bugün

Öncelikle çektikleri her boku aşk temalı yapan yönetmenler, yazan senaristler. Ardından eğitimsiz izleyici kitlesine hitap etmek. Son olarak çekilecek olan kaliteli dizi için epey harcama yapılır. Bu harcamaların karşılığını devlet kanallarında yayınlanarak alamazsınız. Yapımcı firmanın devlet kanal reyting geliriyle ayakta durması zordur.
izleyeni dizi ve filmden anlamadığı için kurgunun pek bir önemi yoktur.
izleyici kitlesinin düzeyine hitap edebilecek yeterlilikte dizi yapmalarıdır.
akabe yağcısı olmaktan.
ahahaha dizi sanmış, cidden dizi niyetine o reklamlarla birlikte 3 saati bulan saniyede 30 kare oynatılan görüntüleri izliyor musunuz? yazık la size.
Para para para.
Senaryo yerine cinsellik ve mafya temalarını kullanmaları.
küfür yasak kan yasak şiddet yasak süreler 2 saat oyuncular mankenden bozma senaryolar aşk aşk aşk aşk aşk ananın amı aşk. e ne bekledin gülüm.
Bu milletin önüne ne koyarsan izlediği için * dizi yapımcıları bırak ne uğraşacağız ya diyip aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp farklı tabakta farklo desenlerde sunuyor. Eski edebiyat eserleri vs olmasa ne bok yiyecekti bunlar hiç bilmiyorum. Tabi düzgünce yapılıp birileri tarafından bitirilen güzel diziler de mevcut.

Edit: bir senarist veya koyu bir türk dizisi izleyicisi eksilemiş meh.
herkes söylemiş ama 2 saat sürme zorunluluğudur. gavurlar maksimum 30 dakika, o da bi sezon en fazla 15 bölüm.
(bkz: ezel)

(bkz: diriliş ertuğrul)

(bkz: suskunlar)

(bkz: behzat ç)

amerikan dizileri kadar kaliteli olmadıklarını kabul etmekle birlikte, kalitesiz olduklarını da düşünmüyorum.
henüz ezel izlememiş kişinin beyanı.
saat 20 den 24 e kadar dizinin bi bölümü. bütün oyuncular dizi süreleri çok uzun diye ağlıyo abi oynayan sizsiniz oynama oynamaya indirtin dizi sürelerini ve seneryo illaki bi aşk üçgeni. yaratıcılığımız yok demekki çıkmıyo farklı bi yapım. işler güçler vardı o da izlenmedi demekki.
öncelikle "kaliteli dizi" ile kastedilen tam olarak nedir bunu iyi tanımlamak gerek. mevzuyu direkt harcamaya bağlarsanız "yüksek bütçeli her yapım kalitelidir." gibi saçma bir sonuca varılır. ayrıca bir suçlu olacaksa da bu senaristler değil, yapımcılar ve izleyicilerdir. siz elinizde en iyi bilim kurgu senaryosuyla gitseniz de o yapımcılar size kapıyı gösterecektir.

türler üzerinden gidecek olursak... bu ülkede dram ve komediden başka boka rastlamak pek mümkün değildir. bunda hem bu türlerin düşük bütçelerle üretilebilmesi hem de daha önce sütten ağzı yanmış bir fantastik sinema geçmişine sahip olmamızın etkisi vardır. atıyorum, şu an yerli bir zombi dizisi çekilirse üstümüzde eğreti duracağı aşikardır.

şurada da bu mevzuya kısaca değinmiştim;
(bkz: türk sineması/#31966178)
Sürekli aynı senaryo, kalitesiz oyuncular ve teknik ekip, dizi süresinin hadddinden uzun tutulması.
Türklerin kaliteli dizi izlemek istememesidir.
(bkz: filinta)
izleyici kitlesi.Türkiyede televizyon insanların yüzde 50 sinden fazlası teyzeler zaten.Onlara göre çekiyorlar.
Arz talep meselesidir.
aşk kavramının içini boşalttılar orospu çocukları. Süslü kadınlar, yapma yakışıklı adamlar, villalar, kadehler, 24 saat yapılmış saçlar, holding işleri vs. vs. Neden, çünkü böyle ucuz yapımlar özellikle lise çağlarındaki ergenlerin ilgisini çektiği için iyi ciro yapıyorlar..

