bugün

ruhsal cozumleme metodudur.
anakonusu bilincaltidir.kurucusu freud' tur .
FRANSIZCA kökenli bir kelimedir ve
tam türkçesi "ruhla çözümleme"dir.
altbenlik tahlili..
(bkz: sigmund freud)
Every action has a reaction durumunu kanıtlar. Şöyle ki küçüklüğümüzde bizi etkileyen her korku, her acı ileride meyvesini verir.
Hapishaneleri dolduranların küçüklüklerinde sevgi ortamı içerisinde büyümediklerini söyler, inanırım.
bu metod bazen dibe çeker, sonra rahatlatır. her şey bitti derken birden yine dibe batabilirsiniz sonra yine rahatlarsınız. yani soruna iner ve halleder. soruna indiği zaman allah muhafaza...
(bkz: psikoterapi)
bazı insanlar doğuştan yapar bunu. karşıdaki kişi şu anda neyi düşünüyor ve neler hissediyor daha bir şey söylemeden veya yapmadan tahmin edebilir.hiç kitap okumadan bile yapılabilinir. bunun sebebi bilinmemektedir.doğuştan bir yetenek misal.
dostoyevski bu konuda yani psikanaliz konusunda ayrı bir ekoldur.yazdığı romanlar bunun göstergesidir. bir romanda nasıl 6-7 karakteri birden yaşayıp yaşatabilirsiniz ? ya içinizde 6-7 karakter var ya da insanüstü bir yeteneğiniz var. sonuçta iyi bir psikanaliz yapabilen birisi içinde başka karakterler de yaşatır. bu bağlamda karakter bölünmesi de bununla ilintilidir bence **.
dostoyevski gercekten bu konuda apayrıdır. yasadıgı donemde yazdıgı kitaplarda insana okurken kahramanın tum ozelliklerini adeta sekillendirir. hayran olmamak mumkun degil.

freud'a gore baca temizligidir ruhun. bir baslar serbest cagrısımlar, temizlenene dek. kaynagına kadar. ilk cocukluk doneminden hem de.

bilncaltı nelere kadir. her sey onunla alakalı, her sey ondan bagımsız. bulasmayalım...
edebiyatta son dönemde, jean christopher grange ve maxime chattam romanlarında kullanılan psikiyatri metodu. kişiyi en az 45 dakika belli bir ortamda, dikkatle inceleyip belli sorular sorarak, özelliklerini tespit edip hayalgücü ile harmanlayıp betimlemektir. eskilerden jean paul sartre' nin özgürlüğün yolları üçlemesinde mathieu delarue ve sir arthur conan doyle' nin unutulmaz kahramanı sherlock holmes' in başlıca hobileri arasındadır. mimikleri, olaylar karşısındaki tepkileri ve giyim tarzı, insanların belirli bir süre izlendikten sonra çözümlenmesine aracıdır. psikanaliz, polisin de suçluları ayırıp gruplandırmakta kullandığı bir yöntem olup, psikiyatri diploması alıp polisle ortak çalışan şahıslara psikokriminolog adı verilmektedir.
bilgi edinmekten öte sorgulamak isteyenler için
talat parman'ın cogito(49.sayı)'daki
'bugün psikanalizi tartışmak' adlı yazısından bir alıntı:

