bir hatırasını görür. insan vatanını sever. çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı, meffaati vatan sayesinde ayakta kalabilir. insan vatanını sever. çünkü, varlık sebebi olan atalarının sakin mezarlığı ve çocuklarının meydana geleceği yer, vatandır. insan vatanını sever. çünkü vatan çocukları arasında dil birliği, menfaat birliği ve birbirine fazla alışıklık olduğundan, gönül yakınlığı ve düşünce kardeşliği doğmuştur. o sayede bir adama göre vatan, dünya ile mukayese edildiğinde, oturduğu şehre göre kendi evi gibi görünür. insan vatanını sever. çünkü vatan mevcut olan hakimiyetin bir kısmını gerçek anlamda kullanma hakkına sahiptir. insan vatanına sever. çünkü vatan, öyle bir galibin kılıcı veya bir katibin kalemiyle belirsiz hatlardan, sınırlardan ibaret değil; millet, hürriyet, menfaat, kardeşlik, hakları kullanma, hakimiyet, atalara hürmet, aileye sevgi, çocukluk hatıraları gibi bir çok yüce duyguların toplanmasından oluşmuş, mukaddes bir düşüncedir..."

sanırım fazla söze gerek yok.
(bkz: sözlük sevgisi) *
yaşadığımız bir toprak var. ailen buraya yakın geçmişde göç etmiş ya da hali hazırda ezelden beri burda yaşamaktalar. tc kimliğine sahipsin, kimi mavi kimi pembe ama illaki var. yediğin ekmek burdan, içtiğin su burdan. öğrenimin, eğitimin, işin, arkadaşların, aşkın... sahip olduğun ya da sahip olabileceğini düşündüğün herşey buradan.

heryerde olduğu gibi haksızlıklar eşitsizlikler var. bunu yaratan yine sensin. devlet hatalar yapıyor doğru. ama o devleti oluşturan da sensin. sen, ailen, akrabaların, arkadaşın illa ki tanıdığın biri. belediye işçisi de olsa, memur, üstdüzey bürokrat vs de olsa bir tanıdığın var bu çarkın içinde. bazı şeylerin yanlış olduğunu biliyorsun. sorumluları gölgede ya da ortada.

eğer vatan sevgin varsa, bugünkü halin sorumlusunun dış mihraklar olsa da onları bu ülkeye sokanların, senin türk olamamış vatandaşların olduğunu bilirsin. ama onlara engel olmak için elinden geleni yaparsın.
sorumlularını bulamayacağın karanlık suların varlığını bilirsin eğer vatan sevgin varsa, elindeki titrek bir mum ışığı bile olsa ilerlersin.
vatan sevgin varsa eğer, saçma sapan bir durum gördüğünde türk müsün? diye sormazsın. vatan sevgin varsa eğer, burdan kaçmak için eline geçen ilk fırsatı kullanmazsın. vatan sevgin varsa eğer vatanını din bezirganlarına bırakmazsın.

vatan sevgin varsa eğer; yaptığın her hareketi iki kere düşünür, vatanının menfaatini de önceliklerin arasına koyarsın.
*

iki Osmanlı askeri

Sayımız az, biz ne yapabiliriz ki, güçlüye boyun eğmek gerekli deyip, güvensizliklerini sürekli dile getirenlere Hindistan Büyükelçiliği'nden alınan belge sonucunda ortaya çıkan bir gerçek öykü aşağıdaki.
"Yıl 1912, ingılızler Hindistan'ı isgal eder, Hindistan kralı Osmanlı'dan yardım ister. Yıllardır savaş içinde olan Osmanlı bu yardımı karşılıksız bırakmamakla birlikte 350 kişilik bir askeri birliği gemiyle Hindistan'a gönderir. 350 kişilik birlikten 20 kadarı hastalıktan yolda şehit olur, kalan 330 Osmanlı askeri Hindistan'a çıkarlar ve ingilizlerle savaşmaya başlarlar. Mühimmat açısından kısıtlı olan Osmanlı askerleri birkaç günlük mücadeleden sonra teknolojik donanıma sahip ingiliz askerleri karşısında yenik düşerler ve 40 kadarı esir alınır diğerleri de savaşta şehit olurlar. Savaş bittikten sonra bu 40 Osmanlı esir askerini, ingilizler gemilerde çalıştırmaya başlarlar. Bir ingiliz gemisi Avustralya'ya geldiğinde, esir iki Osmanlı askeri gemiden bir yolunu bulup kaçarlar.

