stevemcqueen

geçen gün bankada rastladığım insan.

benim hesaptaki 130.000 ytl'nin 85.000'ini istiyorum dedim. peki a*ına koyyim dedi, ordan anladım.

söylediklerinde haklı, üslubunda haksızdır. üslubunda orjinal, söylediklerinde sıradandır.

akbank kral kobi reklamında herkes dans ederken, en arkada bir yandan cukkayı avuçlayıp diğer yandan küfür eden miy.

scurtel ile beraber hacca giden yazar.
taşlamakla yetinmeyip bir de şeytanın üstüne işemeye kalkınca tutuklanmıştır.

ekşi sözlük'teki en son ne yazmışlar listemin tepesinde yer alan sevdiğim bir adamdı. ta ki uludağ sözlük'ü terketme sebebini söyleyene kadar. şu güne dek taşak geçilmedik tip insan, kurum, kuruluş bırakmayan biri bu kadar hazımsız olabilir mi?? sen sağa sola laf atarken, insanların değer verdiği şeylerle maytap geçerken iyi, iğnenin ucu hafifce popona değince kötü. olmadı steve efendi.

sanki bu adam gelmeden uludağ sözlükte kimse küfür etmiyordu, sanki bu adam küfür etmese uludag sözlükte kimse küfür etmeyecek... komik ya..

Bi vandal vardı hatırlayanınız var mı, ona neden bu şekilde bir tepki gelmiyordu? ben söyliyim;

o hatundu, belki verirdi...

sözlük aleminin sergen yalçın'ı. yeteneklerini böyle hor kullanma be bilader.

(bkz: sitivmakkoyim)

oğuz atay' ın hakkında üşenmeyip 600 sayfa yazdığı uuser.

(bkz: tutunamayanlar)

en az ülkücü olduğunu iddia eden çapulcu sürüsü kadar faşist düşünceye sahip olan, türkiye cumhuriyeti nüfus cüzdanı taşıyan her kişinin ırkı ne olursa olsun türk vatandaşı olduğunu ve ülkemizde türklüğün bir ırkı değil, bir milleti temsil ettiğini kavrayamayan, hrant dink'in ermeni olduğu için öldürüldüğünü, olayın sadece faşistlerce yapılmış bir eylem olduğunu zanneden ve haksız olduğunu kendisi de anlayınca agresifleşen, ağzı bozulan, recep tayyip erdoğanvari şekilde hakaret edince kendisini insanlara karşı daha bir haklı gören kişilik... bazı yazılarını sanat eseri gibi görüyorum, ama bazı yazılarını... ahmet kaya'nın şarkılarını dinlerim, kimisinde ağlarım bile ancak kişiliğini tasvip etmem... steve de benim için öyle... bazı yazılarını severim, okurum ama kişiliğini tasvip etmem... faşizmi eleştirip, "türküm" demeyi eleştirip, "ben ermeniyim" demek biraz tuhaf oluyor...

anne rahminde bir kaç saniye daha kalsa penis olarak dünyaya gelebilecek insanmış. allah'tan, bu s.iktiriboktan dünyaya * vaktinde gelmiş. çünkü; bu kadar çok küfretmesi ancak böyle yorumlanabiliyor. düşünsenize şöyle bir anı.

yer: hastane koridoru.
kişiler: hemşire, steve'in pederi. ve, küçük steve.

-buyurun efendim, bir penisiniz oldu.
+efendim.
-pardon oğlunuz.
+nur topu gibi maşallah.
-top dediniz kaşlarını çattı.
+hadi ya.

moderasyona not: s.ik demedim. penis dedim. *

edit: s.ik de dedim. penis de. ha, unutmadan, bir de, burcunu merak ediyorum.

