bugün

milla jovovich'in son filmidir. kesinlikle filmin konusu ile ilgili bir şey okumamak gerekmektedir, kesinlikle filmi izlemek gerekmektedir ve mümkünse akşam 8'den sonra filme iyice konsantre olarak izlenmelidir. film bittiğinde insanı koltuğuna çivileyen, içinize geceleri tuvalete kalkmaktan bile çekinme korkusu yaratan, son derece gerçekçi ve hayata bakışınızı değiştirecek bir filmdir. eğer klişe diye bir kelime varsa bu film onun tam zıttıdır. türk insanının hayatında daha önce hiç böyle bir konuyla karşılaşmadığı kesindir. good-better-best ve bad-worse-worst diye çekimi varsa bazı kelimelerin bu film mistik kelimesinin best mistik veya mistikest halidir.

bakınız filmi izleyen ejnebi kardeşlerimizin birkaç yorumu:
"By the end of the movie I was sitting in my seat and staring at the screen with hollow eyes."
"Be warned: The Fourth Kind will keep you on the edge of your seat"

ama unutulmamalı anahtar kelimeyi tekrarlıyorum. asla ama asla filmin konusu araştırılmadan filme gidilmeli.
müthiş bir belgesel-gerilim-kurgu filmidir. daha doğrusu yarı belgesel yarı kurgudur. zamanında alaskada yaşanmış olan bazı olayları anlatmaktadır. film korku düzeyi olarak üst seviyede. yalnız ve karanlıkta izlenmemesi tavsiye olunur.

--çok pis spoiler içerir--

film başrolde abigail tyler adlı kadını oynayan milla jovovich'in şu açılış konuşmasıyla başlıyor ;

"ben aktris milla jovovich ve 4. tür'de dr. abigail tyler'ı canlandırıyorum. bu film 2000 yılı, ekim ayının 1'i ve 9'u arası kuzeydoğu alaska'daki nome şehrinde gerçekleşen olayları canlandırmak amaçlı yapılmıştır. gerçekleşen olayları daha iyi gösterebilmek için yönetmen gerçek arşiv bilgilerini filme serpiştirmiştir. bu arşiv bilgileri, psikolog dr. abigail tyler'dan alınmıştır. olaylar esnasında şahsen 65 saatlik ses ve video kaydı yapmıştır. bunlarda bulunan insanların mahremiyetini korumak amaçlı karakterlerin isimleri değiştirilmiştir. bu filmdeki her sahne dr. taylor ile yapılan uzun röportajlardan alınan video ve ses kayıtlarından alıntılanarak çekilmiştir. inanıp inanmadığınızın kararını en sonunda tabi ki siz vereceksiniz. lütfen, birazdan izleyeceğiniz şeyler arasında çok rahatsız edici sahnelerin bulunduğunu unutmayın."

film içerisinde uzaylılar ile insanların iletişimi hakkında şöye bir sınıflandırma yapıyor. 1.tür: ufo fotosu gibi şeyleri görmek 2.tür: onların yani ufoların yeryüzüne yaptığı etkiyi falan gözlemlemek 3.tür: ufoların yanında uzaylıları da görmek 4.tür: filmde en korkunç evre olarak tanıtılıyor. burada ki tür uzaylıların insanı kaçırmasından oluşuyor. korkunç diye bahsediliyor ama neye göre korkunç? bu söylenmiyor. tabi bunu da hayal gücünüze bırakıyor.

