bugün

entry'ler (389)

paste

özleyen.

drone için türkçe isim önerileri

uçadırun.

instagrama x şehrinden kız arıyorum yazmak

uygulamarı karıştırmıştır.

sevgili

soğuk üşüyorum ellerimin ve ayaklarımın parmak uçları hissizleşmeye başlamış, yavaş yavaş yayılıyor hissediyorum. nefesimin buharı yavaşca süzülüyor havaya nefes almanın yakan soğuklugu acı verene dek. ayak dirseklerim göğsüme çekiliyor yavaş yavaş sonunda o kadar soğuk kesiyorum ki hissedemiyorum kendimi, üşüyorum, donuyorum. tam bu sırada önce ayak uçların ayak uçlarıma değiyor, bacakların bacaklarımın üstünde, kolların üstümü örtüyor ve eğer şanslıysam ellerin ellerimde buluşuyor. Bu kadar tatlı bir sıcak hissitmedim daha önce, beni hayata geri döndürüyor.

gün bitmeden saatler akıp giderken daha özledim seni. buz gibi ayaklarımın, tatlı sıcaķ ayak uçlarının sıcakğıni ozledim sensiz koyduğum her an başımı ve şimdi. nefret ettim.

senden başkasını sevemiycem, bütün zaman kiplerinde. Başkasını sevmek, benim elimde değil. bunun en güzel yanı seni gerçekten sevebilicek kadar şanslı olmam.

bu bilmek sana rahatlık verebilir, bazen de nefret. nefret de sevgiye dahil senin ki değil belki ama senin ki bile benimkine dahil.

bense sensizlikten nefret ediyorum, üşürken senin sıcaklığım degilde, gözümden akan yaşın sıcaklığından nefet ediyorum.

çaylaksınız

2 kere sözlük yazarlarının itirafları başlığına yazdığım için geçtiğim durum. bu yüzden başlığa girip yazamıyorum veya benzer başlıklara. nasıl bir sistemi varsa.

çok zor biten şeyler

kalp, beyin bile bir süre sonra delirme safhasına geçiyorda kalp azalsada bitmiyor. sanki 812 pıçak darbesi yiyip hala yürümeye çalışan akıl almaz bir olay gibi, fillerin uçmasına bu kadar şaşırmazsınız.

sevgiliden beklentiler

hiç bir beklenti içine girmeden ondan gelen herşey.

beklentilerimiz isteklerimizdir ve isteklerimiz ben merkezcidir.

oysa beklemediğimiz bir gülümseme beklentinizde ki gülümsemeden daha güzel değil midir?

kalbin kırılma sesi

sessizdir, kimse duymaz. yüzünüze de yansıtmıyorsanız kaç kişi kalbiniz kırıldığında farketti?

bazı kişiler hissedilir onu da, herkes hissetmez.

lys

24 yaşındayım, 18 yaşımdan beri her ygs'ye ve lys'ye katıldım. 6 senedir bu sınava giriyorum yani. basit bir matematikle ygs+lys (1 oturum+6 oturum) 7 oturum. yani 7x6= 35 sınava girmişim, bir kaç oturum eksiği olabilir 1 sene girmemiş olabilirim ve ya hepsine. bu sene de lys'de 3 oturuma gireceğim. Çok batah bölümlerler olmasa da 3 örgün, 2 aöf olmak üzere bölüm kazandım (bazılarını unutmuş olabilirim, tercih yapmadığımda oldu).

size vereceğim bir kaç tavsiyem var.

1) heyecan yapmayın. biliyorum çok stres yaşıyorsunuz, bazılarızın belki son seçeneği bile olabilir. inanın sizin insanlığınız kadar bir A4 kağıdı önemli değil. ona yüklenen anlamları kendinizin önüne koymayın.

