bugün

Hatırlıyorum köydeyim oruç tutmuyorum Zorla tutuyormuş gibi yapıyorum ama yiyecek bi şey yok bizimkiler bazlama tarzı taze yumuşacık hamur açıp taş fırında pişirmişler eksilse benden bilecekler sülalenin sevilmeyen çocuğu kuzenimin seslerini duydum hemen birkaç tane kaptım ve gizlice yedim teyzemler gelip sorduğunda suçu kuzene attım.
Yılların yalnız insanıyım. Yalnızlığı seviyorum belkide sevecek kadar alıştım.

Lakin şu son zamanlarda hep birşey eksikmiş gibi geliyor. Bi boşluk hissediyorum hep.

Galiba yaşlanmaya başladım.
Bugün sabah denk geldim yine şarkıma.
Gülümsetti, ısıttı..

Böyle olmuyor işte.
Böyle olmaz.
Böyle gitmez.

Nerelerde, ne yapıyor, ne düşünüyorsun acaba.
Aslında bir mesaj kadar yakınsın ama şartlar..

Senle yaşanan huzuru 25 senelik ömrümde çok az yaşamışımdır, bil.
Seviyorsan git konuş bence.
Yedi tane leşim var.
Evet sözlük ben geldim. Bu sefer kafanı şişirmeye değil, mutluluğumu paylaşmaya geldim. On yıldır bir fiil bu başlık altına ağladım sızladım. Mutluluğa dair pek bir şeyler karalamadım şurada. Hayatımda ilk kez buraya mutluluğumu taşımama vesile olan bir kadınla tanıştım. Doğum günümden bir gün önce girdi hayatıma, haziran başından bu yana beraberiz. Ömür boyunca da beraber oluruz inşallah. Zaman geçtikçe öyle bir bağlandım ki, ailemden biri gibi geliyor artık bana. Sanki yıllardır tanıyor gibiyim. Hayatımdan bugün çıksa boşluğunun dolmayacağına eminim. Aile gibi işte...

Ocak sonunda 29 yaşımda askere geldim. Askere geldiğim güne kadar aklımda evlilikle ilgili bir soru işareti yoktu. Yoktu, çünkü evlenmek söz konusu bile olamazdı. Bugün 96 sayıyorum ve tek istediğim onunla aynı evi, aynı geleceği paylaşmak. Her gece başımı yastığa koyduğumda beraber kahvemizi yudumladığım an gözümün önüne geliyor. Hayal etme konusunda en az benim kadar hevesli olsa da, evlilik konusunda benim kadar hevesli değil. Benim de bu kadar hevesli olduğuma bakma. Bugün evleniyorum desem tertemiz iki yılımız var.

Ah ulan şurada ne kadar mutlu olduğumdan bahsedecektim, konu yine evliliğe geldi. Zararlı olan şeylerin cazibesi değildir umarım * . Ben çok mutluyum sözlük, çok güzel bir kız bana, ben de ona aşığım... darısı başına.
sevgili sözlük...
sözlüğü yaklaşık 15 yıldır kullanıyorum.
ve sözlüğe bir daha girmeyeceğim diye çıkıp gidiyorum ama kendimi yine burda buluyorum.
ve her sözlüğe girişim genelde en hüzünlü anlarım hayattan kopmak için buraya geliyorum. zihnimi boşaltıp iyileşip gidiyorum.
canim sözlük.
love you veri maç.
değişik bir itiraf.
biliyorum önemsiz bir detay ama uzun süredir aklıma takılıyor. öteki dünyanın , ahiretin zaman kavramı ile dünyanın zaman kavramı aynı değil biliyorum ama olayı dünyevi zamana göre ele alalım. bir insan 2015 yılında öldü diyelim ben şahsen inancım gereği mezarda da olsa insanların meleklerle irtibat içerisinde olacağını kendisine sorular sorulacağına , mezarına gelip giden kişileri görebileceğine inanıyorum. neyse konuya dönelim şu dünyevi zamana göre miladi takvime göre adam 2015 de ölmüş ve mesela yıl olmuş 2037. adamın ölümünün üzerinden 22 yıl geçmiş. kalkıp da o adam mezardayken bundan haberdar olabiliyormu , ölümününün üzerinden dünyevi zaman kavramına göre 22 yıl geçtiğini öğrenebilir mi ? mesela atayım ben 2025 yılında ölsem eğer. kıyamet kopmazsa eğer yıl atayım 2095 olduğunda kendi ölümümün üzerinden 70 yıl geçtiğini öğrenebilecekmiyim , bundan haberdar olabilecekmiyim. miladi takvimin hangi tarihi gösterdiğini bilebilecekmiyim ? evet , önemsiz ve saçmaya kaçan bir konu olduğunu bende biliyorum ama bu konu aklımı çok fazla kurcalıyor.
bu konu hakkında bilgi sahibi olan varsa özelden anlatsa mutlu olurum.
Gece yatamıyom sabah kakamıyom. Bu arada ben napiyom bilemiyom. Yom bili bili yoom yom bili bili yom.
bugün sinirden evde birçok şeyi kırdım. ben oruç tutamıyorum. onu net anladım. olmuyor yani.
Hissizleştim bi parça.
bana esrar lazım.
Orucluyken canim en cok alkol istiyor. Boyle soyleyince bana cemkiriyorlar. Cemkirenler de oruc tutmuyor. Paradoksa bak amk.
Bu aralar biri hakkındaki düşüncelerim eğer doğru çıkarsa çok üzülecekmişim gibi hissediyorum .
Hayatımı epey değiştirdim, değiştirmeye de devam ediyorum.

