bugün

itiraf ediyorum bugün hayatımda ilk defa otostop Çektim. Kızma ya derse geÇ kalcaktım kampüs iÇinde kaybolunca zorunda kaldım
cok skldm anlayissiz insanlardan.. birde hastane de cuk kadar yatak ta yatmak cok kotu birseymis..
Seni dünyaya bağlayan insanı bulduğunda, farklı biri oluyorsun. Daha iyi biri...
eski sevgilim daha ayrılalı kısa bir zaman geçmişken yeni sevgili yapmış. ne ara unuttun da ne ara yeniden sevdin ha duygusuz köpek?
senin bedduan bana işlemez demiştin ya, inşallah kısa zamanda kabul olur da burnun boktan çıkmaz. adam sevgili yapıyor, derdi beni geriyor. adaletsizsin, zalımsın dünya.
sokakta cinsel organı yere sürten bir at gördük babamla küçükken. ben kafamı çevirmeye çalışırken kendisi bana ''carpe şşşt carpe şuna bak lan şuna ahahahahah'' demiş bulunmaktadır. böyle farklı bir babaya sahip olduğum için çok mutluyum.
hayatimdaki adami cok seviyorum.. oyle boyle degil ama sozluk.. tanisali 1,5 ay oldu. birlikte olali 29 gun 4 saat. ve o kadar cok sey yasadik ki bu adamla yillardir birlikte olan insanlar yasamamistir bunu belki. uykusunun ortasinda uyanip adimi soyleyip bana sarilmasi, sirtin acilmis deyip ortmesi, uykusu agir olan benim bile bi fisiltiyla kedi gibi kafami kaldirmama sebep olan adam, benim guzel gozlum. karakoy koprusunu 2 kere yurudugum insan. onu arkamda birakinca icimin parcalandigi, o yataktan kalkip gidince parca parca oldugum adam. nerden ciktin bilmiyorum karsima ama iyi ki varsin. iyi ki sen bana nasip olmussun. omrum..
düşüncelerim.

sdfgsdfhbfdsgjggfreaykhgdtryhjııoıidasdf54g54df57tgd1ghsd2a4f4hg4df534j5147g4fds4df1j412fd45df1g1jgfh1f4fghj1gv54gh544hg5tfdffdffghhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhsssssssssssssssfg44sh1fsd214h54fdshd4fgh4s4jdf4gdf4g5s4df54sdrh4hsh4fffcvghdfhdfh4fd4fdgf4dhd4f54fg8fdh4fdg784hf5dgfdg45fdg4fd8g7h4fds5g7h4fd5g486h4f5d4g98786465fd68h78df4g64sdfrr4df5h48df4g5r54fdg54df54gr84d45fg4rd485fd4g5fd4g4r84rrr4sdf4g87gr845df4g8/4rfff4f4rdgfdg-------drsgfgfsdrgf*g/*dg+*f/*/-/-*/-/-d/sg-*/-*f/g-*sdr/g/d-f/g*-/-*d/fg*-/d-f*g/-*df/grgdf/gr/fdg/-*r/rrr*-/df-g/r/-*fd/g-*r/g/g///g/df/-g*/r-dd--asaaa/3r343245/5er/ytr-sae* /4-54vv544e-5vv000