2) eğer istediğiniz bölümü kazanamazsanız sakın o bölümde okumaya gitmeyin. bunu yapmak sizden maddi ve manevi çok şey götürebilir. sınav stresini bir daha yaşamak istemiyor olabilirsiniz bu çok doğal bir durum. ama bu stresten daha fazlasını sevmediğiniz bir şehirde, sevmediğiniz bir bölümde ve hayaliniz olmayan bir yerde yaşamayın. tekrar hazırlanın, korkmayın.

hayata dair gülümseten detaylar

o ve ona ait herşey. bir de köpek, sinirli olsanızda, mutsuz olsanız da sizi gülümsetmeyi başarıyor.

sevin, sevmek güzel şey.

pes etmeyin, insan bu hayatta sevecek çok şey bulamıyor, bulursanız da bırakmayın.

sevilseniz de sevmeseniz de.

yazar nickinden kişiliğini tahmin etmek

gece rengi: kederli.

yine birinin kalbi kırılmış

kalbi kırılmayan kaldı mı şu dünyada?

gecenin şiiri

bana yaşadığın şehrin kapılarını aç,
sana diyeceklerim söylemekle bitmez.
yıllardır yaşamımdan çaldığım zamanlar
adına düğümlendi.

bana yaşadığın şehrin kapılarını aç,
başka şehirleri özleyelim orada seninle
bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
ikimize yetmez.

Özdemir Asaf

paranoyaklık

daha da ilerisi şizofrenidir.

gecenin bilgisi

kova burcunun asıl anlamı, ''su taşıyan'' demektir.

sözlük yazarlarının itirafları

ilk ben onu sevdim, sonra o beni avuçlarının arasında sevdi.

Bugun 8 nisan, yıl dönümümüz kutlu olsun. Ne kadar sen suan olmasanda.

sözlük yazarlarının itirafları

kalbimin her tarafı kağıt kesikleriyle dolu içini açsan Dünya'ya kıyameti getirecek kadar öfke, üzüntü, keder ve tüm insanlara yetecek kadar büyük bir mezar alanı var.*

sözlük yazarlarının itirafları

keşke şuan bu kadar yeter özledim dese bende bir elimde şarap ve çicek bi elimde iki kadeh kapısına gelsem.

çok özledim.

kova burcu erkeği

bir kova burcu olarak bu burcu tüm gerçekleriyle anlatıyorum şimdi, başka hiç bir kova burcunun yapmayacağı bir şekilde. bu başlığın0 altına girince övenlerle sövenlerin söylediklerinin birbirlerinin tam zıttı olduğunu görüyorsunuz. çok ters adamlar olduğunu yazarlar, öyleyizdir de, genelden çıkarak söylemem daha doğru olur, öyleyim, öyleydi bi kısmım. siz toplanırsınız bir grupla ya da iki kişi diyelim. siz a noktasına giderken bu adam b noktasına gider. bunu neden yapar diye kafayı yersiniz bazıları coolluk der bazıları cinslik işin gerçeği sırf bunu yapabiliyor diye yapar bazen, bazen canı istemediği için, koyunlaşmak istemez sırf istemediği bir yere gitmeyi, topluluğu hoşnut etmek için kabul etmez, silikleşmekten korkar. bazen sırf gidebildiğini göstermek için yapar, bazen aynı şeylerden sıkıldığı için aynı cafeye 10. sefer gitmektense gider tek başına gecenin karanlığında üşüsede çime oturup sigara yakar, cinslik diyebilirsiniz bazen de cinslik yapmak için yapar, dışarıdan bakıldığında da öyledir.

bu adam size sevdiği bişeyi söylesin, anlatırken samimiyetini hissedersiniz, sizi çok sevdiğini söyler tek lafınıza kalkar gider veya sevdiği şeyi o an bırakır. siz güvenilmez dersiniz, dengesizin teki. nasıl kolay gidiyor dersiniz? bu kadar kolay mı? öyle gösterir çünkü.* soğuk gözüküyordur kalbi size belki. hayal kırıklığından bırakır bazen sevdiği şeyi, aslında o kadar duygusaldır ki kendi içinde kaldıramaz. bazende tamamen soğuduğu için gider. güveni yıkıldığı için. bunu anlatması biraz zor, neden gittiğini yani. şöyle bi örnek veriyim. 10 yıllık arkadaşlığı olsun, arkadaşının tek lafına bırakır gider. hatrı hiç mi yok? vardır belki ama o on yılın aptallığını düşünür. bu biraz dediğim gibi, anlatması zor.