işte bu türlerden 4.tür filmin de ismi ve alaska'Daki nome adlı yerde gözlemlenen tür. abigail tyler bir psikolog ve kocasının öldürüldüğünü hatta bıçaklanarak öldürüldüğünü (filmin sonunda öğreniyoruz ki kocası intihar etmiş) söylüyor. sonrasında çocuklarıyla beraber nome adlı yere geliyorlar ve burada çok ilginç vakkalarla karşılaşıyorlar. iki ya da üç vakka tyler ile olan görüşmelerinde geceleri aniden uyandıklarını ve pencerenin dışında bir tane baykuş gördüklerini söylüyorlar. yani farklı kişiler aynı şikayette bulunuyor. ilk vaka hipnoz ediliyor. edilince aslında bir baykuş olmadığını, dışarıda olan şeyin başka birşey olduğunu söylüyor ve kriz geçirmeye başlıyor. ortalığı kırıp döküyor. sonra birşey görmedim diyerek eve gidiyor ailesini öldürüp intihar ediyor. diğer vaka'da da aynısı oluyor. o da hipnoz oluyor ve sanki başka bir varlıkla bütünleşiyor. daha sonra tyler'ın gece vakti kaydettiği bir kasetten tyler'ın çığlık attığı ve birşeyle boğuştuğunu gösterecek şekilde sesler geliyor ama kendisi hatırlamıyor. tyler sümerce uzmanı olan bir yazarla da görüşüyor. sümerler'De ki tanrılar, bununla ilgili kadim heykellerden ve ses kayıtlarındaki (intihar eden adam da bilinmeyen bir dilde şeyler söylüyor) dillerde geçen sözlerle ilgili şeylerden bahsediyor yani bir nevi uzaylıların o zamanlarda da var olduklarını söylüyor. sonun da tyler'ın kızını da kaçırıyorlar. polis de başka delillere rağmen kadını suçluyor. film de tyler, meslektaşı ve sümerce uzmanı adamla beraber hipnoz yapıyor. bu sefer de tyler o dış varlıkla iletişime geçiyor ve dış varlık kendisinin tanrı (sümer-mısır-tanrı-kadim heykellerdeki ilginç kıyafetler!!) olduğunu, kızının geri dönmeyeceğini çok bozuk ve yarım yamalak bir ingilizce ile söylüyor. film de böyle (bu hipnoz sırasında bu üç kişinin de kaçırıldığı iddaa ediliyor) bitiyor. kızı hiç bulunamıyor.

filmin kurgusu gerçekten çok güzel. yani hem alaskadaki yaşanmış olduğu iddaa edilen olayların kasetlerini hem de kurgu olan canlandırmaları vermekte. hatta bazen ekranı yarı yarıya bölüp ikisine aynı anda vermekteler. özellikle de eskilere ait olduğu, gerçek olduğu iddaa edilen görüntüler (yalnız gerçek olduğu iddaa edilen görüntülerde uzaylılar her iletişime geçtiğinde kameranın bozulması olanları görmemizi engellemekte ve acaba bunlar düzmece mi sorusunu akla getirmekte) ve ses kayıtları alta sıçırtacak cinstendi. bu uzaylı ve sümer teorileri de çok ilginçti. hatta film'de kadın diyor ki sizi kaçırsalar ve unutmanızı sağlasalar nasıl hatırlayabilirsiniz ki?!! insanı düşünmeye sevk eden bir söz daha!...

oyunculuklar konusuna gelirsek, milla jovovich çok güzel oynamakta. abigail tyler'ın gerçek olduğu iddaa edilen görüşmesindeki kadının bitmişliği ve çökmüşlüğü çok etkileyiciydi yani rol yapıyorsa çok iyi yapıyor ve rol yapmıyorsa korkunun insanı (tabi kızı da kaçırılmış ona göre. bu da var) ne kadar etkileyebileceği konusunda bizi titretiyor adeta. zaten o gerçek görüntülerdeki insanların o korkma içgüdüsüyle yaptıkları şeyler gerçekten çok ürkütücü. daha doğrusu o korkunun nasıl bir şey olabileceğini hayal etmek bile başlıbaşına korkutucu. oyunculuk konusunda o siyahi görüşmecinin oyunculuğunu beğenmedim. rol yapıyorsa hiç yapamamış. her an gülecekmiş gibi duruyor...

aslında filmin ilginç gelip gelmemesi ya da korkutucu gelip gelmemesi tamamen sizin inancınıza kalmış olan birşeydir. eğer ki uzaylıların varlığına inanıyorsanız (ki ben inanıyorum ama dünyanın yakınında olmadıklarını düşünüyorum) bu film sizi etkileyecektir. gerçi birçok yerde bu filmin hikayesinin gerçek olmadığı ve bunun tamamiyle hollywood'un pazarlama taktiği olduğu konuşuluyor, aynı paranormal activity, blair witch filmlerindeki gibi. ama inanıp inanmamak size kalmış tabi, aynı filmde söylendiği gibi.

--çok pis spoiler içerir---
paranormal activity filmi korkunç ama bu film daha beter korkunç.

