bugün

eski kitapları alıp satan kitapçı.
aradığınız her bir şeyi bulabileceğiniz sürprizlerle dolu mekanlar.
beyazıttakilerin olmadığı şey..
gerçek sahaf için bknz.. galatasaray sahaflar, kadıköy sahaflar..
ankara'daki sahaflar adil iş hanı(zafer çarşısı yanı), karanfil pasajı ve olgunlar da toplanmıştır.
(bkz: dünyayı kurtaran sahaf)
(bkz: sahaflar çarşısı)
(bkz: aslıhan pasajı)
kitaplara ilginiz büyükse, girdiğinizde saatlerce çıkamayacağınız, geçmiş tarihli, piyasada sıfırını asla bulamayacağınız çok önemli eserlere bile raslayabileceğiniz, ömrümün geçtiği mekanlar..
iki kısma ayırarak değerlendirmenin uygun olduğu kitapçı türü.

1. eski kitap alıp satması gereken ve gerçekten bunu yapan sahaflar. burada yıllardır aradığınız fakat bulamadığınız bir kitabı bulup sevinçle dükkan sahibine sarılmanız söz konusudur.

2. sahaf ruhunundan haberi olmayan sahaflar. özellikle eylül ayında öss ve ders kitapları satarak paraya para demeyen içi vıcık vıcık ingilizce hazırlık kitabı arayan öğrencilerle dolu mekanlar. bu mekanlarda ayrıca eski kitaptan çok yeni kitapların korsan baskıları ucuza satılır. kendilerine ybsg diyenler direk cennete alınıyormuş.
medrese ögrencilerinin, beyazid camii ve fatih camii etrafında eski kitaplarını satmasıyla başlayan ve kelime anlamı "elden düşme kitap alıp satan kişi" olan osmanlı döneminden kalma bir meslektir.
kitap kokusunun buram buram insan ruhunu yakaladığı, bir de sahafla haşır neşir olmuşsanız hiç çıkamadığınız, çıkmak da istemediğiniz yerdir.
bursa'da olmayan şey.*
(bkz: sahaf bar)
her gittiğim şehirde ilk gezdiğim yerlerdendir. öyle değerli kitaplarla karşılaşıyorsunuz ki, bazen koca bir ay sadece sahaflar için çalıştığınızı düşünüyorsunuz.
okumayı sevenlerin, eski dergi ve kitapları karıştırmanın bünyeye kazandırdıklarının bilince olanların, karmaşıklığın içerisinden okunacak bir şeyler bulma sevdasından keyif alanların ve de toza alerjisi olmayanların belirli aralıklarla da olsa ziyaret etmekten kendilerini alıkoyamadıkları yer.
mis gibi kitap kokan yerlerdir sahaflar..
kullanılmış kitap, kaset vb şeyler satan yerlerdir. günümüzde bu sahaflar artık orijinal kitapların korsanlarını da getirterek birinci el korsan kitap satmaktadırlar.*faydalı, keseye uygun, gidilesi yerlerdir, özellikle de öğrenci milleti için.
Sahaf korsan kitap satmaz bence, bildiğiniz üzere sahaflığın bir okulu yoktur ülkemizde, dünyada okulu var mı? ha o konuda da bilgim yok. Ama bildiğim ülmemzde sahaflık bir nevi usta - çırak ilşkisi ile öğrenilir. En az 5-10 yıl bir sahafın yanında çırak olmanız sonucunda kendinizi hazır hissettiğiniz zaman dükkan açarsınız.

En azından bir kaç dile aşınalığınız oluşur, çoğu dile ve kitaba karşı hissiyat geliştirirsiniz. Hangi kitap değerlidir, nadirdir anlarsınız. Her kitap ve dile karşı bilgi sahibi olursunuz. Yani bir kitabın ibranice olduğunu anlayabilirsiniz fakat okuyamayabilirsiniz. Tabi daha uzun yılar sahaflık yapmış olanlar birden fazla dili mutlaka öğrenmiştir. En azından osmanlıcaya hakimdirler. Yaşı otuz civarında olan genç nesilden de osmanlıca öğrenenler vardır.
Şimdi sahafı yeniden tanımlarsak; ikinci el kitapda satar ama asıl işi ikinci el satmak değil, az bulunur, baskısı tükenmiş kitapları ortaya çıkarmak.
okuyan, koleksiyoner, kitap delisi özellik taşıyan insanlardır. Emeğe saygı duyarlar ve bindikleri dalı asla kesmezler.

Ama ben gördüm kardeşim satıyorlar diyene de şunu derim; ikinci el kitap satanlarla sahafı birbirine karıştırmayalım. Bahsedilen korsan kitap satan yerlerin çoğunlğu sokakta (tezgahta) kitap satışının yasaklanmasından sonra dükkan açan, halen eski mesleklerini sahafların dükkanlarının bulunduğu yerlerde faliyet gösterenlerdir. Sap ve samanı ayrı yere koymak lazım.
Sahaflık aç kalmayı göze almak demektir. Sahaflıktan zengin olmuş bir insan evladı henüz yoktur. Bir sevdadır sahaflık, kayıp olanın peşinden koşmaktır.
dükkan kiraları, vergi... gibi bir çok neden yüzünden bir çoğu dükkanlarını kapamak zorunda kalmıştır. ama kitaba vurgun oldukarından çoğunluğu işini bırakmamıştır. bilimum açık arttırma ve sitelerinde sanal da olsa halen işlerine devam etmeye çalışmaktadırlar.
burnuma eski kitap kokusu geldi bile.
yavaş yavaş kaybolmaya başlayan meslek. yeni nesil biz yetmelerin teknolojiye bağlı olmamız, daimi müşterileri olan yaşını başını almış amcalarında teker teker göçmesi sonucu bir dönem kapanacak gibi.
entry ve nick uyumu'na güzel örnekler veren beşinci nesil yazar.
seri eksileme yöntemiyle çalışan yazar.
beğenmediği yazıları eksileyen, beğendiklerini de artılayan yazardır. sözlük bu hakkı her yazara tanıyor. bıyıklı ya da bıyıksız ayrımı yapılmıyor, prens mi prenses mi ayrımı ise hiç yapılmıyor. sözlük gördüğüm kadarıyla cinsiyetçi de değil.

seri eksilenecek kadar ırkçı, cinsiyetçi, faşist değilseniz korkacak bir durum yok.
zekice yapılmış, hakarete varmayan her türlü espiriyi anlayacak kapasitededir.
düzeyli eleştriye açıktır, tartışmaktan kaçınmaz.
"Bir sahafla eski kitap satıcısı arasında önemli fark vardır. Gerçek bir sahaf kitaplara sadece ticari olarak yaklaşmaz. Eski kitap satıcısı kitabın içeriğini ilk sırada dikkate almayabilir. Çok satılan her kitap onun malzemesidir. Kuşkusuz onlar da çok önemli bir iş yapıyorlar; ama bir sahaf kitabı, hem cilt, hem baskı, hem de içerik bakımından değerlendirir. Gerçek bir sahafın alıp sattığı kitapla ilgili ayrıntılı bilgisinin olması gerekir. Sahaflık her şeyden önce bibliyografya bilgisi gerektiriyor. Siz gelen müşterinin araştırma yaptığı konuyla ilgili bilgi sahibi değilseniz, ona ne önereceksiniz?" *