bugün

hayatta en önemli kişinin kendim olduğu idrakine erişemiyorum.
görsel
Teşekkürler..
şuna da bir bağış yapsanız diyecektim.

görsel
Hayatla bir anlaşma yaptık. Artık ne yaparsa yapsın şaşırmayacağım. Eğer şaşırmaz ve normal karşılarsam o da bana istediklerimi verecek.

Anlaşmanın ilk meyvesini bana bir iş ayarlayarak verdi mesela.

Bu virüs salgınında girilebilecek en "şanslı" yerde buldu işi üstelik.

Özel bir hastanede. *
Naber lan pic.
Annem seni çok özledim. Sen yokken hasta olmaktan bile korkuyorum. Bakacak insan yok. Akıl alacak insan yok. Yok.
Hiçbir insan hiçbir yere boşuna gitmemiştir. Ya alacağı şeyler vardır oradan, ya bırakacağı ya da kalacağı.
Herhangi bir savaştan daha kötü bir şey varsa o da kaybetmektir.
ağlamak istiyorum ağlayamıyorum.
insanlara rahatsız olduğunuz şeyleri söylemeyince üzerinize gelmeye devam ediyorlar. Laf sokmak yetmiyor. Patır patır söylemek lazım. Ağızlarına sıçmak lazım. Evet.
Sen bașıma gelen en kötü șeysin.
Kalbimdeki yerini göstermeyi o kadar isterdim ki.
tesadüfen eski şehrimden eski arkadaş grubuma dair birkaç anıya rastgeldim.
burnumun direği sızladı ulan.

bir zamanlar bin kişi muhalefet olsa, seni terk etmeyen kişilerle araya mesafe girmesinin hüznünü yaşadım durduk yere. kilometrelerden kaynaklanan mesafeler tabi, pek tabi yıllar yılı da son bulmayınca..

murat gardaşım, napıyorsun?
müslüm sen ortak?
büşra gardaşım, sende ne var ne yok?
beyza, minik sende ne var ne yok?

anılara dalmışken, arkadan rastgele çalan şarkılar da buna tuz biber oldu tabi, fon müzik görevi görerek adeta.
selda bağcan - öyle bir yerdeyim ki.
barış manço - gülpembe.
murat göğebakan - yaralı.
hasretinle yandı gönlüm.

ah ulan, ah..
gaziantep'teki o eski yıllarım burnumda tüttü.

eskiye özlem var biraz ama, zamanın geçmiş olmasını da kabullenemiyor insan biraz.
evet o süreci zamanında sıkıntısız atlatıyorsun, doğal bir durum olarak görerek.
ama bir zamanlar hayatının tamamını oluşturan şeylerin, mekanların ve kimselerin artık sana tamamen yabancı olması gerçeğini insan hazmedemiyor.
Seni uzaktan sevmek...
Geçmişin geçmemesine, geleceğin gelmemesine ve şimdiki zamanın tadını çıkaramıyor olmama kızgınım.
Bedenimdekiler bir şekilde geçiyor da, ruhumdaki sancılar bir türlü dinmek bilmiyor. Ah bi çıksa o da rahatlayacak ben de ama yok hapsoldu bedenime.
Dur bir dakika lan bunu yazan bilinçli kişi ruhum olmalı. Yani ben. O zaman bedene hapsolan kişi de ben oluyorum.
Aa muhabbete bak şimdi; bir bedene hapsolan ruhun, dünya hayatına hapsolan bedeninin içinden dökülen satırlar. Hapisception.
Sabahın köründe yine uyandık. Tüm gün nasıl geçecek şimdi..
Şu an, insanlık için, en faydalısı, " hayat eve sığar" resmi çağrısına, kulak vermek, sanki.
"çok özlediğim halde sarılamadığım insanlar var".
ARtık bu cinsellik içeren başlıkları açan tek eli şeyinde oturbircilerin ağzını burnunu hoşaf edesim geliyor ya.
akabe 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı çıkarmış

çoğayıb

sokağa çıkamayacakmıyım şimdi

foşşik akabe bağa bahmiyiiii.
devletimizin ilgisizliğinden dolayı telef olacakmışız gibi hissediyorum. halbuki çok sıkı bir denetimle 2 ayda tamamen çözülecek basit bir iş ama adamların umurunda değiliz hiçbirimiz.
Yerine hiç beni koyup sarhoş oldun mu sen ?
Hiçbir şey doğru gelmiyor, sürekli hata yapıyor sonra da onu düzeltmek için bir hata daha yapıyormuş gibi hissediyorum.
Olum biz ne yaşıyoruz, ben nerdeyim, ne işim var lan burda? Sikeyim virüsü de, karantinayı da, yeni düzeni de... En çok da çinlileri sikeyim.
Olmuyor abi amk hayatı eve sığmıyor, hele bu eve hiç sığmıyor. Keşke tek başıma yaşasaydım. Ya da hiç keşkelere girmeyeyim en iyisi. Sonra keşke keşke diye diye en son keşke hiç var olmasaydıma kadar gidiyor mevzu. Kendimle bile tartışacak halim kalmadı.
Son 6 yılımın en huzurlu ve mutlu günlerini yaşıyorum. Gidenler ve gelenler. Huzur ne kadar da önemliymiş.

belki de her şeyde gerçekten bir hayır var. 6 yıldır inatla gerçekleşmeyen isteklerin şimdi gerçekleşmesini ancak buna bağlayabilirim. corona günlerinde hayat zorlaştıkça bana her şeyin kolaylaşması, her şeyin gerçekleşmesi sanki bu 6 yılın acısının çıkması gibi.

Hayat daha bir gülümser artık. gülümser bir hayat, evet.