bugün

entry'ler (1039)

sözlük yazarlarının itirafları

en yakın arkadaşımın başına başlık bırakıp kaçtım sözlük, yok kaçmadım sözlük direkt kendisine gidip "şu başlığı başına bırakmışlar böyle de haysiyetsiz insanlar var görüyor musun" dedim. çok pişman değilim, gerçekten. benim için süzülme.

görmediği bir şeyden korkan insan zekası

göremediği halde, aklının olduğuna inanan insanla aynı davranışı sergileyen insandır. ha aklının olmadığını iddia ediyorsa orda bu hiptalamus çürür arkadaş. hipotalamusun çürüdüğü yerde hipotenefüs başlar bu da biraz argoya girer, şimdi ona hiç girmeyelim o başka mevzu zaten.
velhasıl görmeyen kör kılavuz ister.

sözlük yazarlarının en son izlediği filmler

(bkz: the king s speech)

yücel özenç

ıslak sopa ya da terlikle ağzına ağzına vurulması gereken şahıstır. insan bu kadar mı itici, bu kadar mı kaba, bu kadar mı gerizekalı, bu kadar mı hanzo, bu kadar mı aygır, bu kadar mı bu kadar olur? bu kadar olmaz dedirtir adama.
ayrıca şimdi baktım, ben mezun olalı 8 yıl geçmesine rağmen azmetmiş adam hala çalışıyor. akranları gibi tez vakitte ölmesi dileğiyle.

ekşi sözlük ü boktan kılan şeyler

asırlar sonra yazar olduğumuzda boktan bir nickimizin olacak olmasıdır. *

küfür etmeye haya etmek

sanal kullanıcıların büyük bir kısmını etkisi altına almış, alamadığı kesimin de kapsama alanına girmeye çalışan küfrün, kişinin iç yapısıyla çakıştığı andır.

bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş,
bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş.

evet bu durumu en iyi ifade eden parçamız budur. zira küfür gişede durduğu gibi durmaz illa ki içine girdiği kişiye oskar kazandırsın. kariyerinin doruklarına ulaştırır ansızın. gözlerine perde iner insanın, ne yaptığını bilmez. ama o pembe toz bulutu uçuşmaya başlayınca kişi kendi gerçeğiyle yüzleşir. napıyorum lan ben amk, der önce öfkeyle, sonra buna da pişman olur.
uğraşsa didinse, üzerinde dursa bir ihtimal düzelebilir, uğraşmasa didinmese bari ileriye gitme be adam! biz de biliyoruz küfür etmeyi ama öyle öküz gibi etmiyoruz değil mi? ha şöyle aferim. denilerek köstek olunabilir.

yılbaşı kutlamalarından nefret etmek

yılbaşı geliyor hoppidi hoppidi diye sevinip, yılbaşında ne yapacaksın? diye devam eden konuşmalardan da nefret edecek insanlardır aynı zamanda bunlar.
yılbaşının geliyor olması hatta noel olması, bunların sonradan kazanılmış kültürler olması falan değil aslında problem.
yılbaşı yılbaşıdır. başı da sonu da aynıdır.
saat 12 de milyonlarca kişi ile gökyüzüne bakıp havai fişek bombalarını seyretmek bazılarına zevkli geliyorken bazı kişilere hiçbir şey ifade etmeyebilir.
senede 1 kere %100 emin olarak dünya ile aynı anda aynı şeyi yapmaktır.
ne anlam ifade ettiği ise hiçbir zaman araştırılmamıştır.
eğlenen kişilerden şu tarz muhabbetleri duymak olasıdır.
-yılbaşı olmasından değil işte bize eğlence
+bana her gün yılbaşı
-içiyorum öpüjeeem
+sınırsız içkiymiş lan, hadi gidelim
vs.

yani yılbaşı bazılarına sebeptir, bazılarına sonuç.
önemli olan o yılı dolu dolu yaşadın mı, kendin ve çevren için iyi şeyler yaptın mı, bir yıl önce kendine koyduğun hedeflere ulaştın mı... gibi sorulara olumlu cevaplar alabilmektir.
zira tek günlük sevinç ertesi günde hüzne dönüşecekse hiç olmasındır. yere batsındır.

mutlu olmanın yolları

amuda kalkıp, horon tepmeliyiz. hatta tam amuddayken horona başlarsak daha etkili olacaktır. * *

unutulmaz film replikleri

-lütfen.
-söyle ona,
-hiç olmazsa bir kez konuşsun benimle...

+müebbet yer demiştin?!

(bkz: el secreto de sus ojos)

sevgilisine aşkitom diyen erkek

ağzının ortasına çarpılıp susturulması gereken erkektir. bunun bir de sevgilisi olmayana aşkitom diyeni vardır allah kimsenin başına vermesindir. o ne biçim bir şeydir.

sözlük yazarlarının itirafları

kemal isminden tiksiniyorum sözlük, ismi mustafa olanlarla anlaşamıyorum ve merve olanları da saf ve problemli buluyorum. *

31 aralık resmi tatil ilan edilsin

(bkz: 31 aralık kısmi tatil ilan edilsin)

vaudeville for vendetta nın yerini alacak yazar

hurafedir, ironidir, rüyadır. herkes apayrı bir bireydir ve kimse kimsenin yerini almayacaktır.
zaten bir kişi birinin yerin alıyorsa onun diğerinden bir farkı yok demektir. bu neticede herkese ayrı özle bakmakta yarar vardır.
vaudeville for vendetta'nın yeri ise bir başkadır. kişi zaman zaman kendisini aramakta, özlemekte ve eski dünleri yad edip entrylerini aratmaktadır, normaldir.
ama bunun yanında sözlüğü boş bırakmayan zevkle okunan birçok yazar da yok değildir. * *

doritos tan prezervatif cikmasi

doritostan pezevenk çıkmasından daha iyi olacak hadisedir.
(bkz: yaran yanlış okumalar)

evde kaybolan eşyanın cehennemin dibine girmesi

çaktırmadan aranması gereken eşyadır. kalem arıyorsanız ah telefonum nerede acaba ya? falan diye saçma sapan şeyleri arar gibi yapıp aranmalıdır.
pabucunun dama atıldığını, kendisiyle ilgilenmediğinizi belli edin o zaten dikkat çekmeye çalışacaktır.
ha yok aranız limoni ise, kalbini kırdıysanız boşuna. kesin küsüp bir yere saklanmıştır. saklandığı yerde uyuyakalmış bile olabilir.

sözlük yazarlarının en son okuduğu kitaplar

aynalar koridorunda aşk- mustafa ulusoy.

sözlük yazarlarının en son izlediği filmler

(bkz: law abiding citizen)

kara kaşlı kara gözlü uzun boylu erkek olmak

(bkz: kedidir kedi) *

sözlük yazarlarının en son izlediği filmler

(bkz: the big lebowski)

sözlük yazarlarının en son izlediği filmler

(bkz: shutter island)