bugün

Türk tarihi boyunca istisnai dönemler dışındaki dönemlerde Türkler dünyanın ana medeniyet ve ana süper gücü değildi.

Türkler tarih boyunca yaşadıkları yerlere egemen olan, her türlü düşmana karşı mücadele edebilen, yenilmez düşmanları mağlup edebilen bir ulus olmuştur.
Ve devletleri istisnaları dışında uzun ömürlü olmasa da her bir devleti başka bir devlet takip etmiş ve bağımsızlık konusunda olağanüstü bir süreklilik kazanmışlardır.
Bu nedenlerle Türkler istisnai dönemler dışında Roma, çin kadar ekonomik anlamda zengin bir topluluk olmamış; mütevazı bir çizgi benimsemiştir.

Lakin Osmanlı dönemi haricinde Roma gibi oturmuş yerleşik bir devlet teşkilatları yahut yerleşik uzun ömürlü bir devlet anlayışı olmamıştır.

Asya Hunları döneminde çinliler bizim akınlarımızı durdurmakta zorluk çekerlerdi. Doğru.
Lakin o dönem dahi Çin'in Total asker sayısı, kağıt üstündeki verileri bizden üstündü.
Biz bu üstünlüklerine rağmen zafer elde edebilecek taktik bilincine sahiptik.

Ki Türklerin islamiyet dönemine dek yerleşik bir medeniyet kurma amacı olmamıştır.
Ta aksine şehirli, medeni toplumlardan kendilerini izole etmeye çaba göstermişlerdir.
insanlık tarihiyle paralellik gösteren bir budunun tarihidir. ne kadar karalanmaya ve saklanmaya çalışılsa da güneşin balçıkla sıvanamayacağı anlaşılacaktır ve arkeolojik bulgular ve bilimsel savlar ışığında yeniden yazılacaktır. başarılı sonuç alınabilmesi için dinden arındırılmalıdır.
büyük bir tarihtir. lakin şu son zamanlarda atalarımız bu halimizi görse muhtemelen bize bela okurlardı. dünyanın şamar oğlanı olduk, işin garibi utanma duygumuzu da yitirdik.(özellikle son 20 yıl) umarım yeni mustafa kemaller fatih sultan mehmetler sultan alparslanlar bilge kağanlar metehanlar çıkarırız. yoksa halimiz hal değil gibi duruyor.
M.ö 1700 lere kadar Çinli arkeologlar tarafından Moğolistan'da bulunan kayalara kazınmış şekillere bakılarak gittiği iddia edilse de bilinen ilk türk devleti m.ö 500 lerde kurulduğu tahmin edilen "hiung-nu" devletidir.
Büyük bir tarihtir.Tarihi olmayanlar tarafından kıskanılır.
kürt tarihi kadar eski olmayan tarihtir.

(bkz: 100000000 yıllık kürt tarihi)
türklerin 950li yıllar öncesi anadoluda olmadığını düşünüyorum. buna dair ciddi ve kabul edilmiş bir akademik çalışma yok, ki orta asyadan buralara gelip ismini cismini korumak bana çok daha ilgi çekici geliyor.
4-5 bin yıl önceye dayanan büyük bir Türk tarihi vardır.Sadece anadoluya giriş olarak değerlendirilmemeli Türkler 1071 yılından öncede vardı.
kesinlikle anakronizme çok açıktır.

çin dağlarından fas çöllerine aynı ismin geçerli olmasından mütevellit türkiye türklerinin ve diğer türk kavimlerin tarihleri incelenirken çok hassas olunmalı ve tarih iliminin "döneme göre yorumlama" klişe metodolojisi yalnızca şöyle bakıp geçilmemeli, çok iyi incelenmelidir. zira türklerin devlet kurmada ve kalıcı olmada bu kadar mahir olmasının nedeni diğer bozkır kavimlerinden "adapte olma ve adapte etme" hususunda epey başarılı olmalarıdır.

türkler bulundukları bölgelerin hakimi olmak için moğollar gibi yakıp yıkmazlar. hard power yani askeri güçlerini bir araç olarak kullanarak bölgenin dinamiklerine kendilerini adapte ederler ve her gittikleri yerden kendi kültürlerine bir şey alırlar.

bir takım kürtçü/arapçı tiplerin yorumuna bırakıldığı vakit bu "göltür çalma amk türgleri sizi" tarzı söylemler ortaya çıkaracak bir mevzudur, fakat bu arkadaşların kaçırdığı şey bütün büyük devletleri kuran büyük milletlerin aynı yolu izlediğidir. misal latince ve yunan gelenekleri bugün avrupanın bel kemiğini oluşturur. alman sarayı fransız sarayından farksızdır. ingilizce bir şeye benzemesini fransızca ve latinceye borçludur.

bütün medeniyetlerde bu böyledir. güzel iklimde ve güzel coğrafyada yaşayan adam güzel bir sistem kurar ve görece daha zor iklim ve coğrafyada konumlanmış kavmi derinden etkiler. kavimler bu oturmuş sistemleri kendi kültürlerine sentezler. imparatorluklar böyle kurulur, mükemmel sistemler böyle oluşur.