Neden hâlâ psikanaliz?
Ortaya çıkışının üzerinden yüzyıldan fazla bir süre geçmişken,
insan bilimlerinin bir parçası olmak savındaki psikanalizin
neler getirdiğini tartışmak sürekli gündemde olan bir konudur.
Bu tartışmayı psikanalizin geçersiz olduğu, artık modası geçtiği,
Freud'dan beri köprülerin altından çok sular aktığı şeklinde sürdürenler
sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Haftalık haber dergilerinin yılda bir kez
'psikanaliz bitti', 'Freud yanıldı' ve benzeri kapak konularıyla çıkması
batı ülkelerinde basın gelenekleri arasına girmiştir.
Yayıncıların bu konunun satış grafiğini olumlu etkilemiş olduğunu düşünmeleri
elbette onlar açısından ticari bir öngörüşlülüktür.
Ancak biz burada bunun nedenlerini sorgulamalıyız.
Psikanalizi, kimilerine göre geçersizliği kanıtlamış olduğu halde
neden hâlâ tartışıyoruz? Neden çoktan tarihin tozlu sayfalarına gömülmedi?
Psikanalizin doğuşunun üzerinden yüzyıldan fazla zaman geçmesi
onun üzerine yapılan tartışmaların yoğunluğunu neden azaltmadı? Evet neden?
Bu sorulara yanıtı öncelikle psikanalizin tanımlarında arayabiliriz.
Sigmund Freud 1922'de psikanalize 3 tanımı birden uygun görmüştür.
1. tanıma göre,
psikanaliz başka türlü araştırılamayan ruhsal süreçleri araştırmakta
ve ortaya çıkarmakta kullanılan yolun adıdır.
2. tanım,
psikanalizin ruhsal hastalıkların tedavisinde
kullanılan bir yöntem olduğunu vurgular.
Son olarak da 3. tanım,
insan ruhsallığı üzerinde bu yöntemle elde edilen bulguların
birikimiyle oluşan yeni bir bilimsel disiplindir.
Bu üçünün iç içe geçen ve birbirini tamamlayan tanımlar olarak
ele alınması psikanalizin yüzyıldır neden gündemde olduğunu açıklar.
Sigmund Freud psikanalizi bir araştırma yolu olarak tanımlarken,
yeni bir tekniğe de gönderme yapmaktadır. Serbest çağrışım teknik anlamda
Freud'un en büyük buluşudur. Onun tarafından psikanalizin
temel kuralı olarak tanımlanan 'serbest çağrışım'
bilinçdışının keşfinin yolunu açmıştır.
Freud, tekniğini aktarım ve dirençlerin yorumuyla mükemmelleştirir ve
ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek
yeni bir yöntem olarak biçimlendirir. Önce ruhsal süreçleri araştırmak için
bir yol, sonra ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan
bir yöntem geliştiren Freud bunlarla yetinmeyerek,
buluşunu insan bilimlerini tamamlayan bir
bilim olarak görmek istediğini de belirtmiştir.
Psikanalizin tüm gücünü bu üçlü yapısından aldığını söyleyebiliriz.
Psikanaliz araştırma yolu, tedavi yöntemi ve insan bilimleri ailesinin
üyesi olarak insan üzerine çalışmanın en önemli seçeneklerinden
biri haline gelmiştir. Böylece söz konusu üç alandan da
kendini besleyebilmiş ve aynı zamanda bu alanları da beslemiştir.
Freud'dan sonra psikoloji önemli ilerlemeler kaydetmiş
ve onun geliştirdiği araştırma yolu ve tedavi tekniğinden esinlenen çeşitli
ruhsal tedavi yöntemleri ortaya atılmıştır.
insan ruhsallığının yapısı ve oluşumu üzerine ortaya attıklarıyla
insan bilimlerinin çehresini değiştirmiştir.
Freud'un hekim olduğunu ve psikanalizi önce hastalarının
ruhsal sorunlarına çözüm bulmak için geliştirdiğini biliyoruz.
Ancak Freud tıbbi sınırlarla yetinmemiş ve buluşunun insani
tüm yaşam ve yaratım alanlarının anlamlandırılmasında
kullanılabileceğini düşünmüştür. insanın üretiminin
hemen her alanını sorgulamış, yorumlamış ve katkılarda bulunmuştur.
Bu sorgulamadan ve yorumlardan sıradan insan da payını almış,
öte yandan yalnızca ruhsal hastalıkları değil normali de sorgulayarak
insanı tümüyle kucaklamaya çalışmıştır. Bu geniş yelpaze psikanalizi
günümüz kültürünün bir parçası haline getirmiştir.
uçuk forwardlarla kafa ütülemekten ziyade aşkın tanımına dair çok çarpıcı ve şaşırtıcı derecede akla uygun yöntemlerle açıklık getirmeye çalışmış ne olduğunu hala tam çözemediğim psikolojik, analitik bir düşünce diyebliyorum.
cinayet masası, detektif servisidir. olayın yerini ve zamanını öğrenmeğe çalışmak, sonra da bastırılan ya da unutulan o iç olayın şekillerini ruh belleğinde yeniden uyandırıp, canlandırmaktır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Psikanaliz
(bkz: lacan a giriş)