Ama hala insanlarla yeterince yüzleşmedim. Duygu yoğunluğu fazla olunca içine atılanda fazla oluyor. Biriktirmeden devam etmenin yollarını arıyorum.

Kendime faydam olursa, etrafıma daha da faydam olacak hissediyorum.
Saat 8 de herkese uyuduğumu söyleyip iletişimi kapattım bu saate kadar saçma sapan şarkılar dinliyorum.
Muhteşem bi gece oluyor.
Hiç uyumadım, aşırı bitiğim, dipteyim. Durumumu da asla dramatize etmiyorum. Ve şimdi uykunun kollarına bırakacağım kendimi. Umarım uyanınca her şey daha katlanılabilir olur.
uzun süredir bu mecrada düzenli olarak bir şey yazmadım ama gündemi takip etmek için bura ve ekşiyi takip ederim.
dolayısıyla şöyle bir profilime bakayım dedim, bu başlıkta yazdığım entrylerin nerdeyse hepsi artılanmış ve az buz da yazmamışım bu başlığa.
bir okuyayım dedim ne yazmışım diye, şimdi okuyunca bayağı komiğime gitti yazdıklarım.

8-10 yıl önceki jason, komik adammışsın.**
Hala her gece yattığımda aklımda sen varsın.
Benim toy zamanlarımın kadını oldun.
Seni çok özlemekle beraber yaptığım hatalarımın hepsine pişmanım.
Tülaaayyy nolur geri dön diye flash tv de bağıran dayıya dönmek istemiyorum ama sen dön bi bak bana bakim akıllanmış mı bu çocuk. Neler öğrenmiş neler görmüş neler yaşamış. Değişmiş mi ? istemeye istemeye büyümüş mü ?
O çocuk artık büyüdü ve her şeye rağmen seni düşünüyor.
hiçbir çeşit ikili ilişkinin tek taraflı çabayla yürümediğini idrak ettikten sonra üzerimden yük kalktı. hatta bu mevzuları boşvererek yaşama sevincimi geri kazanmaya başladım bile diyebilirim.
bu başlık altında ki yorumlarımı seri + layan yazar, beni bul yiğidim.
Halil ibrahim türküsü eşliğinde biraz şehir dışına..
Kafam dağılsın, yoksa nefes alamıyorum.
Söylenen kimlik numarasını evraga yazarken 35 deseler 46, 20 deseler 56 filan yazıyorum. Hani duymuyor da degilim ne yazdıgımın da farkındayım illa düzeltiyorum ama niye yanlış yazıyorum duyduğunumu. Bu mallığın tıpta bir ismi var mı acaba.
Bazen bir şakıyı veya herhangi bir repliği kafamda uzun süre oynatıyorum. Şiir veya bir yazı türetiyorum, sarkastik olayları tespit edip kendi kendime deli gibi gülüyorum kimse görmeden. Hayatta çırpınmaya çalıştığımızı görüp hem acıyorum kendime ve insanlara hem de bunu komik buluyorum.
Bir şeyden hiç bahsetmemenin konuyla ilgili yalan söylemek olmadığını düşünüyorum.