bugün

mısır çarşısı bombacısı olduğu iddia edilerek 2,5 yıl sebebsiz yere hapiste tutulmuş, 8 yıl boyunca da mahkemelerde zan altında bırakılmış sosyologdur.
ekim 1971'de ıstanbul'da doğan pınar selek, notre dame de sion fransız kız lisesi'ni ve mimar sinan üniversitesi sosyoloji bölümü'nü bitirdi. aynı üniversitede sosyoloji yüksek lisansını tamamladı. fransa'da sophiantipolis'de udel unt'de ekonomi politik dersleri aldı.
dışlananların ve birbirini dışlayanların ortak atölyesi olan "sokak
sanatçıları atölyesi"nin kuruluşuna öncülük etti.
halen amargi kadın örgütünde ve toplumsal ekoloji ve tarih kooperatifinde aktif olarak çalışıyor, bilginin toplumsal üretiminin kanallarını yaratmaya yönelik çeşitli projelerin içinde yeralıyor.
çeşitli dergilerde makaleleri yayınlanan ve özgür gündem gazetesinde köşe yazarlığı yapan pınar selek'in 1996 yılında, ezln zapatist hareketin bildirileri ve marcos'un mektuplarından oluşan ya basta! artık yeter adlı çeviri / derleme çalışması belge yayınları'ndan, 2001 yılında, ülker sokak'ta travesti ve transseksüellerin dışlanmasını konu alan, maskeler süvariler gacılar adlı araştırması da aykırı yayınlarından çıktı.

"ölümün kıyısında duydum adını. cesetlerin arasında doğan çocukların
çığlıklarından. yaprakların rüzgara fısıldadıklarını duydum. dağlara
gözlerini dikmiş kadınlardan. kuşlardan duydum. siyah saçlı atlardan.
barış. çocukluğumun hayalleri dirildi yeniden. hapishaneyi anımsadım.
tutsak edilenleri. sonra tutsak düştüm."

diyen birikimli sosyolog güzel insan...
özgür gündem, köxüz gibi gazete ve dergilerde yazdı. antimilitarist, feminist güzel insan. aynı zamanda vejetaryen. üzerine bu kadar gidilmesi sebepsiz değildir. hep kayda değer işler yapar. ortadoğu tarih akademisi'nin de kurucularından kendisi. halen amargi de çalışıyor ve amargi de yazıları çıkıyor. bu ayki yazısı için:

http://www.amargi.org.tr/?q=node/112
türkiye'nin kadın akıllı sosyologlarından biridir. bu ülkede onca haksızlığa uğramıştır ama desteği de hep tam olmuştur. ötekileştiren her kesime desteğini cesurca ortaya koymuştur, kaymak aydınlardan değildir. feministtir.
aktif olarak sözlü tarih çalışması yapmıştır. şu an amargi kadın kooperatifinde aktif olarak çalışıyor.

kitapları:
*maskeler süvariler gacılar
*isyancı komutan yardımcısı marcos ya başta! artık yeter!
*barışamadık
*su damlası
sürüne sürüne erkek olmak adlı kitabı son dönemde iletişim yayınlarınca basılmıştır.
militarizme köklü bir eleştiri..
türkiye'de işkence yoktur'un canlı kanıtı olan insan. çünkü türkiye cumhuriyeti osmanlı'nın mirasını taşıyan hoşgörülü bir devlet, çok cici ve şirin.

ahahah. siz bu hanımefendiye 'yav feminizm güzel de türk halkı hazır değil buna' falan da dersiniz.
beraat ettiği ithamlardan tekrar ve 20 küsür yılla yargılanması istenen feminist aktivist ablamızdır.

ancak kendisinin ardında bugün avukatlığa soyunmuş güçlü bir kesimden eser yoktur. başına gelenler hukuksuzluk olarak addedilmemektedir, her gün sayfa sayfa ergenekon avukatlığı yapan ulusal hassasiyetli ekip tarafından başına gelenler gazetelerinde bir kuble yer bile bulamamaktadır.

az sayıda feminist dostuyla maruz kaldığı işkenceye direnmektedir.
küçük, hareketli, bulunduğu yere canlılık katan hanım. kendisiyle konuşmuşluğum yoktur ama aynı ortamda bulunmaktan ötürü bu şekilde kafamda yer edinmiştir.
Amargi'nin kurulmasında payı olan, güçlü duruşu ve fikirleriyle, yaptığı sosyolojik çalışmalarla, öteki diye nitelendirilen kesimlerle ilgisiyle bu ülkede yıllardır ses çıkaranlardan korkan adamları yine korkutmuş ve bu yüzden susturulmaya çalışılan yazar, araştırmacı.
devlet'in 12 yıl önce gözüne kestirdiği sosyolog, masal yazarı, insan. sokak çocuklarından tinercilere, kadınlardan eşcinsellere kadar her alanda çalışmalar veren ve ilişki kurduğu insanlara "iş" gözüyle bakmayıp, her biriyle dost olan güzel mi güzel bir kadın. 10 şubat tarihinde yargıtay hakkında müebbet istedi. "nefese müebbet" tanımını çok doğru buldum: http://www.kronikmuhalif....;title=nefese%20m%fcebbet
http://www.pinarselek.com/
bu da olmuştur! pınar selek yargıtay tarafından ömür boyu müebbet hapse çarptırılmıştır.

