bugün

"sen kendini kandırıyordun,
seyircin oldum."
* *
Gözlerinden düşüyordum çaresiz
Bir ömrün en güzel zindanlarına.
"..şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde
külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu" (ismet Özel)
''sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.''

ismet özel
Başım köpük köpük bulut
içim dışım deniz
Ben bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı'nda
Budak budak
Şerham şerham ihtiyar bir ceviz
Ne sen bunun farkındasın
Ne polis farkında.
ne zaman ayakta kalsam acemi şansı diyorlar
iki yanımdan iki melek tutarken omuzlarımdan
şans ne arar göçüp duran bir kalbin kuytusunda
şimdi herkesten yeni bir bakış bana bağışlanan
gözbebeklerimden geçerken kara bir tren
ben büyük bir firarı hâlâ trenlere yakıştırıyorum
göçüyorum kara bir duman çıkarken kalbimden
göçüyorsun bu ne yaman kırılganlık diyerek
göçüyoruz dünya böyle kırıla kırıla dönerken.

mustafa uçurum
sonra aramıza şehirler girecek,
hiç karşılaşmayacağız.
tesadüfler bile bir araya getiremeyecek.
sonra da belki birimiz öleceğiz,
diğerimiz hiç bilmeyecek.
Dize denmiş bunlar komple şiiri yazıyor pöff...
“Ne gelir elimizden insan olmaktan başka?”

Edip cansever’e ait hayat mottosu olan dizedir.
kırka yakın ayakı vardın kırkayakın.
“Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim
-Ki bu en büyük kötülüktür size-”.
"Bilesin göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
Yani ya bu eller öpülür ya sen öldürülürsün."
Bir anlık gecesinde bir günlük mevsimlerin
Bildik mi yaşamayı ikimizde
Biz getirdik denektir anlamaya evrene
Sevişmek alanıdır yüreğin.

Edip cansever.
korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin.
Herkesin

Bir umudu vardır,

Bir savaşı,

Bir kaybedişi,

Bir acısı,

Bir yalnızlığı,

Bir hüznü…

Çünkü herkesin bir gideni vardır,

içinden bir türlü uğurlayamadığı.

Turgut Uyar
kara karı, kuru karı, keçi eti, durgun at;
mazarratül, mazarratül, mazarratül mazarrat.
beyaz karı, şişman karı, kuzu eti, yürük at;
faidattün, faidattün, faidattün faidat.