egonun vücut bulmuş hali diye düşünebilirsiniz, kendini beğenmiş, ukala. bunları söylerkende bir yandan zekaları hoşunuza gider, aptal olmadıkları bellidir. başkasının 10 kelimede anlattığını 2 kelimede laf sokarak anlatır. bunu yapma sebeblerinden biri savunma mekanizmasıdır. kendi adıma konuşuyorum burda, çok iyi niyetli konuştuğum bir dönemde insanların bunu bana yaptıklarını gördüm, aynı insanlara laf sokunca hizaya geldiklerini. bazen de sırf bunu yapmak için yaparlar, zevk alırlar insanlarla oynamaktan, başkalarının sizinle oynamasındansa ilk kendileri yapmayı tercih eder. güvensizdir. bunun içinde çok kızılır kendilerine, sevdiği insanı da kırabilirler ama diğerlerine yaptıklarının aksine bu kalplerini acıtır. ama haklısın iyi birşey değil. biliyorum.

gizemli adam gibi dururlar. bunun sebebi herşeyi size anlatmadıkları için, siz hala bişeyler olduğunu bilirsiniz, o merak duygusunun peşine düşersiniz. gizemli adam tripleri, aslında baktığınızda fos diyebilirsiniz. bunun için anlatmazlar size. iyi, kötü bişeyler vardır içinde ama size anlattıklarında fos, bu muymuş dediğinizde oluşan hayal kırıklığı. bu iki yüzlülük için, başkalarının duyguları, üzüntüleri sizin hayel kırıklığınız, sadece merakınızı bastırmak için bir araç olamaz. bi adamın içine attığı bir sırrı size anlattığında bu muymuş? derseniz o adamın acısına, sıkıntısına küfür etmiş gibi olmaz mı? güvenmezler kimseye çok yakın bi arkadaşı, dostu bile bu adamın yüzde ellsini bilir en fazla. ayıplaycak olmasanız bile sırdaşlığınıza güvenmez. ama hepsinde de ayrı olarak bazen kendine saklar, derinine bi yere gömer. onu ordan çıkartıp söyleyeceği kişi de hayatında ki en önemli kişidir onun için. bi çabası yok aslında gizemli takılmak için. ben bunu tecrübe ettim, sonra bırak bir sır anlatmayı, dertleşmek bile yok artık. o yüzden de sizin sırrınızı kimseye vermez. kendisinin hoşlanmadığı bir şeyi başkasına açmaz. iyi arkadaş demelerinin sebebi de biraz bu heralde.

tutarsızdır ama plancıdır, rahatcıdır ama üşengeçtir. çok tutarsız özellikler. bunu şöyle anlatıyım. birden ormana gidicem diyip kalkıp gider, kafasına göre hareket eder ama bunu söylerken kafasında yatıcağı yerden, kafasının altına ne koyucağına kadar düşünür, üşenmezsede bunu yapar. dengesiz biraz. ama sevdiği biri varsa hayatında üşendiğini hiç görmedim, ben üşenmedim yani açıkcası.

bu adamla konuşurken haklıyken haksız duruma düşersin, kızarken kızılan olursun, nasıl olduğunu anlamazsın ama olursun. kelimelerle arası iyidir, iyi yönlendirirler konuşmayı. ama haklı olduğuna eminsen, sende emin ol haklısın. ama yapıcağın birşey yok işte. kelimeleri öyle bi yönlendirir ki, ne ara muhabbet değişti diye şaşırırsın. kitap kurdu zannedersin ama alakası olmaz. tek bildiğin şey bu adam hakkında aslında hiç birşey bildiğidir. ama şeytan tüyü var işte yada yetenek.