Bir süre sonra, adı Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah olan, baba mesleği dondurmacılığa baslar. Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet de baba mesleği kasaplığa başlar. 1918'de Avustralya Çanakkale'ye asker çıkarır ve bizim iki Osmanlı askeri olayı duyarlar ve hemen buluşurlar, durum değerlendirmesi yaparlar. Biz Osmanlı askeriyiz ve Avustralya'da yaşıyoruz. Avustralya devleti Osmanlı'ya savaş açmış ve bizim ülkemizi işgale gitmiş, bundan dolayı biz de Avustralya devletine savaş açalım derler. Alırlar kağıdı kalemi ve yazarlar: Sayın Avustralya Başkanı Eksalans Hazretleri, Biz iki Osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz, duyduk ki devletimiz Osmanlı'ya Avustralya devleti olarak savaş açmış ve Çanakkale'ye asker göndermişsiniz. Bundan dolayı iki Osmanlı askeri olarak biz de Avustralya devletine savaş açmış bulunmaktayız. Bu bir Osmanlı savaş fermanıdır. Ekselansların bilgilerine duyurulur.
Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah iki Osmanlı askeri, Sydney'in 250 km uzağında Karlıdağlar denilen bölgede önce virajlarda tren raylarını sökerek 3 tren devirirler ve üçüncü tren de askeri mühimmat bularak silahlanırlar. Aynı bölgede 8 karakol basarlar ve karakollardaki askerlerin tamamını vururlar. Ne olduğunu bir türlü çözemeyen Avustralya devletinin sonunda iki Osmanlı askerinin yazmış olduğu mektup akıllarına gelir ve mektubun atıldığı bölgeye 250 kadar asker gönderirler ve iki Osmanlı askeri araştırılmaya başlanır. Birkaç günlük araştırmadan sonra sıcak çatışma olur ve iki Osmanlı askeri bu Karlıdağlar'da şehit edilir. iki askerin şu an mezarı Sydney' e 250 km uzakta Karlıdağlar'da ve mezarlarında fotoğraf çekmek yasak. Avustralyalılar iki Osmanlı askeriyle savaştık demek zorlarına gittiği için bu askerlerimize (Hindistan asıllı) diyorlar. Oysa Hindistan'da ne Karahisar diyarı, ne de Karadeniz diyarı diye bir bölge var..."
her renkten grubun kendi tekeline almak istedigi; dusunce ve eylemlerine mesnet olarak ilam ettigi fakat genellikle bunu yaparken kavramin kendisini kirlettigi sevgidir. bagimsizlik askidir vatan sevgisi.

ek : bu entry eksilenmistir. fark etmez, icerigi 100% dogrudur.
(bkz: Vatan sevgisi imandadir)
(bkz: Amor patriæ nostra lex)
Boynumu eğdiğim tek kavram vatan
Kanı bozuktur vatanı satan
ay yıldızımı gören
korkak, kansızdır arkadan kaçan

gökteki yıldızlar gibi parlar gözlerin
acıtır içimi atam sözlerin
soysuz da olsa üstünde
temizler milletin askerin

üstüne bastığım bu topraklar
dilimizdedir emanet ettiğin şarkılar
rahat uyu sen atam
dalgalanıyor ay yıldızlı bayraklar

Ülkeyi satan hayvanlara sözüm
türklüktür kanımdaki özüm
kalleşler oldukça
kapanmaz vatanım gözüm

türklüğe yakışır mı kürdistan
bıktırmayın lan hayatımdan
tel lâfım size
defolun gidin vatanımdan

Güngelir devran döner
pkk domalır türk gömer
soysuz bayraklarıyla
ülkemizden siktirir gider

Ne mutlu türküm diyesene
Sığmaz bu sevgi bedene
kurban olurum
vatan için cennete gidene

10 dakikalık ilhamın eseri şiirim
olmadıysa söyleyin, çekinmeden silerim
yakışmayan sözcükler varsa
sizler için şiiri yenilerim.
En çok Türk'lerde bulunur.
yoktur böyle bir şey. hep var olduğuna inandırır insan kendisini , ancak yoktur. ki vatan sevmek de insana bir şey kazandırmaz.

hayır sevsen ne değişir sevmesen?

vatan sevgisinden anlaşılan tek şey ise bu ülkede;

balkonlara bayrak asmak, atatürk'e saygı göstermek, gerekirse dağa çıkarız demek, abd karşıtı olup küresel hayata götünü dönmek.

bakıyorum da , uğruna dünyayı sikeriz denilen vatanın topraklarına, çimenlerine, denizlerine, sokaklarına,

tecavüze uğramış gibi duruyor her daim.
bünyemde çok bulunan sevgidir. nitekim çok kaliteli köşe yazarları vardır. spor sayfası da çok iyidir.
ulus inşasınada kapitalizm ile doruğa çıkan "ulus" vurgusu yapan ama her daim "özel" bir grubunun çıkarına dayalı gelişen sevgi bütünlüğüdür...müdür?

bu özel gruplar her daim kendi çıkarını ulus çıkarı gibi gösterip sol gösterip sağ vuranlardır, eee ulus koruyoruz kolay... mı?

