slumdog millionaire

bu senenin en büyük oscar adaylarından biridir. Trainspotting'in yönetmeni Danny Boyle'ın filmidir. 2009 için 4 altın küre adaylığı vardır. film ingiliz-hint yapımıdır ve 15 milyon dolar bütçe ile çekilmiştir.

--filmin konusu--
hintli fakir bir gencin, kim 500 milyar ister tarzı bir yarışmaya katılmasını, daha sonra hile yaptığının iddia edilmesini konu alır.
--filmin konusu--

imdb'de 8.7 ile 35. sıradadır.
http://www.imdb.com/title/tt1010048/

türkçeye 'Milyoner Kenar Mahalle iti' diye çevrilebilir.
dany boyle ın Trainspotting ve Mezarımı Derin Kaz filmlerinden sonra ne kadar büyük bir yönetmen olduğu cümle aleme gösteren filmi.
kendi adıma söyleyecek olursam gerek kurgusuyla görüntüleriyle gerekse de geri planda hindistanın arka mallelerinde yaşananların bir panoramasını sunması açısından, bu sene izlediğim en iyi film diyebilirim.
kim milyoner olmak ister yarışmasına katılan sadece okuma yazma bilen bir çaycı olan Jamal, her bir sorunun cevabını hayatına yapılan flashbacklerle verir. yavaş yavaş büyük ödüle doğru ilerlerken, geri dönüşlerle sunulan büyük bir çöküşün de dramasını sunmakta.

herseyiyle ozgun, ozgur bir film. en basta senaryosu bana cok ilginc geldi. siradan bulanlar da oldu birlikte izledigimiz arkadaslar arasindan ama onemli olan boyle zor bir senaryoyu oldukca hareketli ve cizgiyi asagi dusurmeden filmlestirebilmekte.
muzikleri ise filmi devamli aktif tutan en onemli etmenlerden biriydi. sanki film boyunca nitin sawhney konserine gitmis de arka planda hindistan sokaklarini gosteren bir ekrana bakiyor gibi hissettim kendimi.
yonetmen zaten deli, ona bir sey yazmaya bile gerek yok kanimca.
hint sinemasini cok iyi takip etmem ama bence bu bir donum noktasidir Bollywood icin. Bunda da mandacilari ingiliz abilerinin parmagi var gibi...
darisi basimiza diyecegim, ama bizim tek bir mandacimiz yok ki, sinema sektorunde yardim etsin! hepsi birbiriyle catisir, ortaya mehmet ali erbil'li hababam sinifi serisi gibi bir calisma cikar! * *

--spoiler--
film biterken "ya bunlar dans etmediler hic, nasil bir hint filmi bu!" diyordum ki...
--spoiler--

sağlam bir film.. david fincher'ın benjamin'inine rakip diye düşünüyorum.. eğer jüri duygusal davranır da bu hintlinin çektiklerini baz alırsa oscar jamal malik'e gider.. ama ne olursa olsun arşivlik, çok güzel bir film..

gerçekten orjinal bir senaryosu olan, sürükleyici, eğlenceli güzel bir film. ( film akmaya başladıktan 10-15 dakika sonra sonunu tahmin edebiliyorsunuz, daha süpriz bir finali olabilirdi. ayrıca başroldeki kıza burdan selam ederim. )

--spoiler bölgesi izinsiz geçiş yapmayın--

çok şahane olmasa da izlerken keyif veren bir filmdir. özellikle filmin başında kahramanımızın çocukluğunun anlatıldığı ve varoşlarda geçen sahnelerle cidade de deus'a oldukça benzer. içinde az birazda yine boyle'ın filmi olan Millions var.

mutlu sonla bitmesi ise çok klişe olmuş. zengin olup sevdiğine kavuşması ve tüm düşmanlarının yok olması falan.. sonundaki dans sahnesi olmasa daha iyi olurmuş ayrıca.

tüm bunlar filmin ağırlığı yok edip, filmi eğlencelik bir film haline getirmiş. yönetmen danny boyle olunca biraz daha sert bir film bekliyordum ama onun yerine karşımıza önce biraz üzen, sonra geren, sonrada sevindiren bir film çıktı. ama imdb'de 42. sırada olması ve "3-5 oscar alır abi" geyiğini abartı buluyorum. altın küre'de ise 'en iyi yönetmen'i alabilir.

hint sinemasina olan nefretimi derinden sarsan muthis film. neden bilmem ama en cok da jamal' in tutkulu, ufak seylerden mutlu oldugu, sersefil ama bir o kadarda yuzu gulen cocukluk sahnelerini begendim.

--spoiler--
hayrani oldugu oyuncuya resim imzalatmak icin bok cukuruna atladigi sahne de neydi oyle? muthis!
--spoiler--

golden globeta aday olduğu ödülleri toplayan oscarda da en iyi yönetmen ödülünü alacağına inandığım sonu mutlu biten bir hint masallarına benzeyen bir danny boyle filmi.

