bugün

vizyona girmeye hazirlanan (1 nisan da vizyonda olacak) efsane olmaya aday filmlerden biri. basrollerinde Gemma Arterton, Philip Seymour Hoffman, Bill Nighy gibi isimler yer aliyor.

dort nikah bir cenaze, nothing hill, love actually gibi filmleri ceken ekipten basarili bir film bekleniyor. filmin yazar ve yonetmen koltugunda richard curtis oturuyor.

editullah:

vizyona lezbiyenler gemisi olarak girmesini bekledigimiz film. sebebi icin ise:

(bkz: film adi turkceye cevrilir mi ulan)
süper bir soundtrack'e ve bomba bir kadroya sahip 2009 ingiltere/almanya yapımı komedi filmi.

1960'larda rock müziğin şahlandığı dönemde kuzey denizi'ndeki bir gemiden korsan yayın yapan radio rock isimli bir radyo istasyonunda yaşananları anlatıyor. radio rock korsan yayın yapmasına rağmen pop ve rock müzik çalmayan bbc'den bıkmış ingiliz halkının en çok dinlediği radyodur. 25 milyonluk dinleyici kitlesi britanya nüfusunun yarısına tekabül etmektedir. bu durumdan rahatsız olan ingiliz hükümeti radio rock'ı kapatmak için kolları sıvar.

filmin müzikleri başta da dediğimiz gibi hayvan. soundtrack albümü nete düşmüş vaziyette. alın dinleyin.

filmin müziklerinden sonra en dikkat çekici yönü kadrosu. ingiliz sinemasının iki baba ismi bill nighy ve kenneth branagh arz-ı endam etmişler. bir diğer baba da amerika'dan: philip seymour hoffman. simon pegg'in kankası şişko ama komik nick frost, the it crowd müdavimlerinin gözdesi katherine parkinson ve chris o'dowd, ve jack davenport filmin diğer oyuncuları arasında. ayrıca emma thompson da ufak bir rolde karşımıza çıkıyor.

bu yılın sağlam komedilerinden biri olmaya aday. rock müzik severlere ve iyi bir dönem filmi izlemek isteyenlere tavsiye olunur.

son olarak: i like you, twatt.*
yönetmen richard curtis,1960 lı yılların atmosferini, ihlal edilen tabuları, rock kültürünün kilitlendiği sandıktan nasıl dışarı kaçtığını ve rock müziğin asi ve özgür ruhunun oluşumunu sunuyor bizlere. doubt, synecdoche, new york before, the devil knows you're dead filmlerinden tanıdığımız philip seymour hoffman, bill nighy, kısa da olsa emma thompson, january jones (madmen hatırına) gibi oyuncuların şenlendirdiği sinematografik şölen diyebileceğimiz başarılı bir yapım.

filme gelirsek, 1960 lı yıllarda bbc radyosunda birkaç saatlik kısa rock ve pop müziğini yeterli bulmayan ingiliz halkına, alternatif olarak ingiliz karasularında demirli eski bir balıkçı gemisi, yasadışı yayın yapan, kesintisiz rock müziğini sunan illegal radio rock un çarpıcı eğlenceli hikayesi.
--spoiler--
Tanrı hepinizi korusun... Siz bizi yöneten şerefsizler, bittiğini sanmayın sakın. Yıllar geçti, yıllar geçecek ve politikacılar dünyayı daha iyi bir yer yapmak için sıçıp sıvayacaklar. Ama tüm dünyanın genç bayları ve genç bayanları hayallerine hayal katacaklar ve onları da yaptıkları şarkılarına koyacaklar. Bu gece önemli bir şey ölmüyor. Boktan bir gemideki birkaç çirkin adam sadece. Bu gece yaşanan tek üzücü olay, önümüzdeki yıllar çıkacak bir sürü muhteşem şarkıyı sizlere çalma ayrıcalığına sahip olamayacak olmamız. Ama inanın bana, onlar hâlâ yazılıyor olacaklar. Hâlâ söyleniyor olacaklar ve dünyanın mucizesi olmaya devam edecekler. işte bu! Rock'n Roll!

