bugün

Bir nevi halüsinasyon.
bitmez, dinmez..
Bir kız ismi olduğunu yeni öğrendim.
(bkz: olmadık yerler de gelen sanrılar)

metrobüs te sık sık yaşıyorum abi niye hep metrobüs neden metrobüs?
halüsinasyonla eş anlamlı değildir. halüsinasyon, varsanının eşdeğeri değeridir. yani olmayan bir algının beş duyu organı kullanılarak algılanması anlamındadır.
sanrı ise düşünsel bazda olmayan bir şeyi düşünmektir. paranoyayla eşdeğer kullanımında sakınca yoktur.
sabitlenmemiş görüş.
olmayan bir şeyi var sanmak veya olanı başka bir şey zannetmektir.
bir yavuz doğan şiiri.

Ne kadar ayna varsa kır bu gece ne olur
Aynada kaç sır varsa vur bu gece ne olur.

Bilsen nasıl yorgunum bilsen nasıl dolmuşum
Bilsen nasıl perişan nasıl meczub olmuşum.

En şizofren düşlerin en zamansız anında
Yani en sıcak közün en dumansız anında,

Bir ebabil sürüsü kaplarken üzerimi
Ve mavzer kurşunları delerken her yerimi;

Yıldızlar şahit olur her gece ölüşüme
Sanrılar nöbetleşe üşüşürken düşüme.

Bilsen ben nasıl yandım bilsen ben neler gördüm
Bilsen ocağı viran ben ne haneler gördüm.

Bazen Ağrı Dağında kervanlar dolusu kar
Bazen yuvası sırrı mutlak bir şikar gördüm.

Bazen okyanusları yutan koca girdabı
Bazen aşkı arayan telde mızrabı gördüm.

Bazen bir pervanenin ateşe uçuşunu
Bazen kanadı kırık Anka kuşunu gördüm.

Bazen külün ateşten önce karardığını
Bazen gülün baharda sarardığını gördüm.

Bazen gökkuşağının renginin solduğunu
Bazen aşkın dünyada kaybolduğunu gördüm.

Bazen Hızır Paşa'yı affetmiş Pir Sultan'ı
Bazen Bedrettin gibi cansız yatanı gördüm.

Bazen asmalarından şarap süzen Babil'i
Bazen kardeş kanını içen Kabil'i gördüm.

Bazen Orhan Gazi'yi koruyan bir muhafız
Bazen aşkı zikreden dertli bir hafız gördüm.

Bazen artık saçları dökülmüş Medusa'yı
Bazen Kızıl Deniz'i bölmüş Musa'yı gördüm.

Bazen fakir bir şehrin umutsuz valisini
Bazen düş dünyasının ahalisini gördüm.

Bazen Spartaküs'ün sadık süvarisini
Bazen bir diktatörün tek varisini gördüm.

Bazen Katherina'nın umarsız kocasını
Bazen Aksak Timur'un baş hocasını gördüm.

Bazen demirci Kawa bazen zalim Dehak'ı
Bazen yetmiş kışını bazen Nurhak'ı gördüm.

Bazen Kureyş Kavmi'ni kutuplarda üşürken
Bazen akbabaları leş bölüşürken gördüm.

Bazen ırgat ninemi bir tarlayı sürerken
Bazen koca Fatih'i şehre girerken gördüm.

Bazen Kore'de kalıp geri dönmediğimi
Bazen Yemen'de yanıp sönmediğimi gördüm.

Bazen yorulduğumu bazen darıldığımı
Bazen eski bir düşe sarıldığımı gördüm.

Bazen aslında ömrü hiç hak etmediğimi
Bazen mutlu bir yolda gitmediğimi gördüm.

Kirlenmiş umutları sönmüş canları gördüm
Yalnız düşten ibaret heyecanları gördüm.

Bilsen ben ne çok öldüm bilsen ben neler gördüm
Gönül tahtı tarumar boş viraneler gördüm.

Ve bilsen neler gördüm bilsen nasıl da yandım
Bir bilsen neler gördüm bilsen nasıl dayandım.