örnek vermek gerekirse selçuklular. biz selçuklularda bozkır türk devletleri gibi bir teşkilatlanma göremeyiz. selçuklular modern türkiyenin temelini atan, anadoluyu türk yurdu yapacak olan 2 asırlık türk göçlerine hem siyasi, hem toplumsal hem de kültürel açıdan bir koridor açan önemli bir devlettir. şimdi selçuklulara bu açıdan bakarsak türkçü turancı bir bürokratik kafa yapısı olduğunu sanarız. fakat aynı selçukilerin diplomasi dili olarak farsçayı kullandığını, üst yöneticiler hariç bürokrasiyi fars devlet adamlarının oluşturduğunu bilirsek bir afallarız. işte bu noktada çok yönlü bakış açısı devreye girer. çünkü yalnızca bu açıdan bakan bir adam da "selçuglular farsdı yea" diye zırvalamalara gidebilir.

durum ikisi de değildir. "anakronizme çok açıktır" derken kastım tam olarak budur. o dönemki iran kültürü adeta bir "soft power" olarak nitelendirilebilir. yani o dönemde "havalı" olmak iran kültüründen geçiyordu. nasıl bugün amerikan dizilerine özeniyoruz, o dönemde de iran şiirine ve iran edebiyatına özenmek bir zevk olarak ele alınırdı. aynı şekilde iran bürokratik gelenekleri türkleri derinden etkilemiş, bence çok da güzel olmuştur. çünkü bu medeniyetin oluşma şeklidir. "kim kimden çaldı" mevzusuna gidersek hepimiz sümerlerden, hititlerden falan çaldık. zamanla bu iran etkisi kaybolmuş, osmanlıda devletin resmi dili türkçe haline getirilmiş ve selçuklular gibi güçlü fakat kültürel tesiri acayip yüksek olmayan bir imparatorluktan ziyade gerçek bir cihan imparatorluğu peyda olmuştur.

türkler hala farkında değil fakat osmanlı gerçek manada çok gurur duyulması gereken bir imparatorluk. türkün kurduğu en müthiş devlettir. neyse biz kültürel etkileşimden devam edelim. türkler iran medeniyetinden çok etkilenmişler, hatta bu sebepten ilk türk islam devletlerinde iran gelenekleri epey bir baskındır. bir dönem üst yöneticileri, askerleri ve boy beyleri türklerden oluşan, bürokrasisi farsların elinde, din kurumları arapların elinde olan devletler epey bir görülmüştür. özellikle ortadoğuda bu tarz devletler çok fazladır.

orta asyada ise gazneliler buna tam bir örnektir. türk devletidir evet, fakat iran geleneklerinden çok derinden etkilenmiştir.

"güzel iklim güzel coğrafya görece zor iklimi etkiler" derken de kastım bu idi. bozkırların soğuk ve çetin iklim şartlarında türklerden 200lü yıllarda irandaki gibi bir satraplık sistemi falan bekleyemezsiniz. bu açıdan bakıldığında türkler diğer kavimlere göre çok daha organize ve disiplinli bir örgütlenme sahibidirler. öyle olmasa iran 800 yıl türk hanedanlar tarafından yönetilemezdi. moğollar gibi 40 yılda kaybolur giderler, moğolca konuşan adam bulunamadığı iranda türkçe konuşan 20 milyon insan olamazdı.

selçuklu hanedanlarının sonlara doğru fazla farisileşmesi eleştirilmesi gereken bir konudur yalnız. artık türk isimleri dahi almayan kabiliyetsiz selçuklu sultanları tahta oturmaya başlamış ki bu derin fars bürokrasisi devleti çökerten etkenlerden biridir. çünkü her zaman söylerim, farslar ahamenişlerden beri doğru düzgün savaş kazanamadı, acem palavrası dediğimiz durumu iliklerine kadar hisseden bir topluluk olmalarından mütevellit hile hurda işi onlarındır.