her konu hakkında bilgileri vardır ama hiç bir konu hakkında da bildikleri yoktur. meraktan herşeyi araştırırlar ama asla o bilginin derinine inmezler. tembellikten, heveslerinin oraya kadar olmasından. aslında biraz can sıkıcı bir durum ama öyle. hem iyidir, hem kötü. alfebeyi a'dan z'ye konu başlıkları olarak düşünelim. ö konusunu açsanız da a konusunu açsanızda söyliycek bişeyleri kesin vardır ama biraz derine indiğiniz de fos. derine inebildiği hiç mi konu yok? var tabi ki ama kişisel ilgi duyduğu şeyleri dibine kadar araştırır sadece ya da karşısında ki sevdiği biriyle onun ilgi alanında olan şeyileri dibine kadar araştırır. dediğim gibi hem iyidir hem kötü.

aşk hayatına hiç girmedim, sona bırakmak için.

ama bu adam ne kadar gıcık, yalancı, güvensiz, egoist... vb bile olsa eğer gerçekten sizi seviyorsa bambaşka biri olucak.

eğer seviyorsa sizi, gittiği tek yer siz olucaksınız.
eğer seviyorsa sizi, hayatının tek aşkı siz olucaksınız.
eğer seviyorsa sizi, en derin sırlarını bir tek size açıcak.
eğer seviyorsa sizi, hayatında ki en özel insan siz olucaksınız.
eğer seviyorsa sizi, sizi ömrü boyunca güldürmek için elinden geleni yapıcak.
eğer seviyorsa sizi, başkalarını yersede birtek sizi yücelticek herkese.
eğer seviyorsa sizi, baktığı tek kişi siz olucaksınız.
eğer seviyorsa sizi, sizi onun gibi kimse bir daha sevemiycek.
ama en önemlisi eğer seviyorsa sizi. ömrünün sonuna kadar sevicek.

bu adam sizi sevdikten sonra, herşeyini açıcak, gizemi gitti, sıradanlaştı diyip gitmeyin. bu adam sizi sevdiği için sizi yönlendirmiycek, haksızken haklı duruma geçmeye çalışmıycak, haklı olsa da çok ses etmiycek, beyin kıvrımlarını size karşı kullanmadığı için de zamanla aptal aslında diye düşünüp gitmeyin. sizin yalanınızı yakalasa da susucak bazen, çok saf bu diyip gitmeyin. size kendinden çok değer vericek normal değil diyip gitmeyin...vs

bu adam sizi seviyor diye gitmeyin. çünkü gitseniz bile bekler. gitseniz de sizi sevmeye devam eder.
hoşunuza gitmiyorsa bu adam haklısınız, ama bu adam sizi seviyorsa hayatında ki en özel insan siz olucaksınız, ve size bunu hissettiricek bakışlarından bile.

burası tamamen öznel. şuan yazıcaklarımı yazabilmem tamamen onun sayesinde, ve onun için.

biri girdi hayatıma benim. 4 yıl önce, en beklenmedik anda. onunla nereye gitsem kaçıncı sefer gitsem ilk sefermiş gibi geliyor bana. kaçıp gitmeler yerine, sadece ona gitmeye başladı ayaklarım. eğer bi yere gidiceksem de gitmem onsuz hiçbir yere. sevdiğim birşeyi bırakıp gidebilirim, ama onu bırakmam. aşk'ı şimdi anlıyorum çünkü aşk tek kişilik, sadece sen, sonsuz. herşey bitebilir ama o bitmez. bir kere aşık olunca, başkası olmaz. yüz kere kalbim kırılsada sırtımı dönmem. öyle birşey ki bu tamamen teslim ettim kendimi. rahatladım. en derin sırrımı açtım ve senin sesi rahatlattı beni. güvende hissettim. sırrımın, hislerimin güvende olduğunu. istisnasın sen, hayatımın benliğimin istisnası. herkesden saklamaya devam ederim sırlarımı yine, herkesi ezerim, laf sokarım belki ama birtek onu övmeye doyamam, o çok özel, hepsinin dışında onu gülümsetmeye çalışırım. tamamen o bilir beni, birtek. değiştirdi beni tamamen. özlemenin gerçekten nasıl bir hiç olduğu anladım. bir tek o iyi hissetsin diye döndürürüm dünyayı. ömrü uzasın diye ömrümden veririm ona.

o yani sen. seni seviyorum.