Son plak Kont'tan...
--spoiler--

Gözden bir damla yaş akar. ama o da geri çekmek sureti ile...
izlendiği andan itibaren soundtrack albümünü almanızı istetecek kadar güzel müziklere sahip, ender filmlerden.
charlotte rolünde emma thompson'ın da oynadığı ve harika nööööğvv dediği yarı-müzikal güldürü.. kıyamet 68'de kopmadıysa daha da kopmaz dedirtiyor..
özellikle filmde çalınan nights in white satin şarkısıyla bizi bizden alan müziklere sahip harikulade film. rock and roll severlerin kaçırmaması gereken, defalarca izlenesi film.
filmdeki kuzey denizinden yayın yapan gemi aslen radio caroline isimli bir radyodan esinlenmiş. günümüzde ingilterede artık iyice ikonlaşmış bu radyoyu da internetten de dinlemek mümkünmüş.
filme gelince, love actually'i yapan ellerden çıkması zaten umut vericiydi. aynı yapımcılardan daha da güzel bir film bulmak bambaşkaymış. ne zaman mutsuz hissetsem seyrederim ki bunu ben.
Tom Wisdom'un canlandırdığı Mark karakterinin filmin sonunda kızları nasıl tavladığı ile ilgili soruya verdiği cevapla beni gülmekten sandalyeden düşürmüş olan film.

Dave: So...Tell us Mark, now at the very end. What was your secret? How did you get all them girls?
Mark: Simple. Don't say anything at all.
Carl: Nothing?!
Mark: Nothing. Then when the tension becomes too much to bear,you finally, finally you just say: "how about it then?"

bu dakkadan sonra herkes şaşırarak...
how about it then?, how about it then?, how about it then?....
Mark: "how about it then?" works every time.
Carl: fuck..!?
film gerçekten çok güzel. izlenilebilitesi çok yüksek. *
müzikleriyle, karakterlerinin özgünlüğü ile, sımsıcak hikayesiyle şahane bir film olmuş gerçekten. kalan ömrü o gemide tüketmek vardı be hocu.

(bkz: ah o gemide ben de olsaydım)
galiba hayatımda izlediğin en güzel film hangisi diye sorulduğunda artık bu filmin adını vereceğim. son derece eğlenceli bir film bunun yanında zaman zaman gözler de dolmuyor değil. kesinlikle ıska geçilmemesi gereken bir film.
--spoiler--
gemi batmadan önceki son yorumlar özellikle çok dokunaklıydı...

