bugün

hepinizi çok seviorum ve çok çok öpüuorum.
erkekler hariç.

canmsnz.
Lütfen kim ne yaşattı ise
Yaşattıklarını
Yaşamadan ölmesin.
1969 un "hair" müzikalini "aquarus" kısmını yeniden dinleyin ve odanızı güneş ışığını alın. https://www.youtube.com/watch?v=bYDrgLRK_p4
Yaklaşık yarım saat önce merdivenlerden çıkarken ayağımı o sivri köşeye vurdum.
Bundan beter bir şey olamaz, hâlâ hissediyorum sanki...

Kim beddua etmişse allah upuzun ömürler versin.
Birçokunuzdan sıkıldım.
bana aşık olsanız keşke size mememi gösterirdim.....
hak etmiosunuz ama.
şimdi kahvaltı yapıcam. afiyet olsun.
gaz çıkarasım var ama oda arkadaşlarım rahatsız olmasın diye yapamıyorum.
gecenin şu saatinde boş bir otoparkta arabanın içindeyim.
ortalıkta da yok gelmedi herhalde.
5 dk daha beklerim sonra eve gidip biraz çalışıp uyuyacağım.
kendinizi geliştirin bence ama çok da kasmadan fakat özenerek, çabayla.
Yeni evlenen 2 arkadaşım baba olmuş. Biri çoçuğuna "baybars" diğeri "timur" ismini vermiş..
Halbuki baybars benim oğlumun adı olacaktı.

Benden önce davranıp, çocuklarına bu isimleri verdikleri için arkadaşlarımı tebrik ederim.

Çok geride kaldım sözlük.
Acilen evlenip kız çocuğum "umay'ı" kucağıma almam lazım..
Bir şeyler yazmam lazım rahatlamak için ama ne yazmam gerektiğini bilmiyorum, sadece yazmak istiyorum.

Aklımın benimle oyununa bakın ki yarım saattir cümle kuramıyorum.

Yazamadığım sözcüklere kırgınım.
Arkadaşlar şey diyecektim ben gülmüyorum siz de gülmiyin lütfen

görsel
sizde de oluyor mu bilemem, ama ben her şeye çok geç kalmış gibi hissediyorum.
insanlar kötülüğü ne zannediyor da kendilerini kolayca kötü olmaktan ayrı tutuyorlar, bazen şaşırıyorum. birilerini vurmak öldürmek gibi belki daha çok acıyla üzdüklerinde kırdıklarında birbirlerine "sen de ne fenasın." diyip gülüşüyorlar bazen. hatta bu bir övgü yerine geçiyor. üst düzey bir kötülük bu.
"üz-" fiili "kırmak, koparmak" demektir. birini üzdüğünüzde onun kalbinden ruhundan bir şeyler koparmış olursunuz -aynı asmadan üzümü üzer gibi- gerçekten kötü insan olmak bu demektir ve çok kolaydır. iyi olmak için, insanları kırmamak için hiç çaba harcamadan iyi bir insan olduğunu zannetmek nereden baksan ay maz lık.
ohh vallahi uzun süre ardından hiç değilse bu gece 10 sayfa ders çalışabildim.

zaten kitap 100 sayfa bir şey. yüzde 40 ı tamamlandı bile.

3 hafta içinde kitabı avucumun içi gibi bilmeliyim. aksi taktirde fena sıçarım.

bunu niye anlattım bilmiyorum zaten adı üstünde ''yazarların söylemek istedikleri''

neyse boş yaptım hadi iyi geceler.
kendimden iğreniyorum.
Uzun zamandır olmadığı kadar huzurluyum. Sürekli sanki birşey olacakmış da bozulacakmış gibi tetikte bekleyip duruyorum ama bu gece hiç biri umurumda değil. sahilde oturmuş denizin dalgasını izliyormuşum gibi bir his içimde. Mutluyum ve şuan bu yeterli benim için.
Eski dergi ve gazeteleri okumayı seviyorum. Birçok şeyin değişmediğini, yaşlıların gençler için "ne olacak bu gençliğin hali, biz böyle miydik, saygısız ve hovarda gençlik" diye sitemde bulunmasının, hayat pahalılığının, eğitim sistemindeki arızanın, kısır döngü tartışmaların, kutuplaşmanın daima varolduğunu gözler önüne seriyor. insanın olduğu her yerde ve her dönemde aynı problem ve şikayetler işte.
lanet olsun bu hayat lanet olsun bu sevgim ben sana sevmiştim sen nadan böle yaptın.
Kendi ışığımla parlamayı seçiyorum.
Bir küçücük çay tozu varmış sözlükte koşup oynarmış.
dün biraz dibe vuruş günümdü, bünyem bugün biraz dengelemek adına apaçi bir hale büründü.

Begüm Polat, doyulur mu açıp oynuyorum.
yolda bunu açıp az daha iş yerine güle oynaya şehirler arası yola çıkıyordum, geri döndüm. *
Ben ölürsem, saygımı yitirdiklerime haber verilmesin. Bilmesinler öldüğümü. Hâlâ Bir yerlerde nefes aldığımı düşünsünler. Bazen akıllarına geleyim, hatırlarında yer alayım ve arasınlar. Açan olmasın ama. Meraklanıp araştırsınlar, biraz uğraşsınlar değerim varsa. Yıllar sonra öldüğümü öğrensinler. Eğer biraz, az da olsa hisseden bir kalpleri varsa da üzülsünler. Öldüğüm için değil. Yaptıkları için üzülsünler, bir başkasına yapmış olurlarsa eğer, yaptıkları için üzülsünler. Düşünmüşlerse de yapmayı, yapacak olmayı düşündükleri için üzülsünler. Pişman olsunlar. Dünyası yıkılsın başlarına. Geceler zehir olsun, gündüzler bile panzehir olamasın yanlarında. Ağlasınlar göz yaşları kuruyana, gözlerinde yaş kalmayana kadar. Benim için değil, acıları için olsun pişmanlıkları. Özlemesinler beni, zerre umurlarında olmayayım. Tek umurlarında olacak şey yaptıkları olsun, onlar bunları öğrenip hatırladıktan sonra hafızalarına bile uğramayayım. Ben ölürsem eğer, onlar dışında kimse üzülmesin, üzülmezler de. Yaşarken derdimi zerre, az da olsa fark etmeyip yanımda olanların üzülmesine hiç gerek yok zaten, onlar düşünmesin bile. Lotuslar getirin mezarıma. Yaşayamazlar belki bataklıktan başka yerlerde ama yine de getirin, öğrenmiş olurlar insanlar o çiçekleri. Şimdi oldukları yerde, benden bihaber, mutlu yaşasınlar. Hayat onlara hep iyi yanlarını göstersin, utansınlar biraz. Onlar için tek dileğim uzunca yaşamaları. iyi bir dilek gibi duruyor belki de ama yıllar sonra acılarını çekmelerini istiyorum. Ne kadar çok yaşarlarsa hayat o kadar nefret eder onlardan yıllar geçtikçe. Pişman olurlar umarım. Çokça yaşasınlar.
Doğuma bir aydan az bir zaman kaldı ve ben korkuyorum.