(bkz: stevemcqueen in burcu)
(bkz: anladın sen)

abartılan yazar. hayır kendisi de sanırım kendini bir şey sanıyor o kötü(havada uçuşan küfürler, açıklama yapmalar).. ayrıca ekşide yazsa ne oluur yazmasa ne olurrr..

peh..

aydınlık türkiyeymiş, aydınların oldugu bir türkiyeymiş, düşünen bir türkiyeymiş, ırkçılık yapılmayan bir türkiyeymiş, kendini yüksek görmeyen bir milletmiş..

aydınlıgını karanlıgını bilmem, ölünün üzerinden siyaset yapmayıda sen ve senin gibilerden öğreniyorum, öğrenirken midem bulanıyor, bulanırken öğreniyorum. ama ölünün üzerinden siyaset yapan ülkeler arasında tartışmasız birinci olacagımızı sen ve senin gibiler sayesinde çok iyi biliyorum.. yazık ki seni özgün fikirli diye sözlük alemine lanse edene yazık ki senin hümanist anlayışına -ki kendi milletini küçümseyip, içinde kalan "türklük kompleksi" ni başkalarına bok atarak kullanıyorsun-..entellektüel olmaya çalışmaktan, 'nasıl spekülatif açıklama yaparım' , 'nasıl farklı gözükürüm' böcekleri beynini kemirirken arda kalan pislikleri buralara taşıyorsun..

asla farkında olamayacagın, olsan da gururuna yediremeyecegin, yedirsen de herseye ragmen muhalefet olmalıyım düşüncesine engel olamayacagın, olsan da tüm benliginle 'ölüden siyaset ve popülerizm nasıl yaratılır' derslerine devam edecegin, aslında bilinçaltına pekte yabancı olmayan, beyin kıvrımlarından damlayarak selülitleşmiş, kararmış, islenmiş, kinlenmiş kalbine akan pisliklere ragmen bir kaç insanı duygudan dem vurayım..

hrant dink bu ülkede 'düşünceleri başkasını rahatsız eden' diğer insanlar gibi kalleşçe vurularak öldürülmüştür. "öldürülmek" ifadesi edilgen bir kelimedir. bu da demek oluyor ki : hrant dink'i canından çok seven ama türkiye'den nefret eden bir insan sırf türkiye'ye zarar vermek için onu öldürebilir. olayın bu yönde olması da kuvvetle muhtemeldir. şimdi bunu evirip çevirip olayı "türkler kendini beğenen ve diğer milletlerden nefret eden bir ırktır" haline getirmenin lüzumu yoktur. buna istaneden asıl özeleştiri misali özfaşistlik yapmanın da lüzumu yoktur. beyninin işlevselligi ve anlama yetisi saglam ; propaganda, reklam, popüler olma, ego duygularını yontmuş herkes bunu anlayabilir.

düşünce hamlığının verdigi ağırlığı kaldırıp kafanı kaldırabilirsen, bir çin'e bak, bir amerika'ya bak, bir rusya'ya bak, bir almanya'ya bak, bir fransa'ya bak. hiçbir ülkeyle kültürel bağın yoksa yada araştırma/öğrenme ruhun sadece nasıl farklı gözükürüme çalışıyorsa, düşünce tarzı bakımından sana pek uzak olmayan kendi insanlarının etini beyazlardan daha leziz bulan afrikalı yamyamlara bak.. hepsinin bir ortak özelligi vardır : önce kendilerini insan olarak görürler, sonrada aşşağılık kompleks ve eziklik yapmadan dünya arenasında söz sahibi olmayı, güçlü olmayı, kendilerini diğer ırklardan ve medeniyetlerden üstün göstermeyi isterler. şimdi sen demokrasi ve hümanizm kelebegi olarak "efenim 21.yy da ırk diye birşey yoktur" düşüneceksin, bende sana "ortadogu'da bir savaş olunca vatandaşlarını gemiyle kendi ülkesine getiren amerika" dan bahsedecegim..anlayacagını bilsem diğer ülkelerin kendi vatandaşlarına nasıl sahip çıktıgını, kendilerini nasıl yukarılarda gördügünü, kibir boyutuna varan kendi benliklerini de anlatırdım da neyse boşver..belki güvercinlerin öldürüldügü, insanların hayatlarını kaybeden aydınları savunurken asıl faşistligi kendi halkına yaptıgı, insanların siyasetin ajdarı yolunda hızla ilerledigi başka bir bahar da geniş spektrumlu olarak zikr ederim.