Üşenenler için özet: Delikanlı adamlardır. rakıyı sek kadını tek severler.
yine sevenlerden değil, bir kere sevenlerdendir.

üşenenler için ikinci özet: sizi sevmiyorsa sizde onu sevmezsiniz.

sözlük yazarlarının itirafları

yatağa yatmak çok zor, nefes alamıyorum. rüyamada seni görüyorum. herkese soğuktan dolayı uyuyamadığımı söylüyorum yalan. seni görmek istiyorum. gözlerimi açtığımda seni görmek istiyorum, gözlerim buğlanıyor. aldığım her nefeste sana gelmek için çırpınıyorum. özlüyorum öyle özlüyorum ki ağlayan birini gördüğümde gözümden akan yaşı durduramıyorum. dayanabilicek miyim bilmiyorum, ne kadar sürüceğini bilmemek kendimi hissettiğim her an acı çekmeme sebep oluyor. sesini özledim, sesini ölesiye özledim ben senin. 4 gün oldu, 4 yıl gibi geliyor bana. o iki yıla dönmüş gibi hissediyorum, korkuyorum buna dayamıycam, bir daha böyle bir acıya dayanamam. o acı hiç geçmiyor, hiç azalmıyor. kimseye anlatmıyorum, ev soğuk üşüyorum, ama sensizlik gibi üşütmüyor beni. kanımı dondurmuyor. ellerim telefona gidiyor ama yanlış bişey yapmaktan korkuyorum, tekrar gitmeni istemiyorum. çaresiz bırakılmak istemiyorum. sen yokken değişimini görememekten korkuyordum, göz makyajının farklı olursa görememekten, gülüşünü duyamamaktan, gözlerine bakamamaktan. canım çok yanıyor, canım öyle yanıyor ki anlatamıyorum. annem mesaj attı ''Her şey zamanla düzelir sen iyi ol yeter sen herşeyden daha değerlisin kendine iyi davran zaman ver'' oysa ben sadece keyfim yok dedim ona. bilmiyor ki beni öldüren o zaman sensiz iyi olamıyorum ki şu hayatta kendimi değerli hissettiğim tek yerin gözlerinin yansımasında kendimi görmemi. canım acıyor, diyemiyorum ki, özlüyorum. sen gidiceksin, babam gidicek sevdiğim tek kişiyi de şimdiden kaybemekten korkuyorum. ben sevmem başkasını, çoğu insan tekrar sevebiliceği söyler ama sevemezler o acının içinde boğulmamaya çalışırlar desem üzülüceksin diye söylemiyorum üzülüceksin çünkü biliyorsun doğru olduğunu. ben ölene kadar seni çok sevicem ömrüm boyunca yanımdayken seviyim seni. özledim ya. benim kalbim öyle çok büyük değil ki bir kişi var orda. ben yeri geliyor annemin, babamın sevgisini kabul etmiyorum. o kadar özelsin sen benim için. o kadar ayrı. gerçekten küçük bi kalbim var benim ama içimde ki sevgi o kadar büyük ki. yarın kalkamıycam yerimden, gözlerimi sensiz bi güne açmak istemiycem, sen gelirsin diye doğrulucam sonra gözümden yaş akıcak o yaş kalbimin tam altında bi yere düşüp saplanıcak. ikimizin resmine bakıcam. ayaklarım sana doğru gelmek istiycek tekrar ve tekrar bağrıcaklar ben sakin olun gelicek diycem, gelmezse gideriz diycem, küsücek kımıldaycaklar. ya gideriz ya o gelene kadar adım atmayız diycekler bana. gözlerim dalıcak sonra bi telefona bi yollara. bir kez daha kaybedemem seni. sensiz asla hayatıma devam etmem, edemiyorum, edebilseydim de etmezdim sensiz. çok korkuyorum sevgilim, o zaman ki gibi olucak diye, bana öyle davranıcaksın diye, yabancı gibi bakıcaksın diye. abartıyorum belki ama alışamıyorum ki ya, senin olmadığın bi hayata alışamıyorum. çok kötüyüm, kelimeler saplanıyor. gel ya gel artık kaç gün oldu yeter bu kadar nolur