Bu ne lan? inadına aşk, aşk yeniden, kiralık aşk, aşk yalanı sever!. Yeminle 10 sene önceki dizileri arayacağım hiç aklıma gelmezdi.

Edebi tarihimiz çok zengin ama şu duruma bak. Tam bir kültür şoku..
AKŞAM kuşağındaki dizilerinde karakterlerin uzun süre kendilerine bakmaları ve neredeyse 20dakika bakışmalarıdır. bu sebep bile aslında hepsine yeterli bir gerekçedir. çekeceğiniz diziyi de sikim, oynatacağınız karakteri de, senaryonuzu da.
Duygusal milletiz çünkü. Beynimize değil dugularımıza oynamayı seviyorlar.

Annem babam bütün gün Necmettin nursaçan dan girip mustafa Karataş tan çıkıyor.

Dizi desen kırgın çiçekler, ağlayan böcekler.

Icimizi karartmak hoşlarına gidiyor.
her ülkenin kendi dinamikleri olduğu içindir. bizim ülkemizde hep böyle b.ktan b.ktan ilişkiler, kaypak tipler, dalavere üzerine kurulmuş hayatlar, yalanlar, hırsızlar olduğundan izleyicinin talebi de belki alışkanlıktan olsa gerek bunları görmek istiyor. zeka dolu diziler de çekildi ve bazıları çok sevildi ama ne oldu diziyi çektiren kanallar erkenden bitirtti onları çünkü bütçesi fazla ama reytingleri düşük kalıyor o yüzden insanlar b.ktan şeyler izlemek istiyor.

adamlar game of thrones diye dizi yapıyor tüm dünyada milyar tane insan izliyor bizimkiler de polat polat diye yanıp tutuşuyor. ama bizimkilere sorsan game of thrones da ölmüş adamın dirilmesi saçma ama polatın 150000 defa vurulup ölmemesi mantıklı. sen şimdi bu adama ne anlatacan ki..
Önce dizi süreleri kısalmalıdır. 1 saatten uzun dizi olmamalıdır.

Biz neler izledik, spartacus, g.o.t, twd, lost, himym, dexter, the tudors, csi daha niceleri,
Komedi dizileri 20-25 dakikadır, dram aksiyon polisiye vs 45-50 dakikadır.

Bizde 90 dakika. Aslında kaliteli başlıyor, ama devamı doğal olarak gelemiyor, bizde iyi senarist değil konuyu dolandıran, uzattıkça uzatan, araya bir reklam kuşağı daha sokacak kadar konuyu sulandıran senarist makbul. Senarist belki hikaye üretmeye muktedir ise bile konuyu uzatması, 90 dakikaya yayması, 90 dakika güldürmesi, 90 dakika izleyici heyecan ve merağını celbetmesi de bekleniyor, hali ile hikayeden çalınıyor.

Senaristler de oyuncular da durumdan şikayetçi muhtemelen.

Bir kardeş payı ilk sezon bunu başardı süre olarak; ama izleyiciyi çeken senaryodan kopunca elbette izlenmedi ve bitti, özensiz, izleyiciyi çantada keklik gören başarısız senaryolar çöpe atılmaya mahkum,

Umarım düzenlenir ve Çemberimde gül oya'dan beridir hiçbir türk dizisinin takipçisi olmamış ben gibi dizi izleyicisi kesim de türk dizileri izleyebilir.
denildiği gibi cekilememe değil çekmeme olayıdır bence de. çünkü bir kültür çatişmamız var bizim. 7 numara gibi, ya da pek çok kaliteli dizileri amerika da ya da avrupa da seyrettiremezsiniz. ama biz onların boktan dizilerini bile izleriz. böyle olunca da nabza gore şerbet verirler size. tam anlatamadım amk, neyse.