bugün

Sığ hayal gücü ve sadece popüleriteye oynama güdüsü, para kazanmak, beyin yıkamak, ilah olmak, ünlenmek, şanlanmak.... Bunların dışında yaratıcılığını, kalemini, sanatını icra etme eğiliminde olanların -ya da cesaret edebilenlerin- pek az oluşunun sonucudur. Kısacası yeterince cesurların olmasına izin verilmeyen yerde, halk ne izliyorsa onun peşinden koşulur ve bu böyle tekerrür eder.
dizilerde sürekli sikis dönmesi.sürekli aldatma hikayesi olması.
Eğer başıma bir şey gelmeyecekse;

(bkz: Ezel)
Para olmama durumu değildir. Halkın talebi kendini oyalayacak şeyler aramaktır. Biraz düşündürtse, acun başlarına biner çünkü.
(bkz: yerli dizi yersiz uzun)

siz sanıyorsunuz ki diziler uzayınca yalnızca oyunculara ve teknik ekibe yük biniyor, di'mi? senaryo denen nane de zaten gökten zembille iniyor. diziler 2,5 saâte çıktı anasını satayım! bir sinema filmi ya da tv dizisinin her dakikası ortalama bir sayfa senaryo eder. 40 dakika için 40 sayfa, 150 dakika için 150 sayfa. içinizden benim diyen çıksın bakalım; her hafta 120-150 sayfa izlenebilir bir senaryo yazabiliyor mu.
Sürekli aynı konuların(aşk, trajedi, entrika) işlenişi ve her dizinin kendini tekrar etmesi (sevilen kız için yapılan kavgalar, ana karakterin en az 1 kez vurulup ölüm-kalım savaşı vermesi, saçma aşk üçgenleri, iyinin son derece iyi kötünün son derece kötü olması, sıkıcı monologlar ve diyaloglar vs.). Özellikle türkiyede yaratıcı bir konusu olan dizi yok demesem de cidden çok nadir bulunuyor. Tipik bir türk dizisinin bir bölümünün minimum 1.5 saat sürdüğünü ve her sezonda en az 30 bölüm olduğunu varsayarsak konu sündürüldükçe sündürülüyor ve boka sarıyor. 1000 bölümlük diziler(unutma beni,beni affet faciaları) dünyanın neresinde vardır türkiyeden başka. Hal böyle olunca kaliteli dizi çekmek tabiki imkansız burda
benzer senaryoların olması.oyuncuların kalitesiz olması.yönetmenlerin reytinge göre yol çizmesi .
Hikayelerimizin iyi kaleme alınmaması ve teknik ufuksuzluk.
Türk insanının çok vakti vardır o yüzden izlenilen dizinin hafta içi her gün olması gerekmektedir, bu yüzden dizinin ilk bölümleri ilgi çekici olurken sonra ortalığın amına koyarlar.
Her biri neredeyse bir film uzunluğunda olmalarına rağmen 10 yıl uzatılmaları, sonunda kahramanın sevgilisi ebesi çıkabilmekte.
ezel, kuzey güney, kara para aşk, karadayı, muhteşem yüzyıl bunları kim çekti dedirtecek başlıktır.

yabancı dizilerdeki ütopik olayları dizi çekmek olarak görenler gercek yaşam anlatan dizileri anlayamazlar.
son yılların en iyi dizisi ezel der çekilebiliyor derim. abi her şeyden önce karakterlerin geçimini nasıl sağladığı gerçekçi değil günümüz dizilerinde. hepsinde de holding yönetiyorlar anasını satayım. gerçek bir meslekleri yok. kira fatura gibi insanızımıza ykaın sıkıntılar çeklmiyorlar. zaten zengin admaların derdi olmasına ayarım.
çok para kazanma hırsı. ne kadar uzun yaparsak yayın akışına o kadar çok reklam sıkıştırırız zihniyeti var. yemin ediyorum hiç böyle örnek vermeyi sevmem ama ingiltere'nin örneğini vericem. doctor who. dizi 42 dk. yılda sadece 12 bölüm yayınlanıyor, yılbaşı özel bölümü ile birlikte 13. dizi esnasında hiç reklam yok. ve ortaya muhteşem iş çıkıyor.
Yaptılarda ne oldu reytingler yerlerde (46 yok olan), türk milleti böyle olaylı düşündürücü diziler izlemiyor. Türklerin dizi anlayısı zengin oglan fakir kız arasındaki ask sevısme dedikodu entrika olsun falan filan yazık.
izleyen kitlenin kaliteli olmamasındandır. Kaliteli dizi tutmuyor arkadaş.
Sürekli aşk dizileri çektikleri için bok gibi diziler çekiyorlar.
Izleyici kitlesinin kalitesiz oluşundandır diye düşünüyorum.
dizi çeken yönetmenlerin amacının dizi çekmek değilde milletin ahlakını bozma olduğu içindir.
Dizi konularinin ihtiras, yasak aşk , capraz iliski gibi konular uzerinden ilerlemesi kaliteyi oldukca dusuruyor. Toplumsala ahlak aile kulturu diye bir kavram var oda yok olmak uzere bu gibi durumlar yuzunden. Kesinlikle daha fayfali toplumu bilinclendirecek ve insanlarin ilgisini alakasini guzel ahlaka ceken konular kaliteyi islenmesi arttırır.
Senaryosu güzel filmlerimiz var ancak bütçe problem. holywood un catering parasına film çekiyoruz. Onların yaptığı filmler tüm dünyada izleniyor bizim filmler öyle değil. isteseler daha kaliteli ve maliyetli filmler çekilebilir ancak gişe de istediğini alamaz.
kaliteli oyuncu oynatmamak ve dandik senaryolar.
Kurtlar vadisi'ni izlememiş yazar beyanıdır.
genel olarak aşk,entrika,ihtiras üçgeninden dışa çıkamamaları.
izleyici kitlesinin büyük bölümünün sosyo-ekonomik durumunun kötü olmasından ve bu durum yüzünden alınamamış eğitimden kaynaklanır. yapımcılar, senaristler ve oyuncular dünya ayarında bir çalışma yapabilirler ki örnekleri vardır. fakat bu çalışmalar Türk televizyonlarında izlenmez ve para kazandırmaz.
Bir beş dakika oturup düşünsek bile aklımıza hemen birkaç madde gelebilir sorunlar ve eksiklikler bu kadar net çünkü. Bunlar: Türk toplumunun sadece belli başlı konuları takip etmesi ve sadece belli başlı temalardan etkilenmesi; yabancı dizilerin 45-50 dakkalık ve senede 10 bölüm çekmesine karşılık bizim 90'ar dakikadan senede 40 bölüm çekmemiz(kardeş payı dizisinin bitme nedeni budur); dizilerimizdeki göz kanatan aşırı ''harikulade'' efektler; ve azıcık ilgi görse bile 50 bölümlük hikayesi olan dizinin 250 bölüm sürdürülmesi.