bugün

RACHEL MCADAMS VE ERiC BANA'nın başrollerini paylaştıkları, bu yılın ortasında gösterime girecek, zaman yolculuğu temalı roman uyarlaması. (bkz: Audrey Niffenegger)
http://www.imdb.com/title/tt0452694
http://www.empireonline.com/news/story.asp?NID=21888
güzel filmdir. özellikle hikaye gerçekten iyi uyarlanmış. imdb puanı 7.4. fantastik aşk sevenler için ideal.
Kitabını aldıktan sonra filminin çekildiğini öğrendim. Ben de boş yere kitabın kapağındaki kızı Rachel McAdams'a benzetmemişim, gerçekten de oymuş.

Film eleştirmenlerin yorumlarına bakılacak olsa yine Rachel Mcadams'ın başrolünde oynadığı "Notebook - Note defteri" filmi gibi duygusal ve aşk kokan filmlerden hoşlananları, aşk hikayelerinde gözyaşı dökmek isteyenleri memnun edilecek nitelikte.
audrey niffenegger'E AiT çok tutulmuş vasat roman, piyasa işi.
clare: geride bırakılmak çok kötü. henry'yi bekliyorum. iyi olup olmadığını, nerede olduğunu bilmeden.geride bırakılan olmak zor.

.
.
neden aşk ayrı kalınca çok daha derinden hissedilir.
.
.
neden onun peşinden gidemeyeceğim bir yere gitti.

henry: ne hisseder insan? ne hisseder?
bazen , dikkatiniz bir an için dağılmış gibi gelir.sonra başlangıçta elinde tuttuğunuz kitap, pamuklu ekose beyaz düğmeli kırmızı bluz, en sevdiğiniz siyah blucin, bir topuğu meredeyse delinmiş kahverengi çoraplar, oturma odası, mutfakta çaydanlıkta kaynamakta olan çaydanlık, hepsi yok olur.

acaba tekrar kitabınıza, evinize vs. dönebilirmisiniz diye beklersiniz.

onun var olmadığı yer ve zamanlarda nulunmaktan nefret ederim. yinede ben hep giderim ve o, peşimden gelemez.
türkçeye zaman yolcusunun karısı olarak çevrilmiş robert schwentke filmi.
kim aşık olacağı insanı 6 yaşında tanımak istemez ki?
o sizi tanımıyorken; sizin onu 6 yaşından beri tanıdığı gerçeğini düşünün bir. aşk bu kadar güzel anlatılır mı?
anlatılıyor. eğer bir ilişkiniz varsa okumayınız. insanı sarsabiliyor.
sinemada bir uyarlama olarak iyi bir yer edinecek film. bir kaç ayrıntı haricinde kitaba bağlı kalınmış. ayrıca eric bana mükemmel bir performans göstermiş ve kesinlikle kitaptaki karakterlerin fiziki özellikleri dikkate alınmış. enfes. izlenesi.
kitabı okumadım fakat sırf film olarak ele alıcak olursak güzel olan filmdir.
eric bana zaten iyidir. hikaye müthiştir. 6 yaşındaki kız müthiş şirindir.
ama itiraf etmek lazım arasıra sıkabiliyor. kaç dakika kaldı diye baktığınız oluyor yani.
önce kitabı çıktı karşıma ve konusu cezbetti, sonra kitabını araştırıken birde baktım ki filmide var. ikilemde kaldım kitap mı film mi diye ama aceleci yanıma denk geldi ve filmi tercih ettim.
salt aşk hikayelerinden hazzetmeyen ben bu fantastik aşk hikayesini beğenerek izledim. izlenesi olduğu kadar,tebrikte edilesi.
konusu daha iyi işlenebilirdi tabi. zaman yolculuğunda garip yerelere gitseydi mesela, değişik hayatlar keşfetseydi tadından yenmezdi diye yazılmadan edilemeyen eleştiride mevcut. *
Bu denli fantastik bir fikrin aşk gibi bir konuya harcanması yazık olmuş. Nerede geleceğe dönüş nerede bu! Tam bir kız filmidir.
önce filmini izleyip çok beğendiğim sonra kitabını okuduğum süper film-kitap. kurgusal olan çok az kitap-film duygulandırır beni ama bu kitap çok başka. kitabı daha çok beğendim çünkü filmde çoğu yer atlanmıştı.
--spoiler--
özellikle de kitanın sonunda henry nin clare ı 80 yaşındayken ziyaret ettiği sahne çok duyguluydu filmde neden kullanmamışlar anlayamadım. sonra clare ın gomez le olan ilişkisinin boyutu kitapta çok daha farklıydı ben filmde de işkillenmiştim ama açık olarak anlayabileceğimiz pek bir şey yoktu oysa kitapta gomezin aslında clare a aşık olduğu ve clare henry ile evlenmeden önce ve henry öldükten sonra seviştikleri anlatılıyordu. filmde sahnelenmeyen diğer bir olay da henry ile clare in clare 18 yaşındayken ilk sevişmeleri.
--spoiler--
bunların dışında çok güzel kurgulanmış bir aşk hikayesi.
ismine aldanarak, bilimkurgu beklenmemesi gereken film. tüm zamanda yolculuk filmleri gibi bu filmde de filmin kendine özgü zamanda yolculuk kuralları var. ama neden ve nasıl olduğu anlatılmıyor. zaten dedik ya bilimkurgu yapmamaış adamlar. aşk var. özellikle çocuk oyuncuların performansı çok iyiydi. keyifli vakit geçirmenizi sağlayabilir.
öncelikle:(#8018712)
son sayfayı okumamın üstünde 2 dakika geçti.ne yapacağımı bilemedim ve en iyiysi sıcağı sıcağına hislerimi aktarayım istedim.