edit: 'Psikanaliz'le ilgili önemli bir tehlikeye daha dikkat çeken
saffet murat Tura, ''20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren
psikanalitik kurumların, muhtemelen bazı piyasa kaygılarıyla,
psikanalitik kuramın sadece geçici bir çalışma varsayımı olarak
ileri sürüldüğünün üzerini örtüp, Freud'un eserlerinin ardındaki
temel niyetin geri plana çekildiğini ve psikanalizin bir ölçüde
skolastik bir öğretiye dönüştürüldüğünü'' vurguluyor.
Psikanaliz açısından bir tür tıkanmaya işaret eden Tura,
yukarıda sıralanan durumun psikanalizin sadece bir tür anlam ve
anlamlandırma psikolojisinden ibaretmiş gibi kavranması sorununu
doğurduğunu, oysa yapılması gerekenin psikanalitik kuramın ait
olduğu yere, yani doğa bilimleri seviyesine çıkartılması gerektiğinin
altını çiziyor. Günümüz nörolojik bilimlerinde meydana gelen köklü
değişimlerin dikkate alınmayıp gerekli kuramsal ve teknik
gelişmelerin gerçekleştirilmemesi hâlinde, psikanalizin
artık hekimleri ve tıbbı pek ilgilendirmeyen, meditasyon,
yoga veya bunların çağdaş çeşitlemeleri sınıfından
toplumsal bir oyun hâlini alacağı tehlikesini öngörüyor.**
ben - benüstü - ikisinin de üstünü çiz, doğrusu şu: benn. sözlük hatunlarına selam edeyim de, çözümleme-analitik hengamelerle boğuşmasınlar. niyetim aşikar. şimdi biri gelip 300-500 entryden sonra "yalnız bu kesinlikle" teşhisi koymasın, ebleh derim, ablak derim, kalp kırarım.
bir cinayetin psikanalizi adlı romanda da yer alan freud un geliştirdigi yöntemdir..
''Bir insana şiir öğretebilirsiniz, ama şair olmayı öğretemezsiniz. Aynısı psikanaliz için de geçerlidir. Fakat kötü psikanalizin insanlara kötü şiirden daha fazla zararı dokunmaktadır.'' *
erkek ve kadınların farklı kişiliklerle dünyaya geldiğini savunan kuramdır. cinsiyet üstünlüğü kavramını da içine alan bu kuram kadınları küçümseyen sigmund freud tarafından oluşturulmuştur.
oysa ki cinsiyetler arası farklar ve bunların yarattığı düşünülen üstünlük durumu (psikanalizde geçen 'kız çocuklarının erkek olma isteği' gibi) biyolojik değil, kültürel ve toplumsaldır. cinsiyetler arası üstünlük yoktur, her iki tarafın da kendine has önemli özellikleri vardır.
bugün psikanaliz psikiyatride yaygın olarak esas alınan bir kuramdır. kadının bilinçaltında tecavüz fantazisi olduğunu bile söyleyen bu kuram psikiyatrinin saplantılı noktasıdır, bu erkek egemen haliyle psikiyatri bilimini kafese tıkandır.
kemalizm ve psikanaliz.

--spoiler--
http://www.ata.boun.edu.tr/Kemalizmvepsikanaliz.htm
--spoiler--
babası sigmund freud'tur. nevrozlara biliçaltına itilen karmaşaların yola açtığını düşünen freud, kişinin bilinçaltına inerek* kompleksin nedenini bulur ve hastanın da bunun farkına varmasını sağlayarak bu sorunun üstesinden gelmesini sağlar.
çok farklı sıkıntılarımız, üzerimizden atamadığımız ruhsal çalkantılarımızın sebepleri hatırlamak istemediğimiz biryerlerde saklıdır.
bilinçlaltı beyinde karmaşık düşüncelerin saklandığı bir depo gibidir. bilincin ötesindedir ama her an uyanmaya hazırdır.
başka aşmış bir psikanalistçi için;
(bkz: alfred adler)
uçsuz bucaksız bir yolculuk.
homofobikler üzerinde de uygulanması gereken bir tedavi yöntemi.
koltuğa uzanıp çocukluktan başlayarak hayat hikayeni psikiyatrist'e anlatmaktır.
S. Freud'un bilinçdışı süreçler üzerine kurduğu psikoterapi tekniğidir. Etkili olduğunu düşündüğüm bir yöntemdir. Terapi başarılı olursa kişi bilindışı arzularından kurtulur ve kendini daha özgür hisseder.
kişiyi mahf eder ama buna değer. faydası var mı, yok mu tartışmlarına girilmeye bile gerek yoktur; faydası var. yalnız şöylede bir sorun var; psikanaliz acı bir süreçtir. kişiyi yıpratır, kaçındığı şeylerle yüzleşmesini, kabullenmesini ve de kendisine anlatabilmesini sağlar. kabul edersiniz ki bu da çok acıdır. uzun süren bir yolculuk.. çıka bata, bata çıka özgürleşme yoluna götüren araç.

sabretmesini bilmeli kişi. zira çok uzun bir süreç. senelerce sürebilir...