(#6366087)
filmde gerçek Abbie Tyler'ı oynayan ve sözde gerçek kamera kayıtlarında da görünen kişi, aslında Charlotte Milchard isimli bir oyuncu. kendi filmografisinde bu filmin ismi geçmiyor. yanısıra filmin senaristi ve yönetmeni de filmdeki sümerlerle ilgili kitabın yazarı olan Olatunde Osunsanmi. filmde gerçek Abbie Tyler olduğu iddia edilen kişiyle röportaj yapan kişi de kendisi.

bu filmin yepyeni bir hollywood stratejisi olduğunu söylemek mümkün. gidişat bakımından da the blair witch project ve paranormal activity güzergâhını izliyor olması nedeniyle başarılı sayılması muhtemel; keza imdb puanı da bir korku filmi için çok çok iyi. nahoş ticari çabasına rağmen yine de testere ve türevi seriye nazaran daha keyifli bir akım olduğunu zannediyorum.
real doktor tyler'ın göründüğü iddia edilen görüntüleri gerçek olarak düşünüp izlerseniz insanı koltuğuna çivileyen bir film. hipnoz esnasında yerçekimini hiçe sayan amcamın sahnesi tüyleri diken diken ediyor. son yıllarda bu kadar iyisini izlememiştim, korku-gizem türü severlere şiddetle tavsiye ederim.
inanmak size kalmış diyen film. filme inanmasanız da, zenci abimizin sümerler hakkında dedikleri her şey tamamen doğrudur. e insan düşünmeden de duramıyor tabi. ya gerçekse?
Yamulupta uyuyamiyorum bir film koyayim dvd ye ve izlerken uyurum dusuncesindeyseniz asla ve asla izlenmemesi gerekir.genis ekran ve 5. 1 se tamamen pisti eder adami. Gercek veya degil adamlar oturtmus filmi.
üstün zeka ve geniş algı kapasitem ile ettiğim tespit şöyle ki;
--spoiler--
uzay gemisi gemi değil de bildiğin dolmuş gibi yanaşıyor lan evin tepesine.
--spoiler--
Filmi az önce seytrettim.(#7475404) nolu entrynin tamamına katılıyorum.Birde şöyle bir şey var ki anlamsız: neden sadece dr.Tyler filmde oynamayı kabul etmişde diğerleri etmemiş çok garip.inanıp inanmamak size kalmış tabi.
kabızlık sorunları olanlar için ilaç gibi bir filmdir.izleyin ve direk altınıza sıçın.öyle böyle bir film değildir, hele ki o gerçek kayıt denilen görüntüler yok mu, olum bildiğin büzüştüm filmi izlerken lan,250 gram bir şey oldum.bir de benim yaptığım gibi filmi gece 1.00-2.00 sularında karanlık bir odada tek başınıza izlerseniz etkisi daha da büyük oluyo, 3 gündür ishalim laaaayynn.10 numara korku ve gerilim filmi valla senelerdir beni bu kadar etkileyen film izlememiştim,kesinlikle kaçırmayın derim,neyse ben bi tuvalete gideyim...
Süper bir film.

Özellikle gerçek görüntüyle film görüntüsünün yanyana verildiği sahnelerde kendinizi kaptırıyorsunuz; izlenesi bir korku filmi.

--spoiler--
Film esnasında iki görüntü yanyanayken sonra adamın intihar etme sahnesi sona erdi. Lan durun siz hangisini izlediniz dedim? herkes gerçek görüntüyü izlediğini söyledi. Filmi biraz geriye sardık; gerçek görüntüyü giderek büyütüyorlarmış; yani kimse farkına varmamış. O biçim insanı ekrana kilitleyen sahne.

Ayrıca yazıtları, kazılarda bulunan sümerlere ait uzaylı, oksijen maskesi vs. şeylere inanmak güç ama tüm dinlerin sümerlere dayandığına dair tezleri savunan bir çok sümerolog mevcut piyasada.

(bkz: muazzez ilmiye çığ) gb.