kolay efendim kolay, şimdi ticeret burjuvazisine bakalım, bu adamlar bundan 50 60 sene önce ulus, vatan toprak derken, kürüseleşme ile birlikte bu ulus,millet diyenler baktıkki ülkeyi ilk önce onlar satmaya başlamış, böyle ulus sevgisi mi olur lenn, satmadığınız yer kalmadı...

eee neydi peki efendim bu vatan sevgisi, vatan sevgisi şudur efendim, fransız ihtilalilden sonra kin ile nefret ile bölünen ülkenin içinde filiznen özel grupların biz vatanseveriz, bizim çıkarımız bütün ülkenin çıkarıdır, yaftalamasından başka bişey değildir,senelerce bize düşman gibi gösterilen ermeni ulusu bugun pazara ortak edilmek için kardeş ulus oluyor birden, ehh iyi kardeşim madem biz kardeştik nerdeydiniz bu kadar sene?

ulusal kurtuluş savaşında bu"özel" gruba bakalım, ilk önce her türlü kirli anlaşmalara katılan bu grup, sonuç alamıcaklarını gördükten sonra kaypakça bu savaşa yardım ettiler ya da etmek zorunda kaldırlar, malasefki cumhurye kapitalizme eklendiği için bu asalaklara gereken ders verilemedi.

her neyse vatan sevgisi günümüzde algılanan dille, boştur efendim...görüyoruz.
terörist destekçilerinin ağızlarına almadan önce ağızlarını yıkamasını gerektiren olgudur... Gözle görülmez, elle tutulmaz. insanın ciğerini yakar. Ve bu kıvılcım yangına dönerse, alayını yakar. Türk milletinin garip bir huyu da yumurta kapıya dayanmadan yangınını göstermemesidir.

fransız ihtilali falan filan...

Üze Kök Tengri Basmasar, Asra Yir Telinmeser, Ey Türk Budun ilingin, Töringin, Kim Artadu...

M.S. 800...

Al kapağını sktir git.

Edit: Komik olan vatan sevgisi yok diye zırlayan bu kırmançilerin ayarı yiyince ya da sıkışınca vatan millet sakarya çanakkale'ye dönmesidir.

ha unutmadan...

(bkz: Dangalak sensin kereste sana girsin)

Ekleme: vatansever can yücel sözü söyleyemez zanneden sığ. Kapağını yerleştiriyorsa Churchill'den de söylerim.
burjuvanin dangalakları kullandığı bir sevgidir efendim ama bu dangalaklar anlamaz ayrı konudur, vatan sevgisi çanakale dir, vatan sevgisi sakarya dır, emperyalizme karşı verildiği içindir, maşa olunmadığı içindir ama bu kerestelere bunları anlatmak deveye hendek atlamaktan zordur.

"özel" gurupların çıkarıdır malasefki.*

ekleme: ulen kereste o sözün aslı çok sevdiğiniz can yücel e aittir, bu kadar da olmazki, atsız dan yok muydu bişeyler.*
türk ergenleri için reklamdır. feysbukta sırf kelime olsun diye vatanseverlik yapan milyonlarca orospu çocuğu mevcut. vatan sevgisi "çukurca'daki 8 şehitimiz için 8 saatte 800.000 kişi oluyoruz katil" dan ibaret olan nesille pkk yı bitirmek????404 not found
bünyeme hiçbir $ey ifade etmeyen sevgi.
"vatan sevgisi harika bir şeydir. ama sevginin etrafına neden sınırlar çizelim ki?"
pablo casals
(bkz: anlatılamaz sevgiler)
sen ki, i̇slam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
o demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...heyhât,
sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
sana âğûşunu açmış duruyor peygamber
müebbettir ve bir ömür boyudur! infazım olsun bu sevgi.
ana sevgisiyle esdegerdir. anlayana tabi...
hergün üzerine basıp sadece toprak olarak gördüğün vatan parçasını burnunun kemikleri sızlayana kadar koklamaktır. o türkiye toprağına hasretinden gözyaşı düşürmektir. *