Yıllar gelir geçer, politikacılar dünya daha iyi bir yer olsun diye kılını kıpırdatmaz. Ama dünyanın her yerindeki genç kadın ve erkekler her zaman hayal kuracak ve hayalleri şarkılara dökecekler. Şarkılar söylenmeye devam edecek ve şarkılar dünyanın mucizesi olacak.
--spoiler--
seyirci,filmde oynayan bütün karakterlere sempati duyabiliyor.eğlenceli bir film.
yanılmıyorsam 6-7 ay kadar önce izlemiştim. tek kelimeyle muhteşem bir film. 60'ların rock'n roll müziklerini seviyorsanız tam sizlik diyebilirim. özetle bir korsan radyo yayını yapan gemi ile ingiliz hükümeti arasında gelişen olayları anlatıyor. filmdeki müzik aşkı film sonunda insanın her tarafını sarıp sarmalıyor ve soundtrackleri adeta insanı büyülüyor. sözün kısası son 1 yıl içerisinde izlediğim filmlerden oluşan bir top list yapsam ilk 3'de kesinlikle olur.
muhteşem bir komedi, rock n roll ve popun doğuşunu ve o dönemleri muhteşem tasvir etmiş lakin film için en büyük kayıp tek bir elvis presley şarkısının yer almamasıdır. rock n roll sevdalıları için bu çok üzücü olmuş... rock n roll efsanesinin atasını, king'in sesini ya da herhangi bir şarkısının soundunu duyamamak film için bir kayıp.
rock'n roll teknesi, 2009 ingiltere, almanya, abd ve fransa ortak yapımı müzikal dönem komedisidir. özgün adı the boat that rocked olan bu film abd'de pirate radio (korsan radyo), fransa'da good morning england (günaydın ingiltere anlamına gelir ve good morning, vietnam filmine bir gönderme yapar), italya'da, i love radio rock (rock radyosu'nu seviyorum), almanya'da ise radio rock revolution (rock radyosu devrimi) ingilizce adlarıyla gösterime girmiştir. film türkiye'de hemen hemen avrupa'yla aynı zamanlarda, 19 haziran 2009 tarihinde gösterime girdikten kısa bir süre sonra gösterimden çekilmiş, aynı yılın kasım ayında bu kez kanal d home video tarafından dvd formatında piyasaya sunulmuştur.[1]
yukarıda sıralanan vizyon adları bile filmin konusu hakkında bir fikir vermeye yetebilir: devlete ait bbc'nin henüz radyo ve televizyon yayınlarını tekelinde tuttuğu ve alt kültüre ait birçok müzik türüne sıcak bakmadığı için bunlara yayınlarında fazlaca yer vermediği 1966 yılının ingilteresinde müzik aşığı bir grup uçuk radyocunun yasaların etrafından dolanmak için köhne bir balıkçı teknesine stüdyo kurarak ingiltere kara suları dışından ülkeye 24 saat korsan pop rock müzik yayını yapmasının öyküsü neredeyse belgesele yakın bir tarzda anlatılır. radyocuların yayınlar sırasında kullandıkları açık saçık dil ve topluma pompaladıkları hippi kültürü, tutucu ve yasakçı hükümetle aralarında bir mücadelenin de başlamasına neden olur.
filmdeki olaylar bire bir olmasa da o yıllarda ingiltere'de yaşanan benzer olaylara dayandırılmıştır. izleyenleri çok özel bir döneme nostaljik ve renkli bir yolculuğa çıkartan film bu açıdan mash, animal house, almost famous, the doors gibi filmlerin bir karışımı gibi durmaktadır.
aşk her yerde (2003), dört nikâh bir cenaze (1994), aşk engel tanımaz (1999), bridget jones'un günlüğü (2001) gibi filmlerin de yaratıcısı olan richard curtis'in hem senaryosunu yazdığı, hem de yönettiği bu filmde philip seymour hoffman, bill nighy, rhys ifans, tom sturridge ve nick frost'tan jack davenport, kenneth branagh ve emma thompson'a kadar çok geniş bir oyuncu kadrosu rol almıştır.

izlediğim ve çok beğendiğim filmin bilgilerinin alıntısıdır.
edit: imla hatası.
tüm zamanların en iyi, en muhteşem, en hoş filmidir.
izlerken çok eğlendiğim, ah o gemide ben de olsaydım dediğim süper film. üstelik film bitmeden soundtrack indirmeye hücum ettirir. sanki kovalayan var.
Philip Seymour Hoffman ve Rhys Ifans'ın kapışmaları yarmıştır. hayatımda izlediğim en iyi filmlerden biriydi.
soundtrack'i şu şekildedir.muhteşemdir.buyrunuz efenim;

"stay with me, baby"
written by jerry ragovoy and george david weiss
performed by duffy

"all day and all of the night"
performed by the kinks

"elenor"
written by john barbata
performed by the turtles

"judy in disguise (with glasses)"
performed by john fred and his playboy band

"dancing in the street"
performed by martha & the vandellas (as martha reeves and the vandellas)