4dfghgfd8g56r545f858
ne zaman berbere saçımı kestirmeye gitsem içimi bir tereddüt kaplıyor amına koyim. o koltuğa oturduğum andan itibaren kendimi acayip yakışıklı, çekici hissediyorum. sanki o an saçımı kestirmesem, o haliyle bıraksam daha iyi olacakmış gibi geliyor. berberin "evet abi nasıl keseyim" sorusuna o anda içimden "hiç ya öylesine aynanıza bakmaya geldim, ben daha sabah evde ki aynadan kendime baktım bi sikime benzemiyodum, sizin aynalar peki bi afilli gösteriyor beni. bi 5 dk. takılıp geri gitcem" demek istiyorum ama diyemiyorum açıkçası götüm yemiyor orası ayrı ama belki bir gün derim be!
yurt dışında çıplaklar plajında güneşlendim denize girdim , muhteşem bir deneyimdi.
her defasında "du bi sözlük yazarlarının itiraflarına kafamdakini yazayım hemen." diyorum ama sonra "amaan kim s.kleyecek beni bu kadar itiraf arasından" diyerek vazgeçiyorum. hatta bu yazıyı yazarken bile ikilemde kaldım. * *
Bimde satılan party çakma pringles ve cocacola harbiden çok baba gidiyor.
sarılmayı özlediğim insanlar var.
812 yerimden bıçaklanmış hissediyorum.
biraz önce bir sosyal paylaşım sitesinden, şehadet haberinin bir aileye verilmesini izledim. izlerken, bir şehit babası ile aramızda geçen bir konuşma aklıma geldi. oturduğum yer istanbul'da, edirnekapı şehitliğine oldukça yakın. gelen her şehit cenazesine, mecburi haller dışında elimden geldiğince katılmaya çalıştım. bunun dışında her bayramın birinci günü de oraya gider duamı okurum. bunları yazmamın sebebi kendimi kutsamak değil, oraya gide gele oradaki insanların nasıl bir ruh hali içerisinde olduklarını az çok bildiğimi belirtmek içindir, bol keseden savurmak için değil. bahsettiğim diyalog ise konuşmamızdan iki gün önce oğlu şehit düşen bir babayla aramda geçti. o gün yine bir şehit cenazesi gelecekti şehitliğe. çalışıyordum. izin aldım, önce ataköy 5. kısım camii'nde (genelde istanbul'daki şehit cenazeleri orada kılınır. ) cenaze namazını kıldıktan sonra şehitliğe doğru yola çıktım. şehit kortejinin gelişi biraz vakit aldığı için benim şehitliğe ulaşmam onların gelişinden yarım saat kadar önce olmuştu. oradaki bir banka oturdum. yalnız değildim tabii. defin için hazırlık yapan askerler ve oradaki şehitlerin yakınları... o şehit yakınları her zaman oradadırlar. 18 yıl her gün oğlunun mezarına gelen bir baba bile var. yaklaşık elli metre metre ötemde yine birkaç gün önce şehit düşmüş bir asteğmenin nişanlısı mezar başında dua ediyor. genç, yaşlı birçok şehit yakını. kimi dua ediyor, kimi mezar suluyor, kimi etraftaki diğer insanlara hayrına şeker, lokum dağıtıyor, kimileri ise gide gele artık birbirlerini tanır olmuş sohbet ediyorlardı. yalnız oturuyordum. birkaç dakika sonra bir adam geldi yanıma oturdu. adamı tanımıştım. aynı semtteydik. iki gün önce şehit düşen askerin babasıydı bu. oğlunun cenazesi esnasındaki konuşmalardan adının murat olduğunu biliyordum. ilk anda birşey diyemedim. konuşmaktan korktum, acısını hatırlatmak istemiyordum ancak zaten şehitliğin ortasındayız. lafa o girdi;

- şehidi mi bekliyorsun?
+ evet Murat abi.
- beni nereden tanıyorsun?
+ oğlunun cenazesine de katılmıştım, oradan biliyorum. allah sabır versin abi.
- sağolasın. gelen şehit yakının mı?
+ kan bağım yok ama hepsi hepimizin yakını abi. komşuyuz seninle, buraya yakınım yani, elimden geldiğince cenazelere katılmaya çalışıyorum.
- evde duramıyorum oğlum. hanım sürekli feryat figan ediyor, yanında konu komşu onu teskin etmeye çalışıyorlar. sağdan soldan başsağlığına geliyorlar ama artık bende dayanamıyorum. yarım saatte bir yüzümü yıkar oldum. ağlamak için yıkıyorum yüzümü, yüzümü yıkarken gizli gizli ağlıyorum. yolda yürürken ağlıyorum, buraya gelip ağlıyorum ama en çokta burada kendimi biraz olsun rahat hissediyorum. en iyi morali bana buradaki insanlar veriyor çünkü benim halimden bir tek onlar anlıyor. nasıl sabredeceğimi onlardan öğreniyorum.

kısa bir sessizlik esnasında gelen şehidin yakınlarından birkaçı orada görevli olan subaylardan birinin yanına gidip feryat figan dert yanmaya başladı. ( bu arada bu bahsettiğim olay, şu açılım süreci denen zırvalığın hayata geçiriliş sürecinden hemen önce gerçekleşti).