hani ironi yaptıgını zannederek saydıgın şu "yardımseverlik, cömertlik, namus, dürüstlük, erdem, şeref" edebiyatları varya, hani şu bok attıgın türk huyları, elalem bunları milli marşında kullanıyor. hey gidi hey ne güzel söylemiş uğur mumcu bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insanlar diye. faşistlik, kendi milletini yüksek görmek yada kendini beğenmek degildir.her ülke, her halk, her ırk kendini beğenir. faşistlik kendini beğenerek başka ırkları yok etmek veyahutta onları küçümsemektir.. bu ülkede, en azından vatanını seven birisi asla çıkıp "iyiki hrant dink öldürüldü" demez, böyle biriside yok. bu ülke de, bu ülke için öldürülmüş gaffar okkan'ın bu kadar gündeme taşınmamasından rahatsız olan insanlar var. bu ülke de, orhan pamuk taktigiyle prim yapmak isteyenlere nefret duyan insanlar var. bu ülke de asıl faşistligi yapmadıgı için, ermeni lobilerinin kucagına oturmadığı için ben ermeniyim demedigi için faşist diye ilan edilen insanlar var. bu ülkede, oyun içinde oyun olan hrant dink suikastının iç yüzünü bilenler var. ve malesef bu ülkede aydın diye geçinip, karanlık oda da siyah kedi arayan insancıklar var.

hrant dink'in büyük ve evresel düşünme yeteneginin onda biri sende olsaydı bu gaflete düşmez bu yorumları yapmazdın. hrant dink keşke ölmeseydi keşke yaşasaydı da insanlıgın ve fikir özgürlügünün hangi insanların eline kaldıgını görseydi. insan önce savunduğu şeyin altını üstünü bilmeli.ne demiş hrant dink ? "türkler 1918'i hatırlamalı, ermeniler unutmalı" ve ardı sıra eklemiş "türkler iyi ve sıcakkanlı bir millet olduğu için atalarının soykırım yapabilecegini kabullenemiyor" işte gerçek budur. gerçeğe türklere hakaret ederek ulaşılmaz. "böyle insanların olduğu yerde ben durmam" diyerek de ulaşılmaz. gerçeğe böyle ulaşılır.

gelgelim türklerin mükemmelliyetçiliğine. her ne kadar seni bağlamasa da türkler her millet gibi kendini diğer insanlara göre daha insan , daha yardımsever , daha kardeşçe tutum sergileyen, asla insanları dil,din,ırk diye ayırmayan olarak görür.-ki gerçekten böyledir- ayırsaydı türkiye'yi bölme tehlikesiyle karşı karşıya bırakan pkk nedeniyle kürtleri dışlardı, ayırırdı. kendi milletine küfür etmenin, modernlik, aydınlık, olaylara çeşitli açılardan bakabilen empatik insan triplerinden zihnini kurtarabilirsen aç biraz tarih oku, osmanlı oku. türklerin kanında varmıymış ırkçılık, faşistlik, mükemmelliyetçilik gör. görmekle de kalma anlamaya çalış, sindirmeye çalış, sindirdiklerini muhakeme süzgecinden geçirip (Varsa) birikim yapmaya çalış.

orhan pamuk istedigini ama haketmedigini aldı heyhat uğraş belki sende alırsın. yalnız o türklere hakaret etmiyordu düşüncelerini söylüyordu. düşünme yetegini geliştirip daha popüler, hakkında daha fazla entry girilen, daha karakteristik insan olarak görülebilirsin. şimdi nüfus cuzdanını topraga gömerek işe başlayabilirsin. hatta mezar taşına "aşırı hümanist, ultra mega hiper süper global bakan mükemmel şahsiyetin kimligi.artık türk degilim" yazabilirsin..hadi daha fazla zaman kaybetme buralarda istiklal caddesi'nin girişine kazulet şekilde "kahrolsun türkler" yaz. sonra da gelip sözlüge "ben ırkçılıga karşıyım abi hede hedö" yazıp sadece onları kandırabildigin dalkavuklarınla insanlık hakkında entryler gir..hadi canım vakit nakittir.

uludağ sözlük'te kısa sürede sevilip, bağra basılıp, sözlüğe yazar olduğunda havaalanına gelen yabancı futbolcu gibi omuzlara alınıp, sonra bazı sebeplerden dolayı sözlüğü bırakma kararı alınca "iyi oldu, aman defolsun gitsin, ona mı kaldık" gibi arkasından yorumlar yapılan yazar.

