bugün

avrupa'da martin luther'in önayak oldugu dindeki değişimlere verilen ad
her konuda, eski düzeni değiştirip, yerine daha iyisini getirme, eskinin yerine yeniyi koyma, ıslah etme işi.
Yeni çağda Almanya'da başlayan, Katolik kilisesinin kendine çeki düzen vermesini sağlayan, okulları kilisenin elinden alarak, laik kurumlar haline getiren din ıslahatı.
sözlükte yapana 4 adet mükemmel karşı cins ile 5+ yıldızlı istenilen otelde 5 gün 4 gece bedava konaklama verilen muhteşem şey. ** * *
dinsel anlamda yenilik, düzenleme anlamına gelir
reform hareketi 1500 lü yıllarda dinsel hareket olarak, avrupa' da ortaya çıkmıştır. almanya' da martin luther king ve taraftarları, alman imparatoru şarlken tarafından protesto edilince bu grup protestan olarak anıldı ve katolik- ortodoks mezheplerinin yanısıra zamanla ortaya çıkan protestanlık, kalvenizm , anglikanizm mezhepleriyle avrupa' nın mezhep birliğini bozdu. / fransa, ingiltere, danimarka gibi ülkelere yayıldı..
katolik klisesinden çıkan ülkelerde, katolik klisesinin mallarına el kondu. katolik kalan ülkelerde ise, diğer mezheplere karşı engizisyon mahkemeleri kuruldu.
bu hareketler, avrupa' yı ekonomik olarak kötü etkilemiştir ve osmanlı devleti üzerinde haçlı seferi yapmayı düşünen şarlken' i bu hareketinden zorunlu olarak vazgeçirmiştir.
bu hareketin oluşmasında önemli faktörler vardır, katolik klisesinin yozlaşması ( endülüjansile halkı dini yönden sömürmesi gibi ), almanya' da siyasi birliğin olmaması ve prenslerin bu harekete destek vermeleri, matbaanın yaygınlaşmasıyla okuma- yazma oranının artması vb.
reform hareketleri, rönesans ( aydınlanma) sürecinden etkilenmiştir. eğitim- öğretim sistemleri kliseden alınarak laik bir temele oturtulmuştur.
papalar, avrupa krallarına taç takıp onları yönlendirebiliyordu. papalar bu güçlerini kaybettiler.

bir de reform- devrim ayrımı vardır.
mustafa kemal döneminde, yapılan devrimler inkılap kelimesiyle karşılanamaz. 1960' ta atatürk' ün bugün bildiğimiz inkılapçılık ilkesi, devrimcilik idi. sonra değiştirilmiştir ismi.
devrim, marksist- leninist anlamda olmasından ziyade, mustafa kemal' in bursa nutku nda belirttiği temeli halka dayanan ve devleti halkın şekillendirdiği anlayıştaydı. onun zamanında yaptıklarını inkılap olarak değerlendirmek yetersiz kalacaktır. zira, kökleşmiş ama yozlaşmış bir sistemin tasviyesi yerine kurulan laik- demokratik cumhuriyet; peşinde devamlı devrim i desteklemeliydi.
bu, türk devrimi dir, kemalist devrim dir.
Düzeltme, tanzim. Asıl şeklini verme. Islah etme. Avrupa'da başlayan dinde reform hareketini, islâm dinine tatbik etmenin yeri yoktur. Çünkü islâm dini, bütün zaman ve mekânların insanlarına her cihetle cevap verecek olduğundan ve ilmi esaslara dayanmış olarak aslını muhafaza ettiğinden(incilin bozulduğu bütün dünyanın malümudur), islâm dininde reform olamaz. Ancak dinde yeni izah ve isbat şekli vardır.
(bkz: reform yaptıkça toprak kaybetmek)
16 yy hristiyanlık katolik meshebindeki, değişiklik ve düzenleme olarak bilinir. reform hareketleri ilk olarak almanyada martin luteer tarafından başlatılmıştır
avrupa'da din adamlarının her işe karışmaları ve bütün toplumu en üst düzeyde yönetmelerinin hıristiyanlığın kaynaklarında bulunmadığı gerçeğinin anlaşılmasından sonra ortaya çıkan hareket.
Din konusundaki bağnazlıklara, batıllara, yanlışlıklara dur demek için yapılmış dini devrimlerdir.
Fr. Düzeltme, tanzim. Asıl şeklini verme. Islah etme. Avrupa'da başlayan dinde reform hareketini, islâm dinine tatbik etmenin yeri yoktur. Çünkü islâm dini, bütün zaman ve mekânların insanlarına her cihetle cevap verecek câmiiyette olduğundan ve ilmi esaslara dayanmış olarak asliyetini muhafaza ettiğinden, islâm dininde reform olamaz. Ancak dinde yeni izah ve isbat şekli vardır. (Bak: Müceddid, Ehl-i bid'a)
özgün olan ilk biçime geri dönülmesi anlamına gelir.