öyle çok duygusal bir adam değilim.herkes babam ve oğlumda ağlarken gülen biriyim ama bu kitap farklı.son 30 sayfayı bitmesin,öğrenmeyeyim,üzülmeyeyim diye her satırı korkarak okudum ve şuan çok kötü bir ruh halindeyim.

böyle bitmemeliydi.zaten hayat bir şekilde mahvediyor bizi.birde bu.artık yok okumayacağım,izlemeyeceğim böyle şeyleri.

ardından okunması gereken bir şiir:

Kaybedecek zamanımız yok sevgilim
Bizi bundan sonra mutluluk ifade ediyor
Bırak bizi kendi halimize aşka borçlu
Kalmayalım

Ayrılığın esiri olmak yerine
Her saat her dakika göz göze yanyana kalalım
Benim senden başka kimim varki
Yalancı rüyalara kanmayalım

Ecel kapıyı çalmak zorunda kaldığında
Bana son sözün ne diye merak diyorum
Hayatın gerçekleriyle karşılaştığında
Cennetin kapılarında belkiyorum

Sen beni gülümseten bir meleksin
Hayata bağlı kalmama tek sebepsin
buglarla dolu film.

daha önce zaman yolculuğu filmlerinin aksine elemanımız zaman yolculuğuna sadece bedenini götürüyor. kıyafetleri zaman yolculuğuna çıkmıyor. bu bakımdan mantıklı olmuş. ama bir yerde adamımızın geçmişten geldiği bir sahnede elbiseleri de peşine getirdiğini görüyoruz.

ayrıca film bilim kurgu filmi değil. bilim kurgu bekleyenler fazla umutlanmasınlar. drama öğeleri daha ağır basıyor filmde.

bence izlemeyin. zaman kaybı.
bi kere üst komşunun da dediği gibi kesinlikle bir bilimkurgu değil. bilimkurgu soslu duygu filmi. hatta sos da değil iki tutam karabiber o kadar. ama duygusallığı da fazla basmamışlar. daha içler acısı vakalar gerçekleşebilirmiş. ayrıca zamanda yolculuk konusunda da yeni bir fikir öne sürmemiş.
--spoiler--
en hüzünçlü sahnesi bence metroda annesiyle konuştuğu sahneydi. ayrıyetten zamanda yolculuk yapan adam çabalar biraz emek verir uğraşır didinir ulen! kurtarıverseydin ya anneni. kendine de gidip söyleseydin ya "karlı ormanda eğil dedeler vurcek amann!" diye..
--spoiler--
bunun yerine 2000 yapımı frequency'i tavsiye ederim. benzer, daha bilimkurgu, daha ciddi, daha iyi.

not: kitabı okumamış sadece filmi izlemiş kişinin yorumlarıdır.

edit: inanılmaz hata düzeltildi.
claire ve henry nin duygu yüklü kitabı..
tv de tesadüfen denk gelinip izlenmiş film. güzel kurgulanmış, keyifli bir yapım olmuş. bir erkeğin, sevdiği kadının tüm zamanlarına dahil olabilmesi çok hoş , güzel bir hayal olarak gülümsetiyor.
kafa karıştıran, fantastik, ilginç ama izlenilesi bir film.
film ilk başladığında bu ne ola ki? diyor insan.ama sonra vay canına... tarzında bir yorum yapıyor.
izlerken fazlasıyla düşündüren fantastik bir film. konusu ilginç ve kendine hayran bıraktırıyor.
"geçmişten gelen bir sen ile arabada seviştim. böyle hamile kaldım.

aldatmadım ki seni..."
muhtemelen "eve geç kalma" demeyecek, böyle bir sorun yaşamayacak eştir.
oldukça güzel bir senaryo ama temel alanlarda eksiklikler nedeniyle tam ermemiş hatta olmamış filmdir.
bir türlü izlemek nasip olamayan filmdir, ne zaman niyetlensem mutlaka bir işim çıkar.
Kitabı kesinlikle müthiştir ama filmi kitabı kadar iyi değildir. Her okuduğumda gözyaşlarına boğulduğum kitaplardan biridir.