sonuç olarak, türk tarihi çok derin ve çok güzel bir tarihtir. bu tarihi bilen bir insanın milliyetçi olmama ihtimali yoktur. boşuna aşık değiliz vatanımıza ve devletimize. kıymetini bilin.
Jean Paul roux der ki

türk tarihi, iskit, hiung-nu, osmanlı, memlûk, rus, çağataylı, göktürk, selçuklu, çinli, hintli, tibetli, timur devleti, arap, kazak, tatar, bulgar, hun, kıpçak, yahudi, karluk, kimek, gazneli, uygur, afgan, yunan, özbek, kitan, fars, zaza, yakut, kırgız, azeri, moğol, yani bir coğrafyayı yüzyıllar boyunca paylaşan hakların, ittifak ve itilafların, yani bir coğrafyayı yüzyılar boyunca aslında yaşadığımız günün hikayesidir.
tarafsız bir şekilde orijinal kaynaklarından araştırmak için on binlerce km yol kat edip, en az 7-8 dil bilmeyi gerektiren, yatay ve dikey derinliği olan tarih seksiyonudur.
türk tarihi, iskit, Hiung-nu, Osmanlı, Memlûk, Rus, Çağataylı, göktürk, Selçuklu, Çinli, Hintli, tibetli, Timur devleti, Arap, Kazanlı, Tatar, Bulgar, Hun, Kıpçak, yahudi, karluk, kimek, Gazneli, Bayat,peçenek, yunan, Özbek, kitan, Fars, zaza, Yakut, Kırgız, Azeri, Moğol, yani bir coğrafyayı yüzyıllar boyunca paylaşan hakların, ittifak ve itilafların, yani bir coğrafyayı yüzyılar boyunca aslında yaşadığımız günün hikayesidir.

Son 100 yıldır gericiler,yobazlar,sosyalist maskeli faşist kürtler yüzünden leş gibi olan tarihtir.
buna türk imparatorluğu osmanlı da dahil 5000 yıllık tarihi ele alınmadı. alınmıyor.

antik türk öğretilmeli. bırakın savaşları falan orada antik bir sanat var.

günümüz ile birleşince çok güzel oluyor.

https://www.youtube.com/watch?v=khaO2FydomU

(bkz: gırtlak müziği)
En büyük eksiği yabancı kaynakların eline bakmasıdır.
http://www.youtube.com/watch?v=eNmCKpJ52W0
Sadece hiung-nu imparatorluğu değildir sadece avar da değildir sadece Osmanlı imparatorluğu da değildir

Hiung-nu,akhun,hun,göktürk,uygur,hazar,selçuklu,gazneli,karahanlı,babür,altın orda,timurlular,delhi sultanlığı,bulgar hanlığı,şatuo,osmanlılar,türkiye cumhuriyeti ve diğer Türk cumhuriyetleri ile bizim tarihimizdir.
M.ö 3 ve 4. Yüzyılda hiung-nu imparatorluğu
5 ve 6. Yüzyılda hun ve akhun imparatorluğu ile
12. yüzyılda selçuklu, karahanlı, gazneli ve bulgar hanlığıyla;
13. yüzyılda harezmşahlar, kıpçak hanlığı, selçuklu ;
15. yüzyılda osmanlı, memlük, timur, altın orda, delhi sultanlığıyla; 
17. yüzyılda babürle;

zirveleri oynamış tarih.

Edit: Atatürk olmadan olmaz.
en köklü tarihtir. tarih bizimle başlar biz bittik mi tarihte biter.
Oğuzlar ve ogurların ortaya çıkıp hiung-nu ları kurması ile m.ö 400 e kadar gidiyor.
Genelde militarizm ile öne çıkar.
Beyler bayanlar türk tarihinde işte proto-türk dönemini de sayarsak

*Saka ve iskit
*Zhou hanedanı
*Hun ve Göktürk
*Selçuklu,gazneli,karahanlı
*Altın orda ve harezmşah
*Osmanlı,timur ve Babür
*Cumhuriyetin ilk yılları ve diğer Türk devletlerinin Sovyetlerden ayrılışı

Gibi bölümler var geldiğimiz dönem vasat hayır bir 50 yıl sonra tarih kitaplarında yer alıcaz ve torunlarımız bize "türk tarihinin cenabetleri" şeklinde seslenecek.
Dünya tarihidir.
Bazılarının zoruna gitse de gurur duyduğumuz tarihtir.
proto türkleride göz önüne alırsak kimine göre iskitlerle kimine göre sümerlerle kimine göreyse mu kıtasıyla başlar.
kim ne derse desin dünyanın en köklü ve en zengin tarihidir. şimdi kimileri türk tarihi dendiğinde burun kıvırıyor, yine de görünen odur ki günahıyla sevabıyla en şanlı tarih bizimkidir. övünülecek şeyler de yaptık utanılacak şeyler de çünkü insandık ve tarihin gördüğü en güzel insanlardık.