"wouldn't it be nice"
performed by the beach boys

"ooo baby baby"
performed by smokey robinson

"this guy's in love with you"
performed by herb alpert & the tijuana brass

"crimson and clover"
performed by tommy james & the shondells

"hi ho silver lining"
performed by jeff beck

"i can see for miles"
performed by the who

"with a girl like you"
performed by the troggs

"the letter"
performed by the box tops

"i'm alive"
performed by the hollies

"yesterday man"
performed by chris andrews

"i've been a bad bad boy"
performed by paul jones

"silence is golden"
performed by the tremeloes

"the end of the world"
performed by skeeter davis

"friday on my mind"
performed by the easybeats

"my generation"
performed by the who

"i feel free"
performed by cream

"the wind cries mary"
performed by jimi hendrix

"a whiter shade of pale"
performed by procol harum

"these arms of mine"
performed by otis redding

"cleo's mood"
performed by jr. walker & the all stars

"the happening"
performed by the supremes

"she'd rather be with me"
performed by the turtles

"98.6"
performed by the bystanders

"sunny afternoon"
performed by the kinks

"father and son"
performed by cat stevens

"nights in white satin"
performed by the moody blues

"you don't have to say you love me"
performed by dusty springfield

"stay with me, baby"
written by jerry ragovoy and george david weiss
performed by lorraine ellison

"hang on sloopy"
performed by the mccoys

"this old heart of mine (is weak for you)"
performed by the isley brothers

"let's dance"
performed by david bowie

"so long, marianne"
written, composed and performed by leonard cohen
(1967)

"let's spend the night together"
written by mick jagger and keith richards
recorded in 1966
single released on 13-1-1967.

"to sir with love"
lyrics by don black
music by mark london (as marc london)
arranged and conducted by mike leander
sung by lulu
(1967)
the grateful dead
ennio morricone

"all over the world"
written, composed and performed by françoise hardy
(1965)

"won't get fooled again"
written by pete townshend
performed by the who

"lazy sunday"
written by ronnie lane and steve marriott
performed by small faces

"tell it like it is"
written by george davis and lee diamond
performed by aaron neville

"fire"
written by arthur brown, vincent crane, mike finesilver and peter ker
performed by the crazy world of arthur brown

"christmas, baby please come home"
performed by diane love
album: phil spector's christmas album 1963

"sink or swim"
written by hans zimmer and lorne balfe

"nimrod"
from "enigma variations"
by edward elgar

"per qualche dollaro in piu"
written by ennio morricone
from per qualche dollaro in più (1965) - for a few dollars more
performed by ennio morricone
(p) & (c) 1965 emi music publishing italia srl
courtesy of emi music publ. italia/emi music publishing ltd.

"little saint nick"
written by brian wilson and mike love
performed by the beach boys

film hakkında ayrıntılı bir entry tabi ki gelecek.

to be continued..
defalarca izleye izleye boku çıkarılmış olan ve bunu hak eden film.
gişesi yapım maaliyetinin çok altında kaldığından, yapımcılarını baya bi zarara sokmuş olsada efsane bi film'dir. müziğin ve anarşinin ilişkisini , müziğe anlam yüklenmesini ve müziğin gerçekten duyguları yansıttığını bize tekrar hatırlatır.

orjinal karakterleri, kamera açılarının mükemmel kullanımı, oyuncu kadrosu ve soundtrack listesi bu film için çok uğraşıldığının ispatı niteliğindedir.

o gemi bi gün mutlaka gelecek!
'ah o gemide ben de olsaydım' diye iç çektiren muazzam bir film. rock müziğe aşık olan herkesin muhakkak izlemesi gerek. film bitince insan sahiden kendini ayrıcalıklı hissediyor.

yeaahh rock n roll!!!
only kidding dudes, lets rock!
sessiz kalıp, gerilimin en yükseğe çıkmasını beklemek ve tam o anda '' how about it then '' demek. kuzey londra şivesini tutturmayı başarırsanız belki işe yarar.

(bkz: the boat that rocked)