--spoiler--
gelmis gecmis -bence- en iyi korku-gerilim filmidir.

mafk cok sevdigi bir abisini ziyarete gider..

m-abi nasilsin ya. uzun suredir gorusemedik hede hode.. yok mu saglam bir film.
x-sorma mafk yaa. is guc vakit bulamiyoruz hede hode.. korku filmi var. degisik birsey. izlersen vereyim cdleri.
m-ya abi korku filmleri sacma oluyor. yok mu soyle fayt klaap tarzi.
x-al sen su cdleri. git izle.

eve gidlir.izlenir. ve x'e telefon acilir.

m-abi senin ta amk!!!?!
x-ahah filmi izledin di mi ibne. korkma lan burdayim.
m-kapiyi ac. size geliyorum mkk yaa!?!!

not: kesinlikle altyazili izleyin.
zaten turkce ceviriye gecerse filmin adi "ufo goren masum koylu" olacaktir.
(bkz: next)
(bkz: iki dakka)*
Ölmeden önce izlenmesi gereken filmler arasında başı çeken filmlerdendir.
Kesinlikle ve kesinlikle gece yalnız izlenmesi gerekir.
baykuş nedir abi ya. başka hayvan bulamadınız mı ? filmi izledikten sonra geceleri uyuyamayan arkadaşlarım, gece 03.33' te uyanan arkadaşlarım, kesin izle diye tavsiye eden arkadaşlarım; kusura bakmayın. 20. dakikasına gelemeden kapattık. çünkü korku filmi izliyorduk ama malesef biz baykuş reyizi görür görmez gülmeye başladık ve sonuç olarak izleyemedik. allah cezanızı versin pis herifler.
gelmiş geçmiş en gerçekçi korku filmlerindendir. gece gece ağzıma sıçtı uyku muyku kaçtı anasını satayım. tuvaletim geldi gidemiyorum tuvalete.

--spoiler--
gerçek ses kayıtları ve görüntüler çiviledi beni koltuğa iyice. hipnoz olan amcanın "havada durdum şahitlerim var" gibi takılması acayip tırstırdı.
psikoloğun ağzının yüzünün kayması zaten ayrı mevzu. sıçtım sıvadım film boyunca
sümerler olayına gelince bir arkeoloji öğrencisi olarak katılıyorum. sümerlerin bıraktığı tarihi eserlerde çok enteresan imgelere rastlanmaktadır. maskeli adamlar, havada uçan nesneler hatta tanrılarından biri uzaylıya benzer bir biçimde tasvir edilmiş.ve sümerler insanlık tarihinin en eski uygarlıklarından biri. bu üstünde düşünülecek bir mevzu.
--spoiler--

sonuç olarak
(bkz: sözlük uyuyamıyorum lan allahsız)
özetle konusu; uzaylılar vardır.
rahatsız edici sahnelerinin ve sonuna kadar izletebilme potansiyeline sahip olmasına rağmen alayı kolpa olan filmdir. sırf inandırıcılığı arttırmak için filme verilmiş ayarlardır gerçek hayattan kesitler gösterip olayın inandırıcılığını arttırmaya çalışma vs. tarzındaki tripler.

lakin izleyin, fena değil film!