oysa her şey öyle güzel başlamıştı ki.. ekşi sözlük'te kendisinin yazılarını takip etmek için, o siteye giren sözlük yazarlarımız bile vardı. sonra steve ekşi'de yazarlıktan çıkarılınca, ekşi'den sonra en çok ilgi gören sözlük olan uludağ sözlük'te yazma kararı aldı. yani kısacası sözlük yazarlarımız kendisiyle aynı platformda yazma imkanı buldu. buna ek olarak ekşi'den kendisinin açtığı başlıkları çalarak değil, onun burada ilk kez açtığı başlıkların altına, entry girme fırsatına eriştiler. steve'de burada bizim, onun açtığı başlıkların altına entry girip, takip etmesine imkan buldu.

her yazdığı başlık ve entry olay oluyor, insanlar gülüyor, haftanın en beğenilenlerinde üst sıralarda kendisinin yer almasını sağlıyorlardı. bende çok artı oy verdim, yazılarına güldüm. sıradan bir yazısının içinde yazan 3-4 kelime ile oluşmuş bir cümle bile, beni "nerden aklına gelmiş ya bu ayrıntı" diye düşündürmeden edemedi. adam tecrübeli, gelmiş kaç yaşına, neler görmüş geçirmiş. e tabi böyle olunca, insanların nelere gülebileceğini biliyor, patır patır yazıyordu.

kimileri tartışmaya bile girdi; "yaa bu steve, o steve değil" gibisinden insanlar acabalar içinde boğuldu. utanmasalar "yok yaa steve burada neden yazsın ki" diyenler bile ortaya çıkacaktı. ama sonuçta ekşi sözlük liderse, burası da ikinciydi ve steve'in oradan ayrıldıktan sonra burada yazması doğaldı.

yazmakta seçiciydi, öyle önüne her gelen başlığa yazmaz, tahminimce günü maksimum 10 entry ile tamamlardı.

sonra bir şeyler oldu, birden olaylar tersine dönmeye başladı. yani kısacası; "öküz öldü, ortaklık bozuldu". kendisi bazı şeylere kırıldı ve "ben bu sözlüğü böyle insanlar varsa terkediyorum" dedi. yaa adamın hakkı değil mi, bırakamaz mı? arkasından sövmenin ne alemi var?

private sözlük'ten yazarlarımız şikayetçi oluyor, orada dönen muhabbetleri bildiklerinden, asla yazar olmayacaklarını buraya yazıyorlar. ama steve'in böyle bir imkanı yoktu. ekşi'den yazarlığı silinince, oraya en yakın sözlük olan uludağ'ı seçti. daha öncesinde ciddi şekilde takip etmediğinden, sözlük hakkında pek fikri yoktu.

işyerlerinde 2 ay deneme süresi vardır.. 2 ay boyunca eleman denenir, elemanda firma hakkında bilgi sahibi olur, sonra tekrar masaya oturulur. steve'de 2 ay boyunca sözlüğe uyum sağlayacağını düşünse, burada kalmaya devam edebilirdi. ama adam hakkını kullandı ve "bir daha girmeyeceğim" dedi.

emeğe biraz saygınız varsa, eğer sözlüğümüzde gerçekten sıcak aile ortamıysa, giden kardeşin arkasından laf söylemeyin. ne insanları üzün, ne kendinizi üstün gösterin. "hahaha steve gitti, bize steve lazım değil, biz steve'i de yollarız, ssg gelse bize fıss eder" gibi kendini üstün görmelerden vazgeçin.

insanları dini, dili, ırkına göre mi yargılayan bir ortamız biz? mevlana dememiş mi "gel, ne olursa ol, yine gel" mevlana kalkıpta dememiş ki; "git, bizim kafamızdan değilsen, burdan hemen git!"

şu ana kadar sözlüğü bırakan hiç bir yazar hakkında yorum yapmadım. ne steve'in kollanmaya ihtiyacı var, ne de ben onu kollayınca bana bir kazancı olacak. yazdıklarımda bir baskı ya da kendisine arka çıkma yoktur. ama adamın öyle üstüne gidiliyor ve öyle laflar saydırılıyor ki, buna seyirci kalamazdım.

-afrikaya taşınmış !!!
--o da mı.
-kapatma lan konuşalım az daha...