Ne kadar ayna varsa kır bu gece ne olur
Sana ne anlattıysam sır bu gece ne olur.....
13 albümünün açık ara en iyi parçası.
(bkz: din)
(bkz: tanrı)
hiçbir uyarıcı olmadığı halde bireyin bazı algılamalar yapmasıdır.olmayan sesleri duyma, olmayan görüntüleri görme vb biçimlerde ortaya çıkabilir.
beklentinin gerçekten farklı olduğu durumlara tıp ya da üçüncü kişiler tarafından verilen isim.
yumuklu sucurta grubunun hazırladığı bir kısa film.

http://www.youtube.com/watch?v=YlYPkTLzYnU
zakkum'un, 13 adlı albümündeki en sağlam ve en başarılı parçalarından.

--spoiler--
gün yeni doğarken odanın balkonuna
sabahın ilk kahvesi doluyor yanaklarına
--spoiler--
'kanı'nın sancılı hali.
psikoljide bir bozukluk hastalık adıdır.
13 albümünün en vurucu şarkısı. tamam albüm genel olarak konsepti sağlayamamış, bazı fedakarlıkları çeşitli durumlar sebebiyle verememiş olabilir, ama bu albümde teslim ol gibi hafif hüzünlendiren, anason gibi benim gibi hayatında hiç rakı masasına oturmamış adama durumu hissettiren şarkılar olduğu bir gerçek. dinlendiğinde en yıkıcı şarkının bu olduğu epeyce aşikar bir biçimde ortaya çıkıyor. albümdeki hiçbir şarkının yapamadığı şeyi, tekrar tekrar dinleme isteğini doğuruyor. muhtemelen albüm için yaratılan ilk eserlerdendir bu şarkı, belki de en eskisidir. özellikle şu iki dizedeki duygunun yabancısı olmayanlar, çocukluğunun geçtiği sokakların, okulların önünden geçip kaygı ve özlem dolu bakışlar atabilirler:

her ankara sabahı gibi belki biraz üşüyorsun
ama olsun eskiden beri üşümeyi seviyorsun

hem zaten, kaygılarımız, özlemlerimiz değil midir sanrılarımızı oluşturanlar, evet onlardır.
zakkum grubunun 13 adlı albümünün son parçası. güzel bir parçadır lakin mutluyken dinlemeyeniz , bütün ruh halinize sıçabilitesi yüksektir.
--spoiler--
gün yeni doğarken odanın balkonuna
sabahın ilk kahvesi doluyor yanaklarına
birkaç saat daha var seslerin çoğalmasına
bakir telaşlar için insanların uyanmasına
her ankara sabahı gibi belki biraz üşüyorsun
ama olsun eskiden beri üşümeyi seviyorsun

çöpleri karıştıran sokak kedileri gibi
kurcalıyorsun farketmeden geçmişteki günleri
çocukluğun sessizce tırmanıyor kucağına
şöyle bir gülümsüyor kıvırcık saçlarıyla
babanı andırıyor sanki bu sessiz duruşuyla
ve ne kadar eksildiğini hatırlatıyor sana

ne kadar güzelmişsin, hayat henüz çırılçıplak
hiçbir şey el değmemiş, günler birer salıncak
seni unutmuyor büyüdüğün sokaklar
dokunuyor arkadan gözyaşına, rüzgarıyla.
--spoiler--

sözleriyle an itibariyle beni anlatan veya ne sikimse şarkı işte. moraliniz kötüyse dinlemeyiniz.
sanmamak lazım. gözleri kapatıp, yatmak/uyumak lazım.
(bkz: hezeyan)
(bkz: delüzyon)
(bkz: halüsinasyon) gerçekte olmayanı, zihnin yarattığı algısal yanılgıyla uyaranı var olarak algılamaktır. her kişinin sanrısı farklı olur. genellikle akıl hastalarında ve ateşli hastalıklarda görülür.
bir çeşit hayal görme .
gerçeğe dayanmayan garip mantık dışı kanıt gösterilmesine rağmen değiştirilemeyen nonsistematize desorganize tutarsız sabit fikir yada inançlardır. maalesef türkiyede bol miktarda görülmektedir.
Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon. *