--spoiler--
filmden sonra yapacağınız ufak çaplı bir internet gezintisiyle sözde gerçek karakterlerin aslında var olmadığını gördükten sonra içinizde vuku bulan "ulan adamlar yedi resmen bizi he! vay anasını!" nidası kısa süre sonra geçiyor, panik yapmayın efendim...
--spoiler--
(bkz: sümer)
(bkz: sümeroloji)
(bkz: sümerolog)
Türünün alıştığımız örneklerinden çok farklı bir filmdi. Belgesel izliyormuşum gibi hissettim kendimi. Hatta şöyle ifade edeyim; mesela Discovery Channell da gerçek hikayeye dayalı polisiye ve bilim kurgu olayları canlandırmalarla anlatıp kayda geçmiş görüntlerle de kombine eden reality programlar vardır... işte baştan sona kadar öyle bir film izledim sanki. Öneri gibi anlaşılmasın ama her sinema severin izleyip ona göre yorum yapması gereken bir film, ne iyi ne de kötü. Türkçe adı ise izlemeden önce filme başka bir açıdan yaklaşmamıza neden oluyor "4.Tür" yerine "4. Safha" olmalıydı.
blair witch , paranormal çakması bir film işte.milla dışında bütün oyuncular film boyunca bıyık altından gülüyor , bu tarz filmlere göre imdb puanı iyi olmasına rağmen aşırı dandik ve sıkıcıdır.
korkutucu bir film. yaşanmış olayların film şeklinde sunulması. insanoğlu tabi, inanmak istemiyor dünya dışı varlıklara. filmde gerçek görüntüler ile canlandırma görüntüler yanyana aynı ekranda gözüküyor. mutlaka izlenmeli. şu an yorum yapabilecek durumda değilim. belki bir kez daha izlemem lazım ama harici hard diskten tekrar yüklemem gerekiyor çünkü sildim.
ciddi ciddi korkutan filmdir. tabi ki bunda gerçek diye izlediğimiz görüntülerin etkisi çok fazla. yoksa ki film kalite açısından vasat. ama şunu söyleyebilirm ki; ilk defa bir filmi, görüntüyü tam ekran yapmadan, kısık sesle, ışıklar açık ve arkada tv çalışırken izledim. o derece yani.
hep amerikanın oyunu bunlar demeden önce oturup dikkatlice izlenmesi gereken film veya canlandırma. bu filmde kocasının bıçaklandığını söyleyen bir kadın var ama polis intihar diyor. işin tuhaf tarafı ise şurada adam kendini silahla vurmuş. polis bunu en başında söylese belki o kadın hastanelik olmayabilirdi. bir otopsi raporu bu kadar geç çıkarma o ayrı bir tartışma konusu otopsi raporunu geçtim kadın bıçaklandı diyor polis kadına hayır kafasından kendini vurmuş diyemiyor mu? işte filmin inandırıcılığına darbe vurabilecek bir nokta burası.
ana konuya gelirsek;
tarih okuyan bir öğrenciyim ve bu filmi izlemeden öncede sümerler'in mekikler, astronot kıyafetli adamlar gibi resimleri yapıp tarihi bir eser olarak bize bırakması hep ilgimi çekmişti. bu filminde en ilgi çekici noktası buydu fakat iddia ettiği konu çok saçma denilebilecek bir pozisyondadır. sümerler'in uzaya çıkması ve sadece çıkmayıp günümüze gelene dek binlerce yıl yaşaması konusu insanın kabul edebileceği bir konu değil ama olur mu olur derler ya buna da öyle diyebiliriz.çünkü;
mısırlıların piramitleri yaparken kullandıkları teknoloji, mu ve atlantis bölgelerinde bulunan ileri düzeyde bilim teknikleri ve son olarak sümerler'in mekik vs. gibi cisimleri tarihi eser olarak bırakması. bu üç unsurdan yola çıkılırsa, tarihte çok gelmiş bir bilime sahip medeniyetler var ve hemen hemen aynı dönemlerde bulunmuş medeniyetler. bunların bu teknolojiyi ve bilimi gelecek nesillere aktaramama durumu herhalde imkansız gibi bir şey. o yüzden bu medeniyetlere bilgiler ya unutturulabilir yada bu bilgilere sahip kişiler yok edilebilir. tabi birde bu bilgilere sahip kişilerin uzaya çıkacak düzeyde bilgilere sahip oldukları, orada yaşamak içinde gitmiş olabilirler. tabi bütün bu yazılanlar varsayım üzerine.

yine kafama takılan ilginç bir soru var.
binlerce yıl önce sümerler uzaya gitmişlerse neden binlerce yıl sonra kendi türüne karşı düşmanca bir tavır içerisinde bulunsunlar?
işte bu soru filmin bendeki etkisini hafifletmiştir. klasik uzaylıdan korkun mesajını veren bir film havası yaratmıştır fakat gerçek kayıtlar olması son derece ilgimi arttırmıştır. tabi bunların gerçekliğine ne kadar inanmalıyız orası da ayrı bir konu.

sonuç olarak filmi izlemek isteyenler öncelikle tarafsızca var veya yok demeden izlemeyi denemeliler. filmdeki bazı karakterler gibi "uzaylı diye bir şey mi olur ya, aman deli misiniz?" şeklinde değilde hiç bir taraf düşüncesini savunmadan izlemeliler. kesinlikle izlenmesi gereken bir filmdir.
--spoiler--

filmin en korkunç sahnesi filmin ortalarında ya da sonlarına doğru değildir, direkt başındadır. gerçek -?- dr abigail tyler'ın "dan" diye çıktığı bölümdür. o nasıl gözler, o nasıl bir çökmüş surattır, kafamı çevirdim ne yalan söyleyeyim onun sahnelerinde.

görsel

--spoiler--
bok gibi bir filmdir.