bugün

Yalan.

Entry burda.
vıcıkvıcık ilişkileri sevmiyorum. aslında ben insan ilişkilerini hiç sevmiyorum. herkes tek takılsın abi, ne gerek var eş dost akraba filan.
Iki yüzlülük. " ay bu da benimle konuşmak için çabalıyor " diyen tipleri ve yaptıklarını sevmiyorum.
Üşenmemek.
format falan dinlemeden zangır zöngür yardıran yazarların başı çektiği liste.
istenmeyen ama menfaatler için tahammül edilen insan olduğunu fark etmek.
zorunda kalmak.
beklemek... nefret ederim.
yazarların hoşlanmadığı şeylerdir.

-kaplumbağalar

-kapitalizm düşmanları

-feminaziler

-ergen karikateist ateistleri.
kos koca, uçsuz bucaksız, sonu olmayan şu evrende, birkaç milyon atomun, rastgele bir şekilde Türkiye'de bir araya gelerek beni oluşturması. ben tanrının beni sevdiğini düşünmüyorum. şanssızlık degil bu, bildiğin ibnelik.
Yüzüme dokunulması.
Zorla halaya çıkarılmak. Şu an düğündeyim ve başıma gelecek olan o gibi görünüyor.
dini birsey dedikten sonra şlaps diye ak ve yobaz lakabi yapistirilmasi.
Toplum içinde kaba ve küfürlü konuşan insanlar.
Boş konuşan ama dolu konuşuyomuş gibi çok konuşan insanı.
Tanımadan bilmeden kulaktan dolma bilgiyle yargılayan insanı.
Herşeyi yargılayan insanı.
yanımda sigara içilmesi: malum kokusu üstüme siniyor, rahatsız olurum.
fazla laubali, şımarık şekilde davranan insanlar: bunların hayatları yapmacık gelir bana fazla samimi bulmam ve yaptığı hareketlere, tavırlara sinir olurum o yüzden arkadaş çevremde barındırmam bu kişileri.
yobaz insanlar: her muhabbetin sonu tartışma kavgaya dönüşür o yüzden böyle kişilerle muhabbetim sınırlıdır ve pek hoşlanmam.
gergin ve üzgün zamanlarımda insanların beni soru yağmuruna tutması.
Tam yatağa yatıp, uyku pozisyonumu aldıktan sonra fark ettiğim, masanın üstünde unutulmuş tik tak ses çıkartan saat.

hikayenin sonrasında bu sinir bozucu sesi en aza indirmek için en derin dolap, çekmece bulunur ve saat oraya gömülmek suretiyle yerleştirilir.
belirsizlik durumları. bana göre her şey planlı programlı olmalı. sürprizlerden ve aniden gelişen programlardan da hiç hoşlanmıyorum.
ayriyeten bana iltifat edilmesinden de hoşlanmıyorum, ne yapacağımı ne diyeceğimi şaşırıyorum.
Yalan, inat ve ruh hali sürekli değişen insanlar.
Isınmış terlik koltuk vb.
beni anlamayacak zeka seviyesindeki bireylerin, gerçekleştirdiğim eylemlere karışması, engellemeye çalışması. ulan sokayım ayıbına ya, ne zaman sikledim birinin hakkımda ne düşündüğünü? yırtık, pırtık sikimde mi? ne diye yırtıyosunuz lan tişörtümü? ananızın bacak arasına fabrikadan yeni çıkmış kontrol kalemi sapını eriteyim ya. cidden. güya ankara grisinden uzaklaşıp, rahatlayacaktım, daha fazla strese girdim. şimdi ankara bu soktuğumun evinden çok daha güzel geliyor lan.
(bkz: Sivrisinek)
Sevmediğini bildiğim halde , seviyorum denmesi.
Sabahları saçlarımın adeta Tsubasanın saçlarına dönmesi.