şehit yakınları, komutana; evlatlarının teröristerle pazarlık yapılsın diye mi öldüğünü, bunca insanın çektiği acıların havaya uçtuğunu, bu askerlerin yok yere mi toprağa düştüğünü haykırıp duruyorlardı. ne desin komutan? tavırlarından en az onlar kadar üzüldüğü belli oluyordu adamın. diğer şehit yakınları da konuşmaların geçtiği yere yaklaşıp birşeyler söylemeye, içindekileri dökmeye çalışıyorlardı. özet olarak; teröristle pazarlık edene, anlaşma yapana hakkımızı helal etmiyoruz, gerekirse diğer evladımı da şehit veririm ya da ben gider şehit düşerim gibi cümleler dökülüyordu ağızlardan. murat abi ve ben oturmuş onları izliyorduk. murat abi,

- bu söylenenler olursa allah hepsinin belasını versin! dedi, sırtımı sıvazlayıp kalktı yanımdan.

bunları neden mi yazdım? itiraflar başlığı oldu için çünkü açılım fikrini ortaya atan, uygulayan, destek veren a'dan z'ye kim varsa hergün sayıyorum. istisnasız. bunlara sebep olanlar ve destekleyenler benim gözümde vatan hainidir. inşallah kulaklarınız çınlıyordur. şimdi bazı sivri zekalılar "artık şehit cenazesi gelmiyor." diye vikleyecekler. bende diyorum ki; "neyin karşılığında?". gerçi uzun uzadıya bu muhabbete girmeye gerek yok. binlerce kez yazıldı çizildi. dolayısı ile bu lafları ben ya da benim gibi düşünenlere değil, yiyorsa gidin o şehitlikteki şehit yakınlarına söyleyin.
sen haketmiyorsun kızım o çocuğu. onun gönlündeki benim. sen anca kendini kandır. o nişan resimlerindeki gözlerdeki hüznü sen değil ben anlıyorsam o benim.
yazık edeceksin o güzel adama yazık.
hayatımda birşeyin farkına vardım;

bir kızı ne kadar sevip onun iyiliğini onun mutluluğunu düşünüyorsan, o kişide tam tersi etkiyle karşılık veriyor seni üzüyor,

ama bir kızı, ne kadar farklı ne kadar ard niyetli düşünürsen o kadar iyi gidiyor,

tecrübelerime dayanarak bok atmak için değil bu.
yanlızım sözlük;
yanlızlık derken evet kız açısından bir yanlızlık bu. fakat çevremde kız yok değil kız var evet ama o bildiğiniz yavşak erkek
tipine bürünemiyorum ben bu kızları elde etmek için. duygusalım olum ben öyle gidip yavşak bir kişilikle elde ettiğim kızı ne yapayım.
aşk istiyorum ben, biliyorum kendi isteklerimiz üzerine şıp diye olacak bi şey değil bu şans da lazım biraz tabi.
bi de dip not : biraz hoşlanır gibi olduğum bi arkadaşım vardı kız bana : "dün bi çocuğu gördüm aşık oldum ama sevgilisi varmış :( " dedi çok da sikimdeydi amk
ayrılmazlar inşallah da sen de göt gibi kalırsın. bi insan ilk defa gördüğü birine nasıl aşık olur yab gel de delirme !
günün 11. saatinde nereye askere gitcegim açıklanacak sözlük.
kesin nerde böyle sikindirik, milletin isim, şehir, hayvan oynarken bile unuttuğu il var oraya çıkarım amk.
(bkz: bayburt)
(bkz: Bartın)
(bkz: Gümüşhane)
(bkz: Aksaray)
(bkz: Niğde)
tutacak mı bakalım.
ben bu çocuğa bir şey yapcam.
adını gördüğüm an içimden kötü laflar ediyorum lily tarzında.
Ben bu entry i şu an kastamonu ayazında yürürken yazıyorum. Zorun ne felan derseniz. Şöyle ki; eğitim aşkı başka bi şey ya.

Edit: peşime köpek takıldı lan. Bi umut arkadaki oğlana baktım da o da tırt çıktı. Kaçıp önüme geçti. Hızlı hızlı yardırdı.
Birbirini cok seven insanlar gorunce, onlar adina cok seviniyorum, icten ice. Kimse sevdiginden ayri olmasin ve karsilikli sevilsin. Oyle sansli sinizki.
inanıyorum sözlük. onun kadar güzel bir kızla beraber olacağım ve o gün o beni geri isteyecek.
nolacak bu getafe nin hali.
furbol muhabbeti yapan insanlardan nefret ediyorum.