(bkz: form)
(bkz: deform)
biz türklerin en sevdiği şeylerden birisi de reformdur. müthiş bir taklit etme yeteneğimiz var. çok hızlı bir şekilde yeni düşüncelere uyum sağlayabiliyoruz. bu bir yandan iyi diğer taraftan kötü bir durum. bildiğiniz üzere insanda üç bilinç hali vardır: id, ego ve süperego. ben bu hallerin toplumlarda da bulunduğuna inanıyorum. dahası insanlık tarihi id ile süperegonun çarpışmasından ibarettir bana göre. insan konut inşa edip, toprağı mülk edindiğinde sistemde birileri çalışıp diğerleri onları ileriye taşıyacaktı. önceleri sisteme id hakimdi. güçlü olan kazanıyordu. sonra efendilerin köleler üzerindeki baskısı öyle bir noktaya geldi ki artık kötülük sahibine de zarar vermeye başlamıştı. köleler kötülüğün içinde bir iyi(!) önder bulup ayaklandılar. gerçekten özgür olacaklarını sanıyorlardı lakin yeni önderlerin öncekilerden hiçbir farkı yoktu. onlar kötülerden farklı olarak başka bir yolla, gönül kazanmayla, efendi olmuşlardı. kölelerin bazıları isyan etse de çoğu bundan memnundu; çünkü başkaldıranlar güvenilmez kişilerdi ve ilkeleri yoktu. sonra ara sıra id toplumun bunalımlı yıllarında iktidara gelmiş; ancak her defasında feci bir şekilde alaşağı edilmiştir.

reformculuk id ve süper egonun kavgasını yoksar. biz türkler de öteden beri kötü liderlere tahammül etmemiş bir milletiz. en kötü zamanında bile türkler atatürk gibi bir dehayı çıkarmış ve hızla uygarlaşmıştır. uygarlaşmanın önüne set çekmeye çalışanların denizi sopalarla dövmeye çalışan hayalperestler olduğu açıktır. yine türk milleti kurtuluşuna vesile olan bilimsel materyalizmi de elinin tersiyle itmiş ve çağın düşüncesini hızla benimsemiştir. üstelik o düşüncenin sahibi düşmanlarıyken bile! atatürk'ün bir peygamber çıkaracak kadar düşmedik sözünü hatırlatırım.

türklerin bu reformculuğu karşısında aslında reform büyük düşüncelerin önüne çekilmiş bir settir. reformun olduğu yerde devrime yer yoktur. devrimin olmadığı yerde devrim türküleri de yoktur. yıkıcı dürtü olmayınca ortaya yaratıcı dürtü çıkmaz. gezi parkı eylemlerinden şiirler çıkmadı. çünkü reformcu bir eylemdi. orada yıkıcı dürtü yoktu. sonuçta reform ruhu öldürür, türklerin kendi ilkelerini, kendi hukukunu yaratmasına engeldir. başkaldırı olmayan bir toplumda toplumsal sözleşme de olamaz. reformculuk bedeni doyururken maneviyatı yok eder.
hristiyanlığın karanlık döneminden çıkışına sebebiyet veren aydınlanma olayı.

buna en çok katkı sağlayan olaylardan birisi de incilin matbaacılığın sayesinde başka dillere de çevrilerek halkın anlamasını sağlamak olmuştur.