afiyet olsun gözü doymazlar.

http://www.haber7.com/hab...leki-yine-suclu-buldu.php
adalet dediğiniz o kadar da adil birşey değilmiş, malesef..
güzel bir yazı :

http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=16892

ayrıca :

http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=16937
bugün 13 yıllık yargı maratonundan beraat kararı çıkmıştır. ama son sözü yargıtay genel kurulu söyliyecekmiş. son söz yargıtaya kaldıysa, allaha kalmış demektir.
sadece aralarında bu ülkenin kurucusu da olmak üzere şu anda görev yapmakta olan hakim, savcı gibi zümre gibi insanların sabetayist olması sebebiyle savcı ahmet nuri saraç'ın pınar selek'in "leyla" kod adıyla bomba düzeneğini abdulmecit öztürk'ün atolyesinden aldığını itiraf eden diğer sanıkları dinleyerek ömür boyu hapis cezası vermesine rağmen yargıtayın sırf akrabalık bağları sebebi ile bu kararı bozması kabul edilemez bir durumdur.

bu kişinin bir anca önce cezaevine gönderilmesi, yeni seçimden sonra yapılacak anayasal düzenleme sonunda da asılması gerekmektedir.

teröristlerin aramızda bu kadar rahatça dolaşabildiği bir yargı düzeni, nepotizmin her şeyden daha üstün olduğu bir ülke artık can sıkıcı olma aşamasını da geçti.
iddianamede; patlayan bombanin parcalarindan birinde parmak izi cikmistir... pinarin dosyasindan daha temiz dosyasi olan yuzlerce insan, sirf babasinin soyadi selek degil, durusmasina avukat ve basin ordusuyla gelmiyor diye istenen cezalari almistir.

ayni mahkemeler sunulan savunmalarda bu davayi emsal olarak kabul etmeyip, sallamistir. anlasilmaz sekilde ustune katmerli ceza vermistir. yargitay'dan onaylanmasinda da bir sakinca gorulmemistir...

kendisini tanimam. basindan gordugum kadariyla sirin, sempatik bir tipti... bu topraklarda farkli siniflardan insanlarin sikintidan, heyecan icin illegaliteye bulasmalari zaman zaman gorulebilir. is bedel odemeye geldimi, fark ortaya cikar.

ihtilalin eglenceli bir tarafi vardir; rutin, boktan hayatlarina bir nebze renk katabilmek icin gece gec saatte saklambac oynamakdan daha fazla adrenalin salgilarsin. bu da bir sey ama eglencenin ihtilalci bir tarafi yok.. sobelenince, elindeki imkanlari seferber edip mizimayacaksin.
degil baro harici avukat tutmak, mahkemeye ailesini cagirmak, yillarca ziyareti gelememis ( gelmemis degil! ) insanlara da ayiptir.
lpg patlayınca suçlu yaratma telaşıyla, poliste alınan ama mahkemede reddedilen bir ifadeyle, yahu bu kadın kürt'lerle çok ilgileniyor tiz susturula hezeyanlarıyla, delilsiz, mesentsiz iddialarla 13 senesi çalınmış ve 3. kez beraat etmiş sosyolog, yazar, aktivist, aydın ama her şeyden çok "insan"...
evrensel gazetesine konuşmuş kişidir.

http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=82535
her zaman düşünenin, sorgulayanın en büyük cezaları gördüğü ülkemizde yıllarını boş yere cezaevi ve mahkemelerde geçirmiş sosyolog. türkiyede özgürlük ve demokrasi mücadelesi vermek büyük cesaret ister, bu cesareti gösteren ender kişilerden biridir.
cumhuriyet savcısı ahmet nuri saraç tarafından dünkü beraat kararına (mısır çarşısındaki patlama ile ilgili)birkez daha itiraz edilmiştir.
sonunda hem yargıtay'ı, hem de kendisini bu durumlara sokan polisi yenmeyi başardı diye sevindiğim binlerce hukuk mağdurundan biridir.

ama o da nesi? savcının teki yine itiraz etmiş. lan adaletinizi yiyim ben sizin! hayatını kararttınız kızın; dört bilirkişiden üçününün "bomba değil" dediği ve mahkemelerin üç kere beraat verdiği saçma bir dava yüzünden!
(bkz: cemal hakkı selek)
yolgeçen hanı isimli kitabı çıkmış insan. iletişim yayınları.
devletin ülke içerisinde çıkar çatışmalarından ötürü bombaladığı mısır çarşısının faili olarak hayatını alt üst ettiği sosyolog kadındır.bu ülkenin en büyük ayıplarındandır.