http://www.samanyoluhaber...hasretini-anlatti/889548/
Yıl 2041,kızım 18,ben 50 yaşındayım...
'Baba bizim bayrağımızda sizin zamanınızda Ay-yıldız varmış neden
şimdi haç işareti ve anlamını bilmediğim renkler var?
2 arkadaş okulda tavan arasında eski bir atlas bulmuştuk,o atlasta
gördük daha önce Edirneden Karsa kadar Türkiye toprağı imiş,şimdi neden
o haritanın 1/5`ine Türkiye diyoruz?
Eskiden her mahallede 1-2 cami varken,şimdi neden her ilde bir cami var,dedem bahsetmişti daha önce ezan denen bir şey varmış,günde 5 defa camilerden okunurmuş şimdi bu çan sesleri ne baba?
Filistinlilerin zamanında topraklarını parça parça satarak israil`in
kurulmasına sebep olduklarını hiç mi bir yerde okumadınız da,topraklarımızı
sattırıp şimdi bu ufacık alana bizi hapsettiniz.Siz atalarınızdan böyle mi aldınız bu toprakları,emaneti böyle mi korudunuz. Günden güne topraklarımız satılırken
siz uyuyor muydunuz baba?
Baba küçükken herkesin beni Aybüke diye çağırdığını hatırlar gibiyim
şimdi neden bana Angel diyorlar,beni kulağıma Angel ismini ezanla sen mi söyledin?
Bizim evin önünden tanklarla geçen Amerikan askerleri kim baba?
Hergün bize hakaret ederek ve sizi her gördükleri yerde coplayarak demokrasi ! mi getirdiler baba?
Bize okulda demokrasinin tanımını daha farklı öğretiler sanki Elime geçen gün bir kitapgeçti baba,senin gençliğinden kalan .Biz Ankaraya taşınmazdan önce memleketimizin ismi Gaziantepmiş ve 6317 şehit vererek 'Gazi' lik ünvanını kazanmış.Neden şimdi oraya KÜRDiSTAN diyorlar baba.Baba hani sizlere
kürtlerle Türkler kardeştir demişler,peki kardeşlerim neden bizi öldürüp ülkemizde ayrı devlet kurdular. Baba o kitapta Atatürk diye birinden de bahsetmişti.O 1933`te
Bursa`da bir nutuk vermiş,ben şimdi bile ne kastettiğini anlayabiliyorken,sizin
gençliğiniz bu kadar mı cahildi de o uyarıları dikkate almadınız.
Şimdiki kürdistan toprağında yer alan Süleymaniye`de askerimizin başına çuval geçirmişler ve sen o dönemde gençtin,hiç mi kanın donmadı baba.Neden
hesap sormadınız bunları görmezden gelen yöneticilerinize? O az önce bahsettiğim Atatürk size bir hitabe yazmış ve sizi yöneticilere ve uşaklara karşı uyarmışve hitabenin sonunda da 'Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.'demiş.Baba kanınız o kadar bozuk mu ki
ülkemizi bu hale getirenlerin yakasına yapışmadınız. Baba Türkiyeli ne demek,biz Türk çocuğu değil miyiz,soyumuz belli değil mi bizim ,o kitapta okumuştum 'Ne mutlu Türküm diyene' yazıyordu.Peki baba ben
neden mutlu değilim.Türküm demek suçsa ve kötü bir şeyse siz eskiden neden söylerdiniz. Baba biz Kurtuluş Savaşı denen bir şey yaşamışız,kitaba göre dünyanın gördüğü en şanlı savaşmış ve o savaşta 4 milyon şehit vermişiz.Madem bu vatandan bu kadar kolay vazgeçecektiniz de neden o kadar şehit verdiniz. Hiç mi kitap okumadınız,hiç mi sizi uyaran olmadı,hiç mi göremediniz ülkemizin peşkeş çekildiğini,eğer farkında olduysanız ve duygusuzca evinizde oturduysanız. sizin o lerden ne farkınız kaldı.ALLAH`ın huzuruna hangi yüzle çıkacaksınız baba.
'Vatan sevgisi imandandır' diye bir hadis varken hadi diyelim ki Türklüğünüzden
vazgeçtiniz bari islamın emrine uysaydınız. Senin eski cdlerden dinledim baba,bizim de bir istiklal Marşı`mız varmış,o marşı
yanlızca körü körüne ezberlediniz mi?Atalarımız sizi her fırsatta uyarmış,demiş ki 'Ey Türk
titre ve kendine dön.'Baba ne zaman titreyeceksiniz,Ankara`yı da kaybettikten sonra mı?
Bundan 13 yıl önce titremediyseniz eğer artık hiç birşey titretemez sizi.
Baba sen son bağımsız olan Türkiye Cumhuriyetini gördün.'Ya devlet başa,ya
kuzgun leşe' diyebilecek bir Hasan Tahsin,bir Şehit Şahin,bir Sütçü imam yok muydu aranızda?Yazıklar olsun baba sizin gençliğinize! Bu günleri göreceğime hiç doğmasaydım baba.Türklüğünüzden utanmadınız hiç olmazsa insanlığınızdan utansaydınız baba.Bu vatan göz göre göre altınızdan kayarken hiç olmazsa ŞEREFiNiZLE ÖLEMEDiNiZ Mi?...
genelde başkasına "siktir" çekebilmek için kullanılan sevgidir.

Ben vatanımı senden çok seviyorum o halde ben seni sikebilirim kafası yaşayan çeliktepe cengizhan anadolu motor meslek lisesi mezunlarına mahsustur.
herkese nasip olmayan bir sevgidir.