(bkz: freida pinto)

bir zaman hakir gördüğün genç vardı deyişinin sinema versiyonudur.

son zamanlarda çekilen en müthiş filmdir.

sanırım danny boyle'un tavan yaptığı film. önce 28 gün sonra ile etkilemişti, sunshine ile eh dedirtti ama çıtayı gerçekten yükselten bu oldu.

büyük bütçeli dandik hollywood filmlerini izlerken harcadığımız vakte üzülmemize sebep olan film.

cok basit bir hikayeden oldukca naif ve siirsel bir ask oykusu cikarmis yonetmen. helal olsun demekten baska yapacak bir sey yok. dev patel in oyunculugu ise neredeyse kusursuz. tecrubesiz bir oyuncu icin fazla iyi. yetenek dedikleri de bu olsa gerek. default gelmis bu elamanda.

film basarilidir efenim. kurgusuyla, muzikleriyle, fotograflariyla, senaryosuyla, filmin icinde ben espriyim diye bagirmayan hos esprileriyle...

sessiz film olsa yine de herkes anlar. filmin basarisi burada bence.

kimi zaman soluksuz kimi zaman da soluk soluğa izlediğim film. kariyerinde Trainspotting gibi bir film olan danny boyle şaşırtmadı beni. önce bu filmi çekip sonra Trainspotting'i çekmiş olsaydı da aynı şeyi yazardım.

böyle bakan bir adamdan da sanırım böyle bir film çıkardı.

http://25by4.channel4.com/images/heroes/25_2.jpg

izleyin, izlettirin filmi.

bence filmin en çarpıcı sahnesi jamal'in hayali amitabh bachchan ulaşmak için yaptığı çılgınlıktır.

ayrıca;


--spoiler--
money and women. the reasons for make most mistakes in life. looks like you've mixed up both.
--spoiler--

hafiften city of god ı hatırlamama sebep olan; akıcı bir yapıya sahip, fazla abartılmaması gereken Danny Boyle filmi.ayrıca; kadın ve parayla ilgili dünyanın en klişe tespitini içinde barındıran filmdir.

yoksulluğu, aşkı ve bir ülkenin dönüşümünü anlatmayı da başarmış film.. fasfakir hayatları, din çatışmalarını, çocukların dilendirilmesini de gözler önüne seriyor.. her milletin fakir mahallelerinin apayrı kültürleri olduğunu da hatırlatıyor.. aldığı ödülleri hak eden bir yapıt.. daha sertleri (city of god) olsa bile her zaman böyle filmler izleyemiyoruz..

izleyin efendim beğenmeseniz bile birçok amerikan filminden daha iyidir..

Ting Tings'in 'Great Dj' şarkısını kullanarak gruba yeni hayranlar kazandırmıştır.

her an bir yerden kenan ışık çıkacak, "son kararınız mı" diyecek diye gerilerek izlediğim müthiş film.

efendim çok çok şahane bir film. danny boyle transpotting'Ten sonra kendine yakışır bir film çekmiş sonunda. filmde ne ararsan var. merak uyandırıyor, aşk var, macera var, her şey var.

--spoiler--
hindistan'da bir genç bizdeki adıyla kim 500 milyar ister yarışmasına giriyor ve son sorudan önce yarışma bitiyor. bu genç çocuktan şüphelenen polis onu ''bu soruları nasıl bildin?, kimlerden yardım aldın'' gibi sorguya çekiyorlar. ve şahane film başlıyor....
--spoiler--

son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden. mutlaka izlenmesi gerekengillerden.

tanrıkent'in hint versiyonu demek oldukça indirgemeci olacak belki ama çokça benzeştiği bir gerçek.

15. Sinema Oyuncuları Derneği Ödüllerinde en iyi film ödülünü alan filmdir. mumbainin varoşlarında harika fotoğraflar veren eğlenceli bir film. ne zaman dans etmeye başlayacaklar diye beklerseniz,jeneriğe kadar beklemeniz gerekiyor. ayıracağınız vakte değecek bir film.

--spoiler--
filmin sonunda sonunda kavuşan çiftimizin öpüşüp koklaştığı sahneden hemen sonraki sol altta çıkan "d: it is writen" ibaresinden sonra kafanızı sinema perdesinin tam tersine çevirip perdeye bakmamaya çalışarak bir yandan da kulaklarınızı tıkayarak salondan acil şekilde çıkmanızı, tavsiye olarak sunmayı bir borç bilirim, çünkü filmdeki oyuncuların karizması o saniyeden sonra bitiyor. tüm o güzel oyunculuklar tümüyle beyninizden siliniyor ve karşınızda az önce izlemiş olduğunuz oyuncuların oynadığı klasik (dans ve enteresan hareketler eşliğinde) bir hint klibi çıkıyor. ki bu da filmin bütün çarpıcılığını yok ediyor. ha klip bittikten bir süre sonra biraz olsun o etki geçiyor tabi, ama tamamen gereksiz bir çalışma olmuş son sahne ama ne yapalım hintli olduklarını adamlar başka şekilde dile getiremiyorlar heralde...

sonundaki klibe rağmen filmi beğendim hoş bir Cidade de Deus tarzı film olmuş. burdan danny boyle u tebrik ediyoruz.

--spoiler--